tarafından mavi_keßeLeck Ptsi Haz. 21, 2010 10:39 am
1.BÖLÜM
Kendimi minicik ve yalnız hissediyordum.İşte ağlıyordum.Lanet olsun!Ağlıyordum!..Kahretsin!Ben ağlamazdım...Ağlamamalıydım.Ama işte sokağın ortasında lanet olası bir bankta oturuyor ve kahretsin ki ağlıyordum.Neyse , en azından kimsenin umurunda değildi.Bu dünyada yapayalnızdım.Sadece arkadaşsız kalmamak için arkadaşımmış gibi davranan o ikiyüzlü , yalancı Molly vardı. Ve bu işte de arkamı kollamamıştı. İnsan en azından yanıma gelir ve ağlamamamı , o p*ç kurusunun buna değmeyeceğini söylerdi. Ama Molly sadece kendi çıkarlarını düşünürdü ve muhtemelen de futbol takımının kaptanına p*ç kurusu demek çıkarlarına ters düşerdi.
Korkak...
Gerçi beni de bu noktaya getiren cesaretimdi.Ve tabi ki de açık sözlülüğüm... En azından artık onun kendini beğenmiş , kalın kafalı ve popülariteyle beslenen koca bir bebek olduğunu anlamıştım.Bu yüzden ondan artık hoşlanmıyordum. Ona çıkma teklif ettiğimde o ve arkadaşları beni aşağılamış ve benimle dalga geçmişlerdi.
Salaklar !
Birdenbire omzumda bir el hissettim.
"Julia ? " diye sordu bir erkek sesi
Başımı kaldırdığımda safir mavisi gözlerle karşılaştım.
"Julia ? Sen ağlıyor muydun ? " diye sordu ilgi ve endişeyle . Matt Daniels'ı ilgili görmek garipti. Kafamı salladım ve her zamanki alaycı tavrımla cevap verdim.
"Hayır , ben bungee jumping yapıyordum.Bir ara sen de dene.Böylece kendine işime burnunu sokmak dışında yeni bir hobi edinmiş olursun." dedim.
Ama bir kere gözlerimdeki hüznü görmüştü.O da hüzünlü bir şekilde gülümsedi.
"Dean yüzünden mi ? " diye sordu. Sadece gitse olmaz mıydı ? Beni böyle güçsüz ve kıpkırmızı gözlerle görmesini istemiyordum.
"Bravo Sherlock Holmes. Bunu anlaman zor oldu mu ? Tanrı aşkına , kulağı olan her insan bunu bilir !" diye bağırdım.
"Tamam bu kadar asabi olma ! " dedi gülerek.
"Affedersin Daniels." dedim. "Benim sadece sinirlerim bozuk.Lütfen beni rahat bırak.Hem bu aralar sinirliyim hem de benimle görülürsen bütün popülariten yerlere düşer."
Kötü çocuk gülümsemesini takınarak "Sanki bir popülaritem varmış ya da buna ihtiyacım varmış gibi..." dedi.Birden o kadar da yalnız olmadığımı hissettim.
"O zaman kötü şöhretine zarar verebilirim diyelim." dedim "Bu arada sen şu deri ceketi hiç üstünden çıkarıp yıkıyor musun ? Yoksa temizlensin diye duşa da onunla mı giriyorsun ? " diye sordum.
"Hayır , çıkarmıyorum ve aslına bakarsan ben yıkanmam." diye cevap verdi.
Benim ise tek söyleyebildiğim "Iyyk...İğrenç!" oldu. ve yüzümü buruşturdum.
"Dalga geçtiğimi biliyorsun.Gel de sana nasıl koktuğumu göstereyim bebek." dedi göz kırparak. Her ne kadar gizemli ve tehlikeli falan da olsa onun ırz düşmanı sapık olmadığını biliyordum.Bunu beni güldürmek için yapmıştı.
"Belki başka zaman." dedim gülerek.
"Mesela ne zaman ? " diye sordu.
"Bilirsin , her kuşun eti yenmez , Daniels..." dedim.
"Ah , öyle mi ? Seni bekleyeceğim Juliet." dedi
"Normalde Romeo'yu bekleyen Juliet değil miydi ? " diye sordum
"Evet , ama benim Romeo'yu beklemek isteyecek gibi bir halim mi var ? Lanet olsun Julia , ben eşcinsele mi benziyorum ? " diye cevapladı.Aslında eşcinsellik ile uzaktan yakından alakası yoktu. Esprisine güldüm.
"Gülmen ağlamandan daha iyi." dedi yine ciddileşerek.
"Senin tipin gülmeme yeter zaten Daniels." dedim yine ona soyadıyla hitap ederek. Siyah saçlarını parmaklarının arasından geçirdi ve yine kötü çocuk gülümsemesini takındı.
"Emin misin tatlım ? " diye fısıldadı.
"Daha emin olamazdım." dedim kolundaki saate baktım. "Benim gitmem lazım saat geç oldu.Ama şunu unutma ki Matthew Daniels , lise acımasız bir yer."