Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+12
Clodya_Alas
RUH
arya
İdio-Path
ruveydamelisa
tuqchee!!!
juvijuvi
hatice
ebru
sekerkiss07
Deadly
happy
16 posters

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Anket

    Yeni bölüm eklemelimiyim

    [ 2 ]
    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Bar_left13%****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Bar_right [13%] 
    [ 0 ]
    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Bar_left0%****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Bar_right [0%] 
    [ 14 ]
    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Bar_left87%****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Bar_right [87%] 

    Toplam Oylar: 16
    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından sekerkiss07 Cuma Ekim 01, 2010 11:20 am

    Vaaaaaaaaaaaaaay işte bu habere sevinilir Very Happy Sağol yavrum yaaa Razz
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Cuma Ekim 01, 2010 3:17 pm

    ne demekkk Very Happy:D:D:
    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından sekerkiss07 Cuma Ekim 01, 2010 3:48 pm

    Hayranım sana yavrummm Razz
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy C.tesi Ekim 02, 2010 11:13 am

    13.BÖLÜM:

    Ama ya sonrası?İşte orası meçhuldü…Balkonumdan boğazın ihtişamlı manzarasını izlemeye başladım.Boğazın etkisinden kurtulmak gerçekten zordu.Kendimi o muazzam manzaradan aldım ve bir şeyler atıştırmak için mutfağa geçtim.Dolabı açtığımda bom boş bir manzarayla karşı karşıya kaldım.Ev dayalı döşeli diye dolabının da dolu olmasını beklemek biraz saçma olurdu.Eşortmanlarımı üzerime geçirdim ve şapkamı da kafama taktıktan sonra alışveriş için hazırdım.Yürüyerek en yakın markete gittim ve alışverişimi yapmaya başladım.Şapkamın yüzümü kapadığı için şanslıydım.Arkamda duran iki kadın konuşuyorlardı.
    ‘’dün haberleri izledin mi?’’diye sordu.
    Öbür kadın ise ‘’Yo’’dedi
    ‘’Yağmur vardı ya hani şu ünlü sporcu’’dedi ve ben daha bir dikkatle dinlemeye başladım.
    ‘’Hani düğün günü terk edilen’’
    ‘’Evet işte o’’
    ‘’N’olmuş’’
    ‘’Dün tesadüfen gördüm.hani intihar falan etmişti ya bu meğer hepsi yalanmış.’’dedi
    ‘’A a olur mu öyle şey.Kız çok seviyordu.Oğlanda iş yoktu.Kızı düğün günü terk etti.’’dedi.Yüzümde hafif bir tebessüm belirdi.
    ‘’İşte öyle değil.Bunu dün bardan bir adamla sarmaş dolaş çıkarlarken görüntülemişler.Bence çocuk bunun bir şeyini buldu da o yüzden terk etti.Baksana kız hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor.’’dedi.Kendimi o kadar sıkmıştım ki.Diğer kadın konuşmaya başladı.
    ‘’A inanamıyorum.Kesin dün i adamla önceden de bir şeyler vardı aralarında.Denizle çıkarken de onla birlikteydi.Deniz öğrendi kızı terk etti.’’
    ‘’Bence de öyle oldu.Yoksa neden terk etseydi ki?’’dedi.Sabrımı taşıran bu son cümleler oldu.Kadınlara döndüm ve ‘’Nerden biliyorsunuz kızın onla çıkarken başka biriyle bir ilişki içinde olduğunu?’’
    ‘’Kızım sen hiç televizyon izlemiyor musun?televizyonda ki her şey bas bas bağırıyor.’’dedi.Şapkamın yüzümü örttüğünü unutmuştum Ve şapkamı çıkardım ve yüzümü gördüler.İkisi de neredeyse o küçük dillerini yutuyorlardı.Tabi beni daha kim tutar.
    ‘’..tamam benim o dünkü çocukla bir ilişkim vardı diyelim.Bunu çok güvendiğiniz magazincilerinizden nasıl sakladım size?Ya da Denizi sevmiyordum maden neden intihar ettim.Yanlış anlamayın intihar etmemin çok güzel bir şey olduğunu savunmuyorum.Demek istediğim.Öyle büyük bir darbeydi ki bunu kaldıramadım ve intihara kalkıştım.Şimdi cevap verin Denizi aldattığım için mi terk edildim yoksa o karaktersiz biri olduğu için mi terk etti beni?bu sorularımı düşünün ve ondan sonra konuşun ‘’dedim ve marketten çıktım.Şapkamı tekrardan kafama taktım ve evin yolunu tuttum.Eve geldiğimde ilk işim telefona sarılmak oldu.Pizza söyledim ve pizzamın gelmesini bekledim.Yarım saat sonra pizzacı kapımı çaldı ve akşam yemeğim böylece gelmiş oldu.
    Pizzamı büyük bir iştahla mideme indirdikten sonra balkona çıktım ve boğazı tekrar izlemeye başladım.Gecenin kattığı güzellikle parıldıyordu karşımda.Gözlerimde yavaş yavaş kapandı.
    Sabah kemiklerimin ağırmasıyla uyandım.Hem çok üşümüştüm hem de bütün kemiklerim teker teker ağırıyordu.Gerindim ve salonuma geçtim.Koltukta uzandım bir süre ve banyoya gittim ve sıcakık bir duş aldım…
    1 ay sonra
    Dolaba bakmama gerek yoktu alış veriş yapmayalı tam bir hafta olmuştu ve emindim ki yiyecek tek bir kırıntı bile yoktu.Evden sadece alışveriş için çıkıyordum.Diğer zamanlarımı evde uyuyarak ve televizyon izliyerek geçiriyordum.Bu zamanda da param suyunu çekmeye devam ediyordu.
    Çantamı aldım ve evden çıktım.Markete uğradım ve lazım olan yiyecekleri aldım.Yiyeceklerin yanında da bol bol cips ve çekirdek.Markette bolca zamanımı harcadıktan sonra tekrar gizli mabedime döndüm.Poşetleri mutfağa bıraktıktan sonra üzerimi değiştirdim ve televizyonu açtım.Her hangi bir müzik kanalı açtım ve mutfağa döndüm.Aldığım malzemeleri yerleştirmeye başladım.Zaman kavramını çok önceden yitirdiğim için saate bakma ihtiyacı duymuyordum.Camdan dışarı baktığımda havanın henüz kararmaya başladığını fark ettim.Mutfağı yerleştirme işim bittikten sonra cipsimi ve kolamı alarak televizyonumun tam karşısında olan büyük puf koltuğuma uzandım.Magazin kanallarından birini açtım ve izlemeye başladım.Kim şık kim rüküş bölümüne raslamıştım.Herkese 10 üzerinden 5 ya da 6 veriyorlardı.Sinirlendim ve kanalı değiştirdim.Filim aradım ve en sonunda not defteri diye bir film de durdum.Kolamdan bir yudum aldım ve kapım çaldı.Hayretle bir kapıya baktım bir de televizyon ekranına.Bir ay boyunca kapım hiç çalınmamıştı da ne oldu da şimdi çalıyordu.Her kimse çalar çalar giderdi.Televizyonun sesini biraz daha açtım ve izlemeye devam ettim.Kapı hala daha çalıyordu.Televizyonun sesini kapadım ve büyük bir sinirle kapıya yöneldim.Gözetleme deliğinden baktığımda uzun mu uzun bir kadının sabırsızlıkla kapımı çaldığını gördüm.Kadının mazi gözleri vardı.Bakışları buz gibi soğuktu.Simsiyah saçlarıyla karşımda mükemmeliyetin temsilcisi gibi duruyordu.Kapıyı açtım ve kadın bana gülümsedi.Benden izin almadan eve girdi.Şaşırmış bir halde arkasından bakakaldım.Arkasında yüksek sesle ‘’İçeri girsene’’dedim.Ama kadın oralı bile olmadı.Benim az önce oturduğum Koltuğa turdu ve cipsimden yemeye başladı.Yanına gittin ve ayakta beklemeye başladım.Kadın bana bakarak.
    ‘’otursana’’dedi.Dişlerimin arasından ‘’Yanılmıyorsam bunu benim demem lazımdı.’’
    ‘’Ah evet’’dedi bozuk Türkçesiyle.Bu kimdi?
    Kadına sinirle bakıyorum.yumruğumu o kadar sıkmıştım ki tırnaklarım neredeyse etime geçecektiler.Kadın bana baktı ve ‘’Konuşmamadan anladığın gibi Türk değilim’’
    ‘’Orasını anladım.Evimde ne işin var’’
    ‘’Tatlım evine gelen misafirlerine karşı hep böyle misindir?’’
    ‘’Şu ana kadar misafirlerimden hiç biri senin gibi pat diye evime girip de.100 yıllık arkadaşmışız gibi davranmadılar.Üzgünüm bu davranışım gayet normal’’
    ‘’Neyse,neden geldiğimi merak ettiğini biliyorum ve uzatmadan söylüyorum.Hazırlan talih kuşu kafana kondu.’’dedi.Dişlerimi sıkmaya devam ettim ve yumruklarımı da.
    ‘’Patron sana milyar dolarlar kazandırmak için seni aşağıda bekliyor.Hazırlan gidiyoruz’’dedi emir verir gibi.Sakinleştim ve ona ‘evimden defol git’der gibi baktım.O bu bakışımı görmezden geldi ve saatine vurarak ‘’Acele et zamanın azalıyor.’’
    ‘’Bence de zamanın azalıyor.Eğer biraz daha burada durup bana emir vermeye devam edersen ömrünün diğer yarısını göremeyeceksin’’dedim.Sesim o kadar tehditkar çıkmıştı ki buna ben bile şaşırmıştım.Ama Kadın iki adımda yanıma gelip saçımı eline dolamamasına yetecek kadar tehlikeli çıkmamıştı demek ki.Tek bir hareketle beni yere düşürdü ve kulağıma eğilip ‘’Karşındakini hafife almamanı öneririm sana’’dedi ve belime basmaya devam etti.
    ‘’Şimdi saçını bırakıyorum ve sen lanet olası eşyalarını toplayıp aşağıda seni bekleyen patronun yanına gidiyorsun’’dedi.Ben ise sinirimden ne belimin acımasını duyuyordum ne de saçlarımın biraz daha öyle çekmeye devam ederse kel kalacağımı umursuyordum.Öyle bir kahkaha attım ki.Uzun süre böyle bir kahkaha attığımı hatırlamıyordum.
    ‘’Bence de karşındakini hafife almamalısın’’dedim ve saçımı ondan kurtarmadan dikleştim ve sağ boşluğuna dirseğimi geçirdim.Onda tek bir hareket değişikliği göremiyordum.Yüzüne baktığımda tek bir acı görmüyordum.Sağ yumruğunu bana doğru savurdu ama ben yanımda ki masadan yuvarlanarak aramıza mesafe koymayı başardım.Gardımı almışım onun hareketlerini izliyordum.Onun ise gardı düşmüştü.Masanın etrafında dönüyorduk.O sanki her şey normalmiş gibi sılık çalıp şarkı söylüyordu.Bu konsantrasyonumu bozuyordu ve bunu anladığı anda masayı havaya kaldırıp bana doğru attı.Ani bir refleksle yere eğildim ve cam masadan kıl payı kurtuldum.Arkama dönüp baktığımda her yerin cam kırıklarıyla dolu olduğunu gördüm.Lanet olsun bu kadar camı nasıl temizleyecektim şimdi.Dönen tekmeye sol boşluğuma sert bir tekme yedim.Azcık sendeledim ve hemen toparlandım.Sağ tekmesini kolumla bloke ettim.Eğer o yumruk karnıma ya da herhangi bir yerime gelmiş olsaydı kesinlikle iç kanamadan ölmüştüm.Şarkı söylemeye devam ediyordu.Bende onu onun silahıyla vurdum.Bende şarkı söylemeye başladım.Bu onu tamamen şaşırtmıştı ve konsantrasyonunu bozmuştu az önce bana olan gibi.Bunu fırsat bilen ben ona en kuvvetli olan sol yumruğumun tadına bakma şansını verdim.Yere düştü.Yazık.Dev gibi kadındı.ters takla attı ve ayağa kalktı.Sol tekmesini savurdu bana yere eğilerek bundan da kurtuldum.Saçı dağılmıştı ve tırnağı kırılmıştı.Üzüldüm şimdi.Saatlerce kuaförlerde geçirecekti.Şen bir kahkaha attım.Neler oluyordu bana kafayı mı yemiştim.Neler düşünüyordum.Kendimi topladım ve onu bitirecek hareketimi düşündüm salonun ortasında gardımı düşürmeden dönüyorduk.Arkamı koltuğa döndüğümde evin kapısı açıldı.Ben gözlerimi kadından ayırmadım ama o bir anda durdu ve ben koltuktan atlayarak ona tekme attım.O ise bu tekmemi havada yakaladı ve beni yere düşürdü.Kapı tam karşımdaydı ve adamda.Adam tahminimce 29 30 yaşlarındaydı.Atletik bir vücudu vardı ve kadınla bizim kavgamızı büyülenmişçesine izliyordu.
    Kadın beni yanına yaklaştırmıyordu ve gardı düşmüştü.Adam ‘’Almina sana sadece Yağmuru aşağıda beklediğimi söylemeni istemiştim’’dedi ve Adını yeni öğrendiğim Almina hayatının en büyük hatasını yani bana arkasını dönmekle yaptı.Bu fırsatı kaçırmayan ben Sağ dizine tekme attım ve Almina ek ayak üzerine düştü boynunu tuttum ve Patron denilen adamın yüzüne baktım.Patron büyülenmişti.Kim olsa büyülenirdi.2 metrelik bir kadını yere sermiştim neredeyse.
    ‘’Harika’’dedi.’’Mükemmel’’
    Bense hiç oralı olmadım.’’Eğer evimden hemen çıkmazsan sevgili Almina’nı ölmüş bil’’dedim ve o kahkaha attı.
    ‘’Onu öldürmeyeceğini ikimizde biliyoruz.Şimdi Almina’yı bırak ikimiz yalnız konuşalım’’
    Başımı olmaz anlamında salladım ve yüzüme en tehlikeli gülüşümü yerleştirdim.
    ‘’Bundan 2 3 ay önce ine bir adamını böyle etkisiz hale getirdim.Onu da ölümle tehdit ettim ama öldürmedim.Çünkü o zamanlar şimdi ki ben yoktum.’’dedim.Adamın gülümsemesi yüzüne yayıldı.Bana yaklaşmaya başladı etrafımda döndü ve bir anda Alminanın boynunu tuttuğum kolum arkama geçti.Acıyı bütün vücudumda hissettim.Almina ayağa kalktı ve bana ters bir bakış atarak gitti.
    ‘’Şimdi bu oyunu benim kurallarıma göre oynayacağız.Şimdi seni bırakıyorum ve sen karşımda ki koltuğa oturup usluca beni dinliyorsun.’’dedi.Sadece kafa sallamakla yetindim.Beni bıraktığı ansa sol boşluğuna tekmemi yedi.Patron ne geri gitti ne de tek bir hareket etti.Sadece yüzünde bir tebessüm vardı.
    ‘’Otur’’dedi koltuğu göstererek.Onu daha fazla sinirlendirmememin hayatım açısından iyi olacağını düşündüm ve oturdum.O da karşıma geldi ve oturdu.
    ‘’Buraya neden geldiğimi biliyorsun o yüzden fazla uzatmayacağım.’’dedi.Onun sözünü kestim ve ‘’Neden herkes sana patron diyor gerçek adın ne?’’dedim ve yine bir kahkaha attı.
    ‘’bunu cesaret eden ikinci insansın.’’Dedi.
    ‘’ilkine ne oldu yoksa adamların onu bu hadsizliğinden dolayı öldürdü mü?’’
    ‘’Yo hayır.O şimdi en iyi adamlarımdan biri.Neyse benim hayat hikayemi boş ver.’’
    ‘’olmaz.Kafamda senle ilgili bir sürü soru var.Dur tahmin edeyim.o en iyi adamlarından biri benim eski nişanlım Deniz’’dedim.Adamın yüzünden bir anlık bir şok ifadesi geçti ama yerini memnuniyete bıraktı.
    ‘’Akıllısın.Hem de çok.Evet Deniz en iyi adamlarımdan biri.Hatta benden sonra gelen adam.’’dedi.İşte beklediğim cevap.Gözlerimin içinde intikam ateşi yanmıştı bile.
    ‘’Tamam.Adını söylemedin.’’
    ‘’Sedat.Sedat Uğurlu.’’
    ‘’İşte bunu duyduğuma sevindim Sedat’’dedim.Bir anda yüzümde yalancı bir pişmanlık belirdi ‘’yoksa hiçbir adamın sana Sedat demiyor muydu Sedat.Ah üzgünüm.’’
    ‘’Yo.Hiç bir adamım adımla hitap etmez.Deniz hariç.’’dedi.Artık hiçbir şey hissetmediğim için onun adını duyduğumda sadece nefretim artıyor.
    ‘’Vay be.Neymiş Deniz.Deniz en iyi adam.Deniz en iyi dövüşçü.Deniz Patronuna adıyla hitap eden tek kişi.Helal olsun Deniz beye’’
    ‘’Bunları bırak.Bunlar sadece küçük ayrıntılar.Paranın gittikçe suyunu çektiğini biliyorum ve sana milyar dolarlar kazandırmak için buradayım.İstediğin her şeyi yapabilirsin.’’dedi.Arkama yaslandım ve gözlerinin içine baktım.
    ‘’Bana hiç kimse karışmayacak bir.İkincisi Deniz seninle çalıştığımı bilmeyecek.İstediğim maça çıkarım istemediğime çıkmam. Bu da üç.Şimdi hala bana o milyar dolarlarını kazandırmak istiyor musun?’’
    ‘’Senle çok iyi anlaşıcaz’’dedi ve ayağa kalktı.Koltuğa bir zarf bıraktı.Şimdilik bunla idare et.’’dedi ve etrafına baktı ‘’Bu gün otelde kalsan iyi olur yarın sabah burayı temizlemeleri için adam gönderirim’’dedi ve kapıya doğru ilerlemeye başladı.Adresim zarfın içinde çalışma saatin Denizle tam zıt saatlerde.Anlaştığımız gibi adını bilmeyecek tabi maçlara çıkana kadar.’’dedi ve evden çıktı.Zarfı elime aldım ve açtım.İçinde koca bir deste 200 milyondan oluşan bir para duruyordu.Tekrar hoş geldin Yağmur.Bu sefer bu fırsatı iyi değerlendir.Yeni yağmur için harika bir fırsat bu.Yeni Yağmur için nefretin ,öfkesini dışarı kusma zamanı.Bekleyin çok az kaldı Yağmurla karşılaşmanıza…
    Küçük bir el çantası aldım ve içi para dolu zarfı içine attıktan sonra çağırdığım taksinin gelmesini bekledim.Taksi geldikten sonra aşağıya indim ve otele doğru gitmeye başladık.Taksi Dev gibi bir otelin önünde durdu.Şapkamı tekrar kafamı taktım ve otelden içeri girdim.Resepsiyona gittim ve odamın anahtarını alıp kral daireme gittim.Bütün İstanbul ayaklarımın altındaydı.Balkona doğru gittim ve ‘’Hoş bulduk İstanbul hoş bulduk.’’dedim.O da hoş geldin diyordu yeni yağmura…O da anlamıştı bu yoldan dönüşünün olmadığını…
    Balkondan aşağıya baktığımda Genç yaşlı turistlerin havuz başında oturup eğlenmelerini sessizce ve uzaktan izledim.Artık hep böyle olacaktı.Başkalarının eğlenmelerini ve mutlu olmalarını artık uzaktan izleyecektim.Bundan sonra böyleydi.Duşa gittim ve günün yorgunluğunu sıcak suyla aldım.Kendimi yatağa attım.Yatak o kadar yumuşaktı ki ve yorgunluğum da etkisiyle deliksiz bir uyku beni kollarına davet etti.
    ‘’Oda servisi’’diye bir ses sabahın köründe kapıma dayanmıştı.Gittim ve kapıyı açtım.Harika bir kahvaltı beni bekliyordu.Saate baktığımda öğlen olduğunu fark ettim.Adam odam girdi ve masayı bin bir çeşit kahvaltılıkla donattı ve çıkıp gitti.
    Elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım ve sadece kuş sütünün eksik olduğu kahvaltı masama oturdum ve patlayana kadar yedim..Üstümü değiştirdikten sonra masamın kenarına koyduğum zarfı tekrar aldım ve incelemeye başladım.Parayı cüzdanıma yerleştirdim ve adresin yazılı olduğu kağıdı alıp odadan çıktım.Resepsiyonda parayı ödedim ve otelden çıktım.Taksi durdurdum ve adresi verdim.Taksici arabayı durdurduktan sonra ücreti verdim ve arabadan indim.Karşımda devasa bir spor salonu vardı ve çeşit çeşit spor arabalar.Kapıya doğru ilerledim ve 2 metre yada daha fazla olan bir adam ‘’Patron seni bekliyor.Beni takip et’’dedi.Uslu bir kız oldum dediğini yaptım.Cam asansöre bindik ve spor salonunu böylece daha iyi görme fırsatım oldu.Asansör durdu ve Sedat’ın odasına doğru yürümeye başladık.Sedat’ın odasına girdim ve dev adam odadan çıktı.Sedat’ın odasının büyük bir tarafı boydan boya camdı ve böylece salonda çalışan herkesi görebiliyordu.Benim suratıma bakmadan.
    ‘’Gel bak.İzle kim var orada iyi bak.’’.
    Cama yaklaştım ve onu gördüm.İçimde ne bir acı vardı ne de bir sızı içimde kocaman bir boşluk vardı.Boş gözlerle onu izledim.Onun çalışma saati bitti ve benim çalışma saatim geldi.Kapıdan çıkıyordum ki.Dolabında ki anahtarı çıkarken almayı unutma.’’dedi.Sessizce
    Odadan çıktım ve üstümü giyinip salona girdim.Her kes karma dövüşüyorlardı.Kızlı erkekli.Ben ısınma hareketleriyle başladım ve ben ısınana kadar onlar çalışmalarını bitirmişlerdi ve beni izlemeye başladılar.Nefes al vur nefes al vur ve ısınma hareketlerimi bitirdim.Kur torbasına döndüğümde arkamda beni izleyen kızlardan biri bana meydan okudu.Duymamazlıktan geldim ve Kur torbasına sağ yumruğumla vurdum..Arkamdan yine o ses.
    ‘’Ne o benden korktun mu yoksa.Kum torbasına mı vurmayı tercih ediyorsun.Yazık.Senin gibi ezikleri için ancak o ‘’demesiyle ani bir dönüşle Sol tekmemi suratına indirdim.Kız şaşırmıştı.Kafamı Sedatın odasına doğru çevirdim.Yüzünde memnuniyet vardı.kız ayağa kalktı ve kontrolsüzce yumruk ve tekmeler atmaya başladı.Herkes etrafımızda çember oluşturmuştu.Kontrolsüzce attığı tekmelerden birini bloke ettim ve dengesini kaybedip yere kapaklandı.ona doğru eğildim ve konuşmaya başladım.Etraftakilere de göz gezdirdim ve gözlerimi kızın gözlerine diktim ‘’eğer bana bir daha meydan okumaya kalkarsan sonun bundan daha kötü olur.Ayağını denk al’’dedim ve kum torbasına geri döndüm.Kız hiç konuşmadan Salonu terk etti.Gözlerim yine Sedat’ın odasına kaydı ve başıyla bana onay verdi.Akşama kadar Tek başıma çalıştıktan sonra dolaptan anahtarı aldım.Salonda kimse kalmadığı için Park alanına gitti ve Mercedes spor arabayla karşı karşıya kaldım.Yüzümde yine o hain tebessüm belirdi ve arabaya bindim.Evimin yolunu tuttum.Eve geldiğimde her şey yerli yerindeydi.Sanki dün hiç evde kavga olmamış gibiydi.Sıcak duşa girdim günün yorgunluğunu üstümden atmaya çalıştım.duştan çıktım ve koltuğuma uzandım.Gözlerim kapandı …


    Yağmur dikkat et demiştim sana.Al işte kurtlar etrafını sarmaya başladı bile.Bu işin sonunda üzülen ve yine kırılan taraf sen olacaksın.Şimdi öfkenden dolayı gözün bir şey görmüyor.Öfken dindiğinde yaptığın hataların senin canını daha da yakacak.Senin de artık Denizden bir farkın kalmadı.Sende artık Deniz kadar pislğe battın.Sena hayatında başarılar dilemek isterdim ama bunun pek kolay olmayacağını sende biliyorsun.Burda başarılı olman için bataklığın en dibine batman gerekir.Peki sen gerçekten bataklığın en dibine batmayı istiyor musun ?



    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından sekerkiss07 C.tesi Ekim 02, 2010 12:42 pm

    Offff offf offff mükemmel olmuş bu ne blm böyle Allah'ımmmmm küçük dilimi yutucam galiba Razz Bayıldım yaa eline sağlık güzelim ilerledikçe olaylar daha da bir gelişmeye ve heyecanlı olmaya başladı çok ama çok dehşet bir blmdü tekrar eline sağlık devamını büyük bir heyecan ve merak içinde bekliyorum Wink
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy C.tesi Ekim 02, 2010 3:08 pm

    buuu mükemmelll yorummm içinnnnnn çokkkk teşekkürlerr cnmmmm :DDDDDDDDD
    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından sekerkiss07 C.tesi Ekim 02, 2010 6:13 pm

    Reca ederim cnm benimmmm böyle mükemmel hikayeye böyle mükemmel yorum şart yani Smile Artık bir daha ki blmü bekliyoruz Razz
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Paz Ekim 03, 2010 1:11 pm

    14. bölümmmüdee böyleee upuzunn yapmayaa çalışıcammmm Very Happy Bölümm cumartesii gelecekk Very Happy
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından ebru Paz Ekim 03, 2010 4:28 pm

    mükemmel olmuş canım.ellerine sağlık.süper olmuş.yb.. Very Happy
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Paz Ekim 03, 2010 6:05 pm

    saoll ttlmm Very Happy D:
    jamestark
    jamestark
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1279
    Kayıt tarihi : 17/01/10
    Yaş : 112

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından jamestark Paz Ekim 03, 2010 6:13 pm

    Bayıldım, gerçekten harika yazıyosun Very Happy
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Paz Ekim 03, 2010 6:24 pm

    teşekkürr edrimmm beğenmenee sevindimm Very Happy Very Happy
    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından sekerkiss07 Paz Ekim 03, 2010 6:45 pm

    happy demiş ki:14. bölümmmüdee böyleee upuzunn yapmayaa çalışıcammmm Very Happy Bölümm cumartesii gelecekk Very Happy

    Umarım uzun bir blm olur cnm benim Smile Sabırsızlıkla beklicem Razz
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy C.tesi Ekim 09, 2010 5:51 pm

    14.BÖLÜM:
    Ayak sesleri duydum.İlk başta aldırış etmedim ama sesler çoğalmaya başladı.Yataktan fırladım ve odadan çıktım.Salonda Bir adam sesi vardı.Yavaşça kapıya yaklaştım ve davetsiz misafirimle karşı karşıya kaldım.
    ‘’Evime böyle benden izinsiz ne hakla ,ne sıfatla giriyorsun?’’Yüzünde aşağılayıcı bir gülümseme bir elinde sigarası diğer elinde telefonuyla beni kaile bile almıyordu.Telefonla konuşması bittikten sonra bana döndü ve ‘’Bu eve ne patronun sıfatıyla giriyorum.’’
    ‘’Patron he? Seninle anlaştığımızı sanıyordum Sedat.Namı diyar Patron.Bana öbür kuklaların gibi davranamazsın.Ben sana bu hakkı vermiyorum.Ve ayrıca sen benim patronum değil iş ortağımsın Sedat.Bunları her gün her gün anlatmama gerek yok sanırım.’’
    Yüzünde ki alaycı gülümseme bir anda kayboldu bir anlık öfke geçti yüzünden.Şimdi ise yüz ifadesi bomboştu.
    ‘’Dün gösterdiğin performans mükemmeldi.Uzun bir aradan sonra bundan iyi olmanı bekleyemezdim.Ara vermeden çalışanlardan çok çok öndesin ve bu benim hoşuma gidiyor’’dedi ve sigarasını söndürerek gözlerimin içine baktı.
    ‘’Ve cehenneme gitme zamanının çoktan geldiğini düşünüyorum.Cehenneme gitmeye hazırlan.Şeytanla karşılaşma zamanı’’dedi.Gülümsedim.Asıl onların benimle tanışma zamanları çoktan gelmişti.ılık bir duş aldım ve eşortmanlarımı giydim ve arabamın anahtarlarını alarak evden çıktım.Yeni mekanıma gittim ve arabamı park ettim.Spor salonuna gittim ve herkesin yoğun bir çalışma içinde olduğunu gördüm.Vakit kaybetmeden çalışmaya başladım.Koşu,şınav,mekik barfiks çektikten sonra kum torbasıyla çalışmaya başladım.Kum torbasıyla çalıştıktan sonra biraz ara verdim.Dolabımdan havlu aldım ve terimi kuruladım.Yere oturdum ve dinlenmeye başladım.Dün dövmekten beter ettiğim aptal sarışın önümden geçti.Gülerek baktım ve başımı çevirdiğimde hemen gitmem gerektiğini anladım.Sağıma soluma baktığımda beni göremeden kaçacağım bir yerin olmadığın fark ettim.Evet öğrenecekti ama şimdi değildi.Yine etrafa baktım belki bir çıkış yolu vardır diye ama yoktu.Tekrar kafamı ona çevirdiğimde aptal sarışın onun yanında ve elini tuttuğunu gördüm.Mideme okkalı bir yumruk yemiş gibi öne eğildim.Neden hala canımı acıtabiliyorsun.Bana çektirdiklerin yetmedi mi?
    Dur bir saniye ne oluyor sana?Sen izin vermiyor musun canını acıtmasına?Şimdi dik dur ve maskeni yüzüne tak.Yoksa yine kaybeden sen olursun!!Kaybetme zamanı artık onlarda.Bende değil!
    Hırkamın kapşonuyla yüzümü sakladım.Yanlarından geçtim ve onun ruhu bile duymadı.Aynı istediğim gibi.Ben onun yanında olacaktım ona zarar verecektim ama o bunu hiçbir zaman almayacaktı.Yüzümde tebessüm belirdi.Aferin Yağmur oyununu kurallarına göre oynuyorsun.
    Sedat’ın odasına kapıyı çalmadan daldım.İşaret parmağımı ona doğru sallayarak konuşmaya başladım.
    ‘’Sen ne yaptığını sanıyorsun.Ben ne dedim sana sen ne yapıyorsun.’’
    ‘’Sakin ol.Ne yapmışım’’dedi hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi davranarak.
    ‘’hiçbir şeyden habersiz ayakların bana sökmez tamam mı?Ben daha öncede dediğim gibi kimse benzemem.’’Oturduğu koltukta dikleşti ve yüzüme baktı.
    ‘’Unutma ki kimse vazgeçilmez değildir.Sende vazgeçilmez olsaydın Deniz seni terk etmezdi.’’
    ‘’Ona göre evet vazgeçilmez değildim.Ama sana göre vazgeçilmezim…Şimdi gidersem eğer akşam maça çıkaracağın iyi bir adamın yok.’’dedim ve tebessüm ederek arkama yaslandım.
    ‘’Büyük oynuyorsun.Dikkat et derim.’’
    ‘’Ne oldu ortak?Yoksa senin gibi dünya devini korkutmayı mı başardım’’dedim ve gülümsemem yüzüme daha da yayıldı.O ise bana boş bir ifadeyle bakıyordu.Evet kesinlikle büyük oynuyordum ve bu oyun benim olacaktı.
    Uzun bir sessizliğin ardından ‘’Onu gönder çalışmam gerek’’dedim.
    ‘’Gönderemem ama sana çalışacak bir yer ayarlayabilirim.’’dedi ve telefonla bir yeri aradı.Telefonu kapadıktan sonra ‘’Yer hazır.Adamım geliyor seni kimseye gözükmeden buradan çıkaracak.’’dedi.Bir süre bekledikten sonra adamı geldi ve gitmeye hazırlanırken ‘’Bugün iki maçın olacak ilk maç ve son maç senin.’’dedi ve salondan kimseye görünmeden çıktık.Sedat’ın mekanına fazla uzak olmayan yeni mekanına gittim ve zaman kaybetmeden çalıştım.
    ‘’Bir şeyler yemek ister misiniz?’’dedi adam.Yüzümü havluyla sildim ve ‘’Hayır’’diye kısa bir cevap verdim ve camın oraya gittim.Dışarıyı izledim.Arabalardan ve insanlardan uzak bir yer.Dışarıya ne kadar baktım hatırlamıyorum bile.Sadece havanın karadığını ve çalışmak için zamanımın azaldığını biliyorum.

    [size=24]………………………………………………………..


    ‘’Yine ne var Sinem?’’
    ‘’Benden daha ne kadar açacaksın’’dedi.Sinirle onun gözlerinin içine baktı ve konuştu ‘’Benim kimseden kaçtığım falan yok.Özelliklede senden!Bunu o kalın kafana sok.’’dedi.Kız bunları duymamış gibi elini tuttu.Sinirden titremeye başladığını hissetmişti genç adam.Tam onun iteceği anda yanından o geçti.Onun burada ne işi vardı ki?Halüsülasyon mu görmeye başlamıştı yine?Ama bu imkansızdı bu gün maçı olacağı için fazla doz kullanmamıştı. Sadece çok az ayakta durmak için almıştı o kadar.Hem onu almadığı zamanlarda da titremeye başlıyordu.Yok artık oydu emindi.O kokuyordu.Aynı onun gibi yürüyordu.Elini Sinemden kurtardı ve onun peşinden gitmeye başladı.Sedat’ın odasına gidiyordu.Lanet olsun Sedat onunla uğraşmayacağına söz vermişti.Yoksa boşu boşuna mı hayatını mahvetmişti.Sedat’ın odasına kapıyı çalmadan girdi.Sadece kendisi öyle girebilirdi.Kapıya iki adım daha yaklaştı içerden konuşma sesleri geliyordu.Kızın ki sakindi ama aptal olmayan biri kızın sakinliğinin bile çevresini tehdit ettiğini anlardı.Sedat bu sefer sert kayaya çarpmıştı.Bu kızın sesi de aynı onun su perisinin sesiydi.Kapıya arkasını yasladı ve düşünmeye başladı.Onu görmeye gittiği kaç gün olmuştu.4 gün mü yoksa 5 mi? Maçtan sonra su perisine gidecekti.Yine ona uzaktan bakacaktı.Halbuki Yağmur’u ona bir nefeslik uzaklıktaydı.İçerde konuşmalar kesildi ve bir süre sonra Sedat’ın adamlarından biri içeri girdi ve yanında onla çıktı.Arkalarından gitmek istedi ama Sedat’ın sesiyle olduğu yerde kaldı.
    ‘’Deniz orada neden bekliyorsun?İçeri girsene’’dedi.Sinirden titreyen ellerini yumruk etti ve odasına girdi.Yine o sinir bozucu gülümsemesi yerli yerindeydi.O gülümsemeyi yok etmeyi o kadar istiyordu ki.Ama her şeyin bir zamanı vardı değil mi?
    ‘’Yağmur’a mı benzettin?’’dedi.Denizin gözlerinin içine bakarak.Ama Deniz bu oyunu iyi oynuyordu.Yüzünü ifadesiz tutmayı çok iyi öğrenmişti.Sustu hiçbir şey söylemedi.Sedat ise konuşmaya devam ediyordu.
    ‘’Akşam sana sürprizim var bakalım beğenecek misin?’’
    Deniz susuyordu.Sadece gözlerine bakıyordu.Sedat Deniz’i kızdırdı mı neler olacağını biliyordu.Belki de Denizden korktuğu için Yağmur’un üzerinden oynuyordu.Yine hiçbir şey demeden odayı terk etti.Salona gitti ve akşam ki maçı için hazırlandı.Tek maçı vardı.Kapanış maçı onundu.Sedat’ın dediğine göre rakibi çok tehlikeliydi.Gülümsedi ve kum torbasına sert yumruklarını atmaya başladı.
    ………………………………………………………….

    Biraz daha çalıştıktan sonra Sedat’ın adamı geldi ve gitme vaktinin geldiğini haber verdi.Havluyla yüzümde ki terleri kuruladım ve salondan çıktık. Kaçınılmaz sona doğru yaklaşıyordum.Yüzümden Düşürmediğim maskem yerli yerindeydi.Maçın yapılacağı yere geldik.Devasa bir yapıydı.İnanılmaz derecede büyük olan bahçesi ve ağaçlarla büyüleyici gözüküyordu.İçeri girdiğimde ise yine ayni büyüklükte olan izleyicilere ayrılmış bölüm vardı.Camla Ayrılmış bir bölüme kaydı gözlerim.Orası büyük ihtimalle Sedat’ın ve diğer büyüklerin yerleriydi.Seyircilerin hepsi yerlerine yerleşmişlerdi.Devler yoktu.Adam benim için ayrılan odaya götürdü ve hazırlanmama gerektiğini söyledi.Odanın içinde ki Dolaptan benim için olduğunu anladığım şortla tişörtü giydim.Üstüme de siyah renkli arkasında adımın yazdığı uzun kapşonlu hırayı üstüme giydim ve eldivenlerimi de elime taktıktan sonra ilk maçıma hazırdım.Dışarıda alkış sesleri ve bağırış sesleri geliyordu.Adımı söylediler ve kapşonumu kafama örtüp odadan çıkıp ringe doğru yürümeye başladım.Yine alkış sesleri.Ringde ki yerimi aldım ve üzeride ki fazlalık hırkamı çıkardım ve selam verdim.gözlerim Cam bölmeye gittiğinde Sedat’ın o sinir bozucu gülümsemesi yerli yerindeydi.Hakemimiz yoktu.Öldür öldür sesleri yükseliyordu.Karşımda ki kız bir anda saldırdı.Oyunu sert oynuyordu.Pekala Bende sert oynamaya başlayabilirdim.Ara verilmiyordu.Onu yormayı başardım.Tabi onu yorarken yüzümde ve vücudumda morlukların olduğuna emindim.Yorulduğunda ise benim zamanım gelmişti.sağ sol yumruklarım sağlam bir betonu kıracağına emindim.Bütün kinimi ve nefretimi yumruklarımla dışarı atıyordum sanki.Tekmelerim ise normal bir kızın ayağını kıracağından emindim.Eldivenlerini çıkardığını fark ettim ve hemen eldivenlerimi çıkardık.Çıplak elle yüzüne vurmaya devam ettim.Tekmelerimi kaburgalarına sıralıyordum.yerden kalkamayacağı anladığımda arkamı döndüm ve ‘’öldür öldür’’tezahüratlarını duydum.Sedata baktığımda ise öldür işaretini verdi.Ayağa kalkmıştı.Koştum ve havaya zıplayarak yumruğumu suratına attım ve sersemledi.Hızlı bir hareketle boynunu tuttum ve etrafımdakilere baktım.’’Öldür öldür’’diyorlardı.Gözlerimi yumdum ve boynunu seri bir hareketle kırdım ve hemen arkamı dönerek uzaklaştım.Cesede baksaydım eğer midemin kalkacağına emindim.Tam orayı terk ediyordum ki.Yabancı adamlardan biri bana meydan okudu.Gülümsedim ve arkamı dönüp orayı terk edecekken.Adamın bana doğru koştuğunu fark ettim.Döndüm ve gardımı düşürmeden ona bakmaya başladım.Bütün hızıyla bana koşuyordu.Bütün gücümle yumruk attım ve adam 1-2 adım geri sendeledi.


    Sistemli bir şekilde yumruk atıyordu.Ama sinirle hareket ettiği için Sistemle attığı yumrukların hepsi beni ıskalıyordu.Yine yumruk atarken Sol boşluğuna sağ ayağımla en sert tekmelerimden birini attım.Adam bu sefer tek bir adım bile gerilemedi.Bana Yumruklarını savuruyordu.Sedata baktığımda öldür işaretini vermişti.Öldür demesi kolaydı.Adamın çevresinde dönmeye başladım.Şaşırmıştı.Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.Onun etrafında hızla dönerken kısa bir kahkaha attım.Adamın başını döndürmüştüm.Arkasında durdum ve dizine tekme atıp düşürdüm.Boynunu iyice sıkı tuttum ve kulağına ‘’Elveda’’dedim ve boynunu kırdım.İzleyenlerden alkış sesleri yükseliyordu.Kazandığım iki zaferimle gurur duyarak benim için ayrılan odama geçtim.Terimi kuruladım ve Sedatın adamı geldi.
    ‘’Hazırsan patron seni çağırıyor.’’dedi ve cam bölüme doğru yürüdüm.Yine kapşonumu örtmüştüm.
    ‘’O adam neden bana saldırdı.?’’
    ‘’Sevgilisini öldürdün çünkü’’dedi.Gülümsedim.
    ‘’İyi ikisini öldürerek orada kavuşmalarını sağlamış oldum’’dedi ve kahkaha attım.Maçlar kıran kırana geçiyordu.Benim maçımdan önceki maç bayağı bir uzamıştı.Son maç benimdi.Maç bitti ve benim sahneye çıkma zamanım geldi.Sedatın yanından ayrılarak ringe gidilen yolda durdum.Son maçlar en iyilerin olduğu için sunucu oluyormuş.Sunucu benim adımı dedi ve Salondan alkış fırtınası koptu.Kendimden emin adımlarla ringin ortasına çıktım ve seyircilere selam verdim.Şimdi sıra rakibimin çağırılmasıydı…Salonda ışıklar kapandı sadece onun üstünde ışık vardı adı denildi ve o da kendinden emin adımlarla ringe doğru geliyordu.Arkamı döndüm ve ışıkların hepsi yandı.Beni göremiyordu.Sunucu ringden indi ve arkamı döndüm.Deniz şok olmuş bir şekilde suratım bakıyordu.Gülümsedim.O ise Sedata bakıyordu.
    ‘’Hayır’’dedi gözlerimin içine bakarak.Gözleri dolmuştu.Neden bir şey hissetmiyordum.?

    Hiçbir şey hissetmediğine emin misin yağmur?Kandıramazsın kendini.Onu ringin başında gördüğünde nefesinin kesildiğini neden saklıyorsun.Şimdi pişmansın değimli.Ateşle oynadığının farkındasın değil mi?Bu sefer Ateş yine seni yakacak.Yine canın yanacak.Biliyorsun Deniz sana elini bile kaldırmaz.Sen ise Öfkene yenik düşüp bu maççı istedin.Onu öldürebilecek misin Yağmur?Onun o Deniz mavisi gözlerine bakmadan nasıl yaşamayı planlıyorsun.Bak o senin için ölüme atıyor kendini.O senin elinden ölümü tercih ediyor.Bu vicdan azabıyla yaşayabilecek misin Yağmur?

    Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.Gardını indirmişti.Yumruk attım ve seri bir hareketle yumruğumdan kurtuldu birbirimize o kadar yakındık ki?
    Sedat’a dönerek bağırdı ‘’Ondan uzak duracaktın Sedat.Şimdi kendi mezarını kendi ellerinle kazdın.’’dedi ve bana döndü.Ben yine yumruk ve tekme savuruyordum.Yumruklarımdan kaçıyordu ve aynı zamanda bana anlatmak istedikleri olduğunu söylüyordu durmayacağımı anladığında konuşmaya başladı ‘’Su perim’’dedi ve gardım bir anda düştü gözlerim yavaş yavaş dolmaya başladı.Hayır Eski yağmurun canlanmasına izin veremezdim.Gözlerimi yumdu ve gardımı yine eski haline getirdim.Gözlerimi açtığımda aramızda bir adımlık mesafe vardı.
    ‘’Dinle beni’dedi ve suratına sağ yumruğumu indirdim.Sadece kafası oynadı.Yine gözlerimin içine bakarak konuşmaya devam etti.
    ‘’Ben seni terk etmek zorunda kaldım.’’Dişlerimin arasından ‘’Kapa çeneni yalanlarını dinlemiyicem’’
    ‘’Yalan değil.Eğer o gün gitmeseydim Sedat senle tehdit etti.Seninle evlenince bu işleri brakacaktım.O en iyi adamını kaybedecekti.’’dedi ve ben sağ ayağına tekme attım.O konuşurken ben ona yumruk ve tekme atıyordum.
    ‘’Bunu önlemek için de eğer seninle evlenirsem seni öldüreceğini söyledi.Seni korumak için yaptım su perim.Ama bu da yeterli olmamış.O piç seni yinede kullanmış’’Gözlerimden yaşların akmamasını daha fazla engelleyemedim.Yaşlar sıraya girmişlerdi.Deniz bir adım attı ve bana sarıldı.İttim onu.Seyircilerin hepsi gitmişti.Sedat ben ve deniz kalmıştık koca salonda.Denize baktım ve ‘’Terk ettin ve korudun beni öylemi?Beni düşündüğün için sağol.Keşke terk etmeseydinde ölümüm Sedat’ın elerinden olsaydı.Keşke ölümüm senin ellerinden olmasaydı.Canımı en çok yakan bu oldu.’’
    ‘’Su perim’’dedi ve bana yine sarıldı.Onu itecek gücü kendimde bulamıyordum.Ne yaptın be Deniz bana.Senden nefret ederken bile seni nasıl sevebiliyordum.Birbirimize sıkıca sarılmışken.Silah sesi duydum ve Deniz sarsıldı.Gözlerimin içine baktı ‘’Seni çok seviyorum su perisi.Sana yaşattıklarım için affet beni’’dedi ve yere düştü.Gözlerim Sedata kaydığında Silahı bana doğrulttuğunu gördüm.
    ‘’İyi oyundu’’dedim.
    ‘’Büyük oynadığını söylemiştim’’dedi ve silah ateş aldı.





    15.Bölüm fragmanı…..

    ‘’Nabzı gittikçe düşüyor.’’
    ‘’Elektro şok uygulayın.’’
    ‘’Deniz’’
    ‘’Bir tanem sana bir şey oldu diye çok korktuk’’
    ‘’Deli kız’’
    ‘’Deniz nerede’’
    ‘’Deniz yok’’
    ‘’Yağmur’’

    ‘’NE işin var burada!’’[/size]
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından Deadly C.tesi Ekim 09, 2010 6:56 pm

    Tanrım burda bitirilirmi lütfen yb lütfen ağlarım bak Sad yaa ağlıcam ybb Sad
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından ebru Paz Ekim 10, 2010 10:25 am

    yaaa süper olmuş.ellerine sağlık.yb verr Very Happy
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Paz Ekim 10, 2010 11:14 am

    Smile))) saolunn arkadaşlarr ybbb haftayaa pazar ya da cumartesiii 15.bölüm büyükk ihtimalleee finall bölümüü olacakkkk Smile))))
    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından sekerkiss07 Çarş. Ekim 13, 2010 4:42 pm

    Offff beeeeee bu nasıl bir blm Allah'ımmmmm her an düşüp bayılabilirim bebeğim sen şahanesin ama zekan daha şahane Very Happy Eline sağlık güzelim yb sabırsızlıkla beklicem bakalım heyecanımız ne şekilde devam edecek Smile
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Perş. Ekim 14, 2010 5:26 pm

    çokkk teşekkürr edrimmm bir tanemmm Smile)))
    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından sekerkiss07 Perş. Ekim 14, 2010 5:56 pm

    Reca ederim cnm benimmmmm Razz
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Paz Ekim 17, 2010 2:41 pm

    15.BÖLÜM:Final Bölümü:


    Siren sesleri bütün İstanbul da yankılanıyordu.Ambulans son hızla hastaneye ağır yaralı şekilde bulunan yaralıyı yetiştirmeye çalışıyordu.Gencecik bir yaşamı kurtarma çabası içindeydiler.Ona sorsalar acaba yaşamak ister miydi?Kim bilir belki hayır,belki evet.Ambulansın arkasında doktor hastanın nabzını almaya çalışıyordu ve nabzını bulduğunda çok yavaştı.Cihaza bağladılar.Yüzü ve bütün vücudu yaralar ve kırıklar içindeydi.Şuan anlaşıldığı kadar burnu ve kolları kırılmıştı.Serum bağladılar.Yanındaki hemşire ‘’Nabzı gittikçe düşüyor’’dedi ve doktor cihaza baktı.Gerçekten de kalbi durmak üzereydi.Kafasını hastaya çevirene kadar kalbin durduğunu belli eden doktorların kulaklarının aşina olduğu o ses.Hemen elektro şoku aldı ve en düşüğe ayarladı.Kız yattığı yerde sarsıldı ama kalbi tekrar atmaya başlamadı.Hemşireye dönerek ‘’60 julla ayarlayın’’dedi hemşire verilen emri yerine getirdi.Kızda yine tek bir yaşam belirtisi yoktu.Elektro şokun şiddetini her geçen dakika daha da arttırıyordu.Doktor inat etmişti.O yerden kalbi atarak çıktıysa eğer şimdi ölemezdi.Şimdi kalbi duramazdı.Şimdi olmazdı.Hemşireye dönerek ‘’360 jull’’dedi.Hemşire doktora inanamayarak baktı.Genç doktor sinirle hemşireye dönerek ‘’Ne duruyorsun duymadın mı’’dedi.
    ‘’Ama doktor bey hastayı kaybettik.’’Doktor sinirle hemşireye tekrar baktı ve hemşire doktorun dediğini yerine getirdi.kız tekrar sarsıldı ama kalbi atmamıştı.Doktor bütün ümidini kaybettiği anda cihazdan kalp atış sesleri geldi.Doktor gülümsedi ve hastaneye geldiklerini anladılar.Kızı sedyeyle indirdiler ve hemen ameliyathaneye aldılar.Saatler geçiyordu ameliyathaneden ne bir doktor çıkıyordu ne de hemşire.Hastane koridorlarında yankılanan acı bir çığlıkla herkes koridorlara çıkmıştı.Önüne gelene kızını soruyordu ‘’Yağmurum nerde’’diyordu karşısına çıkan herkese.Ama aldığı tek cevap ‘’Bilmiyorum’’oluyordu.Kızın babası Annesinin yanında etrafa medet dilercesine bakıyordu.Aslında gözleriyle herkese her şeyi anlatıyordu.Babalar hep öyle değil midir zaten.Bütün acılarını sıkıntılarını içine atmazlar mı.Yine bir baba aynısını yapmıştı.Ama bu sefer gözlerine bakan herkes acısını anlayabiliyordu.Kadın Hemşirelerden birini tuttu ve ‘’Kızım yağmurum nerde’’dedi yine aynı cevap bilmiyorum.Ameliyathanenin önüne geldiğinde hemşire çıkıyordu ‘’Yağmurum içerde mi?’’dedi.Kızlarının belli bir yerde olmayışı canlarını yakıyordu.Onu bulamadıkları her saniye kalplerine bir bıçak saplanıyordu.Kızları düğün yerini terk ettikten sonra gelen telefonla kalplerinin çıkacağını sanmışlardı. ‘’Telefonda ki adam kızınız hastanede’’dediğinde kalplerine en acı bıçak o anda saplanmıştı.Hemşire
    ‘’içerde bir kız var ama üzerinde kimlik olmadığı için bir şey söylememiz imkansız’’dedi.Hemşire tam gedecekken.Kadın kolunu tuttu ve üzerinde gelinlik olmalıydı’’dedi.Hemşire başıyla onayladı ve annesi içine attığı çığlıkları tekrar bıraktı ve koridor onun çığlıklarıyla inledi.Hastaneye geldikleri kaç saat olmuştu ama kızlarından tek bir haber alamamışlardı.
    Yağmurun annesi ve babası perişan halde iyi bir haber bekliyordu peki Deniz ne yapıyordu o bilmiyor muydu?Yağmurun neler yaptığını.Tabi ki biliyordu.Onu karşısında gördüğünde anlamıştı delice bir şeyler yapacağını ama bu kadarını tahmin edememişti.Yağmur ona bağırıp çağırdıktan sonra orada öylece kalmıştı.Tek bir hareket dahi edememişti.Ama ayakları onu umursamadan yağmurun gittiği yoldan yürümeye başladı.Nereye gittiğini bilmiyordu.Kendini sahilin kenarında buldu.Gözleri yağmuru arıyordu ama o yoktu.Kafasını çevirdiğinde uçurumun kenarında birinin olduğunu gördü.O olmasın diye dua etmeye başlamıştı.Koşarak oraya gittiğinde duyduğu sesle olduğu yerde donmuştu.O su perisiydi ve denize doğru bağırıyordu Deniz ise onun arkasından ona çok az bir mesafede duruyordu.Ona bağırıyordu Diyordu ki ‘’ Sana öyle bir hayat bırakıyorum ki yaşadığın her gün nefes aldığın her saniye acı çekeceksin.’’diyordu.Tabi o bilmiyordu ne acılar çektiğini.Gözlerini yumdu.Hiç bir şey bilmiyorsun su perim’dedi içinden.Gözlerini açtığında ise su perisi uçurumun ucundaydı ayağının kayması an meselesiydi.Bir adıma attı onu yakalamak için ama geç kalmıştı su perisi ondan önce davranım uçurumun boşluğuna bırakmıştı kendini.Hiç düşünmeden attı kendini uçurumdan. Biliyordu yaşaması imkansızdı.İmkansızdı su perisinin dev dalgalarla mücadele etmesi.Ama o daha dayanıklıydı belki o kurtulurdu dev dalgalardan ve su perisini de kurtarırdı.Suya çarptı ve dibe doğru gitmeye başladı.Kendini topladı ve suyun üstüne çıkmak için yüzmeye başladı.Dev dalgalar onu savuruyordu ama su perisini görmüyordu.Dev dalgalardan biri onu içine aldı dalgadan kurtulduktan sonra yine su üstüne çıktı.Kayalıklara doğru baktığında ise su perisini dalgaların acımasızca kayalıklara doğru savurduğunu gördü.Hızla yüzdü.Su perisini kurtarmaya gidiyordu.Arkasından gelen büyük dalgayı görmeden tabi.Dengesini kaybetti ve suyun içinde kayboldu .Tekrar bütün gücünü topladı ve suyun üstüne çıktığında su perisi az önceki yerinde yoktu.etrafına baktığında dalgalardan başka bir şey görmüyordu.Suya daldı ve Yağmuru aramaya başladı.Ve gördü.Denizin dibine doru iniyordu.Hareketsizdi.O tarafa doğru yüzdü ve su perisinin kolundan tuttuğu gibi suyun üstüne çıkardı.Nefes almıyordu.Etrafına baktı ve onu denizden çıkarmak için en uygun yeri aradı ve buldu.Yağmur’u denizden çıkardı ve yere yatırdı.Nefes almıyordu.Nabzına baktığında hala yaşadığını anladı.Ağlamaya başlamıştı.Her şey onun suçuydu.Yağmur’un bu hale gelmesinin en büyük ve tek suçlusu oydu.Etrafa baktı yardım çağırmak için.Ama etrafta kimse yoktu.içinden yükselen Çığlığı bastırmadı ve bağırarak ağlamaya başladı.Erkekler ağlamaz diye aptal şeyi kim uydurdu bilmiyordu ama.Çok yanılıyordu.göz yaşlarına engel olmadı yanaklarından süzülüp Yağmur’un yüzüne düşüyordu.Bİ şeyler yapmak zorundaydı.Yağmuru kucağına aldı ve nereye gittiğini bilmeden yürümeye başladı.Caddenin ortasında yürüyordu.Yanında korna sesleri yükseliyordu.Hiç bir araba durmuyordu.bu sefer yürüdüğü yolun tersi yürümeye başladı.Durduğunda yine aynı yere gelmişti.Yağmur kucağında çaresizce etrafına bakınıyordu.Onlara doğru birkaç kişi geliyordu.Yanlarına geldiğinde ise hemen ambulansı çağırdılar.Kısa bir sürede ise etrafları bir sürü meraklı insanlarla dolmuştu.tekrar yere çötü.Yağmura sıkıca sarıldı ve ‘’İyileşeceksin’’demeye başladı.Göz yaşları da hızlanmıştı.Siren seslerini duydu ve yağmuru kulağına ‘’Bak ambulans geliyor.Kurtulacaksın demiştim’’dedi ve gülümsedi.Ambulans geldiğinde kalabalığı açarak onların yanına geldi.Doktor hemen Denize sorular sormaya başladı.Deniz ise ‘’Ben iyiyim. Ona yardım edin’’dedi ve ayağa kalktı.Yağmur kucağında ambulansa doğru yürüyordu.’ambulansta ki sedyeye yatırdıktan sonra Arabadan indi.Ambulansın kapıları kapandı ve hızla oradan uzaklaştı.Deniz ise sadece arkalarından bakmakla yetindi.Ne kadar öyle kaldı bilmiyordu.Ama ayakları hareket etmeye başladığında hastaneye gittiğini anladı.Yavaş yavaş yürüyordu sonra koşmaya başladı.Yağmuruna koşuyordu.Su perisine koşuyordu.Hayatının tek gerçeğine koşuyordu.Bu sefer kaybedemezdi.Bu seferde acı çekemezdi.Olmazdı.Hastanenin kapısında durdu.Derin derin nefesler aldı.Yağmurun annesinin ve babasının haberleri yoktu.Telefon kulübesine girdi ve onları aradı.Hastanenin adresini verdi ve yağmurun ameliyat edildiği kata gidip beklemeye başladı.Acı bir çığlık duydu ve yerinden kalktı.Bu annesinin sesiydi.Yağmurum diye bağırıyordu.Onlara neler yaşatmıştı böyle.Sesleri yaklaşıyordu.Onların göremeyeceği bir yerde durdu ve beklemeye başladı.
    Sabahın ilk saatlerinde doktor yorgun bir şekilde ameliyathaneden çıktı.Annesi babası ve tabiî ki deniz ondan gelecek güzel haberleri bekliyorlardı.Tabi deniz onların göremeyeceği bir yerden doktoru pür dikkat dinliyordu.
    ‘’Elimizden gelenin en iyisini yaptık.şimdi sıra kızınızda.Yoğun bakım odasına alınacak.Orada gözetimimiz altında tutulacak ve uyanmasını bekleyeceğiz.’’
    Annesi sabırsızlıkla ‘’Ne zaman uyanır peki?’’dediğinde doktor bakışlarını yere indirerek ‘’Belki 2 gün belki aylar sonra kızınızın tedaviye vereceği cevaba bağlı.Belki gözlerini hiç açmaz’’dedi ve oradan uzaklaştı.Deniz yaslandığı duvardan yere doğru kaydı doktorun son sözleri beyninde yankılanıyordu belki hiç uyanmaz.Neler söylüyordu?Saçmalıyordu.Yağmur gözlerini açacak ve eski günlerine döneceklerdi.

    ……………………………………………………………….

    Silah ateş aldı ve gözlerim dayanılmaz bir acıyla kapandı.Sesler duyuyordum.doktor sesleriydi.’’Uyanıyor’ diyorlardı neredeydim ben.Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda etrafımda bir sürü doktor ve hemşirenin olduğunu gördüm.Vücuduma bağlı olan bir sürü kabloyu da görmezden gelemezdim.Silahın ateş aldığı ve benim canımın acıdığı yere ellerim gittiğin de orada ne bir yaranın olduğunu ne de bir dikiş izinin olduğunu fark ettim.Ne oluyordu böyle.Ağzıma bağlanmış olan solunum cihazını çıkardılar.Cam bölmeden annemle göz göze geldik.Hemşireler Beni bağladıkları kablolardan kurtardılar ve normal bir odaya aldılar.Her şey o kadar hızlı gelişiyordu ki.Deniz neredeydi.O ellerimin arasından kayıp gitmişti.Yerde kanlar içinde yatıyordu.Beni buraya kim ne zaman getirmişti.Camdan dışarı bakıp bunları düşünürken kapı açıldı ve içeri annemle babam ve tabi ki Serkan abi girdi.Annemin gözleri kıpkırmızı olmuştu babam ise kenardan sessizce beni izliyordu.Ağzımı açtım ve ilk dediğim şey ‘’Deniz’’oldu.Annemle babamın rengi bir anda bembeyaz oldu.Annem gülerek konuyu değiştirmeye çalıştı.
    ‘’ ‘’Bir tanem sana bir şey oldu diye çok korktuk’’
    ‘’Beni nasıl buldunuz?’’
    ‘’Telefon geldi ve buraya geldiğimizde ameliyathanedeydin.Ne kadardır uyuyorum’’
    Annemle babam birbirlerine baktılar ve konuşmaya başladılar ‘’Bir ay’’dediler ve ben güldüm-gülmeye çalışım yani-.
    ‘’bir ay mı?saçmalamayın.Deniz nerede onun durumu nasıl?’’dedim ve annem hiçbir şey anlamamış gibi yüzüme bakıyordu.
    ‘’Deniz yok’’bir anda ellerim titremeye başladım.
    ‘’Ne oldu ona nasıl yok onla aynı yerdeydik.Beni bulan onu bulamamış mı?’’dediğimde annemlerin hiçbir şey bilmediğini anladım.Sustum.Deniz seni yeni bulmuşken bir daha kaybetmeye dayanamazdım.Annemler sessizce odadan çıktılar.Bana deliymişim gibi bakıyorlardı ama ben deli değildim.Annemler odadan çıktıktan kısa bir süre sonra içeri beyaz önlüklü bir doktor girdi.Yanıma oturdu ve ilk dediği şey ‘’Konuşmak istermisin?’’
    ’’Deniz nerede bakın ona bir şey olduysa bana söyleyebilirsiniz.Gerçekten.’’dedim ve doktor yüzüme ifadesiz bir şekilde bakmaya başladı.Sinirlendim ve ‘’Bana deliymişim gibi bakmayı kes’’dedim.Doktor sessizce odadan çıktı.Kimse bana neler olduğunu anlatmayacak mıydı?Sedat bunu ödeyeceksin…
    …………………………………………………………………………………………………….
    Doktor odadan çıkı ve endişeli anneyle babanın yanına gitti.Yaşadıkları kafasında bir travma oluşturmuş. bir ay öncesinde yaşananları anlatmalısınız.yoksa Çok ciddi boyutlara taşınabilir.’’dedi ve doktor onların yanından uzaklaştı.Kolay değildi tabi.Yağmur kendini bırakma yoksa daha kötü şeyler seni bekliyor.
    Annesi ve babası kızlarına her şeyi en baştan nasıl anlatacaklarını düşünürken Onu gördüer.Hayatlarını mahveden o çocuğu gördüler.Yanlarına geliyordu.Bu ne cüret diye düşündü annesi.Babası ise o adamı bir kaşık suda boğmak istiyordu.Deniz onların yüzüne bakamıyordu.Nasıl bakacaktı ki.nE sıfatla bakacaktı.Yanlarından geçip yağmrun odasına gitmek niyetindeydi ki annesi kolundan tuttu Gözleri ateş saçıyordu adeta.Deniz bakışlarını yere indirdi. ‘‘’NE işin var burada!’’

    Deniz bakışlarını kadının yüzüne çevirdi ve ‘’Yağmur-‘’dedi ve cümlenin devamını getiremeden kadının sözleriyle olduğu yerde dondu.
    ‘’Sakın kızımın adını ağzına alma.Senin yüzünden ne hallere düştü.Doktorlar şimdi onun delirdiğini düşünüyorlar.Gurur duy.Mahvettin kızımın hayatını.Şimdi defol git ve bir daha ne kızımın ne de bizim karşımıza çık’’diye bağırdıktan sonra Deniz neye uğradığını şaşırdı.Nasıl ?O ,o deliremezdi.O komadaydı ve böyle bir şey olma ihtimali yoktu.Hemen Yağmurun doktorunun odasına gitti.
    Doktor Denizi görünce ayağa kalktı.Bir ay boyunca sık sık görüşmüşlerdi.
    ‘’Deniz bey hoş geldiiz.İyi haberi aldınız her halde’’Dedi Deniz doktorun yüzüne bakmıyordu.
    ‘Duyduklarım doğru mu Yağmur.’’dedi ve sustu.Derin bir nefes aldı ve bu sefer bakışlarını doktorun gözlerine dikerek konuşmaya başladı ‘’Yağmur ‘’dedi ve sustu dili bir türlü o cümleyi söyleyemiyordu.Doktor anladı ve ‘’Bu dünyada bir milyonda hatta on milyonda bir görülecek bir olay.’dedi ve deniz devamını dinlemeden odayı terk etti.Doğruydu.Peki ya şimdi ne olacaktı.Hastaneden çıktı ve doğru abisinin yanına gitti.Sorulacak bir hasabı vardı.Bütün bunlar onun yüzünden olmuştu.Ona ne zaman yararı dokunmuştu ki.Yıllar sonra bulduğunda Hayal’i ellerinin arasından almıştı.Şimdi de Yağmur’unun alıyordu elinden.Ama buna izin vermeyecekti.Onun hayatı mahvolduysa onun da mahvolacaktı.Acı çekmenin ne olduğunu öğrenmeliydi zamanı çoktan gelmişti de geçiyordu.Arabasına atladı ve hızla onun olduğu yere doğru sürmeye başladı arabasını.

    Yağmur Gözlerini yumdu neler olduğunu anlamaya çalışıyordu Deniz gözleri önünde vurulmuştu.Ona da ateş açılmıştı.Peki kolu bacağı nasıl kırılmıştı.Sert bir şekilde düşmüş olmalıydı.Annesi ve babası geldi konuşmuyorlardı sadece kızlarına bakıyorlardı.
    Kızları aynı şeyi sayıklıyordu ‘’deniz nerede.?’’diyordu.
    ‘’Onu gözlerimin önünde vurdu’’diyordu.Annesi kızının bu içler acısı durumuna dayanamayarak ağlayarak odadan çıktı.Direk doktorunun yanına gitti.Kızının durumu gün geçtikçe daha da kötüleşiyordu.Kliniğe yatırmak şarttı artık.

    Deniz spor salonuna hızlı bir giriş yaptı.Koşar adımlarla abisinin odasına gidiyordu.Belinden silahını çıkardı ve mermilerini kontrol etmişti.Acı çekme sırası ondaydı.Abisiydi evet ama ona acıdan başka bir şey vermemişti.Her şeyin bir sonu vardı.Ve o son yaklaşmıştı.Kapıyı çalmadan açtı ve silahı abisine vakit kaybetmeden doğrulttu.Abisinin o bilindik yüzünden eksik olmayan sinir bozucu gülümsemesi yerli yerindeydi.
    ‘’Sedat!’’dedi.Abisi yine gülümsüyordu.
    ‘’Hayatımda sevdiğim her şeyi elimden aldın.Sedattt’’diye bağırdı.
    ‘’Mahvettin beni Sedat’’diyerek bağırıyordu.
    ‘’Şimdi mahvolma sırası sende’’dedi ve silahı tetiğine dokundu silah ateş aldı.Sedat yine o gülümsemesiyle yere düştü.Kalbinden vurulmuştu.Deniz yaklaşarak.
    ‘’Güle güle Abi’’dedi ve arkasına bakmadan orayı terk etti.Arabasını hızla kullanıyordu.Artık bir katildi o.Direksiyona vurdu ve bağırarak ağlamaya başladı.Hastanenin önüne geldi.
    İki gün boyunca durduğu yerden ayrılmadı.İki günün sonunda hasta nakil aracı geldi.Kimin gittiğini göremiyordu.Hastanenin kapısına biraz daha yaklaştı.Koridordan çığlık sesleri yükseliyordu. ‘’Ben deli değilim’’diyordu.Sese odaklandığında sesin kime ait olduğunu anladı.Hastanenin kapısından hızlı bir giriş yaptı.Su perisini gördü beyaz bir önlük giydirmişlerdi.Elleri gözükmüyordu.Yürümekte zorlanıyordu.Deniz ‘’ne yaptınız ona ‘’diye bağırarak öne atıldı ama güvenlik görevlileri onu engelledi.Yağmur kafasını oynatamıyordu.Arabaya bindirirken deniz son kez çağırdı ‘’Yağmur’’dedi Yağmur kafasını yavaşça çevirdi ve gözlerine baktı.Gülümsedi ve arabaya bindirilerek kapıyı kapadılar.Güvenlik görevlilerinden kurtulmaya çalışıyordu.En sonun da başarılı oldu Yağmurun annesiyle babasının yanına gitti ‘’bunu ona nasıl yaparsınız’’diyordu ama onu duymuyorlardı bile.Hastaneden çıktılar.Deniz arabasına bindi ve Yağmurun bulunduğu arabayı takip etmeye başladı.Kliniğin önünde durdular ve yağmur aynı şekilde hastaneden içeri soktular.Onun yüzündendi.Artık her şeyin sonuydu.Artık Elveda zamanı gelmişti.Evine gitti ve şırıngayı eline aldı.Altın vuruş.Onunda kurtuluş yolu buydu.O da bu bataklıkta ölüyordu.Tıpkı abisi ve hayal gibi.Arık onunda onlardan hiçbir farkı kalmamıştı.İğneyi koluna sapladı ve içindeki sıvıyı damarlarına akıttı.


    Yağmura sakinleştirici vermişlerdi.Karşı koymak istiyordu ama gücü yoktu.Yatağa yatırdılar ve odadan çıktılar.Zorla ayağa kalktı ve camın kenarına gitti.Camdan dışarı baktı.Bomboş bakıyordu hiçbir şey düşünmüyordu.Akşam herkesin toplandığı ve tek bir televizyonun olduğu odaya götürdüler haberleri izliyorlardı.Manşet şöyleydi.

    ‘’Aşklarına sahip çıkamayan iki genç sporcunun hazin sonu’’diyordu haberi sunan kadın.
    ‘’Öğle saatlerinde evinde ölü bulunan Deniz Göktuğ’un ölüm nedeni henüz açıklanmadı.Evinden çıkan şırıngalar ve kolunda bulunan delikler aslında her şeyin kanıtı.’’dedi ve spiker denizin cansız bedenini ekrana koydu.Yağmurun gözleri dolmuştu ama ağlayamıyordu.Ölmüştü.Haberin sonuna doğru Yağmurun hastaneden zorla çıkarılışını ve Denizin buna engel olmak isterken çekilen fotoğrafları ekrana gelmişti.Yağmur sessizce odadan çıktı.Göz yaşları yanaklarından süzülüyordu.Odasına gitti ve camdan dışarı baktı.Artık her şey bitti dedi.Bakışlarını gök yüzüne çevirdi Denizi Denizi’ni görmek istermiş gibi.Ama biliyordu göremeyeceğini.Gözleri tekrar dolmaya başladı ve yere çöktü bağırarak ağlamaya başladı.Doktor ve hemşireler sesi uyar duymaz yağmurun odasına girdiler hemen sakinleştirici iğne yaptılar.Hemşireler yağmuru yerden kaldırarak yatağına yatırdılar.Yağmurun göz yaşları sessizce süzülüyordu yanaklarından.Bağırmak istiyordu.İçindeki acıyı bağırarak atmak istiyordu ama bağıramıyordu göz kapakları ağırlaştı ve kapandı.Ağzından fısıltı şeklinde ‘’Her şey bitti’’dedi ve uyudu.
    2 yıl sonra:
    Yağmurun annesi ve babası bu gün gülmedikleri kadar çok gülüyorlardı.Kızlarını o klinikten çıkaracaklardı bu gün.Tam iki yıl olmuştu gülmedikleri.Ama artık her şey yoluna girmişti.Kötü her şey bitmişti.Yeni ve ter emiz bir sayfa açmanın zamanı gelmişti.Kızlarını klinikten çıkardılar ve arabayı sahil yolundan kullanıyordu babası.Annesi kızına baktı.Bundan tam iki yıl önce her şeye gülen cıvıl cıvıl kızlar gitmişti yerine ruh gibi hiçbir şeye tepki vermeyen bir kız gelmişti.Annesi bu da geçecek dedi içinden Neleri atlatmamışlardı ki.Yağmur birden’’Durdurun arabayı’’dedi.Babası şaşkınlıkla arabayı durdurdu.Yağmur arabadan indi ve yavaş adımlarla deniz kıyısına geldi.Ayaklarını suya soktu ve denize baktı.
    ‘’Böyle mi bitmesi gerekiyordu?’’dedi fısıltı şeklinde.
    ‘’Yaşadığım her dün nefes aldığım her saniye acı çekiyorum.bunları senin yaşaman gerekirken neden böyle bir acıyı bana yaşatıyorsun’’dedi babası kızının koluna girdi ve arabaya götürdü.Arabanın camından denize baktı ve ‘’bitti.’’dedi ve önüne döndü.Başını çevirip Denizden tarafa bakmadı bile.
    Evet bitmişti.Her şey gibi onun da acısı bitmişti….
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından ebru Paz Ekim 17, 2010 5:45 pm

    ayyyy böyle acıklı bitirmek zorunda mıydın yaa Crying or Very sad
    çok güzel olmuş cnm..
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Paz Ekim 17, 2010 5:50 pm

    saolll canımmmmm Smile))))
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından Deadly Paz Ekim 17, 2010 6:28 pm

    off be çok gzl olmuş ama hep sonları kötü bitiyor lan hikayelerinin biraz mutlu bitsin dicem ama sende şimdi bana her hikayede mutlu son olmaz diyeceksin ama senin yazdığın her hikayenin sonu ölümle bitiyor lan ağlıcam artık bir kerede mutlu bitsin ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 752913 ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 752913
    Yeni hikayelerini bekliyorum dört gözle Shocked ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 607668
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010) - Sayfa 6 Empty Geri: ****Yaşamak İçin Öldür**** Final Bölümü Geldiii...(17.ekim.2010)

    Mesaj tarafından happy Paz Ekim 17, 2010 7:06 pm

    saolll canımmm ewett birazz hikayelerimin sonuu kötüü bitiyorr artıkk bundan sonraki hikayelerimin sonunu daha az acıklı yaparım Smile))))

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 6:45 am