2.bölüm:
Karşımda durmuş bir kız ve bana gıcık gıcık bakıyor.Pislik işe ne olacak.Yanımdan kıvırta kıvırta geçti.Sınıfa gittiğimde herkes koyu bir muhabbete dalmıştı.Beni fark ettiklerinde ise büyük bir sessizlik oldu.Herkes beni inceliyordu.’Hey Allah’ım’’dedim sınıftaki en kuytu köşeye geçip oturdum.Elimdeki kalemle oynamaya başladım.Biri yanımda dikildi.Bir kızdı.Sarı beline gelen saçlarıyla bayağı bir dikkat çektiği belliydi.Ne var anlamında başımı salladım.Konuşmaya başladı.
‘’Bu sıra benim ve senin buraya otururken benden izin alman gerekirdi.’’
Suratına dikkatlice baktım.Suratında alaycı bir ifade vardı.Güldüm.
‘’Neye gülüyorsun.Sana bir şey sordum ve bana cevap vermek zorundasın.’’dedi.E artık benimde sabrımın bir sınırı var değil mi?Ayağa kalktım ve kızla aramızda bir adımlık yer bırakacak kadar gittim.Herkes bize bakıyordu.Kızdan uzundum.
‘’Bir daha benimle bu şekilde konuşursan bu kadar sakin olmam ve artık bu sıra benim kendine yeni sıra bulsan iyi olur’’Dedim ve sırama yerleştim.
‘’Sen sen benimle bu şekilde nasıl konuşursun.Sen kim olduğunu sanıyorsun?’’
Kafamı çevirmeye tenezzül etmeden konuştum.
‘’Sana şunu söyleyeyim benim kim olduğumu bilmek istemezsin’’dedim.Çünkü gerçekten bilmek istemezdi.Öbür okuldaki öğretmenlerim tarafından pek sevilmezdim.Neden mi?Böylelerine hadlerini iyi bildirirdim ve genellikle o kişin ya bir yeri incinirdi yada kırılırdı…Babaanneme söz vermiştim.kavga yoktu.Kız korkmuşa benziyordu ve sınıftan çıktı herkes bana bakıyordu.Yeter ama ayı falan mı oynatıyordum?’’Ne bakıyorsunuz!?Ayımı oynatıyorum’’Dememle herkesin önüne dönmesi bir oldu.Bunlar gerçekten salaktı.Öğretmen geldi herkes ayağa kalktı.Tabi ben hariç.Atıldığım okuldaki öğretmenler bana alışmışlardı.Buradakilerde zamanla alışacaklardı..Öğretmen bana tip tip baktı.Bende ona en sonunda gözlerini kaçırdı.Bu okuldaki herkes böyle korkak mı?Kendini tanıttı.Güneş Gülmüş Coğrafya hocamızmış.Herkes teker teker kendini tanıttı.Annelerini babalarının ne işte çalıştığını.Sıra bana geldiğinde yerimden kalkmadan ‘’Tuana’’dedim.hoca’’Soyadın yok mu’’
‘’Sınıf defterine bakarsan görürsün’’Dedim ve sınıftan o vay sesleri yükseldi.Hoca onları susturduktan sonra
‘’Sen’’Dedi parmağıyla beni işaret ederek
‘’Tuana’’Dedim.
‘’Çık dışarı deyip ayağa kalkıp kapının yanına gitti.Yavaşça ayağa kalktım.Sakince hocanın durduğu yere yani kapının yanına gittim ve hocaya dikkatlice baktım.İyice yaklaştım’’Bende bu sınıfta durmaya meraklı değilim’’dedim ve kapı sertçe kapadıktan sonra kantine gittim.Bomboştu.Orada da en kuytu yeri buldum ve oturdum.Bir tane kız yanıma gelip oturdu.
‘’Ben Sedef’’dedi.Kafamı kaldırıp baktığımda yanında arkadaşlarıyla başımda dikiliyordu.
‘’İYİ’’Dedim ve kafamı tekrar masaya gömdüm.Hala başımda dikiliyordu.Ben yalnız takılır hala anlamadılar mı?Arkadaşları başka bir masaya geçip oturdular.
‘’Sen neden onlarla değilsin?’’
‘’Bilmem’’güldüm.Çok saftı.
‘’Benn…Genellikle yalnız takılırım’’
‘’Ne güzel.Artık beraber takılırız.’’Of bir salak daha.
‘’yalnız.Tek kelimesinin neresini anladın veya anlamadın.’’
‘’Tek takılmak eğlencelidir.Ama bir yerden sonra sıkıcı gelir.’’
‘Git başımdan uğraşamam seninle’’
‘’Uğraşmazsın.Hem arkadaşlarım seninle tanışmak istiyorlar’’
‘’Ama ben is-te-mi-yo-rum!’’Dedim ve masadan kalktım.Sınıfa giderken Güneş hocayla karşılaştım.Beni durdurdu.
‘’Burasının okul olduğunu ve benimde öğretmen olduğumu unutma ufaklık.’’ Ne ufaklık mı?
çok tşkkr edrim yorumlarınızz içinn