Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+11
Deadly
zAfRiNa
Kiraz*
RUH
jamestark
ruveydamelisa
Ash_
Clodya_Alas
İdio-Path
ebru
Sude
15 posters

    Meleğim ( FİNAL.)

    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Cuma Ekim 08, 2010 5:12 pm

    Bölüm Seki(Burak)


    “ Evet ben kitabı karıştırıp cevapları bulacağım sende şu kağıda geçireceksin numara sırasına göre.” Yüce Allah’ım! Biraz önce sevgilisi bana tehdit savurdu hiçbir şey olmamış gibi bunları söylüyordu! Ayrıca soğuktu ve ifadesizdi.

    “ Tamam ama dur bir dakika, Can yani sevgilin biraz önce ne demeye çalıştı öyle?”

    Şahane gözlerini çevirdi. Sende her şeyi ne kadar ciddiye alıyorsun der gibi bir bakış attı.

    “ Can yani sevgilim şunu demeye çalıştı. Hey, Ahbap eğer sevgilime sulanırsan senin canına okurum, öldürürüm ve parçalarını cımbızla toplamaları gerekir!” Bir kahkaha kopardı. “ Ya boş versene! Sorularımıza dönelim. Ve benimle tarih dersi dışında muhatap olma. Ben bayılmıyorum bir takım olmaya ama napalım kaderimizde bu da varmış.” Kitabı karıştırmaya başladı. “ Birinci sorunun cevabı burada.” Birkaç saniye sonra, “ Ya of, umarım bir derse sığdırırız. Öğle yemeğinde soru cevaplayacak havamda değilim. ” Sonra bana döndü o kadar masum bir ifade vardı ki suratında… “ Yetişir değil mi? Atmış iki soru varda burada!”

    “ İstersen ben öğlen tek başıma yapabilirim.” Gerçi bir öğle yemeği Berrak’la olma fikri beni acayip mutlu etmiş, kan basıncımı hızlandırmıştı.

    “ Ah, ne kadar da incesin sen öyle.”

    Gülümsedim. Oda gülümsedi. Aman tanrım! O kadar tatlıydı ki… Kalp krizinden ölebilirdim…

    “ Biliyor musun Burak sen ahmağın tekisin!”

    Oha ne olmuştu birden böle!

    “ O niye o?” Ciddi bir ifadeye büründüm.

    “ Öylesinde ondan!” Tamam, şimdi anladım geçen yaptığım şeyi kastediyordu, onu geri çevirdiğimi…

    “ Çok özür dilerim… Ahmağın tekiyim biliyorum.”

    Bu sözlerime gerçekten çok şaşırdı. Ağız kenarında hafif bir gülümseme belirdi. “ Bu hoşuma gitti…” diye fısıldadı adeta. Sonunda hoşuna gitmişti bir şey. Sonra devam ettim;

    “ Biliyorum beni bir yere davet ettin ve bunu geri çevirmemeliydim. Önemli bir işim olmasa gelirdim. ”

    “ Geri çevirdin ve şansını kaybettin, sadece bu kadar. Benden önemli hiçbir şeyi olmamalı arkadaşlarımın. Ben kendimi affettirmeye çalışıyordum. Sonuçta yenisin ve uyum sağlamayabiliyorsun. Tamam, haklıyım, ama sende o tokadı yememeliydin.”

    “ Okul çıkışı bir şeyler yapalım mı?”

    Birkaç saniye yüzüme baktı ama o birkaç saniye asırlar gibi geldi bana…

    “Olmaz!”

    “ Şimdide sen beni reddediyorsun.”

    “ Olabilir.”

    Şimdi onun hissettiği şeyleri bende hissediyordum, reddedilmeyi… ve birde ben onu seviyordum. Evet! Evet, evet, itiraf ettim sonunda! Onu seviyorum… Ve merak ettiğim bir şey var. Kelimelerin anlamını yitirdiği yer neresi? O nasıl söz Burak? Kelimeler anlamını yitirir mi? Benim oysa binlerce söyleyecek kelimelerim ve onlarca söyleyecek cümlem vardı… Kelimeler anlamını yitiriyormuş meğer! Artık anlıyorum her şey anlamsız ve kupkuru… renk yok, ışık yok! Söyleyecek kelimelerim bile yok… o geldi girdi, aşk geldi girdi hayatıma… Ve ben şimdi daha mutlu ve daha erkeğim.Biraz kırgın ve üzgün sesle ona şunu söyledim…

    Clodya_Alas
    Clodya_Alas
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 760
    Kayıt tarihi : 09/08/10
    Yaş : 26

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Clodya_Alas Cuma Ekim 08, 2010 5:24 pm

    vaaay işe bak Very Happy cheers süpperrrr cheers
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından ebru Cuma Ekim 08, 2010 5:28 pm

    çok güzel olmuş cnm.ellerine sağlık.ybybyb Very Happy
    jamestark
    jamestark
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1279
    Kayıt tarihi : 17/01/10
    Yaş : 112

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından jamestark Cuma Ekim 08, 2010 5:45 pm

    Çok güzeel ! Bayıldım, muhteşem
    Kiraz*
    Kiraz*
    Süper Moderatör
    Süper Moderatör


    Mesaj Sayısı : 6210
    Kayıt tarihi : 12/03/10
    Yaş : 35

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Kiraz* Cuma Ekim 08, 2010 5:48 pm

    İlk defa okuyorum ben Razz Hoşuma gitti bölüm isterim lol!
    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Cuma Ekim 08, 2010 11:28 pm

    Bölüm Dokuz ( Burak)

    “ Pekala...” derin bir nefes aldım şunları ekledim. “ Tamam, hadi sorulara dönelim.”

    “ Okul çıkışı annemin yanına gitmem gerek.”

    Bu açıklaması beni o kadar mutlu etti ki sırıtışımı saklayamadım. Of, ne aptalım! Bana açıklama yapıyordu…

    “ Ve akşam aptal, sıkıcı yemeğe gitmem gerekiyor. İş yemeği. Can’la gidecektim ama düşündüm de sende çok iyi bir tercihsin. Can’a daha söylemedim, seninle gidebilirim.” Bana fevkalade bir şekilde gülümsedi.

    “ Neden ben? Can kızmasın…” Çok mutluydum!!

    “ Haberi olmazsa kızmaz.” kıkırdadı.

    “ Gelmek çok isterim! Ama Can… Nasıl desem… Sevgilin sonuçta…”

    “ Can sevgilim evet ve onu seviyorum. Senin o kadar üzüldüğünü görünce seninle gitmek istedim.” Yok canım üzüldüğümü bu kadar mı belli etmiştim? Ve Can’ı seviyorum diyor bana!

    “ Tamam o zaman.” Ve o sırada zil çaldı. Berrak, “ Lanet olsun…”

    Koridorda yemekhaneye çıkarken bir şeyler geveliyordu. “ Bir soru bile yapmadık! Hızlı yiyelim de bahçede bulalım cevaplarını!”

    “Öğle yemeği benimsin desene”

    Koridorda nefes nefese birden durdu ve bana döndü. “ Hey! Ahmak , sen bana asılıyor musun?”

    “ Ne münasebet canım.” Kibirli bir şekilde gülümsedim. “ Aslında akşamda benimsin.”

    “ Bir tokat daha yemek istemiyorsan, ya da dur Can’ın seni parçalamasını istemiyorsan şu aptal çeneni kapat!” Eliyle çenemi ve kafamın tepesini tuttu kapattı. Ve yalan söyleyecektim. Ona asıldığımı düşünürse benimle asla arkadaş olmazdı. “ Benim sevdiğim biri var zaten Berrak, beni yanlış anlamanı istemem…”

    Berrak önce durdu. Arkası bana dönüktü. Bir dakika boyunca öyle kaldı ve yavaş yavaş bana döndü. Suratında çözemediğim bir ifade vardı. Sonra kocaman bir gülümseme aldı yerini. Bana bunları söyledi;

    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Cuma Ekim 08, 2010 11:30 pm

    Bölüm On (Burak)

    “Kim bu şanslı kız?”

    “ Henüz haberi yok... Sanırım o başkasını seviyor…”

    “ Nur mu?” Dalga geçer gibi söylemişti.

    “ Hayır, tabii ki de! O benim arkadaşım, ilk arkadaşım.”

    “ O zaman kim!” Sesini yükseltmişti, oha!

    “ Bunu söylemek istemiyorum.”

    “ Keyfin bilir.” Yemekhanenin önüne gelmiştik. Hızlıca yemeklerimizi alıp bir yere oturduk. Can’ın arkadaşı Berkay yanımıza geldi. “ Can bahçede top oynuyor. Bahçeye gelmeni söyledi.”

    “ Tamam berk, tıkınıp geliyoruz.” Yemek çok sessiz geçti çünkü hızlı hızlı bir şeyler yemeye çalışıyorduk.

    “Oha, Burak! Pilav burnuna yapışmış! Ahahahah!”

    “ Senin yapışmadı diye kıskanma!” aldım elime bir pirinç ona doğru hamle yaparken birden ciddi bir ses tonuyla “ Bırak o pirinçi.” Dedi. Ve daha sonra “ Bana dokunulmasından hoşlanmam.”

    “ Tamam, özür dilerim…” Biraz mutlu olsa ne olurdu sanki…

    Sessiz bir şekilde aşağıya doğru inerken Berrak bana, “ Sen bahçeye in ben geliyorum hemen.” Elime kitap ve kağıtları sıkıştırdı. Doğruca bahçeye indim ve bir banka oturdum. Birkaç dakika sonra Berrak’ta aşağıya indi. Elinde kağıtlar vardı. Yanıma oturdu. “ Al bakalım!”

    “ Bunlarda ne?”

    “ Soruların cevapları.” Tatlı tatlı gülümsedi.

    “ Nasıl buldun!”

    “ Ben bulurum hadi yazmaya başla.”

    Soruların cevaplarını yazmaya başladım. Hiç vakit kaybetmeden yazıyordum. Ve son sorulara geldiğimde saatime baktım. Yirmi dakika sonra zil çalacaktı. Daha zamanım vardı. Başımı kaldırdım Berrak’a baktım. Can’ı izliyordu… Ben buradayken o Can’ı izliyordu… Kıskandım. Aşkla, tutkuyla bakıyordu ona. Hızlı hızlı son soruları da yazdım ve suratına bile bakmadan, “bitti” dedim ve ayağa kalktım. “Sınıfta görüşürüz.” Uzaklaşmaya başladım. İçim acıyordu… Bakmak istemiyordum. Onun sesiyle durdum “Burak!” , ve usulca döndüm, efendim der gibi baktım. “Gel otur.” Dediğini yaptım. Bana döndü, gözlerimin içine baktı, eğildi. Sıcak, tatlı nefesi suratıma çarpıyordu.

    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Cuma Ekim 08, 2010 11:32 pm

    Teşekkür ederim arkadaşlar yorumlarınız için Smile İki, üç veya bir bölüm nete kavuştukca yayımlıyacağım. Çünkü hazır büyük bir kısmı Smile
    zAfRiNa
    zAfRiNa
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 240
    Kayıt tarihi : 26/07/10
    Yaş : 34

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından zAfRiNa Cuma Ekim 08, 2010 11:54 pm

    bende yeni okudum hepsini yeni bölümleri bekliyorum Smile tebrikler Very Happy
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından ebru C.tesi Ekim 09, 2010 5:57 pm

    çok güzel cnmellerine sağlık.ybybyb Very Happy
    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude C.tesi Ekim 09, 2010 10:50 pm

    Bölüm onbir (Burak)

    “Gitmeni istemiyorum…” diye fısıldadı. Sonra geri çekildi.

    Yaptığım tek şey yutkunmak oldu. Yutkundum.

    “ Yürümeyi öğrendiğimden beri attığım her adım, seni bulma yolunda atılmış bir adımmış meğer…” Berrak bunları söylerken gözleri yaşlanmıştı. Uzanıp elini tutmak istiyordum… Sonra ilk damla yere düştü…

    “ Neden ağlıyorsun, meleğim?”

    “ Yokken, var etme çabama…”

    “ O ne demek?”

    “ Hiç, hiçbir şey…” Kalktı hızlı hızlı yürümeye başladı.

    “ Berrak!” Durdu ama dönmedi. Yapmak istiyordum. Her şeyi göze aldım her şeyi… Mutluluktan uçmak üzereydim…

    “ Seni seviyorum, sevdiğim kız sensin…”

    “ İşte bu, işte bu… Çok ama çok kötü…” Koşar adımlarla gitti. Neden kötü olması gerekiyor! Sınıfa kadar takip ettim onu. Sıraya oturdu, bende Can’ın oturduğu yere.

    “ Neden kötü olması gerekiyor? Seni seviyorum!” Hıçkırarak ağlıyordu.

    “ Ne oldu?” Biraz çekingen bir tavırla gözyaşlarını sildim… Ağlaması beni paramparça etmişti. Dayanamıyordum onu böyle görmeye. Tekrar “ne oldu” dedim. Sustu ciddi bir tavırla gözlerini bana dikti.

    “Can…” Diye fısıldadı.

    “ Ne olmuş ona! Onu tercih edersen anlarım. Bize bir şans ver…”

    Ne diyordum ben böyle! Çok mu ileri gitmiştim…

    “ O lanet olası çocuk senide beni de öldürür!” Haykırdı. O sırada sınıfa Nur girdi. Ağlayan Berrak’a baktı. Berrak deli gibi bağırdı “ Çık dışarı seni şapşal!” Nur hemen dışarı çıktı. Çıkarken gözlerinin dolduğunu gördüm.

    “Dediğim gibi… İmkansız… Ben. Senine. Asla. Birlikte. Olamam. Akşamda gelmesen çok iyi olur.” Kalktı ayağa ve kapıya yöneldi. “ Lütfen, Burak…” ve çıktı. Dağıldım… Can bir psikopat olabilir fakat onun hayatına karışamaz! Çantamı topladım ve sınıftan çıktım.

    (Bir hafta sonra)

    Bir hafta boyunca okula gidip geldim. Ne Berrak okula gelmişti ne de ben kendimi tanıyordum. Yaşlanmış hissediyordum kendimi…
    Bunu yapmak istiyordum yapacaktım.

    “Nur?” Okul çıkışı servislere yürüyorduk. Son bir haftadır oda bana soğuktu… Ya da ben sessizlik içindeyken herkesi hayatımdan def etmiştim.

    “ Efendim.”

    “ Berrak nerede oturuyor biliyor musun?” Sinirli gözlerini bana çevirdi. Beni öldürebilirmiş gibi bakıyordu. Sonra şunlar döküldü ağzından.


    En son Sude tarafından C.tesi Ekim 09, 2010 10:54 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude C.tesi Ekim 09, 2010 10:53 pm

    Bölüm oniki (Burak)

    “Kaç haftadır her şeyden uzaksın ve bunun sorumlusu o kız, doğru değil mi? Şimdi de ona mı gideceksin!”

    “ Nur sana yorum yap demedim sadece adresini sordum.” Çok ağır konuştuğumun farkındayım ama o gerçekten çok ileri gitti.

    “ Sana ne oldu böyle Burak?”

    “ Hiçbir şey!” Oradan hızlıca uzaklaştım. En yakın arkadaşı Dilara’nın yanına gittim. Yavaşça omzunu dürttüm.

    “Şey, Dilara?”

    “Efendim Burak?”

    “ Senden bir şey isteyebilir miyim? Bu çok önemli lütfen?”

    “ İstediğin şeye bağlı?” Ah tanrım Berrak’a ne kadar çok benziyordu tavırları.

    “ Berrak’ın adresi.”

    “ Ne yapacaksın?”

    “ Ne yapacağımın ne önemi var! Veriyor musun?”

    “ Burak… Berrak’ı merak ediyorsan o çok iyi sadece kafasını dağıtmakla meşgul.” Bana yaklaştı. “ Bak aramızda, her gün seni soruyor… İyi olduğunu söylüyorum. Sana da onun iyi olduğunu söylüyorum işte. Üsteleme.”

    “ Dilara sana yalvarıyorum adresi ver, onu görmem lazım. Beklemekle olmuyor… Konuşmam lazım. Lütfen.”

    Kısa bir tereddüdün ardından verdi ve şu sözleri ekledi “ Can’dan nefret ettiğim için sırf…” Ooo iyi. Demek ki seveni yokmuş o gözü dönmüşün.

    Evlerinin önüne gittim. Şeker pembesi villa bir evde oturuyorlardı. Kapının önünde bir iki dakika neler söyleyeceğimi düşündüm ve kapıyı çaldım. Bir süre sonra “Kim o?” Berrak’ın sesiydi bu! Gırtladığımı temizledim ve

    “Benim.”

    “Ha? Burak?”

    “ Evet. Kapıyı açar mısın?”

    “Hayır! Çabuk git buradan!”

    “ Gitmiyorum. Kapıyı açana kadar buradayım.”

    “ Neden geldin?”

    “ Konuşmak istiyorum.”

    “ Lütfen git. İşi zorlaştırma…”

    “ Kapıyı aç!” Emir verir gibi konuşuyordum. Cevap gelmedi.

    Neredeyse yirmi dakikadır kapıda bekledim. Ve sonunda kapının aralandığını gördüm. Berrak kafasını çıkardı ve bana baktı. Gülümsedi.

    “Sandığımdan daha inatçı çıktın…” Simsiyah gür uzun saçları darmadağındı. Yeni yataktan çıkmış gibi bir hali vardı.

    “ Hey, yeni mi uyandın sen?”

    “ Hayır, deri koltuğumda yatarak televizyon izliyordum.” Gözlerimin içine baktı. “ İçeri gel.”

    Beraber havuzlu bir bahçeden yürüdük. Yerlere kadar cam kaplı bir kapıyı açtı ve içeri girdi. Arkasından bende girince kapıyı kapattı. Üst kata odasına çıktık. Odası tamamen siyahtı. Yatak örtüsü, masası, dolabı… Berrak bir rockerdı. Odasında hem çello hem de gitar vardı.

    “ Çalabiliyor musun?” Gözlerimle işaret ettiğim yere baktı.

    “ Çalmasaydım odam da ne işi olurdu aptal.” Kahkaha attı, kahkahası melodi gibiydi, içime işledi. Ve bana yaklaştı. “ Sen ne çalıyorsun?”

    “ Piyano.”

    “Ah… Bayılırım!”

    “ Gerçekten mi? Çalarım bir gün sana…”

    “ Ne zamandır beri çalıyorsun?”

    “Yedi yaşımdan beri”

    “ Aman tanrım çok iyisindir!” Gözlerinde hayranlık vardı. Sonra bana “ Sen şuraya otur bende bize içecek bir şeyler getiriyorum.” Eliyle parlak bir koltuğu işaret etti ve bir şeyler getirmek için çıktı.
    Bende oturmak yerine odasını incelemeye başladım. Gerçekten çok farklı bir kızdı. Her şeyiyle…
    Önce yatağına baktım üstünde simsiyah bir yatak örtüsü vardı. Yatağının üstünde bir sürü ıvır zıvırlar vardı. Daha sonra gözüm şifon yerine kaydı. Üstünde sayamayacağım kadar oje, ruj, parlatıcı vardı. İnanmıyorum bu kız çok süslü! Gerçi ihtiyacı yok.
    Dolabına baktım. Kocamaaaan bir dolaptı. Bir kısmı aynadan oluşuyordu. Diğer kısmı siyahtı. Üstünde bir sürü Epica, nighwish, metallica posterleri vardı. Dolabı bir kısmı açıktı içerisi darmadağın kıyafetlerle doluydu. Kıyafetleri umduğum gibi abartılacak kadar süslü, parlaktı.
    Kitaplığına yöneldi bakışlarım. Bir sürü kitabı vardı. Yeni çıkan kitapların hepsi vardı. Belli ki kitap okumayı çok seviyordu. Kitaplığında şiir kitaplarının olduğu bir ayrı kısım vardı. Şiiri de çok çok sevdiği belliydi! Aman tanrım bu kız dörtdörtlüktü!
    Sonra çalışma masasına doğru yürüdüm. Çalışma masası da dağınıktı. Açık birkaç kitap vardı. Kalemler, tokalar… İçlerinden bir kağıt buldum. Berrak’ın el yazısıyla yazılmış… O kağıdı görünce mutluluktan uçuverdim…

    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude C.tesi Ekim 09, 2010 10:58 pm

    Bölüm onüç (Burak)

    Tekrar, tekrar okudum o yazıyı… Sindire sindire. Aynen şöyle yazıyordu,

    buROCK <3 berROCK

    Çok ama çok hoşuma gitmişti bu yazı. Berrak’ın merdivenden çıktığını duydum. Kağıdı seri bir şekilde yerine bıraktım ve Berrak’ın gösterdiği yere oturdum. Sonra o geldi. Elinde bir tepsi vardı. Pembe bardakların içinde turuncumsu bir şey vardı. Sanırım Fantaydı. Birkaç küçük tabak vardı. İçlerinde değişik değişik tatlı şekerler, bonibonlar ve kekler vardı. Elinde kilerini küçük bir masaya bıraktı.

    “Evet, ne konuşmak istiyorsun benimle?”

    “ Berrak beni seviyor musun?”

    “ Hayır. Bilmiyorum…”

    “ Biliyorsun. Bende biliyorum. Beni seviyorsun, bende seni çok seviyorum. Senin için her şeyi göze alırım.”

    “ Burak anlamıyorsun…”

    “ Neyi anlamıyorum Berrak, neyi?”

    “ Hani imkansız derler ya… Anlamadığın şey bu. Lanet olası imkansız lafı.”

    “ Neden?”

    “ Boşver!”

    “ Bize bunu yapma! Görmüyor musun eriyip bitiyorum aşkından!”

    “ Can.”

    “ Ne Can’mış arkadaş! O çocukta ne var Berrak ne var! Bırakmak istemiyorsan ve onu istiyorsan hemen kalkıp şimdi gidiyorum. Ve söz, karşına bir daha çıkmayacağım.”

    “ Ben onu altı aydır bırakmaya çalışıyorum. Düşmüyor yakamdan. Sana zarar verir… Çevremde ki herkese zarar verdi…”

    “ Senin için her şeye varım.”

    “ Gerçekten mi?”

    “ Evet. Yavaş yavaş bırakırsın!”

    “ Denemedim mi sanıyorsun?”

    “ Lütfen bize bir şans ver.” Kalktım, gözyaşlarıyla birlikte dizlerinin dibine çöktüm ve dizlerine sımsıkı sarıldım… Eliyle başımı okşamaya başladı. Sonra beni kendinden ayırdı, yere oturdu. Gözlerimiz buluştu. Oda ağlıyordu… Ağlarken içim paramparça oldu. “ Seni istiyorum…” diye fısıldadı bana. “ Meleğim…” dedim gözyaşları arasında. Sarıldık birbirimize sımsıkı. Hayatımın en güzel dakikalarıydı. O an öylece sonsuza kadar kalabileceğimi hissettim. Ta ki telefonumun çaldığı zamana kadar… Sesiyle irkildik. Kalktım, çantama yöneldim, telefonu aldım. Arayan Nur’du! Berrak’a baktım.

    “Kim?”

    “Nur arıyor.”

    “ Peeh.” Kalktı yatağa oturdu. Saçıyla oynamaya başladı. Bende telefonu açtım.

    “Efendim Nur.”

    “ Annen işten geldi ve seni sordu.”

    “ Beni arayabilirdi!”

    “ Ben ararım dedim. Neredesin?”

    “ Berrak’lardayım.”

    Berrak bir homurtu çıkardı. Ona baktığımda eski Berrak olmuş. Kibirli bakışlarını bana dikmiş hala saçıyla oynuyordu.

    “ Annene aynen böyle diyorum.”

    “ Nesin sen. Sekreterimiz falan mı?” Onu çok kırdığımın farkındayım ama bunu Berrak’ın yanında demem lazımdı.

    “Oh, Ben… sadece… Özür dilerim… Görüşürüz.” Telefonu kapattı, bende telefonu çantama geri koydum. Berrak ayağa kalktı elimi tuttu.

    “Benim için her şeye varım mı demiştin?”

    “ Kesinlikle aşkım.”

    “ O zaman bunu Can bilmemeli… En azından ben onu kendimden soğutup bırakana kadar. Okulda bir sevgili gibi olamayız. Ama dışarıda da rahat olamayız Can’la bitene kadar. Babam yurt dışında, abim şehir dışında okuyor. Ben annemle birlikle kalıyoruz oda akşam altıya kadar işte oluyor. Bize gelebilirsin, ben size gelebilirim. Dışarıda da kimsenin olamayacağı yerlerde takılsak daha iyi olur…” Böyle planlar yapması içimi bir hoş etmişti. Gülümsedim.

    “ Hepsine tamam.”
    Oda gülümsedi. Onu kendime çektim, sarıldık. Kokusu o kadar tatlıydı ki… Ne kadar süre o vaziyette durduğumuzu bilmiyorum ama baya bir süredir öyleydik. Sonra gerildi ve benden uzaklaştı. Elini tshortune attı ve yavaş yavaş havaya kaldırmaya başladı…



    ----

    Diğer bölümde görüşmek üzere arkadaşlar Smile
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından ebru Paz Ekim 10, 2010 10:12 am

    çok güzel olmuşp cnm.ellerine sağlık.yb bekliyorum.. Very Happy
    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Paz Ekim 10, 2010 1:40 pm

    Teşekkür ederim hayatım <3 Smile
    zAfRiNa
    zAfRiNa
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 240
    Kayıt tarihi : 26/07/10
    Yaş : 34

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından zAfRiNa Paz Ekim 10, 2010 8:34 pm

    ya hemen bitiyor okuyunca Very Happy baktım aaa üç bölüm ne güzel dedm ama hemen bitti Very Happy devam devammm
    Clodya_Alas
    Clodya_Alas
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 760
    Kayıt tarihi : 09/08/10
    Yaş : 26

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Clodya_Alas Ptsi Ekim 11, 2010 4:32 pm

    indir kız tişörtünü ! ayıp ayıp ! Koptum Evil or Very Mad Evil or Very Mad Koptum
    Kiraz*
    Kiraz*
    Süper Moderatör
    Süper Moderatör


    Mesaj Sayısı : 6210
    Kayıt tarihi : 12/03/10
    Yaş : 35

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Kiraz* Ptsi Ekim 11, 2010 7:03 pm

    Aneeeem nerede bitirdin ya Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 158646
    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Salı Ekim 12, 2010 6:08 am

    Ben böyle bitiririm işte Very Happy:D ahahah Very Happy
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından ebru Salı Ekim 12, 2010 5:09 pm

    eh bi yb verirsin artık Very Happy
    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Salı Ekim 12, 2010 7:04 pm

    Hemen veriyorummm sen yeter ki isteee Smile
    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Salı Ekim 12, 2010 7:08 pm

    Bölüm ondört ( Burak)

    “ Ne yapıyorsun?” Cevap vermedi ama onun bembeyaz bedenini görmek benim midemin karıncalanmasını sağlamıştı. Gerçekten o tenine dokunmak istiyordum. Sonunda “ Bak” dedi. Göğsünün tam üstünde “BB” dövmesi vardı. Sutyeninden bir kısmı kapanmıştı. Ama bunu beklemediğim için bir şok dalgası tüm bedenimi sardı. Yaklaşıp daha yakından baktım.

    “Çok… Güzel…” Gülümsedi. Hızlıca tshortünü indirdi ve yanıma geldi.

    “ Birazdan annem geliyor.” Saate baktım. 6:21’di.

    “ Ah, gitmeliyim.”

    “ Hayır! Gitme içeceğini içmedin.”

    “ Bir daha ki sefere.”

    “ Hayır içip öyle git. Hatta biraz oturabilirsin. Annemle tanışmak ister misin? İlk günden ahahahah.” Ay çok tatlı gülüyordu! Gittim elime aldım direk kafama diktim. Portakallı meyve suyuymuş.

    “ İçtim.” Otuz iki diş gülümsedim.

    “ Sen çok ama çok… Sustum.” İkimizde gülerek kapıya yöneldik. Çekingen bir tavırla elimi omzuna attım. Aşağıya öylece indik merdivenlerden. Kapıya çıktık, bahçeye indik. Bahçe kapısında, “ Okulda görüşürüz…” dedim. Bana yaklaştı, parmak uçlarında yükseldi ve yanağıma çok tatlı bir öpücük kondurdu. Kulağıma “ Okulda görüşürüz, sevgilim…” Kalp krizi geçirmediğime şaşırıyorum, çok ciddiyim! Kalbimin atışı, kanın damarlarımda ki hızı bir anda değişiverdi. Sersem bir şekilde “ Seni seviyorum…” dedim. Gülümsedi. “ Bende…”


    (Berrak)

    Sabah okula hiç olmadığım kadar mutlu adeta zıplayarak veya koşarak gittim. Servisten indim. Bahçe kapısında Can’la çarpıştım.

    “ İyileşmişsin prenses.” Bütün mutluluğumu kaçıran o lanet ses!

    “ Evet, çok iyiyim.” Yanından geçip giderken kolumu tuttu. “ Nereye?”

    “Okula, görmüyor musun!”

    “ Beklesene.” Yan yana yürümeye başladık.

    “Beni çok korkuttun.”

    “ Niye?”

    “ Hasta olduğunu öğrendim ve seni bir haftadır göremedim. Telefonlarıma çıkmadın. Evde kimse yoktu sanırım geldiğimde hiç ses yoktu! Tanrı aşkına Berrak beni delirtmeye mi çalışıyorsun.” İşte beklediğim fırsat!

    “ Aslında… Hasta falan değildim. Sadece biraz kafa dinlemeye ihtiyacım vardı.”

    “ Hasta.değil miydin?” Kelimelerin üstüne basa basa söylüyordu.

    “Evet! Telefonlarına da bilerek çıkmadım. Aptal kapımıza geldiğinde de evdeydim. Seni görünce açmadım!”

    “Amacın ne. Ben sana ne yaptım!”

    “ Beni çok sıkıyorsun! Sıkıldım senden!”

    “ Kendine gel Berrak, bu sen değilsin, sen böyle değildin!” Haykırmıştı. Herkes bize bakmıştı. Burak bile… Omzunda çantası bizi izliyordu ifadesiz bir şekilde. Burak’ın yanına gitmek istiyordum… Ona sarılmak, onunla konuşmak istiyordum… Ve yaptım! Yanına gittim. Kulağına “ Aşkım…” diye fısıldadım.

    “Neler oluyor?” dedi bana.

    “ Hiçbir şey. Anlatırım.” Can deli gibi bakışlarını bir saniye bile ayırmıyordu gözlerimden. Aman tanrım! Çok aptaldı. Kötü hissetmeme neden oluyordu. Sıraya yürüdük. Tam arkamda dikiliyordu, Burak yanımdaydı. İçeri girdik. Sınıf kapısının önüne gelince Can abartmıyorum resmen böğürerek “ Berrak!” diye bağırdı. Burak’a “ Sen sınıfa gir.” Dedim.

    “ Hayır!”

    “Üsteleme nolur gir.” En en en en tatlı bakışımı yalvarır gibi baktım. İşe yaradı, içeri girdi. Can’ın yanına gittim.

    “ Ne var?”

    “ Burak’la ne işin var!”

    Sude
    Sude
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 217
    Kayıt tarihi : 24/08/10
    Yaş : 28

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Sude Salı Ekim 12, 2010 7:11 pm

    Bölüm onbeş ( Berrak)

    “ Arkadaşım! Ne işim olabilir! Yalnız gördüm ve senin bana haykırmandan bıktım usandım artık. Yanına gittim!”

    Ağlamaklı bir ses tonuyla “ Ben sana ne yaptım…”

    “ Sadece çok fazla zaman geçiriyoruz buda seni ve beni sıkıyor.”

    “ Sen böyle değildin… Ben sıkılmıyorum!”

    “Ama ben sıkılıyorum! Özellikle beni çok ama çok sahipleniyorsun… Bağırıyorsun. Korkak bir kız oldum sayende. Adım atmaya hatta nefes almaya korkuyorum ve ben bunu istemiyorum.”

    “ Özür dilerim…”

    “ Dileme…”

    “Seni kaybedemem…” Bir şey söylememe fırsat vermeden ekledi.

    “ Yarın tekvando turnem var. Şehir dışına çıkıyorum üç, dört günlüğüne… Söz veriyorum seni sıkmayacağım. Bu gün boyunca otur kafanı dinle ve düşün bende düşüncem. Benden sıkılma Berrak… Buna dayanamam.” Gözleri doldu. Buz kestim. Tek söylediğim “ Tamam…” oldu ve sınıfa girdim. Burak bana endişeli bir şekilde bakıyordu. Direk sırama oturdum.
    Gün boyunca oturduğum sıradan bir kerecik olsa bile kalkmadım, derslere katılmadım – Gerçi pekte katıldığım söylenemez-. Can’da benimle hiç konuşmadı. Onu aldatmak istemiyorum… Ona bunu yapmak istemiyorum fakat medeni bir insan olup bencil olmasaydı bunlar olmazdı. Sırf beni istiyor diye beni bırakmıyor. Ben onu sevmiyorum artık… Burak’a deli gibi aşığım… Onu istiyorum, sadece onu.
    Öğle yemeği zili çaldığında herkes yavaş yavaş sınıftan çıktı. Burak dışında… Herkes çıktıktan sonra yanıma geldi ve yanıma oturdu.

    “ Burada olmamalısın, biri içeri girebilir…” Dedim.

    “ Tamam, gidiyorum ama neden böyle üzgün görünüyorsun? O ahmak çocuk sana bir şey mi dedi?” Gözlerinde ne kadar öfke varsa bir o kadar da endişe vardı. Bu hali beni delirtmeye yetti. Keşke ona söylesem artık sadece sen ve ben varız diye. Sarılsam sımsıkı, dün ki gibi. Sonunda aklıma gelen şey! Evet, işte bu!

    “ Yarın Can gidiyor üç dört günlüğüne turnelere!”

    “ Ne turnesi?”

    “ Tekvando ve evet, üç dört günde düşünecekmişim ilişkimizin durumu hakkında. Oda düşünecekmiş.” Gülümsedim. “ Benim tek düşündüğüm sen olacaksın ama.” Yanağını okşadım. “ Birlikte olacağız her an…” Yanağımda ki elimi tuttu öptü.

    “ Hayatımın en güzel üç dört günü olacak desene…” Sınıfın kapısı açıldı. İçeri…

    Kiraz*
    Kiraz*
    Süper Moderatör
    Süper Moderatör


    Mesaj Sayısı : 6210
    Kayıt tarihi : 12/03/10
    Yaş : 35

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından Kiraz* Salı Ekim 12, 2010 7:48 pm

    Can mı girdi Nur mu? Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 158646
    zAfRiNa
    zAfRiNa
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 240
    Kayıt tarihi : 26/07/10
    Yaş : 34

    Meleğim ( FİNAL.) - Sayfa 2 Empty Geri: Meleğim ( FİNAL.)

    Mesaj tarafından zAfRiNa Salı Ekim 12, 2010 8:42 pm

    tam da yerinde bitiyo bu bölümler Very Happy

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 1:52 pm