+11
Deadly
zAfRiNa
Kiraz*
RUH
jamestark
ruveydamelisa
Ash_
Clodya_Alas
İdio-Path
ebru
Sude
15 posters
Meleğim ( FİNAL.)
Clodya_Alas- Untamed
- Mesaj Sayısı : 760
Kayıt tarihi : 09/08/10
Yaş : 26
- Post n°101
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
neler oldu annat hadi ! XD
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°102
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Çok değişik şeyler olcak
Clodya_Alas- Untamed
- Mesaj Sayısı : 760
Kayıt tarihi : 09/08/10
Yaş : 26
- Post n°103
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
nası şeeler
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°104
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Görürsün canımm
Clodya_Alas- Untamed
- Mesaj Sayısı : 760
Kayıt tarihi : 09/08/10
Yaş : 26
- Post n°105
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
yaa ama görmüyorum ki okuyorum
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°106
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bölüm bölüm işte. Yorumlar benim için çok önemli. Sizin düşüncelerinizide katabilirim hikyeme
Clodya_Alas- Untamed
- Mesaj Sayısı : 760
Kayıt tarihi : 09/08/10
Yaş : 26
- Post n°107
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
hadi yaaa.Ozaman bir kiralık katil girsin içeri hepsini tarasın can,berrak ve burağı sağ bıraksın onları da biyere bağlayıp canlı canlı iç organlarını karıştırsın 3 ü bir arada olsun bi bakioz can,berrak ve burak tek beden XD0 beden
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°108
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Ay sen ne canisin ya
Clodya_Alas- Untamed
- Mesaj Sayısı : 760
Kayıt tarihi : 09/08/10
Yaş : 26
- Post n°109
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
sağol
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°110
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
en iisi sen kendin devam et hikayeye böle ii devam devam
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°111
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bölüm yirmi dört (Burak)
" Gerçekten anlatma mı istiyor musun?"
" Evet, hemde hepsini!"
" Tamam... Pekala..."
"Seni dinliyorum?"
" Can benden asla ayrılmayacağını söyledi... Beni bir kaç kez tokatladı, bana vurdu... Boynuz yedim diye. Kriz geçirdi, niye biliyor musun? Sana zarar vereceğini öğrendiğim zaman üstüne atladım!"
" Ne, ne, ne yaptın? Bana zarar mı vercekmiş?"
" Evet... Burak... Can bir psikopat. Ailesinde mafya tipli insanlar var, esrarengiz kişiler. Sinirlendiğini ortadan kaldırır. O yüzden yavaş yavaş ayrılıyorum. Beni bırakmayacak! Evet... Yoksa beni öldürür. Anlıyor musun? Başkasına yar etmez beni..."
" Ne..."
" Evet. O yüzden sus diyorum sana. O yüzden. Onun sinirini bozma, onun istemediği bir şey yapma. Hocalar bile çekiniyor. Lütfen aşkım... Onunla kavga etme. Beni seviyorsan... Yavaş yavaş biticek, tamam mı?"
Bu benim için çok ama çok zor... Berrak'tan kopmak, onsuz yaşamak artık...
O zarar görüyor... Canımdan çok sevdiğim insan benim yüzümden acı çekiyor... Acı... Evet acı... O acı çekmesin, ben ölmeye razıyım. Ölü gibi yaşamaya. Ama yeter ki o mutlu olsun, huzurlu olsun... O benim her şeyim. Can! Kazanmış olabilirsin ama Berrak her zaman benim. O beni seviyor. Bil bunu...
" Bitmesine gerek yok." Şaşırdı birden, çok hemde. Ah güzeller güzeli meleğim benim...
" Nasıl yani, ne diyorsun?"
" Berrak böyle devam edemem."
" Ne demek bu?"
" Bitti! Anlamıyor musun hala?" O kadar çok şaşırdı ki dondu... İçim yanıyor içim... O haline... Ben, ben, ben, öldüm....
" Şaka yapma..." En tiz sesiydi bu...
" Berrak'cım, ben böyle bir ilişki istemiyorum."
" Ama.. ama söz vermiştin..."
" Ne için?"
" Beni birakmicaktın..."
" Sözümde durmayan biriyim ben. " Gülümsemeye çalışsam da yinede her an, ağlayıp, onu kendime çekip uzun uzun sarılmak istiyordum...
" Beni bırakamazsın!" Diye haykırdı, şok oldum... Berrak, meleğim, n'olur tamam de ve bitsin... Senin için bu...
" Bıraktım ama, Berrak yeter, bitti, evine git hadi." İfadesiz bakıyordu ama gözlerinden yaşlar dökülüyordu. Gözünü kırpmadan bana bakıyordu..
" Beni bırakma... Nolur..."
" Neden? Bu cehennem gibi ilişkiyi çekmek için mi?"
" Ne?.. Burak... Yapma bana bunu. Seni bırakmak istemiyorum... Yalvarırım. Aşkına.. geri dön..." Berrak yapma bunu yapma bunu... Çok fenayım.. Ağlamak üzereyim...
" Berrak ben artık seni sevmiyorum, başka biri var kalbimde." En etkili yalandı.. Bunu söylediğime inanamıyorum.. Oda,oda, meleğimde çok kötü oldu...
" Beni kandırdın..."
" Böyle olmasını istemezdim."
" Kim bu..."
" Ya Berrak sanane! Git artık. "
" Sen.. öldürürüm kendimi... Burak... Şaka yapıyorsun değil mi... Hani zorlukları aşıcaktık... Hani her şeyindim senin.."
" Değilmişsin.. Gitmiyor musn? Peki.. Benim uykum var uyuyacağım." kalktım. Hızlı adımlarla odama yöneldim. Kapımı kilitledim. Sessiz sessiz hıçkırıklarını işittim... Üç-dört dakika sonra kapı açılıp kapandı ve aşkım, sevgilim beni burada bırakıp gitti... Odamdan çıkıp pencereden baktım hızlı hızlı. Uyuşuk ve yavaş adımlarla gidiyordu. Yere düştü... Yüreğim ağzıma geldi, bayıldı sandım!!! Ama ağlıyordu, feryat eder gibi... Dizlerinin üstünde taksiyi durdurdu. Adam binmesine yardım etti ve Berrak gözden kayboldu...
Bitti, her şey bitti...
Bende ağlamaya başladım deli gibi...
" Gerçekten anlatma mı istiyor musun?"
" Evet, hemde hepsini!"
" Tamam... Pekala..."
"Seni dinliyorum?"
" Can benden asla ayrılmayacağını söyledi... Beni bir kaç kez tokatladı, bana vurdu... Boynuz yedim diye. Kriz geçirdi, niye biliyor musun? Sana zarar vereceğini öğrendiğim zaman üstüne atladım!"
" Ne, ne, ne yaptın? Bana zarar mı vercekmiş?"
" Evet... Burak... Can bir psikopat. Ailesinde mafya tipli insanlar var, esrarengiz kişiler. Sinirlendiğini ortadan kaldırır. O yüzden yavaş yavaş ayrılıyorum. Beni bırakmayacak! Evet... Yoksa beni öldürür. Anlıyor musun? Başkasına yar etmez beni..."
" Ne..."
" Evet. O yüzden sus diyorum sana. O yüzden. Onun sinirini bozma, onun istemediği bir şey yapma. Hocalar bile çekiniyor. Lütfen aşkım... Onunla kavga etme. Beni seviyorsan... Yavaş yavaş biticek, tamam mı?"
Bu benim için çok ama çok zor... Berrak'tan kopmak, onsuz yaşamak artık...
O zarar görüyor... Canımdan çok sevdiğim insan benim yüzümden acı çekiyor... Acı... Evet acı... O acı çekmesin, ben ölmeye razıyım. Ölü gibi yaşamaya. Ama yeter ki o mutlu olsun, huzurlu olsun... O benim her şeyim. Can! Kazanmış olabilirsin ama Berrak her zaman benim. O beni seviyor. Bil bunu...
" Bitmesine gerek yok." Şaşırdı birden, çok hemde. Ah güzeller güzeli meleğim benim...
" Nasıl yani, ne diyorsun?"
" Berrak böyle devam edemem."
" Ne demek bu?"
" Bitti! Anlamıyor musun hala?" O kadar çok şaşırdı ki dondu... İçim yanıyor içim... O haline... Ben, ben, ben, öldüm....
" Şaka yapma..." En tiz sesiydi bu...
" Berrak'cım, ben böyle bir ilişki istemiyorum."
" Ama.. ama söz vermiştin..."
" Ne için?"
" Beni birakmicaktın..."
" Sözümde durmayan biriyim ben. " Gülümsemeye çalışsam da yinede her an, ağlayıp, onu kendime çekip uzun uzun sarılmak istiyordum...
" Beni bırakamazsın!" Diye haykırdı, şok oldum... Berrak, meleğim, n'olur tamam de ve bitsin... Senin için bu...
" Bıraktım ama, Berrak yeter, bitti, evine git hadi." İfadesiz bakıyordu ama gözlerinden yaşlar dökülüyordu. Gözünü kırpmadan bana bakıyordu..
" Beni bırakma... Nolur..."
" Neden? Bu cehennem gibi ilişkiyi çekmek için mi?"
" Ne?.. Burak... Yapma bana bunu. Seni bırakmak istemiyorum... Yalvarırım. Aşkına.. geri dön..." Berrak yapma bunu yapma bunu... Çok fenayım.. Ağlamak üzereyim...
" Berrak ben artık seni sevmiyorum, başka biri var kalbimde." En etkili yalandı.. Bunu söylediğime inanamıyorum.. Oda,oda, meleğimde çok kötü oldu...
" Beni kandırdın..."
" Böyle olmasını istemezdim."
" Kim bu..."
" Ya Berrak sanane! Git artık. "
" Sen.. öldürürüm kendimi... Burak... Şaka yapıyorsun değil mi... Hani zorlukları aşıcaktık... Hani her şeyindim senin.."
" Değilmişsin.. Gitmiyor musn? Peki.. Benim uykum var uyuyacağım." kalktım. Hızlı adımlarla odama yöneldim. Kapımı kilitledim. Sessiz sessiz hıçkırıklarını işittim... Üç-dört dakika sonra kapı açılıp kapandı ve aşkım, sevgilim beni burada bırakıp gitti... Odamdan çıkıp pencereden baktım hızlı hızlı. Uyuşuk ve yavaş adımlarla gidiyordu. Yere düştü... Yüreğim ağzıma geldi, bayıldı sandım!!! Ama ağlıyordu, feryat eder gibi... Dizlerinin üstünde taksiyi durdurdu. Adam binmesine yardım etti ve Berrak gözden kayboldu...
Bitti, her şey bitti...
Bende ağlamaya başladım deli gibi...
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°112
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
hmmm bu berrak can ona bişey yapmadan kendine bişey yapıcak burak ta saçmaladı heee
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°113
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bence başka çözüm yoktu Ama değişik şeyler olacak
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°114
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
hmmm nolcakki berrak ölsün o ölünce can dayanamasın intihar etsin sonra burak depresyona girsin sonra nur onun elinden tutar döndürür hayata yok çok türk filmi oldu ahaha en iisi sen yaz
Deadly- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 3358
Kayıt tarihi : 05/02/10
Yaş : 26
- Post n°115
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Ay berrak beni sevi bi seviom bi sevmiom bende anlamadım ya bu işi burak yapma bunu banaaa sudeciğim yb atarmısın
ebru- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1240
Kayıt tarihi : 01/03/10
Yaş : 29
- Post n°116
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
çok güzel olmuş cnm.ellerine sağlık.ybybybybyb
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°117
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Teşekkür ederim arkadaşlar, atıcam en kısa zamanda yeni bölümleri
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°118
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bölüm yirmi beş (Burak)
Ağlamaktan gözyaşlarım kalmadı... Yapmak istediğim tek şey sevgilimin yanına gidip özür dilemekti. Ama başka bir çözüm yolu yok...
Nur'lara gittim. Beni görünce çok şaşırdı...
" Burak? Aaa-a neyin var senin?"
" Nur..." Tekrar durduramadım kendimi, basit bir kız gibi ağlıyordum...
" ???..."
" Konuşmaya ihtiyacım var..."
" Tamam tamam gel içeri!" Oturma odasına gittik doğruca, ders çalışıyordu belli. Masanın üstü kitap, defterlerle doluydu.
" Neyin var?"
" Nur, Berrak'la bitti..."
" Ben bunu biliyordum. O kızın seni kullanıp kullanıp atacağını bliyordum! Ah hiç dinlemedin ki bizi..."
" Öyle değil..."
" Nasıl değil, bak şu haline!"
" Nur, onu ben bıratım."
" Aaa.."
" Beni bırakma dedi... Ağladı... Ama yinede dönmedim." Sanki gülümsedi..
" Komik mi!!!!"
" Hayır, şaşırdım sadece.. Berrak'tan beklemezdim."
" Bekle! Bak beni seviyor işte! Hepiniz inanmadınız ona... O dayandı! Ama yinede bırakan benim!"
" Neden bıraktın peki?"
" Can yüzünden... Zarar veriyor ona..."
" Aaaa o kaşı bu yüzden mi öyle!!"
" Evet..."
" Oha..."
" Şimdi n'apıcam..."
" Burak bunu da atlatıcaksın! Atlatıcaz. Ben yanında olacağım."
" Çok iyisin..."
Ertesi gün en mutlu halimi takınarak rol icabı okula gittim. Berrak yoktu, bütün sıralara kağıt dağıtılıyordu. Kağıdı aldım, okudum.
> Okulumuzun düzenlediği gecede sizide aramızda görmekten onur duyacağız. vs.... vs...
Yarın akşam bir balo vardı. Müzikli, danslı, yemekli bir gece... Berrak'la gitmeyi o kadar çok isterdim ki.. Ama onsuz eğlencenin tadı yok benim için. Gitmem herhalde.
Berrak geldi. O kadar çökmüştü ki... Herkes ona bakıyordu. Öğretmenimiz bile,
" İyi misin kızım?" sorusuna "İyiyim.." Dedi kısacık. Hiç konuşmadık, hiç göz göze gelmedik, ta ki öğle yemeğine kadar. Sınıfta sessiz sessiz oturuyordum, yanlızlık benim için bir ilaçtı istediğim gibi davranabiliyordum...
Berrak geldi... Beni görünce uzun uzun baktı. Gözlerini benden hiç ayırmadan yanıma geldi. Dikildi karşımda.
" Sana tam burada bir tokat atmıştım... Hala atabilirim, çünkü sen bir tokadı hakediyorsun." Gözleri beni çok etkiledi, hemen gözlerimi kaçırdım.
" Gözlerimin içine bak..."
" Berrak lütfen git sırana."
" Beni yine kovuyorsun..." Ağlaya, ağlaya sırasına yöneldi... İçim o an paramparça oldu durduramadım kendimi benimde gözlerim doldu. kafamı sıraya koydum hemen görmesin diye...
On beş yirmi dakika sonra kafamı kaldırdığımda sırasında yan oturmuş pencereden dışarı bakıyordu. Kıpırmadan...
Ayağa kalktım. Ona bakmadan kapıya yönelmeye başladım. Su içmek istiyordum, boğazım kurumuştu.
" Yarın balo var." Durdum, dönmeden " Evet" dedim.
" Çok güzel olacağım. Ben, Berrak'ım. Kimse beni böyle üzemez... Kimse acıtamaz canımı... Kimse yakamaz yüreğimi... Kimse... Sen bile! Herkes bana hayran hayran bakacak... Hayran olcak herkes bana..."
" Ne güzel."
" Beni böyle paçavra gibi atamazsın... Ben sadece seni sevdim..."
" Atmıyorum... Yeter artık dayanamayacağım..." Çıktım artık dışarı cevabını beklemeden.
Serviste boş boş dışarı seyrederken Nur geldi yanıma oturdu.
" Bugün nasılsın?"
" Eh işte."
" Yarın baloya beraber gidiyoruz, sakın kimseye söz verme!"
" Ben gelmicem."
" Aaaa nasıl yaa? Beni ortada mı bırakıcaksın. Oysa ki ben seninle gidicem diye kimseye söz vermemiştim...."
" Nur, kusura bakma lütfen.."
" Burak! Kafanı dağıtmaya ihtiyacın var. Eğer gelmezsen bende gitmem!"
" O niye?"
" İşte... beni partiden men ediceksin... Çok üzülürüm..."
" Of çok inatçısın, tamam be!"
Evet geldiğimde telefonumda ki mesaj gözyaşları içinde kalmama sebep oldu...
Ağlamaktan gözyaşlarım kalmadı... Yapmak istediğim tek şey sevgilimin yanına gidip özür dilemekti. Ama başka bir çözüm yolu yok...
Nur'lara gittim. Beni görünce çok şaşırdı...
" Burak? Aaa-a neyin var senin?"
" Nur..." Tekrar durduramadım kendimi, basit bir kız gibi ağlıyordum...
" ???..."
" Konuşmaya ihtiyacım var..."
" Tamam tamam gel içeri!" Oturma odasına gittik doğruca, ders çalışıyordu belli. Masanın üstü kitap, defterlerle doluydu.
" Neyin var?"
" Nur, Berrak'la bitti..."
" Ben bunu biliyordum. O kızın seni kullanıp kullanıp atacağını bliyordum! Ah hiç dinlemedin ki bizi..."
" Öyle değil..."
" Nasıl değil, bak şu haline!"
" Nur, onu ben bıratım."
" Aaa.."
" Beni bırakma dedi... Ağladı... Ama yinede dönmedim." Sanki gülümsedi..
" Komik mi!!!!"
" Hayır, şaşırdım sadece.. Berrak'tan beklemezdim."
" Bekle! Bak beni seviyor işte! Hepiniz inanmadınız ona... O dayandı! Ama yinede bırakan benim!"
" Neden bıraktın peki?"
" Can yüzünden... Zarar veriyor ona..."
" Aaaa o kaşı bu yüzden mi öyle!!"
" Evet..."
" Oha..."
" Şimdi n'apıcam..."
" Burak bunu da atlatıcaksın! Atlatıcaz. Ben yanında olacağım."
" Çok iyisin..."
Ertesi gün en mutlu halimi takınarak rol icabı okula gittim. Berrak yoktu, bütün sıralara kağıt dağıtılıyordu. Kağıdı aldım, okudum.
> Okulumuzun düzenlediği gecede sizide aramızda görmekten onur duyacağız. vs.... vs...
Yarın akşam bir balo vardı. Müzikli, danslı, yemekli bir gece... Berrak'la gitmeyi o kadar çok isterdim ki.. Ama onsuz eğlencenin tadı yok benim için. Gitmem herhalde.
Berrak geldi. O kadar çökmüştü ki... Herkes ona bakıyordu. Öğretmenimiz bile,
" İyi misin kızım?" sorusuna "İyiyim.." Dedi kısacık. Hiç konuşmadık, hiç göz göze gelmedik, ta ki öğle yemeğine kadar. Sınıfta sessiz sessiz oturuyordum, yanlızlık benim için bir ilaçtı istediğim gibi davranabiliyordum...
Berrak geldi... Beni görünce uzun uzun baktı. Gözlerini benden hiç ayırmadan yanıma geldi. Dikildi karşımda.
" Sana tam burada bir tokat atmıştım... Hala atabilirim, çünkü sen bir tokadı hakediyorsun." Gözleri beni çok etkiledi, hemen gözlerimi kaçırdım.
" Gözlerimin içine bak..."
" Berrak lütfen git sırana."
" Beni yine kovuyorsun..." Ağlaya, ağlaya sırasına yöneldi... İçim o an paramparça oldu durduramadım kendimi benimde gözlerim doldu. kafamı sıraya koydum hemen görmesin diye...
On beş yirmi dakika sonra kafamı kaldırdığımda sırasında yan oturmuş pencereden dışarı bakıyordu. Kıpırmadan...
Ayağa kalktım. Ona bakmadan kapıya yönelmeye başladım. Su içmek istiyordum, boğazım kurumuştu.
" Yarın balo var." Durdum, dönmeden " Evet" dedim.
" Çok güzel olacağım. Ben, Berrak'ım. Kimse beni böyle üzemez... Kimse acıtamaz canımı... Kimse yakamaz yüreğimi... Kimse... Sen bile! Herkes bana hayran hayran bakacak... Hayran olcak herkes bana..."
" Ne güzel."
" Beni böyle paçavra gibi atamazsın... Ben sadece seni sevdim..."
" Atmıyorum... Yeter artık dayanamayacağım..." Çıktım artık dışarı cevabını beklemeden.
Serviste boş boş dışarı seyrederken Nur geldi yanıma oturdu.
" Bugün nasılsın?"
" Eh işte."
" Yarın baloya beraber gidiyoruz, sakın kimseye söz verme!"
" Ben gelmicem."
" Aaaa nasıl yaa? Beni ortada mı bırakıcaksın. Oysa ki ben seninle gidicem diye kimseye söz vermemiştim...."
" Nur, kusura bakma lütfen.."
" Burak! Kafanı dağıtmaya ihtiyacın var. Eğer gelmezsen bende gitmem!"
" O niye?"
" İşte... beni partiden men ediceksin... Çok üzülürüm..."
" Of çok inatçısın, tamam be!"
Evet geldiğimde telefonumda ki mesaj gözyaşları içinde kalmama sebep oldu...
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°119
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
hmmm bu nurda gircek araya iyi arkadaş ayağına
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°120
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Doğru bildin
Deadly- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 3358
Kayıt tarihi : 05/02/10
Yaş : 26
- Post n°121
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bak ben dedim arkadaşım nuru gözüm tutmadı die sudeceğim bir bölüm daha atarmısın lütfen o mesaj kesin berraktan geldi o ayrı ama mesajı merk ettim
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°122
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Sizce ne olabilir mesaj
ebru- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1240
Kayıt tarihi : 01/03/10
Yaş : 29
- Post n°123
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
çok kötüsün insan mesajı da yazar yaa.yb istiyorumm
Jo_WinCHésTéR- Marked
- Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 25/10/10
Yaş : 30
- Post n°124
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Amanin xDD Neler Olmuş Neler..
Hemen Okudum Doyamadım Yb ye.....
Yb İsTiyorum.. PleaSee.........
Hemen Okudum Doyamadım Yb ye.....
Yb İsTiyorum.. PleaSee.........
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°125
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bölüm yirmi altı (Berrak)
Bekledim... bekledim... mesajıma cevap vermesini bekledim ama o vermedi. Beni bu daha çok kırdı. Ne yapıyorum ben Berrak? Berrak'cığım? Aynada kendimi izlerken gözlerim dövmeme kayıyor...
Burak'ımla benim dövmem... İzliyorum onu... Saniyeler, dakikalar umrumda değil...
Umrumda olan tek şey, telefonumun sesi. Burak! Kesin burak... Dayanamadı bana... Attı. Biliyordum, biliyordum! Canım sevgilim benim...
Koştum, başımda ve vücudumla havluyla. Hayvanca aldım telefonu. Ama, koskocaman bir hayal kırıklığı... Çok kötü... Can'dan gelen mesaj...
Oysa ki ben ona, en sevdiği renk olan "kırmızı" renginde bir elbise aldığımı ve partide giyeceğimi söylüyorum... Onun için. Kırmızı.. Onun rengi. Bizim rengimiz, aşk rengi...
Kalkıp giyiniyorum üstümü ağlaya ağlaya. Artık ağlamaktan başka ne yapıyorum ki ben? Bana söz vermişti... Beni sevdi sandım. Ama o sözünüde, benide hiçe saydı.
Ben onu niye sayamıyorum? Berrak... Kendine gel... Ama onsuz bir dünya da istemiyorum...
Uyuyorum yine ve tekrar.
Sabah okulda herkes partiyi konuşuyor. Benim tek düşüncem, akşam ki partide söyleyeceğim şarkı. Burak için yazdığım şarkı... Tam bizi anlatıyor. Onun için solo soprano söyleyeceğim.. En damardan, en acı, en tutkulu ve en aşk halimle.
( Burak)
"Nur! Bu... bu hiç iyi bir fikir değil..."
" Neden olmasın? Hala umut besliyor sana bu kız."
" Nur allah aşkına kardeşim diyordum sana... Bu oyun olsa bile çok çirkin, çok yanlış. Millet ne der?"
" Milletin ne önemi var? Al Berrak geçiyo, elimi tut!! Tut elimi!" Ben tutmadan o tuttu elimi... Onunla sevgili olma oyunu, NİYE? sırf Berrak benden vazgeçsin diye, ahh benim sevgilim benden soğusun diye. İnanılmaz acı...
Berrak bakakaldı. Su içiyordu, yavaş yavaş indirdi şişesini. Bal gözleri kocaman açıldı. Deli gibi bakıyordu elimize.
" Şimdi de bana gülümse..." Dediğini yaptım. Gözlerimi ondan ayırdım ona baktım gülümsedim çarpık bir şekilde. Oda ağzını kocaman açtı gülümsemesiyle elimi öptü. Ah, Nur, az fena değilmişsin sende.
Berrak buraya doğru gelmeye başlıyor... En keskin, en öfkeli, en kıskanç ve en üzgün bakışlarıyla. Yaklaşıyor buraya...
Bekledim... bekledim... mesajıma cevap vermesini bekledim ama o vermedi. Beni bu daha çok kırdı. Ne yapıyorum ben Berrak? Berrak'cığım? Aynada kendimi izlerken gözlerim dövmeme kayıyor...
Burak'ımla benim dövmem... İzliyorum onu... Saniyeler, dakikalar umrumda değil...
Umrumda olan tek şey, telefonumun sesi. Burak! Kesin burak... Dayanamadı bana... Attı. Biliyordum, biliyordum! Canım sevgilim benim...
Koştum, başımda ve vücudumla havluyla. Hayvanca aldım telefonu. Ama, koskocaman bir hayal kırıklığı... Çok kötü... Can'dan gelen mesaj...
Oysa ki ben ona, en sevdiği renk olan "kırmızı" renginde bir elbise aldığımı ve partide giyeceğimi söylüyorum... Onun için. Kırmızı.. Onun rengi. Bizim rengimiz, aşk rengi...
Kalkıp giyiniyorum üstümü ağlaya ağlaya. Artık ağlamaktan başka ne yapıyorum ki ben? Bana söz vermişti... Beni sevdi sandım. Ama o sözünüde, benide hiçe saydı.
Ben onu niye sayamıyorum? Berrak... Kendine gel... Ama onsuz bir dünya da istemiyorum...
Uyuyorum yine ve tekrar.
Sabah okulda herkes partiyi konuşuyor. Benim tek düşüncem, akşam ki partide söyleyeceğim şarkı. Burak için yazdığım şarkı... Tam bizi anlatıyor. Onun için solo soprano söyleyeceğim.. En damardan, en acı, en tutkulu ve en aşk halimle.
( Burak)
"Nur! Bu... bu hiç iyi bir fikir değil..."
" Neden olmasın? Hala umut besliyor sana bu kız."
" Nur allah aşkına kardeşim diyordum sana... Bu oyun olsa bile çok çirkin, çok yanlış. Millet ne der?"
" Milletin ne önemi var? Al Berrak geçiyo, elimi tut!! Tut elimi!" Ben tutmadan o tuttu elimi... Onunla sevgili olma oyunu, NİYE? sırf Berrak benden vazgeçsin diye, ahh benim sevgilim benden soğusun diye. İnanılmaz acı...
Berrak bakakaldı. Su içiyordu, yavaş yavaş indirdi şişesini. Bal gözleri kocaman açıldı. Deli gibi bakıyordu elimize.
" Şimdi de bana gülümse..." Dediğini yaptım. Gözlerimi ondan ayırdım ona baktım gülümsedim çarpık bir şekilde. Oda ağzını kocaman açtı gülümsemesiyle elimi öptü. Ah, Nur, az fena değilmişsin sende.
Berrak buraya doğru gelmeye başlıyor... En keskin, en öfkeli, en kıskanç ve en üzgün bakışlarıyla. Yaklaşıyor buraya...