Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+7
[katniss]
ges_emine
Jo_WinCHésTéR
sekerkiss07
mavi_keßeLeck
kolona
Deadly
11 posters

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Anket

    Hangisi?

    [ 1 ]
    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_left33%çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_right [33%] 
    [ 0 ]
    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_left0%çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_right [0%] 
    [ 0 ]
    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_left0%çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_right [0%] 
    [ 0 ]
    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_left0%çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_right [0%] 
    [ 2 ]
    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_left67%çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Bar_right [67%] 

    Toplam Oylar: 3
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından Deadly Paz Kas. 28, 2010 7:30 pm

    Very Happy tamam yarın yazmaya başlarım Very Happy
    sekerkiss07
    sekerkiss07
    Tempted
    Tempted


    Mesaj Sayısı : 3064
    Kayıt tarihi : 21/03/10
    Yaş : 33

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından sekerkiss07 Paz Kas. 28, 2010 7:42 pm

    Sen önce bizim hikayeyi hallet sonra yazarsın!!!!
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 02, 2011 2:04 am

    3.Bölüm..

    Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum..

    "Arwen?" dedi bir ses.Kendimi zorlaya zorlaya o dolgun dudaklardan çektim ve senin geldiği yöne doğru bakmayı zorladım kendimi..Ah evet lanet olsun Milord.
    "Mi..mi-lord?" diye fısıldadım,korkudan hızlı hızlı nefes alıyordum kalp atışımın bir an çok fazla attığını düşünmeye başladım sanırım kalbim daha fazla dayanamayacak.
    "Sen...sen bunu bana nasıl yapabilirsin?bize?" diye bağırdı.Ah lütfen ama bağırmak ne kelime kükrüyordu sanki lider duygusu olan bir erkek aslan gibi taşın üste çıkmış kükrüyordu.Yavaş yavaş gözlerimin dolduğu hissettim o anda sıcak bir elin avucumun içine girdiğini hissettim kafamı çevirmeden gözlerimle Darius'a baktım bana bakıyordu oda.Tekrardan çevirdim gözlerimi ona gözlerini ikimizisin eline dikmişti.Adeta yer altından çıkan bir yaratık gibi görünüyordu.Nefret ve öfkeyle doğmuş bir yaratık gibi..Bir anda aklıma alaycı kuzgunlar geldi.Gece evi serisindeki gibi -tamam her ne kadar Rephaim sonunda yarı insan olsada gerçekte Kolona yüzünden o ve diğer kardeşleri nefret ve öfkeyle doğdular bunu asla unutmamak gerek ve her ne kadar aptalca olsada insana dönüşüp Stevie Rea'yi öptüğü anda heyecandan yerimden kalkıp dans etmiştim aptal gibi ama ne yaparsın hayat bu ben mutlu olamıyorum ama kitaptaki bir kahraman bile ne kadar acı çeksede mutlu oluyor belkii bende...- ah hayır şimdi bunları düşünmenin sırası değil.En azından şimdilik.


    Ve eğer gitmek zorundaysan,

    "Seni lanet olası kaltak!" ah lanet olsun işte bu sondu elimi ondan kurtardım ve ona doğru yürüdüm suratına bir tükürük attıktan sonra kasıtlarına tekmeyi çaktım "Lan seni şerefsiz benimle düzgün konuş adam ol" dedim tam tekrardan tekme atıcaktım ki Darius'un kaslı kolları beni belimden yakalayıp geriye doğru çekince tekmem havada kaldı.
    "Hey indir beni yere" diye bağırdım o sırada Darius'un beni bırakmasıyla çık üstü yere düştüm ve 'ahh' diye bağırdım.Darius beni bıraktıktan -yada hayvan gibi yere attıktan-sonra Milord'a doğru koştu ve üzerine atlayıp kavga etmeye başladı.Sanki bu kavga iki kişi arasında değilde iki taraflı beş altı kişiden oluşan grup kavgasına benziyordu.Yumruklar ve tekmeler havada uçuşuyordu bir anda kendimi sanki meclis binasının içinde kavga eden politikacı adamları izliyormuş gibi hissetim..
    "Ondan uzak dur" diye başlattı Milord.
    "Eee yeter be sen kimsin ki bana karışıyorsun"
    "Azrailinim canım azrailin"
    "Sus lan benim canımı Tanrıdan başka kimse alamaz"
    "Ben tanrının emriyle azrail olup alıcağım ama"
    "Hadi lan sen önce küçük osmanını tut" diye yapıştırdı Darius.O anda kendimi tutamayıp bir kahkaha patlattım ve gülmekten yerlere yattım o ve tek gülmediğimide fark ettim darius'ta benimle birlikte gülüyordu.Milord'a baktım resmen renga renk bir çiçek gibi olmuştu.Önce kırmızı,mor,mavi ve sonrada normal ten gerine döndü
    "Siktir lan sana mı sorcam tutup tutmayacağı mı?"
    "Evet,bana sorabilirdin Jessica'yı hamile bırakmadan önce..eğer o şeyini tuta bilseydin jessica hamile olmazdı şimdi" diye lafı tekrardan soktu bir anda boğulurmuş gibi olduğum için ardı arkası kesilmeyen bir öksürük krizine tutuldum.Darius arkama gelip sırtıma vurmaya başladı "Hayvan dur iyim su getir bana" diye bağırdım o karşıdaki dükkana diğerken Milord ayakta on adım ötemde bana bakıyordu ben ise popomun üyerinde yerdeki taş betonlara oturmuş hep öksürüyor hemde ağlıyordum.


    Hemen gitmeni dilerim...

    Milord yanıma yavaşça yaklaştı ve yere doğru eğildi "Hey kötü gözüküyorsun" dedi ve sonra bana elini uzattı tiskintiyle ona vurdum "Uzak dur benden Milord uzak dur.Senden iğreniyorum artık"dedim kafasını eğdi bir şey demedi.
    "Birde 'bunu bana nasıl yaparsın,bize' diyordun,peki sen niye yaptın bunu bana?bize?cevap ver susma lanet olası cevap ver" diye bağırdım
    "Üzgünüm onun ilki olucağımı sanmıştım ve o yüzden bir şey olmayacak sandım ve de korunmadımda"
    "İyi halt yedin Milord bu kadar kör olamazsın o kızın kaç kişiyle yattığı biliyorsun"
    "O zaman neden bende hamile kaldı"
    "Bilmiyorum o kız hamile kalmamak için biriyle birlikte olurken hap alıyor sanırım sende almamış" dedim
    ilk önce bir şey demedi sonra kafasını tekrar eğdi ve "Beni affedebilicek misin?" diye sordu ilk önce düşündüm bu sözü birine söylemek için can atıyordum ve işte şimdi tam sırası "Kaldır kafanı" dedim.Kafasını kısa bir tereddüt yaşadıktan sonra yavaş yavaş kaldırdı.
    "Hatasız kul olmaz.." dedim o anda gözlerinde bir parıltı gördüm salak boş yere seviniyordu "Ama..Nyx'nin de dediği gibi 'Affedilmek çok özel bir armağandır ve hak edilmelidir"

    Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor.

    "Eğer bunu bugün öğrenmeseydim sanırım akşam sen ve ben.." durdum
    "Devam et sen ve ben ne?"
    O an bize doğru yaklaşan ayak sesini duymaya çalışarak ve öksürüğümü engelleme çalışarak "Birlikte olucaktık" dedim.Milord "lanet olsun keşke yapmasaydım onunla" demesiyle Darius'un elindeki su şişesinin yere düşmesi bir oldu ve su şişesi yerde patladı.
    "Nee?Arwen!bu...bu dediğin doğrumu?" diye sordu Darius.Kafamı eğdim öksürmeye başladım
    "Arwen cevap ver" diye bağırdı tam bir şey diyecektim ki Milord araya girdi
    "Onu rahat bırak Darius"
    "Sus lan sen karışma"
    "Lann" diye bağırdı Milord tam tekrardan kavga edeceklerden benim bağırmamla sustular
    "Yeterr!yeter artık bıktım kavga etmeyin" dedim sonra durup iki üçkez öksürdükten sonra "Defol burdan Milord defal bundan sonra sen ve ben diye bir şey yok" dedim ve tekrardan öksürdüm Milord'un kımıldamadığını görünce "Defol aptal herif" diye bağırım yanımdaki taşı ona fırlattım ve oda taştan kaçıp yanımızdan uzaklaştı.


    Ve beni yalnız bırakmayacak..


    Darius öyle bana bakıyordu geriye doğru döndü "Darius..."diye fısıldadım lanet olsun..lanet olsun..Darius yürümeye başladı.Yürüdü..yürüdü...yürüdü ve sonra dükkana girdi.Beş dakika sonra içeriden elinde bir poşetle çıktı yanıma gelip elini bana doğru uzattı.Kafamı kaldırıp ona baktım bana bakmıyordu gözlerini karşıya dikmişti "Elimi tut" dedi,elimi yavaş yavaş ona doğru uzattım ancak o eller sanki benim için yasakmış gibi geliyordu yavaş yavaş kendime çekicekken elimi Darius eğilim beni belimden yakaladı ve yukarı doğru çekti.Elini belimden çekmemişti konuşmadı bende konuşmadım yavaş yavaş beni arkamızdaki bank'a götürdü ikimizide oraya oturttu.
    "Darius?" diye fısıldadım bir şey demedi ilk önce sonra poşetten bir su şişesi çıkardı ve bana uzattı "Al iç" dedi elime aldım
    "Ama Darius.."
    "Yeter Arwen!Yeter önce bir şunu iç sonra kendine gel" diye bağırdı.Kafamı eğdim bir şey demedim ve bana söyleneni yaptım şişenin kapağını açıp şişeyi dudağıma dayadım ve içmeye başladım.Suyun kapağını kapattıktan sonra şişeyi ona geri uzattım aldı ve poşete koydu poşeti açtı içinden iki tane çikotala çıkardı.Ona gülümseyerek baktım ah lanet olsun her şeyimi bilmek zorunda mı bu çocuk?Ah evet evet çikolata böyle durumlarda beni rahatlatan tek şey çikolata.
    "Al" dedi bana uzatırken ona sırıtarak baktım "Her şeyimi bilmenden nefret ediyorum" dedim o ise bana ciddi bir şekilde baktıktan sonra omuz silkti ve "Normal çünkü uzun sene çıktık benim yerimde başka biri olsaydı oda bilirdi" dedi,bir şey demedim o çikolata -yada gofret- yerken ben onu seyrediyordum bir anda gözlerini bana sabitleyince ben doğal olarak gözlerimi kaçırdım.
    "Demin orada duyduklarım..doğrumu?" diye sordu yavaşca
    "Şey..ım...şey sanırım"
    "Sanırım?"
    "Ah evet,sanırım"
    "O ne demek şimdi?"
    "Bilmem"
    "Doğru söyle Arwen"
    "Hey!bana bağırma"
    "Bağırmıyorum!"
    "Şimdi ne yapıyorsun peki özürlü"
    "Tanrım!lanet olsun Arwen düzgünce söyle onunla yatıcak mıydın?"
    "Ohaaa!"
    "Ne ohası kızım söyle diyorum sana!"
    "Tamam ya ne kızıyorsun bana,şey sanırım öyle düşünüyordum"
    "Düşünüyor musun?lanet olsun Arwen sana! biz seninle kaç sene kaçtık böyle şeyler bir kele bile düşünmedin ama bir sene çıktığın çocukla doğum gününde beraber olmayı düşünüyorsun öylemi?lanet olsun sana Arwen,lanet olsun!" diye bağırdı oturduğu banktan ayağa kalkarken onu tehdit etmek için ayağa fırladım.Elimi tehditkar bir şekilde sallarken onun üzerine doğru yürüdüm.


    Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.

    "Bana bak Darius William,hayatıma karışamazsın.Senle birlikte olmayı düşünmedim çünkü o zaman küçüktüm ve senle eğlencesine çıkıyordum ve ben eğlencesine çıktığım biriyle birlikte olmam gerçekten sevdiğim biriyle yatarım.He ayrıca sakın benim işlerime burnunu sokma yoksa senin için çok iyi olmaz"
    "Ne yani?Milord'u seviyor musun?"
    "Evet"
    "Onu geberticeğim" diye fısıldadı bu sefer fazlaca ileri gitmişti suratına okkalı bir tokat çaktım "Hele bir dene,hele ona bir zarar ver seni doğduğuna pişman ederim geldiğin cehenneme geri yollarım seni küçük playboy" diye bağırdım
    "Ovv çok korktum"
    "Ah evet,yapıcaklarımdan korkmalısın"diye fısıldadı
    "Ne?yoksa bu bir tehdit mi?Senden korkan senin gibi olsun Arwen" diye dalga geçti
    "Hayır sadece bir uyarı emin ol ki tehdit etseydim bedeninden bir yerini sakatlamış olurdum.Ah ve ayrıca benden korkmalısın demedim sana sadece yapıcaklarımdan korkmalısın dedim" diye fısıldadım arkamı döndüm bir ıslık çaldım Ateş hemen başımda bitmişti,tasmasını taktım ve Darius'a arkamı dönerek eve doğru yürümeye başladım
    Ve tam o sırada arkamdan bağırdı "Ateşle oynuyorsun Arwen Flower!"
    "Gazabımdan korkmalısın Darius William!"


    Bu acı fazla gerçek...

    Ateş'in tasmasını elime dahada sıkı sardım ve onu çekerek oradan ayrıldım.Ay olamaz Ateş sanırım açıkmış "Ateş,otları yemeyi kes!" dedim.Oda beni sinir etmek için 'hav hav' dedi tasmasını çektim "Ateş!" buna karşılık oda bana hırladı kafasına bir tane indirdim "Sus bakim sen kime hırlıyorsun yeme diyorum sana" dedim başını eğdi bu sefer bende başını okşadım "Hey tatlım hadi gel sana mama alalım" dedim dilini çıkarıp havlayınca güldüm ve yürümeye başladık.İleride bir hayvan dükkanına girip bir kutu mama alırken içerdeki hayvanlara baktım.Ovv buda ne?kocaman bir kafesin içinde büyük boyda bir papağan duruyordu.Ona doğru yaklaşınca kafesinde dans etmeye başladı.Hemen yanında bir adam vardı ve bana bakıyordu papağana doğru yürüdüm


    Zamanın silemediği çok fazla şey var...

    "Şey...acaba bu papağan konuşuyor mu?" diye sormamla papağanın benim bulunduğum taraftaki demirleri kemirmeye başladı.Adamda güldükten sonra "Papağan kızdı" dedi,papağana dönüp elimi ona doğru uzattım "O tırnaklarını yollarım senin he" diye tehdit ettikten sonra köpek mamasının parasını ödeyip poşete koydum ve dükkandan çıktım.Ateş yol boyunca bana bakıp bakıp havlıyor ve dilini çıkarıyordu
    "Hayır Ateş evde!" dedim tekrardan havladı ve poşetimi yaladı
    "Ateş!"
    "Hav Hav"
    "Ateş!kızım sakin ol evde yiyeceksin"
    "Hırrr"
    "Sus lan!evde yiyeceksin dedik sana" diyip kafasına vurdum.Cebimden mp4'ü çıkarıp kulağıma taktım Ateş'in tasmasının ipinin elimde biraz gevşediğini hissettim aman ne olacak ki?Şarkıyı mp4'ü açtığım anda Ateş büyük bir hızla koşmaya başladı lanet olsun o neye doğru koşuyordu..Ah evet başka ne olabilir ki;kedi!bende arkasından koşmaya başladım mp4'de Akon Feat.David Guetta- Sexy Bitch şarkısı çalıyordu.Ve işte bu duruma bu şarkı tam olarak uygundu.Ah lanet olsun bari bugün olmasaydı şu durum.Sokaklarda ve caddelerde koşarken gerçekten gülünücek durumdaydım.Rezil oldum!Allahım ama gülmekte haklılar şu duruma bir baksanıza.Köpeğim Ateş siyah ve beyaz renkli bir kediyi kovalıyor ve bende köpeğimi yakalamaya çalışıyorum.Tanrım!Demin cadde'de koşuyorduk şimdi ise sokakta.İşte şimdi şarkı değişmişti bahsine girerim ki bu Timbaland'in "Morning After Dark" adlı şarkısıdır.


    Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim...

    Üzerimde spor kıyafet bulunduğu için rahat bir şekilde koşuyordum ki...ah lanet olsun şimdi sırasımı?üstüm!kıyafetlerim!ayakkabım!lanet olsun çamura battım.Yapılır mı bu bana?Ahh lanet olsun.Çamurun içinden çıkıp tekrardan koşmaya başladım ve ayağım kaydığı için yeri boyladım.Ha-siktir!..Yanımdaki ağaca tutunup ayağa kalktım ve Ateş'in beşinden koşmaya başladım.Zaten bir iki sokak ötede onu buldum..Ah lanet olsun o çocukta kim?Ateş'in üzerine eğilmiş onu seviyordu ve yalnız değildi.Yanında bir köpek vardı acaba cinsi ne?ımm...Ateş'in usluca oturduğuna göre köpeğin cinsi erkektir.Bahsine girebilirim.

    Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım.Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum.


    "Ateşş!" diye bağırdım kafasını çevirip bana baktı ve havladı yanına gidip kafasına vurdum "Kötü köpek seni,sen kötü bir köpeksin nerelerdesin sen he" dedim havlayıp başını eğince onu kendime çekip burnunu öptüm "Bak tatlım senin yüzünden ne hallere düştüm" dedim suratımı yalayınca yanımızdaki çocuğun kahkaha attığını gördüm yanaklarımın kızardığını hissedip ona döndüm "Ah..şey köpeğimi ben gelene kadar tuttuğunuz için teşekkür ederim" dedim gülümsedi "Bir şey değil.Mendile ihtiyacınız var mı?" diye sordu kafamı salladım cebinden ıslak bir mendil kutusu çıkardı ve bana uzattı bir tane alıp elimi sildim..

    Fakat hala bana tamamen sahipsin,sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin.

    "Teşekkürler" diye fısıldadım bir kahkaha patlatıp "Bir şey değil bu arada adınız ne?" diye sordu
    "Arwen..ya sizin?"
    "Ian"
    "Imm memnun oldum Ian"
    "Şey..evet bende"
    "Bu kız çok cici biri" diyip Ateş'i sevdi..Hey bir dakika bu Ateş'in kız olduğunu nereden anladı?acaba şeyi varmı yok mu diye mi baktı?Tamam ımmm..gerçeği söylemek gerekirse bu köpek bana ilk alındığında bir kaç gün cinsini anlayamamıştım ama bu çocuk nereden bir kaç dakika içinde anlaya bildi ki?
    "Öğrencimisin Arwen?"
    "Evet peki ya sen?"
    "Ah hayır ben okulu bitirdim şuanda meydanda büyük bir yer açtım veterinerlik yapıyorum" dedi.Gözlerimi açarak ona baktım hm..demek veteriner he!güzelmiş.Gözlerimle çocuğu süzdüm.Varsa yoksa 21-22 yaş arasıdır.Mavi gözlü ve beyaz tenli sanırım 1.80 boyunda ve siyah saçlı.Darius gibi sayılabilir.Darius'da 1.80 sarı saçlı,mavi gözlü ve beyaz tenli..Acaba kardeşler mi?yok canım olsa tanırdım dimi..
    "Şey..sanırım gitmeliyim" diye fısıldadım,gülümsedi elini bana doğru uzattı bende elini sıktım.
    "Tamam tekrardan tanıştığıma memnun oldum" dedi
    Bende tam 'Ah evet bende' diyecektim ki bir ses konuşmamızı böldü
    "Hey Ian,çok bekletmedim ya?"...Ah hayır lanet olsun!bir bu eksikti.Milord beni görür görmez suratındaki o gülümseyici ifade silindi ve yerine şaşkınlığı bıraktı
    "Hey kuzen hoş geldin"
    "Arwen?"
    "Milord?" sonra durup Ian'a dönüp
    "Kuzen mi?"dedim,kafasını salladı ve "Evet Milord benim kuzenim ve siz...tanışıyor musunz?" diye sordu omuz silktim "Beni aldatmadan önce sevgiliydik" dedim
    "Hey seni aldatmadım sen beni aldattın"
    "Lanet olsun Milord yaptığım tek şey Darius'u öpmekti bumu aldatma?peki ya senin yaptığın?bu ne?bir kızı hamile bırakmak hemde vesikalı bir orospu olduğunu bildiğin halde onunla birlikte oldun!bu ne Milord bu ne!asıl aldatan sensin ben değilim"diye bağırdım.
    "Ona öyle hitap etme" diye bağırdı.İşte bu sondu ona okkalı bir tokat çakıp
    "Beni iyi dinle seni pis pezevenk!..seni şuraya yatırır öyle bir pis döverim ki sanki bir yaratık doğmuş gibi bir surat ifaden olur ah ve bu arada unutmadan Darius'un dediği gibi o küçük osmanının tutmayı öğren yoksa başka bir seferde başka birini hamile bırakırsın" diye dalga geçip arkamı döndüm "Ateş yürü" diyip onu zorla çekerek ikisinin yanından ayrıldım.Eve geldiğimde kapının ziline tam basıcakken annem yine kapıyı açtı ve kısa bir çığlık attı o sırada babam koşarak yanımıza geldi ve benim bu halimi görünce bir kahkaha patlattı
    "Arwennn!bu halin ne!" diye bağırdı annem.
    "Ann-"
    "Anne deme bana Arwen anne deme bu halin ne ya üstüne bak bakmış hele şu ayakkabın lanet olsun ben ona ne kadar para yatırdım"
    "Hey tatlım sakin ol biraz alt tarafı bir ayakkabı"diye lafa karıştı babam annem onu gözleriyle yerin gibine soktuktan sonra tehditkar bir şekilde elini sallayıp üzerine doğru yürüdü.
    "Bana bak beyfendi ben bu ayakkabıyı kızımız çamurlara girip pisletsin diye almadım bu ayakkabı ne kadar pağlı biliyor musun?bu ayakkabının orginalini bulucağım diye ben dünyanın öbür ucuna gidip yüklü bir miktarda para ödedim o yüzden alt tarafı bir ayakkabı deme bana,sakın!" diye bağırdı
    "Anne!yeter!" diye bağırdım ikiside bana baktı
    "Ne yeter kız" dedi resmen üzerime atlayacaktı
    "Sanki bilerek bu haldeyim ya üzerime gelme anladın mı gelme üzerime yeterince kötüyüm sende durumu iyice kötüleştirme rahat bırak beni,anladın mı rahat bırak" diye bağırdım tam içeri girdim odama çıkıcakken
    "Ayakkabılarını çıkar çıplak ayakla odana gir bir duş al üstünü giyin ve aşşağıya in"dedi kafamı salladım ayakkabımı çıkardım ve koşarak buz gibi soğuk olan mermerli merdivenlerden çıktım.Odaya girip suyu açtım ve direk duşa girerek kendimi rahatlattım.
    "Arwen!arkadaşların geldi" diye bağırdı annem.
    "Tamam geliyorum" diye bağırdım aynaya dönerek kendime baktım.Dudağımı dişledim ovv...seksi tanrıça..tamam kabul ediyorum gerçekten iğrenç.Saçımı dağınık bir topuz yapıp topladım,kocaman kırmızı küpelerimi kulağıma taktım.Üzerimdekilere baktım.Siyah dar paça pantalonumun altına kırmızı ve üzerinde küçük beyaz yuvarlakların bulunduğu dolgun topuklu ayakkabım uyumluydu.Kırmızı renkli ama üzerinde siyah kedi resminin bulunduğu sırtı açık bir kıyafet giymiştim.Dolgun dudaklarıma sürdüğüm kırmızı ruj,siyah göz kalemi ile uyumluydu.Far'a şimdilik gerek yok.Göz altıma ve göz kapağıma sürdüğüm fondaten göz altımı ve göz kapağımı temiz ve lekesiz gösteriyordu.İşte şimdi baya bir güzeldim.Ateş benden önce yataktan kalkıp odadan dışarı fırladı ve merdivenlerden inip salona doğru koştu arkasından bende gittim.Ve gelenleri görünce gülümsedim
    "Vay vay vay şu doğum günü kızına bakın ne kadar seksi olmuş" dedi Matt beni kollarının arasına alırken.
    Kafasına vurup "Hey sersem nerelerdeydin sen!çok özledim seni kuzen" dedim.Matt Ian ile yaşıt sanırım 21 yaşında Darius kadar iri kaslı kolları olmasada kaslı ve yapılıydı.Ama aralarında fark vardı.Matt yeşil gözlü beyaz tenli ve 1.85 boylarındaydı.Ah ben mi?bende 1.79 boyunda mavi gözlü ve siyah saçlıydım.Aslında çevremdeki herkes uzun boyludu.1.70'den aşşağı boyu olan yoktu.Ah tabi bir kişi dışında.Honey!aslında kız çok tatlı biri sadece 1.69 boyunda ne olmuş sadece birazcık kalmış 1.70 olmasına her neyse.
    "Arwen!" diye biri bağırdı sesin geldiği yöne yönünce Destiny'in bana sırıtarak baktığını gördüm ona yaklaştım ve sarıldım
    "Destiny"
    "Bacım görüşmeyeli nasılsın?" dedi elini omzuma koyarken ona bakıp bir kahkaha patlattım
    "İyim bacım asıl görüşmeyeli sen nasılsın?aşk meşk işlerin nasıl gidiyor?"
    "Valla ben iyimde aşık meşk işlerini sana sormak lazım ne oldu Darius ve Milord falan kulağıma bir şey geldi doğrumu?" diye sordu.O sırada kapı çaldı kapıya bakmadan önce ona dönüp omuz silkip "Uzun hikaye akşam odamda bol bol konuşuruz" dedim.
    "Tamam" diye arkamdan bağırırken bende kapıya doğru yürüdüm.Zil çaldığında "Tamam lan geliyoruz işte" diyip kapıyı açtım ve büyük bir şok geçirdim..Lanet olsun bunların ne işi vardı?ahh yapma nasıl unuttum kendim onları davet etmiştim.Ama onun geliceğini düşünmemiştim
    "Imm..hoş geldiniz buyrun içeri geçin" diyip içeriyi gösterdim.


    Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım

    Hepsi sırıtarak içeri girdi tam kapıyı kapatıcaktım ki biri kapıyı tuttu kapıyı açtım ve gerçekten küçük dilim tutulacak gibi oldu.Tanrım!Darius!neden buradasın ki?Neden?
    "Şey girebilir miyim?"
    "Seni çağırdığımı sanmıyorum"
    "Hayır yanıyorsun onlarla birlikte benide çağırmıştın"
    "Im..ah evet hatırladım"
    "Şey ama istemiyorsan gidebilirim?"
    "Ah hayır geç içeri" dedim.Kafasını salladı ve içeri doğru geçti
    "Montlarınızı verebilirsiniz bana"dedim.Hepsi montlarını verince gidip portmanto'ya astım ve onların yanına gelip oturdum.Gelenleri saydım ah evet toplam olarak on üç kişiyiz.Tabi annemleri ve abimi saymazsak.Zaten annemler akşam bizi yalnız bırakmak için arkadaşlarına gidiceklerdi.
    "Hey Arwen,Damien nerede?" dedi Matt
    "Bilmem ki dur bir arayayım" diyip telefonumu elime aldım o sırada annemi ve babamı gördüm beni öptükten sonra "Size iyi eğlenceler" diyip evden çıktılar.Telefona geri döndüm iki üç çalıştan sonra zorla telefonu açtırdım ona
    "Ne var kız!sürekli arayıp durmasan olmaz mı?"
    "Damien!neredesin"
    "Sanane" diye bağırdı
    "Lanet olsun Damien hemen eve gel yoksa sana bir dilim pasta bile bırakmam hepsini yerim"
    "Lan..sen onları ye bende seni gebertirim"
    "Yerim yerim yerim işte yerim gelmessen yerim"
    "Tamam kız gelince görüşcez"
    "Hı-hı"
    "İnanmıyor musun?"
    "Öyle bir şey demedim"
    "Peki demediysen hı-hı ne demek oluyor"
    "Ya hı-hı demek evet anlamına geliyor"
    "Hadi ya bana sanki alay ediyorsun gibime geldi"
    "Of Damien gevezelik etmeyi bırakta eve gel"
    "Tamam ben gelmeden pastayı kesmeyin"
    "Pışık!"
    "Hele bi kes o zaman hediye'yi unutursun"
    "Tamam tamam"
    "Heh böyle adam ol"
    "Damien!"
    "Arwen!"
    "Kapatıyorum bay bay"
    "He-he ondan" dedi ve suratıma telefonu kapattım.O sırada kapı çaldı,kapıyı açmadan önce yüksek sesle bir müzik açıp parti'yi başlattım kapıyı açınca ablamı gördüm ve üzerine atlayıp ona sarıldım.Gülerek oda bana sarıldı onu kolundan çekip ikimizide partinin içine attım...
    "Arwen,iyi akşamlar" dedi Sasha Darius'un ekibindekileri kapıda yolcularken.
    "Teşekkürler sanada iyi akşamlar" diyip kapıyı kapattım.Ah evet Darius ne yazık ki gitmemişti.Şimdi evde ben,Damien,Almira,Darius,Matt,Destiny ve birde Anne ve babam kalmıştık.
    "Hey benim uyukum var size iyi geceler" diyip tam merdivenlerden çıkıcakken Almira -ablam- sesi beni durdurdu.
    "Arwen seninle bir şey konuşmalıyız"
    "Tamam o zaman odama gelin"
    "Ah hayır,bunu hepimiz konuşmalıyız" diye atladı annem.Kafamı salladım merdivenlerden inip siyah tekli koltuğuma geçip oturdum.Annem,babam ve Destiny kırmızı koltukta,Matt,Almira,Darius ve Damien uzun ve büyük aynı zamanda geniş olan siyah koltukta oturuyordu.
    "Tamam o zaman hadi konuşalım" dedim.Almira derin bir nefes aldı
    "Tatlım bu konu biraz ciddi o yüzden dalga geçme" dedi,Ona kaşlarımı çatarak baktım
    "Hey dalga geçmiyorum"
    "Tamam tamam kızma ama gerçekten söylediğimiz gibi ciddi bir konu"
    "Tamam hadi sizi dinliyorum anlatın yoksa odama çıkıp uyuyacağım"
    "Pekala,pekala" diye mırıldandı Almira ayağa kalkarken.Büyük kitaplığın oraya gitti ve en alt raftan bir kitap çıkardı.Geri döndü ve kalktığı koltuğa oturdu.
    "Eee sizi dinliyorum?"dedim ellerimi birbirine bağlarken.
    "Bu kitabı görüyor musun?" diye sordu Almira elindeki kitabı yukarı doğru kaldırırken
    "Evet" dedim oturduğu yerden kalktı ve kitabı bana doğru uzattı.
    "Al bunu" dedi kafamı sallayıp kitabı kucağıma aldım o tekrardan siyah koltuğa otururken
    "Bize ilk sayfadan başlayıp son sayfaya kadar yazanları sesli bir şekilde okur musun?" diye sordu.İlk önce kafam karıştı ve "Neden?" diye sordum
    "Oku işte"
    "İyi pekala okuyacağım" tam kitabın ilk sayfasını açıcaktım ki Darius elini kitabın üstüne koyup kapattı "Yemin etmesi gerek miyor mu?" diye sordu
    "Etmeli mi?" diye sordu Damien
    "Bence etmeli" dedi Darius
    Matt'de kafasını sallayıp "Bencede" dedi.
    "Bence etmemeli,yani etse ne değişecek ki?" diye sordu Destiny.
    Annem ona dönüp "Eğer gerçeği öğrendiğinde yeminin çiğnerse acı çekecek ama eğer yemin etmese size kötü davrandığında acı çeken biz olucağız o değil" dedi.Koşanlara bakıyordum
    "Hey lanet olsun burada ne dönüyor?"
    "Sakin ol Arwen"
    "O zaman söyleyin neler dönüyor burada?"
    "Anlatacağız,anlatacağız sadece önce bir yemin etmelisin"
    "Ne yemini ya!"
    "Arwen!" diye bağırdı Almira
    "Tamam,tamam ediceğim ne diyeyim söz veriyorum bunu öğrendiğimde bir şey yapmayacağım!oldumu?hadi anlatın"
    "Hayır,hayır yalnış yemin ediyorsun"
    "Tamam söyle o zaman bende tekrarlayayım" dedim
    Almira bir nefes alıp "Tekrarlayamam"
    "O zaman ben ne yapayım" diye bağırdım
    "Bağırma sersem!sakin ol" dedi Matt
    "Tamam sakinim söyleyin o zaman nasıl yemin ediceğim?" diye sordum
    Darius bana dönüp "Gözlerini kapa ruhunu düşün içinde bir şeylerin hareket ettiğini hissedeceksin ve o zaman içindeki ruhu serbest bırak o kendi yeminini kendi kendine edicektir" dedi.


    Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor..

    Kafamı salladım kendimi koltuğa bırakıp güzel şeyler düşündüm.Bir anda ruhumu elfler diyarı kadar güzel sayılabilecek bir yerde buldum.Deniz saf ve berraktı.Arkada dağlara yapışık olan beyaz bir saray vardı.Bir an Kremlin Sarayı olabileceğini düşündüm ama sonra yok.Bir kere Kremlin Sarayı beyaz değil ki.Sonra bunun bir manastır olduğunu gördüm,manastırdı ama saraya çok benziyordu nasıl desem.Yüzüklerin Efendisi:Kral'ın dönüşünde büyük savaşın olduğu saray'ın tıpa tıp aynısıydı.Ama değişikti her neyse.Büyük ve geniş yeşil bahçede oturmuş denizi seyrediyordu ruhum.Rahattı,rahat olduğunu buradan bile hissedebiliyordum.Ruhum gözlerini kapamış kafasını arkaya doğru atmış gülümsüyordu kendine.Kuşların şarkı söyleyen sesi.Ağaçların hafiften esişi ve etrafın renkli çiçeklerin kokusuyla kokması gerçektende insanı rahatlıyordu.Gözlerimi doğal olarak bende kapadım ve bir anda dudaklarım sanki emrimden çıkmış gibiydi kendi kendine bir şeyler söyleniyordu.
    "Ben Arwen Flower,Evrenin hükmecisi olarak size sesleniyorum.Yerin yedi kat dibindeki 7 kapı ve 7 muhafız,koruyucu,asker üzerine yemin ediyorum ki geçmişim hakkında büyük sırları öğrendiğim an kendimden geçmeyeceğim ve çevredekilere zarar vermeyeceğim..." durdum gözlerimi açtım yeminimin bitmediğini hissediyordum hepsinin sırıttığını gördüm gözlerimi kapadım ve yemin ederken kendimi o güzelim mekanda buldum.Ruhumun arkasında siyah kıyafetli 6 kişinin bulunduğu zamana geldim..Ruhum arkasını dönmüş onlara gülümsüyordu sözlerimi istemsiz olarak tamamladım.


    Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım,

    "Ama seçim zamanı geldiğinde...Geçmişime yüz çevirip çevirmeyeceğim sorulduğunda kimse benim emrimde olmayacak,hepiniz kendimde olmadığım bir zamanda Almira tarafından azat edileceksiniz..Aynı zamanda Almira'nın verdiği emirleri yerine getirin.Size emrim budur ve eğer yüz çevirmeyip geçmişimi kucaklarsam o zaman bana zarar veremeyeceksiniz,çünkü ben o zaman yok olacağım..Şimdi emrimi yerine getirmek üzere dünyayı büyük bir kalkan altına alın!" diye bağırdım ve kendimden geçerek bir çığlık attım
    "Arwen" diye bağırdı bir kaç ses hızlı hızlı nefes alıyordum "İyim,ben iyim" dedim Matt yerinden kalkmış bana suyu vermişti.Büyük bir iştahla suyu içtim ve bardağı yere fırlattım "Anlatın" diye bağırdım.Almira önüme geçip bana bir tokat attı "Yeminini unutma,onu cezalandırın Ruhlar" diye bağırdı Almira.O anda kalbim yerinden söküp almışlar etimi lime lime etmişler gibi canım yanıyordu.Çığlık çığlığa bağırıyordum.Ağlıyordum


    Ama hala benimle olmana rağmen ..

    "Almira durdur onları" diye bağırdı Darius
    "Hayır yeminini tutmadı"
    "Almira kendine gel,Ruhları serbest bırak kızın canı yanıyor" diye bağırdı Damien.
    "Hayır yapamamam yemini çiğnedi"
    "Çiğnedimi?delirdin mi sen Almira!kızın daha hiç bir şeyden haberi yok,nasıl çiğnesin" diye bağırdı Matt.
    Bu acı fazla dayanılmazdı fazla gerçekciydi..Tam bu acının beni yok etmisi için elimi uzatmışken üzerimdeki bütün yükler kalktı.Acılarım durdu ve üstümden kalkıp yok oldu.
    "Arwenn!Arwen iyi misin?" diye bağırdı biri..Beni kollarına ilk olan Dariustu.Onu var gücümle ittim oturduğum yerden kalktım ve merdivenlere doğru koşmaya başladım.
    "Arwen nereye?" diye bağırdı Destiny
    Ona dönüp baktıktan sonra "Sakın beni rahatsız etmeyin" diye bağırdım ve koşar adımlarla yukarı doğru çıktım.Ağlamaya başlamıştım..


    Baştan beri yalnızım...


    Odama girip kapıyı kilitledim sırtımı kapıya doğru koydum ve yere yavaşca oturdum o anda hiç fark etmediğim bir şeyi fark ettim.Elimde Almiranın bana verdiği büyük bir defter duruyordu.İlk olarak kitabın ismine baktım.."Le Grimoire De Lapprenti Sorcer" yazıyordu.Hey bir dakika bu..bu kitap büyü kitabı değilmi?Ah evet lanet olsun öyle bu büyü kitabının bende ne işi var ki?Ya bana bir zararı olursa?Ah nasıl unuttum bu kitap'ın bana zarar vermesi için önce okumam gerekiyor değilmi?ama ben bunları okuyamam çünkü bizim dilimizle yazılmamıştır.Bir sayfasını açtım evet evet orada bilmediğim bir dilde şeyler yazıyordu.İlk olarak kitap sarı renkle parladı.Harfler sarı renkle parlarken yer değiştirip okunur hale geldi.Bende okumaya başladım ilk sayfasından başlayarak..

    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından ebru Çarş. Şub. 02, 2011 2:48 pm

    çok güzel olmuş kuzu.ellerine sağlık.yb bekliyorum.bu arada bu Ian işallah iyi biridir.bana hiç öyle gelmedi ama. Very Happy
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından Deadly Perş. Şub. 03, 2011 8:52 pm

    1 yorum mu?lütfen uzun bir süre yb gelmeyecek böyle giderse
    avatar
    arzu8
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 75
    Kayıt tarihi : 22/12/10
    Yaş : 29

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından arzu8 Çarş. Şub. 16, 2011 3:42 pm

    ama olmaz ki bize yazık yaaaa
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 16, 2011 8:13 pm

    Very Happy Yok ya bana da yazık yorumlar az Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından ges_emine Çarş. Şub. 16, 2011 8:15 pm

    allah allah
    asıl bekleyenlere yazık
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 16, 2011 8:21 pm

    Very Happy Öyle mi Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından ges_emine Çarş. Şub. 16, 2011 8:25 pm

    öyle
    (Okumuyorum ama bu günlerde avukatlığa başladım çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 158646 )
    avatar
    arzu8
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 75
    Kayıt tarihi : 22/12/10
    Yaş : 29

    çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!. - Sayfa 3 Empty Geri: çimdeki Sır..3.Bölüm geldi!.

    Mesaj tarafından arzu8 Çarş. Şub. 23, 2011 8:40 am

    Sad Sad ama yorum atanların günahı ne ki Sad

      Forum Saati Paz Mayıs 12, 2024 7:29 am