+11
Deadly
zAfRiNa
Kiraz*
RUH
jamestark
ruveydamelisa
Ash_
Clodya_Alas
İdio-Path
ebru
Sude
15 posters
Meleğim ( FİNAL.)
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°126
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
ya sevmiyorum bu nuru can nuru alsın nasıl fikir ahah
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°127
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Hiç düşünmemiştim bunu aaa
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°128
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
sen ekle yeni bölüm bakalım nolcek bana bakma sen
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°129
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bölüm yirmi yedi (Burak)
Berrak tam karşımızda dikildi. İlk defa gördüm bu bakışını. İğrenç bir şeye bakıyormuş gibi ama elindekini kaybetmenin acısı...
" Bu ne hal, bööyle?"
" Senin için çok mu önemli?" Bana olan bakışlarını Nur'a çevirdi. Onun karşısına dikildi. Pardon.. Daha uzun olduğu için onu itti, tepeden tepeden bakarak...
" Sen! Çirkin, meymenetsiz, sıska ve biçimsiz Nur! Ayrıca çenesi lastik gibi genişleyen Nur. Seni ben sakız niyetine çiğnerim!"
" Burak gidelim mi aşkım?" Aşkım... Berrak'ın gözleri yuvalarından fırlayacak kadar açıldı. Bana döndü.
" Bu sana hiç ama hiç yakışmadı..." Berrak ilk defa bana beni aşağılar gibi baktı ve döndü gitti.. O an paramçarça oldum ben, her ne kadar Nur'un zafer dolu bakışları karşısında olsamda.
Sınıfa girdiğimde Berrak, Can'la kahkaha atıyordu...
Evet parti zamanı geldi çattı! Nur'la gittik partiye. Açık kahverengi dizlerinin üstünde bir kıyafet giymiş ve saçlarını topuz yapmıştı. İlk defa makyaj yaparken gördüm onu.
Herkes çok eğleniyordu. Müzik, kıyafet, yeme- içme... Her şey çok güzeldi. Herkes çok memnundu. Fakat benim bakışlarım Berrak'ı arıyordu. Acaba nasıldı... O kırmızı elbise nasıldı. Ah...
İşte büyülendiğim an... Elini Can'ın koluna atmış içeri girdi Berrak... Onlar girince tüm gözler onlara çevrildi. Ne kadar da popülerlerdi! Ama bunların hiç biri umrumda değildi. Ben ona odaklanmıştım... Ona...
Kırmızı elbisesi dizinin çok üstünde ve kısa olsa da Berrak çok seksi ve güzeldi... Muhteşemdi! Bir kız olsaydım gerçekten kendimi çok kötü hissedebilirdim. Zaten Nur'un kıskançlık dolu bakışları ve " Topuklu çizme o zayıflığına gitmemiş!" gibi gibi yorumlarına bile kahkaha atabilirdim...
Simsiyah topuklu çizmesi ve siyah şalı, siyah saçlarıyla bir bütündü adeta. Bal rengi gözleri parlıyordu gecenin ateşinde.
Bembeyaz teninde bağıran ateşli, dolgun kıpkırmızıya boyadığı dudaklarının arasından gülümsediği bembeyaz dişleri gözüküyordu o tatlı ve güzel suratında... Allah'ım insanı katil edebilirdi... Herkes ne kadar da büyülenmiş gibi bakıyordu!!
Belini geçen simsiyah gür saçlarını toplamamış kendi halinde açık bırakmıştı. Buda bir farkıydı güzelliği ve şahaneliği gibi!
" Burak?"
" Ha? efendim" Nur'un sesi beni kendime getirdi o büyünün etkisinden çekip kopardı. Sersemlemiştim...
" Bana bi meyveli koktey alır mısın zahmet olmazsa?"
" Tabii."
İçecek yerine yönelirken Berrak'ın da yiyecek yerine gidip tabağına bir şeyler koyduğunu gördüm. Ayaklarım beni oraya götürdü ve aynı şeyi bende tekrarladım. Elimiz aynı şeye yöneldi. 'Alabilir sin' der gibi bir işaret yaptım. Bana dudaklarını gerdi ve çarpık bir gülümseme yerleştirdi dudağına.
" Bugün çok iyi görünüyorsun..."
" Biliyorum, söylemiştim. Herkes hayran bana."
" Evet, demiştin..."
" Bak şunlardan al tadı çok güzel." dediklerini koydum tabağıma.
" Nasılsın?"
" Çok mu merak ediyorsun beni Burak?"
" Nezaket amaçlı sordum."
" Beni kovuyordun hep..."
" O zaman ne bilim, of.."
" Üstelik Nur'la çıkıyorsun. İlk arkadaşım, en yakın dostum dediğin insanla?"
" Evet, çıkıyoruz."
" Seviyor musun onu Burak?" Gözlerinde bir umut gördüm... Parladı birden...
" Evet çok seviyorum.." Ve onun, meleğimin hayal kırıklığı...
" Şerefsiz ve adisin, biliyorsun değil mi?" Çok haklıydı...
" Doğru konuşur musun Berrak'cım."
" Hayır çok haklıyım! Senden nefret ediyorum!" Tokat gibi gelen sözler... Gözleri dolmuştu. Benimde dolacakken döndü arkasını gitti... Elimde ki tabağı bıraktım içecekleri aldım Nur'un yanına gittim.
" Al."
" Berrak'la ne konuştunuz?" cevap vermeye kalmadan müzik birden durdu ve piano çalmaya başladı. Çok derinden ve sarsıcıydı. Sonra keman...
Ve meleğimin melodi gibi sesi... Ah, beni mest eden ses...
Berrak tam karşımızda dikildi. İlk defa gördüm bu bakışını. İğrenç bir şeye bakıyormuş gibi ama elindekini kaybetmenin acısı...
" Bu ne hal, bööyle?"
" Senin için çok mu önemli?" Bana olan bakışlarını Nur'a çevirdi. Onun karşısına dikildi. Pardon.. Daha uzun olduğu için onu itti, tepeden tepeden bakarak...
" Sen! Çirkin, meymenetsiz, sıska ve biçimsiz Nur! Ayrıca çenesi lastik gibi genişleyen Nur. Seni ben sakız niyetine çiğnerim!"
" Burak gidelim mi aşkım?" Aşkım... Berrak'ın gözleri yuvalarından fırlayacak kadar açıldı. Bana döndü.
" Bu sana hiç ama hiç yakışmadı..." Berrak ilk defa bana beni aşağılar gibi baktı ve döndü gitti.. O an paramçarça oldum ben, her ne kadar Nur'un zafer dolu bakışları karşısında olsamda.
Sınıfa girdiğimde Berrak, Can'la kahkaha atıyordu...
Evet parti zamanı geldi çattı! Nur'la gittik partiye. Açık kahverengi dizlerinin üstünde bir kıyafet giymiş ve saçlarını topuz yapmıştı. İlk defa makyaj yaparken gördüm onu.
Herkes çok eğleniyordu. Müzik, kıyafet, yeme- içme... Her şey çok güzeldi. Herkes çok memnundu. Fakat benim bakışlarım Berrak'ı arıyordu. Acaba nasıldı... O kırmızı elbise nasıldı. Ah...
İşte büyülendiğim an... Elini Can'ın koluna atmış içeri girdi Berrak... Onlar girince tüm gözler onlara çevrildi. Ne kadar da popülerlerdi! Ama bunların hiç biri umrumda değildi. Ben ona odaklanmıştım... Ona...
Kırmızı elbisesi dizinin çok üstünde ve kısa olsa da Berrak çok seksi ve güzeldi... Muhteşemdi! Bir kız olsaydım gerçekten kendimi çok kötü hissedebilirdim. Zaten Nur'un kıskançlık dolu bakışları ve " Topuklu çizme o zayıflığına gitmemiş!" gibi gibi yorumlarına bile kahkaha atabilirdim...
Simsiyah topuklu çizmesi ve siyah şalı, siyah saçlarıyla bir bütündü adeta. Bal rengi gözleri parlıyordu gecenin ateşinde.
Bembeyaz teninde bağıran ateşli, dolgun kıpkırmızıya boyadığı dudaklarının arasından gülümsediği bembeyaz dişleri gözüküyordu o tatlı ve güzel suratında... Allah'ım insanı katil edebilirdi... Herkes ne kadar da büyülenmiş gibi bakıyordu!!
Belini geçen simsiyah gür saçlarını toplamamış kendi halinde açık bırakmıştı. Buda bir farkıydı güzelliği ve şahaneliği gibi!
" Burak?"
" Ha? efendim" Nur'un sesi beni kendime getirdi o büyünün etkisinden çekip kopardı. Sersemlemiştim...
" Bana bi meyveli koktey alır mısın zahmet olmazsa?"
" Tabii."
İçecek yerine yönelirken Berrak'ın da yiyecek yerine gidip tabağına bir şeyler koyduğunu gördüm. Ayaklarım beni oraya götürdü ve aynı şeyi bende tekrarladım. Elimiz aynı şeye yöneldi. 'Alabilir sin' der gibi bir işaret yaptım. Bana dudaklarını gerdi ve çarpık bir gülümseme yerleştirdi dudağına.
" Bugün çok iyi görünüyorsun..."
" Biliyorum, söylemiştim. Herkes hayran bana."
" Evet, demiştin..."
" Bak şunlardan al tadı çok güzel." dediklerini koydum tabağıma.
" Nasılsın?"
" Çok mu merak ediyorsun beni Burak?"
" Nezaket amaçlı sordum."
" Beni kovuyordun hep..."
" O zaman ne bilim, of.."
" Üstelik Nur'la çıkıyorsun. İlk arkadaşım, en yakın dostum dediğin insanla?"
" Evet, çıkıyoruz."
" Seviyor musun onu Burak?" Gözlerinde bir umut gördüm... Parladı birden...
" Evet çok seviyorum.." Ve onun, meleğimin hayal kırıklığı...
" Şerefsiz ve adisin, biliyorsun değil mi?" Çok haklıydı...
" Doğru konuşur musun Berrak'cım."
" Hayır çok haklıyım! Senden nefret ediyorum!" Tokat gibi gelen sözler... Gözleri dolmuştu. Benimde dolacakken döndü arkasını gitti... Elimde ki tabağı bıraktım içecekleri aldım Nur'un yanına gittim.
" Al."
" Berrak'la ne konuştunuz?" cevap vermeye kalmadan müzik birden durdu ve piano çalmaya başladı. Çok derinden ve sarsıcıydı. Sonra keman...
Ve meleğimin melodi gibi sesi... Ah, beni mest eden ses...
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°130
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
hmm başka başka
Jo_WinCHésTéR- Marked
- Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 25/10/10
Yaş : 30
- Post n°131
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Very Nice...
Brra.- Untamed
- Mesaj Sayısı : 520
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 28
- Post n°132
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
bir solukta okudum hikayeyi aklıma edwardın bellayı ona zarar vermemesi için terk etmesi geldi ama bu çok farklı çok güzel ybyb
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°133
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Arkadaşlar çok teşekkür ederim hepinize
Bölüm yirmi sekiz (Berrak)
Son anda değiştirdiğim şarkı mı, şarkı sözlerimi söylemek için çıktım sahneye... Herkesin gözü üstümde. Herkes beni izliyor.. Burak bile kesin bana bakıyor.. Bana...
Gözlerim sana anlatır her şeyi
Bu aşk ölmemeliydi
Sen bir yalancı, ben ise bir kurban
Sen aciz bir çocuk..
Kendimi zorlamam, o benim
Bana bakınca ne görüyorsun
Üzüntüm sana bir ilaç mı
Senden nefret etmem sana bir mutluluk mu
Sus ve kalbinin sesini dinle
Her şeye hazırım
Ben senin için varım
Sen benimsin
'Benimsin' kelimesini söylerken Burak ağlıyordu... Ona baktım çünkü, sonra Nur'a...
Herkes beni alkışladı. Can çıktı ve beni öptü. Burak'a baktım ona sarılırken, gidiyordu... Gözlerim onu takip etti sonra ayaklarım...
Ve karşısında dikildim.
" Ne o? Ağlıyor musun yoksa?" Başını önüne eğdi.
" Burak... Bu bir oyun mu Nur'la?" Birden kafasını kaldırdı şaşkın şaşkın...
" Biliyordum... Gel buraya..." Ona sarılmak için hamle yaptım ama kolumu tutup itti. Beynimden vurulmuşa döndüm. Şaşkın şaşkın baktım. İçimde ki kırılan bir heves, ve acı...
" Senin haline acıdığımdan ağlıyorum ben." Döndü gitti... Arkasından bakamadım bile çünkü çok fena hakarete uğramıştım... Dizlerimin üstüne yere düştüm. Gözlerim doldu, ama ağlamama fırsat bulamadan Dilara geldi.
" Ber! Napıyorsun burada. Ahhh! Ağlıyor musun sen! Herkes seni arıyor, bayılmışlar sana."
" Dilara..."
" Bitanem ne oldu sana?"
" Burak... beni çok kırdı..."
" O rezil çocuk! Ona güvenmiştin, bende... Gel hayatım gel..." Beni kaldırdı ve gittik bir şeyler içmeye.
Deli gibi içmeye başladım. En ağır içkileri...
(Burak)
"Dans edelim mi?" Nur'un sorusuna olumlu yanıt verdim ve dans etmeye başladık. Kendimi tanıyamıyordum... Nasıl bir insanım ben. Nasıl bir insanmışım... Bunu ona yapmaya hakkım yok... Gerçekten... Düşünmicem onu, onu düşünmicem!
Mutlu mutlu dans ettikten sonra yerimize geçtik.
" Oha, Berrak içkinin anasını belledi." Ben onu düşünmemeye çalışırken onun yaptığına bak!
Döndüm..
Elinde içki bardağı bize bakıyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Dudaklarında ki ruj silinmiş, darmadağan olmuştu.
Bana bakarak son yudumunuda içti ve bardağını yere fırlattı, bacak bacak üstünde duran ayaklarını ayırdı ve kalktı. Sendeledi, düşecek sandım içim çok kötü oldu ama durdu dimdik. Bana baka baka yürüyordu. Bizim tarafa yürüyordu.. Evet... Buraya geliyordu. Olamaz, gelmemeliydi, şarhoştu...
Geldi ve karşımızda dikildi. Bana bir tokat attı.
" Ben sana ne yaptımmmmmmmm!!! Neeee neeeeee!!!!!!!! Bunu hak edecek ne yaptımmmm!!!!"
Bir kaç kişi kolundan tuttu ve uzaklaştırdılar onu. Ben ise şaşkın şaşkın elim yanağımda ilk bulduğum yere oturdum...
Sonra gitmeye hazırlandık. Erken bitirdim partiyi! Gelmem hataydı.. Yazık meleğime... Kapıdan geçerken çığlıkları geliyordu, acı çığlıkları... Haykırışları... Kulaklarımı kapadım...
Ve bindik eve geldik...
" Teşekkür ederim..."
" Ne teşekkürü Nur!" Hışımla eve gittim, odama girdim ve sertçe kapıyı kapadım. Ağlamaya başladım...
Bölüm yirmi sekiz (Berrak)
Son anda değiştirdiğim şarkı mı, şarkı sözlerimi söylemek için çıktım sahneye... Herkesin gözü üstümde. Herkes beni izliyor.. Burak bile kesin bana bakıyor.. Bana...
Gözlerim sana anlatır her şeyi
Bu aşk ölmemeliydi
Sen bir yalancı, ben ise bir kurban
Sen aciz bir çocuk..
Kendimi zorlamam, o benim
Bana bakınca ne görüyorsun
Üzüntüm sana bir ilaç mı
Senden nefret etmem sana bir mutluluk mu
Sus ve kalbinin sesini dinle
Her şeye hazırım
Ben senin için varım
Sen benimsin
'Benimsin' kelimesini söylerken Burak ağlıyordu... Ona baktım çünkü, sonra Nur'a...
Herkes beni alkışladı. Can çıktı ve beni öptü. Burak'a baktım ona sarılırken, gidiyordu... Gözlerim onu takip etti sonra ayaklarım...
Ve karşısında dikildim.
" Ne o? Ağlıyor musun yoksa?" Başını önüne eğdi.
" Burak... Bu bir oyun mu Nur'la?" Birden kafasını kaldırdı şaşkın şaşkın...
" Biliyordum... Gel buraya..." Ona sarılmak için hamle yaptım ama kolumu tutup itti. Beynimden vurulmuşa döndüm. Şaşkın şaşkın baktım. İçimde ki kırılan bir heves, ve acı...
" Senin haline acıdığımdan ağlıyorum ben." Döndü gitti... Arkasından bakamadım bile çünkü çok fena hakarete uğramıştım... Dizlerimin üstüne yere düştüm. Gözlerim doldu, ama ağlamama fırsat bulamadan Dilara geldi.
" Ber! Napıyorsun burada. Ahhh! Ağlıyor musun sen! Herkes seni arıyor, bayılmışlar sana."
" Dilara..."
" Bitanem ne oldu sana?"
" Burak... beni çok kırdı..."
" O rezil çocuk! Ona güvenmiştin, bende... Gel hayatım gel..." Beni kaldırdı ve gittik bir şeyler içmeye.
Deli gibi içmeye başladım. En ağır içkileri...
(Burak)
"Dans edelim mi?" Nur'un sorusuna olumlu yanıt verdim ve dans etmeye başladık. Kendimi tanıyamıyordum... Nasıl bir insanım ben. Nasıl bir insanmışım... Bunu ona yapmaya hakkım yok... Gerçekten... Düşünmicem onu, onu düşünmicem!
Mutlu mutlu dans ettikten sonra yerimize geçtik.
" Oha, Berrak içkinin anasını belledi." Ben onu düşünmemeye çalışırken onun yaptığına bak!
Döndüm..
Elinde içki bardağı bize bakıyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Dudaklarında ki ruj silinmiş, darmadağan olmuştu.
Bana bakarak son yudumunuda içti ve bardağını yere fırlattı, bacak bacak üstünde duran ayaklarını ayırdı ve kalktı. Sendeledi, düşecek sandım içim çok kötü oldu ama durdu dimdik. Bana baka baka yürüyordu. Bizim tarafa yürüyordu.. Evet... Buraya geliyordu. Olamaz, gelmemeliydi, şarhoştu...
Geldi ve karşımızda dikildi. Bana bir tokat attı.
" Ben sana ne yaptımmmmmmmm!!! Neeee neeeeee!!!!!!!! Bunu hak edecek ne yaptımmmm!!!!"
Bir kaç kişi kolundan tuttu ve uzaklaştırdılar onu. Ben ise şaşkın şaşkın elim yanağımda ilk bulduğum yere oturdum...
Sonra gitmeye hazırlandık. Erken bitirdim partiyi! Gelmem hataydı.. Yazık meleğime... Kapıdan geçerken çığlıkları geliyordu, acı çığlıkları... Haykırışları... Kulaklarımı kapadım...
Ve bindik eve geldik...
" Teşekkür ederim..."
" Ne teşekkürü Nur!" Hışımla eve gittim, odama girdim ve sertçe kapıyı kapadım. Ağlamaya başladım...
Brra.- Untamed
- Mesaj Sayısı : 520
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 28
- Post n°134
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Ya insanın kendine ettiğini kimse etmez burak bey hehey geri döncen ama iş işten geçcek çocuğa sinir oldum berrakı çoook seviyorum
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°135
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
manyak ya pühh rezil ettiler berrak ı
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°136
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
İnsan rezilde olur vezirde hayatımm Bende Berrak'cıyım Burak'ıda seviyorum ama. Onun için tek çıkış yolu yolları ayırmak. Yoksa ikiside bir çıkmaza sürüklenmiş ve umutsuzluk, mutsuzluk onları bekliyor. En büyük sorun zarar görmeleri. Yoksa kim bırakır bu kadar severken ?
Brra.- Untamed
- Mesaj Sayısı : 520
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 28
- Post n°137
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
0lmaz ama yaa böle barışsınlar artık
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°138
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bölüm yirmi dokuz (Burak)
Hafta sonu...
Yalnız kalmaya ihtiyacım var, çok var...
Hala beynimde yankılanıyor o sözler, " Ben sana ne yaptım ne ne! Bunu hak edecek ne yaptım!" Doğru... Sen hiç bir şey yapmadın meleğim, beni sevmekten başka, çok haklısın. Sana neler yaşattım neler. Onca kişi konuştu arkandan, beni doldurdu. Sen onları yanılttın. Kanıtla sevgini dediler, kanıtladın ve hala kanıtlamaya devam ediyorsun. Ben ne gördüm biliyor musun? Değiştin sen.. Benim uğruma... Çok iğrenç biriyim. Ayrılmak yetmiyormuş gibi başka birini sevdiğimi biliyorsun, en yakın arkadaşım dediğim kız Nur'la çıktığımı onu sevdiğimi biliyorsun, senin için yanıp tutuşan kalbimi bilmeden...
Yetmedi mi Burak? Bu kadar acı nesine melek gibi bir kızın...
Dün ki çığlıkları hala beynimde yankılanıyor... O bal gözlü melek sana yalvarırcasına bakıyor sen.. ah sen...
Ben zorluklar yüzünden yapıyorum bunu. O zarar görmesin diye... Ama zarar görüyor hala... Eriyip bitiyor... Of! Hayatım çok karışık. Ölmek istiyorum...
Yürüdüm baya sokakta. İşte... Berrak'ımın benim için girdiği çeşme... Canım sevgilim benim... Ölürüm sana...
Gözlerim doluyor kafamı çevirip yürümeye başlıyorum.
Sınıfa girdiğim an gözlerimiz buluşuyor. En bakımsız hali onun. Uzun, gür, siyah saçlarını arkadan toplamış. Siyah bir kazak giymiş ve yüzünde gram boya yoktu...
Ah.. Böyle bile beni çıldırtıyor... Ne o? Dudağının kenarında yara mı var ne?
Gözlerini benden ayırıp yazdığı şeye devam ediyor. Sınıfta öyle yabancı kimse yok gidip oturuyorum yanına..
" Ne oldu dudağına?"
Cevap yok.
" Sana söylüyorum?"
Yine yok...
" Berrak? Bana bakar mısın? Bir şey konuşuyorum şurada..."
" Sus.." Çok şaşırdım... Ne söyleyeceğimi bilemedim birden.
" Susmamı mı istiyorsun gerçekten..."
" Evet..."
" Niye?"
" Çünkü artık daha fazla ölüme doğru yürümek istemiyorum." Bıçak gibi saplandı bu sözler bağrıma...
" Ne demek şimdi bu?"
" Ne demek sana söyliyeyim. Şunca zaman seni kaybetmemek adına çok çabaladım... Bir sevgi kırıntısı aradım... Söz vermiştin bana... Ama anladım ki.. Çok değer verirsen birine, o kişi senin kıymetini asla bilemiyor. Kıymet bilmeyen birisin.. Hayat beni çok yıprattı. Her gün ağlıyorum, Can'dan dayak yiyorum, bak şu halime!!!! ben... ben.. hala ama hala vazgeçmedim... Şimdi git ve bir daha Berrak yok... sana söz veriyorum. Rahatsın Burak..."
Hayatımda hiç olmadığım kadar doldum ve boşaldım, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Berrak bana çok şaşkın bakıyordu... Ağla.. ağla... Herkes bana bakıyordu... Beni kaldırdı ve götürdü aşağıya yemekhaneye... Kimse olmazdı bu vakit. Gitmeye başlarken, bileğinden yakaladım.
" Berrak..." Döndü yaşlı gözlerle bana baktı.
" Berrak... Anlamıyorsun..."
" Ben her şeyi anlıyorum Burak.. Vicdan azabı çekip, bana acımana gerek yok!" Elini sert bi hakaretle çekip çıktı dışarı beni öylece bırakıp...
Hafta sonu...
Yalnız kalmaya ihtiyacım var, çok var...
Hala beynimde yankılanıyor o sözler, " Ben sana ne yaptım ne ne! Bunu hak edecek ne yaptım!" Doğru... Sen hiç bir şey yapmadın meleğim, beni sevmekten başka, çok haklısın. Sana neler yaşattım neler. Onca kişi konuştu arkandan, beni doldurdu. Sen onları yanılttın. Kanıtla sevgini dediler, kanıtladın ve hala kanıtlamaya devam ediyorsun. Ben ne gördüm biliyor musun? Değiştin sen.. Benim uğruma... Çok iğrenç biriyim. Ayrılmak yetmiyormuş gibi başka birini sevdiğimi biliyorsun, en yakın arkadaşım dediğim kız Nur'la çıktığımı onu sevdiğimi biliyorsun, senin için yanıp tutuşan kalbimi bilmeden...
Yetmedi mi Burak? Bu kadar acı nesine melek gibi bir kızın...
Dün ki çığlıkları hala beynimde yankılanıyor... O bal gözlü melek sana yalvarırcasına bakıyor sen.. ah sen...
Ben zorluklar yüzünden yapıyorum bunu. O zarar görmesin diye... Ama zarar görüyor hala... Eriyip bitiyor... Of! Hayatım çok karışık. Ölmek istiyorum...
Yürüdüm baya sokakta. İşte... Berrak'ımın benim için girdiği çeşme... Canım sevgilim benim... Ölürüm sana...
Gözlerim doluyor kafamı çevirip yürümeye başlıyorum.
Sınıfa girdiğim an gözlerimiz buluşuyor. En bakımsız hali onun. Uzun, gür, siyah saçlarını arkadan toplamış. Siyah bir kazak giymiş ve yüzünde gram boya yoktu...
Ah.. Böyle bile beni çıldırtıyor... Ne o? Dudağının kenarında yara mı var ne?
Gözlerini benden ayırıp yazdığı şeye devam ediyor. Sınıfta öyle yabancı kimse yok gidip oturuyorum yanına..
" Ne oldu dudağına?"
Cevap yok.
" Sana söylüyorum?"
Yine yok...
" Berrak? Bana bakar mısın? Bir şey konuşuyorum şurada..."
" Sus.." Çok şaşırdım... Ne söyleyeceğimi bilemedim birden.
" Susmamı mı istiyorsun gerçekten..."
" Evet..."
" Niye?"
" Çünkü artık daha fazla ölüme doğru yürümek istemiyorum." Bıçak gibi saplandı bu sözler bağrıma...
" Ne demek şimdi bu?"
" Ne demek sana söyliyeyim. Şunca zaman seni kaybetmemek adına çok çabaladım... Bir sevgi kırıntısı aradım... Söz vermiştin bana... Ama anladım ki.. Çok değer verirsen birine, o kişi senin kıymetini asla bilemiyor. Kıymet bilmeyen birisin.. Hayat beni çok yıprattı. Her gün ağlıyorum, Can'dan dayak yiyorum, bak şu halime!!!! ben... ben.. hala ama hala vazgeçmedim... Şimdi git ve bir daha Berrak yok... sana söz veriyorum. Rahatsın Burak..."
Hayatımda hiç olmadığım kadar doldum ve boşaldım, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Berrak bana çok şaşkın bakıyordu... Ağla.. ağla... Herkes bana bakıyordu... Beni kaldırdı ve götürdü aşağıya yemekhaneye... Kimse olmazdı bu vakit. Gitmeye başlarken, bileğinden yakaladım.
" Berrak..." Döndü yaşlı gözlerle bana baktı.
" Berrak... Anlamıyorsun..."
" Ben her şeyi anlıyorum Burak.. Vicdan azabı çekip, bana acımana gerek yok!" Elini sert bi hakaretle çekip çıktı dışarı beni öylece bırakıp...
Brra.- Untamed
- Mesaj Sayısı : 520
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 28
- Post n°139
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
0f 0f olmaz ki ama bir bölüm daha istiyorum.
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°140
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Daha yeni yayımladım tatlım inşallah yarınaa
Brra.- Untamed
- Mesaj Sayısı : 520
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 28
- Post n°141
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Tamam hayatım.
Yaa bu Berrakın ailesi yok mu çocuk bunu dövüyo kimsenin haberi yok hacı ne iştir anası babası bi el atsın bu işe
Yaa bu Berrakın ailesi yok mu çocuk bunu dövüyo kimsenin haberi yok hacı ne iştir anası babası bi el atsın bu işe
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°142
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Senin için bir sonra ki bölümde ekleyeceğim onu
Brra.- Untamed
- Mesaj Sayısı : 520
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 28
- Post n°143
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
saol bitanemm
bekliyorum yeni bölümü
bekliyorum yeni bölümü
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°144
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
bende bekliyorum yb
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°145
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Tamam bebeğim
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°146
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Bölüm otuz ( Berrak )
Farkındayım... Çok değiştim ben, aşk uğruna...
Hiç kimse ama hiç kimse beni bu kadar üzmemişti, bu kadar mutlu ederken. Bana söz vermişti, beni sevmişti. İlk öptüğü kız bendim...
Şu zamana kadar sabrettim ama hiç bir fayda yok.
Şu an Can'la öpüşürken bunları düşünüyordum... Burak'ı... Karşımda onu hayal ediyordum... N'apıyordum ben? Hayat mıydı bu? Beni zorla istiyordu bu aptal çocuk. Bir zamanlar ne kadar saygı vardı aramızda. O beni sever, bende onu.
Burak her şeyi alt üst etti ve daha düzelmiyor, düzelmiyor işte düzelmiyor...
Şimdi ne kadar farklıydı yaşam! Bana onca şey söyledi ve bende sustum...
Şimdi Nur'la onu hayal ettim. O kızı nasıl sevebilirdi... Sevmesi gereken en son kişiydi. Bizim yaptığımız şeyi onlarda düşünmeye kalkarken sertçe ayrıldım Can'dan!
" Ne oldu."
Nefes nefese " Tamam mı sence eve geç kalıyorum." Şimdi suratımı tutan elleri belime kaydı her yerime gezinmeye başladı.
" Annen il dışında, kalmıyorsun."
" Yapmaa.."
" Seni istiyorum..."
" Can!" Kalktım ama beni kolumdan çekti çimlere yatırdı.
" Artık zamanı gelmedi mi... Birbirimizin olalım kendini bana ver artık..."
" Burada mı! Sessiz küçük bir ormanda mı! Hem bu konuyu konuşmuştuk. Beni buraya zorla getiren sensin üstelik! Şimdi bırakta gideyim."
" Seni çok özledim!"
" Beni çok özlediğin için mi bana vurdun!"
" Bunları konuşmuştuk daha vurmicam sana..."
" Of ya off!"
Evime geldim sonunda, oda neydi öyle? Kapımın önünde ki Burak mıydı bana mı öyle geliyordu. Beni görünce toparlandı ve bana doğru yürümeye başladı.
" Ne halt ediyorsun kapımda." Şaşırdı... Böyle bir tepki beklemiyordu herhalde. Ne yani? Hep Berrak mı iyi olmak zorunda!
" Merhaba..." Soran gözlerle ona baktım. Oda bakarken gözleri boynuma kaydı...
Ve baktı baktı, sabitlenmişti bakışı.
" Ne bakıyorsun?"
" Ona... oda.. n.nee.." Boynuma bakmak için çantamdaki aynayı çıkardım. Aman tanrım! Morarmıştı...
" Seni ne ilgilendiriyor, afedersin?"
" O ne?" Sesi sert çıkmıştı. Bende cilveli en seksi halimle ona şunları söyledim.
" Senin için katlandığım eziyetler." Evime doğru hızlıca yürürken aynı hızla kolumu tuttu ve bende aynı hızla çektim.
" Offfff!!! olamazzzz! Na...naassı..lll olur inanmıyorum!" İki elini başına koymuş gözlerini yummuş iğrenç bir şeye bakmış gibi deli gibi söyleniyordu.
" İnanmıyorum ben buna inanamam. O sana nasıl dokunur... Çok... çok... çok kötü çok..."
" Sussana be."
" Ne yaptı sana neeee neee!!! Çabuk söylee!!!" Evet onu çılgına çevirdim ve hala devam edicektim. Beni üzmek ne demekmiş gör işte!
İki kolumdan tutup beni sarstı.
" Söyleseneeee!!"
" Sadece öptü!"
" Daha ilerisi yok dimi!! Yalvarırım yok de nolursunn!!!"
" Burak, napmaya çalışıyorsun?"
" Yok dimi yok... ooffff... allah'ımmm....." Gözlerinden yaş iniyordu kıyamadım ve onu rahatlattımm...
" Daha ilerisine izin vermedim..."
" Yemin et... Dokunmadı dimi..."
" Gerçekten, yemin ederim..." Tutup beni çekti sarıldı ve kulağıma şunu fısıldadı..
" O çocuk bir daha sana elini sürerse yemin ederim onu yaşatmam..."
Farkındayım... Çok değiştim ben, aşk uğruna...
Hiç kimse ama hiç kimse beni bu kadar üzmemişti, bu kadar mutlu ederken. Bana söz vermişti, beni sevmişti. İlk öptüğü kız bendim...
Şu zamana kadar sabrettim ama hiç bir fayda yok.
Şu an Can'la öpüşürken bunları düşünüyordum... Burak'ı... Karşımda onu hayal ediyordum... N'apıyordum ben? Hayat mıydı bu? Beni zorla istiyordu bu aptal çocuk. Bir zamanlar ne kadar saygı vardı aramızda. O beni sever, bende onu.
Burak her şeyi alt üst etti ve daha düzelmiyor, düzelmiyor işte düzelmiyor...
Şimdi ne kadar farklıydı yaşam! Bana onca şey söyledi ve bende sustum...
Şimdi Nur'la onu hayal ettim. O kızı nasıl sevebilirdi... Sevmesi gereken en son kişiydi. Bizim yaptığımız şeyi onlarda düşünmeye kalkarken sertçe ayrıldım Can'dan!
" Ne oldu."
Nefes nefese " Tamam mı sence eve geç kalıyorum." Şimdi suratımı tutan elleri belime kaydı her yerime gezinmeye başladı.
" Annen il dışında, kalmıyorsun."
" Yapmaa.."
" Seni istiyorum..."
" Can!" Kalktım ama beni kolumdan çekti çimlere yatırdı.
" Artık zamanı gelmedi mi... Birbirimizin olalım kendini bana ver artık..."
" Burada mı! Sessiz küçük bir ormanda mı! Hem bu konuyu konuşmuştuk. Beni buraya zorla getiren sensin üstelik! Şimdi bırakta gideyim."
" Seni çok özledim!"
" Beni çok özlediğin için mi bana vurdun!"
" Bunları konuşmuştuk daha vurmicam sana..."
" Of ya off!"
Evime geldim sonunda, oda neydi öyle? Kapımın önünde ki Burak mıydı bana mı öyle geliyordu. Beni görünce toparlandı ve bana doğru yürümeye başladı.
" Ne halt ediyorsun kapımda." Şaşırdı... Böyle bir tepki beklemiyordu herhalde. Ne yani? Hep Berrak mı iyi olmak zorunda!
" Merhaba..." Soran gözlerle ona baktım. Oda bakarken gözleri boynuma kaydı...
Ve baktı baktı, sabitlenmişti bakışı.
" Ne bakıyorsun?"
" Ona... oda.. n.nee.." Boynuma bakmak için çantamdaki aynayı çıkardım. Aman tanrım! Morarmıştı...
" Seni ne ilgilendiriyor, afedersin?"
" O ne?" Sesi sert çıkmıştı. Bende cilveli en seksi halimle ona şunları söyledim.
" Senin için katlandığım eziyetler." Evime doğru hızlıca yürürken aynı hızla kolumu tuttu ve bende aynı hızla çektim.
" Offfff!!! olamazzzz! Na...naassı..lll olur inanmıyorum!" İki elini başına koymuş gözlerini yummuş iğrenç bir şeye bakmış gibi deli gibi söyleniyordu.
" İnanmıyorum ben buna inanamam. O sana nasıl dokunur... Çok... çok... çok kötü çok..."
" Sussana be."
" Ne yaptı sana neeee neee!!! Çabuk söylee!!!" Evet onu çılgına çevirdim ve hala devam edicektim. Beni üzmek ne demekmiş gör işte!
İki kolumdan tutup beni sarstı.
" Söyleseneeee!!"
" Sadece öptü!"
" Daha ilerisi yok dimi!! Yalvarırım yok de nolursunn!!!"
" Burak, napmaya çalışıyorsun?"
" Yok dimi yok... ooffff... allah'ımmm....." Gözlerinden yaş iniyordu kıyamadım ve onu rahatlattımm...
" Daha ilerisine izin vermedim..."
" Yemin et... Dokunmadı dimi..."
" Gerçekten, yemin ederim..." Tutup beni çekti sarıldı ve kulağıma şunu fısıldadı..
" O çocuk bir daha sana elini sürerse yemin ederim onu yaşatmam..."
Jo_WinCHésTéR- Marked
- Mesaj Sayısı : 41
Kayıt tarihi : 25/10/10
Yaş : 30
- Post n°147
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
İlk Yorum
Şükür Bea Bu ne Ayrılıktı Böle İçim Acayip oluyordu
Şükür Biras olsun Barışmış Gibiler diyelim.
Yazarcığım pleasee yB Hemde Şöle Ennnnn Uzunundan olsa
Ellerine sağlık..
Şükür Bea Bu ne Ayrılıktı Böle İçim Acayip oluyordu
Şükür Biras olsun Barışmış Gibiler diyelim.
Yazarcığım pleasee yB Hemde Şöle Ennnnn Uzunundan olsa
Ellerine sağlık..
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°148
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Evet tatlım birleştirdim bu bölümde yazıktı ikisinede Yeni bölümü en kısa zamanda yazıcam
Brra.- Untamed
- Mesaj Sayısı : 520
Kayıt tarihi : 16/10/10
Yaş : 28
- Post n°149
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
ybybyb
sonundaaa
sonundaaa
Sude- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 217
Kayıt tarihi : 24/08/10
Yaş : 28
- Post n°150
Geri: Meleğim ( FİNAL.)
Siz o kadar da emin olmayın barıştıklarından