Son zamanlarda kafamda kurguladığım yeni hikayeme başlıyorum... Bu hiç bir hikayeye benzemiyor bence çünkü düşünürken baya kafa patlattım. Tabi yorumlar siz okuyucuların. Umarım beğenirsiniz, tanıtımı yolluyorum.
TANITIM
Hayat hakkında hiç bir bilgim yokken bu siyah giyinimli insanlar ne derse onu yapmak zorundayım... Neredeyim? Kimim? bilmiyorum... Adım ne? Onlar kim? Niye bana bunları yaptırıyorlar? Benim gibi bir çok kişi var burada... İnsan mıyız biz? Yoksa robot mu?
Ellerim tahtanın üstünde asılı dururken ötede bizimle dalga geçenlere bakıyorum.
Kahkaha atıyorlar... Benim gibi robot dedikleri bir köpekleri var orada...Her gün bize verdikleri görevleri var. Yerine getirmeyenlerin cezası ise; 'ölüm'Yerine getiremeyen zavallı biri var orada işte... Dedikleri yeri tırmanamayan bir zavallı. Ayaklarının dibinde yalvarıyor, ayaklarına kapanıyor. Onlar, iki siyah giyinimli eğitmenlerimiz, gülüyorlar.
Bu cehennemde; kızlar kollarına taktığı kaçıncı kademede olduğunu belirten bilekliksiz dolaşamaz. Aynı içinde erkekler için. Onlarda beresiz. Dolaşanların yine cezası;'ölüm'
Kaçıncı kademede, yaptıkların görevler ne kadar çoksa o kadar yükseliyorsun.
Bize ayırdıkları bir yer var. Kocaman bir çizgi çekmişler. Ne yapacaksak o çizginin içinde yapmak zorundayız. O çizgiyide geçenlerin sonu; 'ölüm'
Gözlerimden yaşlar boşalıyor bir kaç damla. Tam o çizginin önünde yalvarırken bir siyahlı denyo ayağıyla kafasında ki bereyi yere düşürüyor. Can havliyle onu almak isterken, diğeri ayağıyla o çizginin dışına itiyor...
Şimdiiii, o çizgiyi geçerse ölmek zorunda, kafasına şapkayı takmasa ölmek zorunda... İşte bununla dalga geçiyorlar! Zavallım, sonunda çizgiyi geçip bereyi almakta karar kılıyor ve kafası vuruluyor...
" Melodi! İlerle!" Adımı duyar duymaz dönüyorum. Tahtaları geçmeye başlıyorum hızlı hızlı arkamda bir sürü kalabalık yapmışım... Cezam ne hiç bilmiyorum.
Tanıtımın sonu. Yorumlarınızı bekliyorum
TANITIM
Hayat hakkında hiç bir bilgim yokken bu siyah giyinimli insanlar ne derse onu yapmak zorundayım... Neredeyim? Kimim? bilmiyorum... Adım ne? Onlar kim? Niye bana bunları yaptırıyorlar? Benim gibi bir çok kişi var burada... İnsan mıyız biz? Yoksa robot mu?
Ellerim tahtanın üstünde asılı dururken ötede bizimle dalga geçenlere bakıyorum.
Kahkaha atıyorlar... Benim gibi robot dedikleri bir köpekleri var orada...Her gün bize verdikleri görevleri var. Yerine getirmeyenlerin cezası ise; 'ölüm'Yerine getiremeyen zavallı biri var orada işte... Dedikleri yeri tırmanamayan bir zavallı. Ayaklarının dibinde yalvarıyor, ayaklarına kapanıyor. Onlar, iki siyah giyinimli eğitmenlerimiz, gülüyorlar.
Bu cehennemde; kızlar kollarına taktığı kaçıncı kademede olduğunu belirten bilekliksiz dolaşamaz. Aynı içinde erkekler için. Onlarda beresiz. Dolaşanların yine cezası;'ölüm'
Kaçıncı kademede, yaptıkların görevler ne kadar çoksa o kadar yükseliyorsun.
Bize ayırdıkları bir yer var. Kocaman bir çizgi çekmişler. Ne yapacaksak o çizginin içinde yapmak zorundayız. O çizgiyide geçenlerin sonu; 'ölüm'
Gözlerimden yaşlar boşalıyor bir kaç damla. Tam o çizginin önünde yalvarırken bir siyahlı denyo ayağıyla kafasında ki bereyi yere düşürüyor. Can havliyle onu almak isterken, diğeri ayağıyla o çizginin dışına itiyor...
Şimdiiii, o çizgiyi geçerse ölmek zorunda, kafasına şapkayı takmasa ölmek zorunda... İşte bununla dalga geçiyorlar! Zavallım, sonunda çizgiyi geçip bereyi almakta karar kılıyor ve kafası vuruluyor...
" Melodi! İlerle!" Adımı duyar duymaz dönüyorum. Tahtaları geçmeye başlıyorum hızlı hızlı arkamda bir sürü kalabalık yapmışım... Cezam ne hiç bilmiyorum.
Tanıtımın sonu. Yorumlarınızı bekliyorum