****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

çok güzel bi bölümdü ybyi sabırsızlıkla bekliyorum

çok güzel bölüm yb mü sabırsızca bekliyorum.(su perim güzelmiş.)

teşekkür edrimm arkadşlarrr su perimii bendee çokk beğenerek yazmştımm beğenmenizee sevindimm:D


YAğmur:Yağmuru anlatmak için üç kelime yeter.Asi,hırçın dediği dedik.Bİr de yapılan hataları afettemez...



Deniz:Burnunu dikine gider.Ama söz konusu Yağmur oldumu akan sular durur.Onun için yapamayacağı şey yoktur.Yaptığı hataları düzeltiyim derken herşeyi birbirine karıştırır.Serkan abisini kızdırmayı çok sever...


Serkan:Denizi ve Yağmuru kardeşi gibi görür.Denizin yaptığı hataları düzeltmeye çalışır ama nereye kadar...Yağmuru küçük afacan,yaramaz kız kardeşi gibi görür.

saoll tatlımm

yagmurla serkan(abi)nin resimlerini beğendim .bana kalırsa denizin resmini değiştir.hikayen çok güzel yb bekliyorum cabuk yaz da bekletme bizi meraktan çatlıcam:)

yb ler harikaa yaa çok beğendim canım

8.BÖLÜM:
Sabah saatimin çalmasıyla yataktan fırladım.Eda (oda arkadaşım) çoktan kalkmış giyiniyordu.Yataktan uyuşuk bir şekilde kalktım ve duşa gittim.Ilık bir duş aldım ve üstümü giyindim.Edayla beraber yemek salonuna indik.Dün ki gibi herkes yerli yerindeydi.Sanki hiç kimse olduğu yeri terk etmemişti.Tek fark masada kahvaltılıkların olmasıydı bir de üzerlerini değiştirmiş olmalarıydı.Denizin yanına gidip kahvaltımı yapmaya başladım.Hep beraber kahvaltımızı bitirip çalışma yerine doğru gittik.Serkan abi önde biz arkada koşmaya başladık.Ormanın içine daldık ve koşuya devam ettik.Bol bol yeşillik.Temiz hava…Harikaydı.Serkan abi mükemmel bir tercih yapmıştı.Koşu bittikten sonra ısınma hareketlerine devam ettik ve çalışmaya başladık.Akşam yemek saatine kadar ara vermeden çalıştık.Yemek saatinde herkes odasına çekilip duşunu alıyor ve salonda toplanıyordu.Bu 2 ay böyle devam etti.Bize ayrılan süre sadece Pazar günleri serbesttik.İstediğimizi yapıyorduk.Ben ve Deniz genellikle yüzüyorduk.İki ayın sonunda İstanbul’a dönme hazırlıkları başladı.Küçük bir çanta aldığım için fazla problem olmadı.Kendi çantamı hazırladım ve Edaya hazırlanması için yardım ettim.Herkes otelin salonunda bizi bekliyordu.Aşağı indik ve Deniz elimdeki çantayı aldı ve elimi tutup yürümeye başladık.,Otobüse yerleştik ve geldiğimiz günden daha enerjik bir şekilde İstanbul’a dönmeye hazırlandık.Araba harekete geçtiği zaman herkes bir ağızdan şarkı söylemeye başladı.Serkan abi bile söylüyordu.Deniz ise cam tarafında oturmuş telefonuyla ilgileniyordu.Onun bu durumuna aldırmadım.Bende arkadaşla katıldım ve mola yerine kadar şarkı söyledik.Mola verdik ve Herkes yemek salonuna doluştu.Deniz durduğumuzu farkında bile değildi.
‘’Deniz’’dedim.
‘’E-efendim’’
‘’İyi misin?’’
‘’Evet dalmışım sadece.’’dedi ve etrafına bakındı o zaman otobüsün durduğunu anladı ve arabadan indik.Masaya oturduk ve Denizde yanma oturdu.Ona doğru baktım ve titriyordu ve göz altları morarmıştı.Birden telaşla ‘’Deniz iyi misin?’’dedim.O ise gülümsemeye çalışarak ‘’İyiyim.Temiz hava çarpmış olmalı’’dedi.Serkan abiyle göz göze geldik ve hemen Serkan abi gözlerini kaçırdı.Yemeğe döndüm ama Denizin titremesi geçmiyordu.Yemekler bittikten sonra yanımdan ayrıldı.Bende otobüse gidip oturdum.Herkes yerine yerleşmişti ama Denizle Serkan abi ortalıklarda yoktu.Otobüsten indim ve Denizle Serkan abiyi aramaya başladım.Tuvaletlerin oraya geldiğimde Serkan abinin öfkeden deliye dönmüş sesiyle karşılaştım.
‘’Ne yaptığını sanıyorsun sen.Burada da kullandın değil mi?’’
‘’Abi sana yemin ederim buraya geldiğimiz günden beri sadece bir kez kullandım.Biliyorsun bırakmaya çalışıyorum.Ama halime bak olmuyor.’’
‘’Nasıl olmuyor.Yardım alabileceğini kaç Defa daha söylemem gerekiyor’’
‘’Yapamam abi.Yağmur öğrenirse-‘’dedi ve ben dayanamayıp kendimi gösterdim.
‘’Neyi öğrenirsem.’’dedim ve Serkan abiyle deniz şok olmuş bir şekilde birbirlerine bakakaldılar.Uzun bir süre ikisi de konuşmadı.Sessizliği bozan Serkan abi oldu.
‘’Deniz…’’dedi ve sustu.
‘’Deniz şey kullanıyor.Şey’’diye ağzında bir şeyler gevelemeye başladı.
‘’Ne kullanıyor?’’dedim sinire.Deniz kenardan ‘’Doping’’dedi.Serkan abiye çevirdim bakışlarımı.O da kafasıyla onayladım.
‘’Nasıl ya.’’
‘’Nasılı falan boş ver daha kullanmayacak.Söz verdi bana.Değil mi Deniz’’dedi sert bir ses tonuyla.
‘’Evet abi’’dedi.Sessizce otobüse bindik ve harekete geçtik…

Keşke Doping kullansan deniz keşke…Sende biliyorsun doping kullanmadığını.İlk yalanını söyledin yağmura.Bu yalanın devamı gelecek mi sence?Bence gelecek Deniz gelecek.
Yağmur peki sen inanmadın bu yalana.Neden inanmak için çaba harcıyorsun.?Neden inanmak istiyorsun?Neden gerçekten kaçıyorsun?Gerçekle karşılaşmaktan korkuyorsun değil mi?Evet,evet sen gerçeklerle yüzleşmekten korkuyorsun ve kaçıyorsun.Peki bu nereye kadar sürer Yağmur.Ne kadar kaçacaksın gerçeklerden?

yorumlarınız için teşekkürlerr D: denizi değiştiriyimm o zamannn ;D:

çok güzel olmu.hatta müthiş olmuş.ellerine sağlık.ybybybyb

9.BÖLÜM:

İstanbul’a geldiğiz tam 1 hafta oldu.2 gün sonra maçlar başlıyor.Heyecanlı mıyım?Aslında değil ama bir ımmm nasıl desem tereddüt var.İlk maçımda başıma gelenleri hatırlayınca.Bunun çok normal olduğunu düşünüyorum.Denizle pek fazla görüşemiyoruz.Akşamları telefonlaşıyoruz ve spor salonunda görüşebildiğimiz kadar.Ama bu bize yetiyor.Deniz son günlerde o kadar iyi ki eskisinden daha güler yüzlü.Güldüğü zaman gözlerinin içi parlıyor.Bu beni daha mutlu ediyor.Maça konsantre olmuş durumdayım.Annemlerle aram iyi.Benim ne kadar kararlı olduğumu bildikleri için sustular.Yoksa burnumun dikine gideceğimi bilirler…Hava çok sıcak olduğu için balkona çıktım.Ilık bir rüzgar esiyor.Yere oturdum ve yıldızları izlemeye başladım.Milyonlarca tane.Yıldızları izlerken bir tanesi kaydı ve hemen dilek tuttum.Maçlarımın iyi geçmesi için…
Bu ılık rüzgar o kadar iyi gelmişti ki bana derin derin içime çektim havayı.İçimden bir ses yakında hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını fısıldıyordu.Bunaldım ve sanki düşüncem gidecekmiş gibi başımı salladım.Gözlerim yavaş yavaş kapamaya başlamıştı ve kendimi yatağıma attım.Uykunun güzel kollarına teslim ettim kendimi.
‘’Deniz’’dedim.Deniz arkasını dönmüştü bana.Tekrar’’Deniz’’dedim ve yanına gitmeye başladım.Bana hala arkası dönüktü.Ayak seslerimi duydu ve kafasını çevirdi.Göz altları mosmordu.telaşla ağzımdan ufak bir çığlık çıktı.
‘’Aman Allah’ım Deniz sen iyi misin?’’dedim telaşla.Yanına gitmeye başladım.Ama durmamı işaret etti.Olduğum yerde kaldım.Bana döndü ve aman Tanrım.Yanında Hayalde vardı.Ellerinde şırıngalarla bana gülümsüyorlardı.Ne yapmak istediğini anlamıştım.
‘’Deniz sakın!’’dedim sesim beni bile şaşırtacak şekilde sert çıkmıştı.
‘’Neden?’’dedi gülerek.Hayalle el ele tutuşmuştu.Gözlerim ellerine kaydı.Hayal gülerek konuşmaya başladı sesi o kadar güzeldi ki insanın hayran olası geliyordu.
‘’Ne o Yağmur.Denizin beni unutacağını mı sanmıştın?Ah eğer öyleyse sen gerçekten hayalperestsin.’’dedi ve ardından kahkaha attı.Gözlerim dolu dolu olmuştu Denize doğru baktım.Ağlıyordu.Bir adım daha yaklaşım.Hayalin bağırmasıyla durdurdum.
‘’Sakın bir adım daha atayım deme!’’Denizin gözlerinden yaşlar akıyordu.Hayal ise kendi şırıngasını Denizin koluna doğru yaklaştırmaya başlamıştı.Bir şeyler yapmalıydım hem de hemen.
‘’Sen!’’dedim Hayalin dikkatini çekmek amacıyla.Ama başarılı olamamıştım.
‘’Sen öldün anlıyor musun?Kendi kendini öldürdün.Şimdi ne istiyorsun Denizde?’’
İğneyi yere attı ve bana yaklaşmaya başladı.
‘’Ben mi öldürdüm kendi mi?’’dedi öfkeden kızarmış gözlerini Denize çevirmişti.Ama bana doğru yürüyordu.Bakışlarını tekrar bana çevirdi ve aramızda fazla bir mesafe kalmamıştı.Hayal korkutucu bir kahkaha attı ve boynumu sıkmaya başladı.
‘’Ben kendimi neden öldürdüm peki biliyor musun?Deniz için.Pisliğin en dibine batmıştım.Ona da bulaşmasın diye.Ama o ne yaptı.Ben öldükten sonra kendi çamuru seçti.Yani tercih onun.Yani ben onun yüzünden ÖLDÜM!’’diye bağırdı ve boğazımı daha sıkmaya başladı.Ben nefes alamıyordum.Sadece çırpınıyordum.Deniz ise dizlerinin üzerine çökmüş ağlıyordu.Ağlama sevgilim demek isterdim ama nefes alamamaya başladım.Daha çırpınmaya başladım ama bu onu daha da sevindiriyordu.Çığlık attım ve yataktan atladım.Annemle babam odama gelmişlerdi.Otomatik olarak elim hemen boğazıma kaymıştı.Nefes almakta zorlanıyordum.Ter içinde kalmıştım.Annemleri odalarına gönderdim ve saate baktım.Saat daha 4.30du yatağa tekrar uzandım ve gözlerimi kapadım.Gözlerimi kapadığımda Hayalin sesi kulaklarımda yankılanıyordu ‘’Onun yüzünden öldüm.Onun yüzünden öldüm’’Yataktan kalktım ve buz gibi duşun altına girdim.Su buz gibiydi ancak kendime getirirdi beni.Duştan çıktım ve saate baktı.5.30du.Tam bir saat soğuk suyun altında kalmıştım.Üstümü giyindim ve evden çıktım.Sahile doğru koşmaya başladım.O sırada Telefonum çaldı ve Arayan Denizdi.Telefonu açtım ve denizin neşe dolu sesiyle karşılaştım.
‘’Bir tanem.Günaydın.Uyandırmadım değil mi?’’
‘’Yok’’dedim.kuru bir sesle.
‘’İyi o zaman.Biliyorum saat bayağı bir erken ama benim eve gelebilir misin san bir sürprizim var.’’
‘’Bu saatte.’’
‘’Evet.Hadi seni bekliyorum.’’dedi ve telefonu kapadı.Yürüyecek halim yoktu.Taksi durdurdum ve Denizin evini tarif ettim.Eve geldiğimde taksiye parasını ödedim ve gitti.Kapıya doğru yaklaştıkça hayalin sesi kulaklarımda çınlıyordu ‘’Onun yüzünden öldüm.Onun yüzünden öldüm’’Elim titreyerek zile gitti.Tam çalacakken Deniz kapıyı açtı ve beni güçlü kollarının arasına aldı.Kollarından sıyrıldım ve ‘’Bu saatte ne sürprizi Allah aşkına’’dedim biraz sitemle.Gülerek elimden tuttu ve beni mutfağın olduğu yere doğru götürdü.Mükemmel bir kahvaltı masası bizi bekliyordu.Ağzım açık bir şekilde bakakalmıştım.
‘’Bunları sen mi yaptın?’’dedim şaşkınlık içerisinde.O ise yüzünde kocaman bir gülümsemeyle ‘’evet.Ben yaptım.’’dedi.ve ben masaya doğru ilerledim hemen masaya yerleştim ve yemeye başladım.O ise sadece beni izliyordu.
‘’Yesene’’dedim.O ise hala gülümsüyordum.Ekmek parçası aldım ve ağzına doğru götürdüm ve yedi.İçimden Hayale seslendim ‘’Yanılıyorsun Hayal Deniz seni öldürmedi.Sen bu yolu seçtin ve kendi kendinin katili oldun.Kimseyi suçlama asıl suçlu sensin Hayal.Sensin’’dedim ve kahvaltımızı bitirdik.Ellerimi tuttu ve gözlerimi kapadı.Bir yere götürüyordu.Bir yerde durduk ve deniz yanımdan ayrıldı.Gözlerim kapalı ‘’Deniz nerdesin.Bak şimdi gözleri açıcam.’’dedim Deniz de ise ses yok.Bende gözlerimi yavaş yavaş açtım.Salonun ortasındaydık.Her tarafta gül yaprakları ve bizim resimlerimiz vardı.Gülümsedim.Tam arkamı dönecekken Denizin sıcak nefesini boynumda hissettim.Yavaşça kendine doğru çevirdi ve Elindeki kadife kutuyu bana uzatarak ‘’Bir ömür boyu Güneşim olup bana ışık saçar mısın.Su perim’’dedi.
Ben şaşkınlıktan elim ayağım bir birine dolanmıştı.Ağzım açılıp kapanıyordu ama tek bir ses çıkmıyordu.Sonunda fısıltı şeklinde ‘’Evet.Bir ömür senin sadece senin güneşin olurum.’’dedim.Ve yüzüğü parmağıma geçirdi.Birbirimize sıkıca sarıldık.Hiç ayrılmak istemez gibi.Gülerek evden ayrıldık ve salona doğru yürümeye başladık.Elimi sıkı sıkı tutmuştu sanki onun elinden kaçmamdan korkar gibi.Salona gittik ve Sadece Serkan abi vardı.Bizi gülerek görünce şaşırdı kaldı.
‘’Hayırdır gençler?Yüzünüzde güller açıyor’’dedi.Deniz ise kolunu omzuma attı ve gülümseyerek ‘’Evleniyoruz’’dedi.Serkan abi birden sarıldı ikimize de ‘’Çok sevindim.Mükemmel bir karar.’’dedi ve bizi tekrar tekrar tebrik etti.Saat ilerledikçe Salonda dolmaya başlamıştı.Deniz salona gelen herkese evleneceğimizi söylüyordu küçük çocuklar gibi.Bense onu uzaktan seyretmeyi tercih ettim.Antrenman saati geldi ve çalışmaya başladık.Denizin gözü hep bendeydi.Yüzüğümü çıkarmıştım.Yumruk atarken parmağıma zarar verirdi.Gözlerinin içi gülüyordu.Çalışmamız akşama doğru bitti ve Denizle beraber bize gittik annemlere açıklamam gerekiyordu.Deniz beni kapıda bıraktı ve geri döndü.Eve girer girmez annemi buldum ve odama çıktım.Her ne kadar babamla arkadaş gibi her şeyi konuşsam da bu konuyu konuşamazdım.Anneme dediğimde yüzünden bir anlık üzüntü geçti ama hemen düzelip gülücükler dağıtmaya başladı.Babamla konuşma bölümü ona kalmıştı.Yarın maçım vardı.Erkenden yattım ve yarının olmasını büyük bir sabırsızlıkla beklemeye başladım.Sabah erkenden kalktım ve duşumu alıp evden çıktım kapının önünde Denizle karşılaştım.
‘’Senin ne işin var burada’’dedim gülümseyerek.
‘’Sözlümü almaya gelmek suç mu?’’dedi ve ellimden tutarak salona doğru yürümeye başladık.
………………………………………………………………………......


Düğünüme sayılı günler kaldı.Daha geçen ay evlenme teklifi etti ama o kadar sabırsız ki nikah günümüzü bu aya aldık.Ama Denizde bazı değişiklikler var o ilk gün ki neşesi yok artık.Gün geçtikçe daha da çöküyor.Düğün stresindendir diyip geçiyorum.Ama bu son iki günde daha bir durgunlaştı.Soru sorduğum zamanlar cevap veriyor öbür zamanlar ağzını bıçak açmıyor.Bana özlemle bakıyor.Gözlerinde hüzün var.
‘’Yağmur hadi kızım Düğünün yapılacağı yere bakıcaz hazırlıklar tamam mı ?’’ odam da son iki günüm dedim kendi kendime.Kapımı kapadım ve aşağıya annemin yanına indim.Annem çantasını almış kapının önünde beni bekliyordu.Çantamı aldım ve evden çıktık.Düğünümün yapılacağı yer denizle yeşilliğin kesiştiği harika bir yer.Bir tarafı deniz diğer tarafı yeşillik.Düğünüm kır düğünü olacak.Masaların hepsi beyaz örtülerle kaplı olacak ve masaların üstündeki çiçekler papatya olacak.Annemle mekana baktık ve hazırlıklar on sürat devam ediyordu.Masalar yarın getirilecek.Ortam yarın süslenecek.Bu gün yaptıkları mekanı dizayn etmek.Telefonum çaldı ve bakmadan açtım.
‘’Su perim’’dedi
‘’Aşkım’’
‘’Nerdesin?’’
‘’Düğünümüzün yapılacağı mekana bakıyorum gelsene’’dedim.
‘’Tamam bir tanem iki dakikada oradayım.Dedi ve ben kendimi orada boş bulduğum bir sandalyenin üzerine attım.Bir ay öncesini düşündüm.Aralıksız maçlarımız vardı.Her gün bir maça çıkıyorduk Denizle ve ben kazanmıştım hepsini.Deniz ise sadece bir tane maçı puan farkıyla kaybetmişti.Nişanımız bile ringde olmuştu.Gülümsedim.Her halde ilk ringde yapılan nişan töreni bizimkisidir.Omzumda sıcak bir el hissettim.Kafamı kaldırdığım da günden güne rengi solan Denizi gördüm.O ışıl ışıl gözleri eskisi gibi parlamıyordu artık.Kalktım ve yanağına ufak bir öpücük kondurdum.Gülümsedi.Yarın dünümüz vardı.Her şeyin mükemmel olması lazımdı.Deniz yanıma ruhtan farksız bir şekilde yürüyordu.Akşama doğru işlerimiz bitti ve Deniz annemle beni eve bıraktı.Kendimi o kadar yorgun ve bitkin hissediyordum ki ağzıma tek lokma koymandan kendimi yatağa attım.Sağa sola dönüyordum ama uyuyamıyordum.Yataktan kalktım ve mutfağa gittim.Dolaptan soğuk bir su aldım ve tezgaha yaslandım.Suyu içtim ve evi incelemeye başladım.Ne de olsa burada son günüm.Gözlerim doldu ve odama çıktım.Yatağıma uzandım ve uykuya merhaba dedim.
Sabah erkenden kalktık annemlerle annemle ben kuaföre gittik ve saçımı yaptırmaya başladık.Uzun dalgalar halinde omzuma dökülüyordu saçlarım.Taç olarak da papatyalardan oluşan bir taç tercih etmiştim.Gelinliğimi giydim ve aynada ki aksime baktım.Straptez olan gelinliğim üzerime tam oturuyordu.Alta doğru kabarıklaşıyordu.Gelinliğimin üst kısmında hafif hafif parıldayan taşlar var aşağı doğru indikçe parıldı biraz daha fazlaydı.Duvağım uzundu hem de bayağı uzundu…
Kuaförde Denizi beklemeye başladım.Ama dakikalar geçiyor Deniz ortalıklarda yok.Tam bir saat Denizi kuaförde bekledik annemle ama gelmedi.Annem taksi durdurdu ve eve geçtik.Heyecandan ellerim titriyordu.Eve gittik ve hiç durmadan Denizi aramaya başladım.Çalıyor ama cevap vermiyor.En sonunda telefonu kapandı o sırada kapı çalındı ve ben gelinliğimle kapıya doğru koştum.Kapıyı açtım ve karşımda duran…

yorumlarınız için hepinize ayrı ayrı teşşekkür ediyorum asıl olaylar bu bölümden sonra başlayacalk hbrnzzz olsnn D: D:

saol tatlımmm D :

ellerine sağlık bölümler mükemmel olmuş. denizin resmini değiştirirsen sevinirim.ama tam heyecanlı yerinde bitirmişşsin,yeni bölümü en kısa zamanda bekliyorum...

...YAĞMUR&DENİZ...

ayyy ölmemiştir işallah.ama yağmur herşeyi öğrencek gibi ölmese bile.off meraklandım şimdi.yb ne zaman.

denizin resmini değistirmişsin bu güzel olmuş. ayy inşallah deniz ölmez yha yb bekliyorum ne zaman yazcan

çok güzel olmuş ybbb

Yb nerde kaldı canım yhaaa ???