tarafından arya Çarş. Ağus. 04, 2010 5:49 pm
III.BÖLÜM
Birbirimizin gözlerine bakıyorduk.Ne kadar zaman geçti bilmiyorum.Bildiğim tek şey vardı.Oda bir ömürü onun gözlerine bakarak geçirebilirdim.
“Meriç gitme vakti.”Muratın sesiyle yerimden zıpladım.
“Tamam geliyorum”dedim.[left]Ona arkamı dönmek o kadar zor geldi ki.Ama yapmalıydım.Ayaklarım bana isyan etmişti.Kıpırdamıyorlardı yerinden.Derin bir nefes aldm murat’ın yanında volvo’ma doğru yürüdüm.
O gecenin üstünden tam bir hafta geçti.Hiç konuşmadık sevgilisi gelmişti iki gün önce onun yanında olmalıydı.”Seni bir kez öptü diye kul kölemi olucağını mı sandın meriç.Tanrı aşkına kendine gel”diye iç sesim meriçe kızıyordu.
İç sesimle kavgamı bölen telefonum oldu.Ekrana bile bakmadan kızağı ittim.
“Alo”dedim kim olduğunu bilmediğimden pot kırmıyayım diye ismiyle hitap etmedim.
“Ahh selam nasılsın?”Bu gökay’ın sesiydi.
“İyi sen nasılsın?”
“Bende iyiyim saol .Aslında ben bugün yanıma gelsene diye aradım.”
“Bilmem şimdi servisi bekliom evdeki duruma bi bakayım ona göre gelirim”dedim.
“Tamam bekliyorum”dedi.Bende kapattım.
Servis bugün çok geç kalmışdı.Okulun kapısına bir araba yanaştı.Bu lauran’ın arabasıydı ama ama içinde alvina –daniel’ın sevgilisi- vardı.
Daniel arabanın ön koltuğuna geçip oturdu.Bana bakıyordu gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum.
Lena benden tarafa doğru yürümeye başladı.
“Merhaba”
“Merhaba”dedim.
“Sende bizimle gelsene”dedi incecik sesiyle.
“Yok ben almayayım”
“Neden ama?”
“Servisle gitmek istiyorum”.Sesim çok kaba çıkmıştı.Daniel’ın olduğu arabaya binmektense yağmurda yürümeyi yeğlerdim.
“Tamam o zaman bende seninleyim”.
Arabaya dönüp” ben gelmiyorum “dedi .Sonra da dil çıkardı.
Eve geldiğimizde doğruca odama çıktım.Onların yüzünü görmek istemiyordum.Resmen benimle oynadı o gece, ama görür o gününü.Aslında gökay’ın yanına gidebilirim.”Daha doğrusu kaça bilirim”diye düşüncelerimi düzelttim.
Hem dicle’yi de götürürdüm beraber vakit geçirirdik.
Odasına baktım yoktu.Salona baktım orda da yoktu.Sonra terasa baktım.
“Dicle”
“Arka taraftayım abla”
“Yanıma gel dışarı çıkıcaz”dedim terasda yürürken.
Lena ve daniel’la konuşuyordu.Arka terasın duvarı alçaktı yan terası rahatlıkla görebiliyordum.Daniel ve lavina yan yanalardı. Lena beni görünce gülümsedi.
“Hadi tatlım montunla çizmelerini giy ben beş dakikaya geliyorum”.
Dicle daha gitmeden alvina ateşli bir biçimde daniel’ı öptü.Ne yapmaya çalışıyordu bu kız.Sahipli falan mı diye ima etmeye çalışıyordu.Tanrım…
“Bir dakika daha sabredemediniz mi?”dedim sinirle.Alvina omuz silkti.
“Selam”
“Selam”
“Nereye gidiyorsunuz?”dedi lena tatlı gülümsemesiyle.
“Gökay’ın yanına “
“Bende gelebilirmiyim?”
Alvina lafa girdi.”Lena senin ne işin var orda insanları özeline burnunu sokmaktan vazgeç”
Lena nın gülümsemesi kayboldu.Sende mi öyle düşünüyosun?bakışı attı bana. Lena her zaman gülmeliydi.O ve Dicle bana hala masumiyetin olduğunu anlatıyordu gülümsemelerinde.
“Sorun olmaz gelebilirsin”dedim sadece lena’yı muhatap alarak.
Olduğu yerde heyecanla zıpladı.Sonra da onlara dönüp;”Demek ki herkes sizin gibi değilmiş”dedi.
“Çabuk ol tatlım biz kapıda olucaz”dedim arkamı dönüp yürümeye başladım.
“Vayyy güzel araba “dedi koltuğa otururken.Sadece güldüm.
“Bu ne marka”
“Volvo c 30”dedim.
“Güzel araba baya da hızlıya benziyor”
“Öyledir”
“Peki ehiliyetin varmı?”
“yok”dedim gülerek.
“Peki yha yakalanırsan”
“Buralarda trafik polisi olmaz”
“Bu araba ablanın mı?”
“Hayır benim”hala gülüyordum.
“Bu araba dedemin armağanı”diye araya girdi Dicle.
“Buradaki tüm çocuklar araba kullanmayı bilir ama-“
“ama kimsenin özel arabası yoktur”diye sözlerimi bitirdi lena .Sonra üçümüzde güldük.
“Hele şükür geldik” dedim.Yoksa gülmekten çatlayacaktım.Lena çok komikdi.İşin içine birde dicle’nın boyundan büyük konuşmaları girince iki kat daha komik oluyorlar.
Burası rüya gibi bir yerdi.Denizin hırçın dalgalarının karaya vuruşunu izlemek gibisi yoktu.Senelerdir gelirim buraya her gelişimde de beni aynı şekilde büyülemeye devam ediyor.Huzur veriyordu burası bana, hiçbir yerde bulamadığım huzuru.Hafif hafif yağmur çiselemeye başladı..Hava da toprak kokusu vardı.
“Hadi gelsene”
“Siz girin ben beş dakikaya geliyorum”diye seslendim arkalarından.
Yarım saat kadar denizi seyrettim.Yağmur hızlanmaya başladı.Hava da baya soğudu.Biraz sonra da içeri girdim .
“Sonunda içerinin yolunu bulabildin “dedi Gökay gülerek.İkiside şöminenin yanında dicleyle oynuyorlardı.
“Sıcak kahveniz varsa içebilirim”dedim onların neşesine ortak olarak.
“Sen emret prensesim”dedi Gökay.Lena da gülmeye başladı.Hepimiz ona ne oldu bakışı atınca”Neyyy?”diye sitem etti ama hala gülmeye devam ediyordu.
Bütün akşam boyunca onları izledim.Dicle ile lena iyi anlaşıyordu.Gökay da galiba lena’dan hoşlanmıştı.Saate baktığımda 9’a geliyordu.Zaman burada ne kadar hızlı geçiyordu.
“Hadi toplanın gidiyoruz”demesem burada kalmaya razılar bende kalmak isterdim ama akşam arzu’yla uğraşamazdım.
“Daha erken biraz daha kalın”dedi Gökay sesinde eski neşesi yoktu.
Gökay’ı seviyordum çok iyi bir arkadaştı,abiydi.Bu kafeyi altı sene önce açmıştı.Annem yardım etmişti açmasına o zamanlar dicle’ye hamileydi.Offf gene başlıyordum.Bu düşünceleri hemen zihnimden uzaklaştırdım.
“Hadi yoksa burada kalırsınız”
“Hiç fena olmaz abla yani”dedi montunu giyerken Dicle.
“Eliniz çalışsın çeneniz değil küçük hanım”dedim sonra da ekledim”En kısa zaman da tekrar geliriz .Şimdilik hoşça kal”dedim yürümeye başladım. [left]Yağmur dinmişti ama arkasında fırtına vardı.
Garajda daniel ve alvinayla karşılaştık.
“Ne güzel tekrar karşılaştık”dedi alvina soğuk ses tonuyla.
“İyi akşamlar “diyerek arabadan indim.”Dicle sen eve çık esma evdedir.Bende arkandan geliyorum tatlım.”
Dicle önden koşarak gitti.Bende arkasından yürümeye başladım.
“Meriç dur”dedi alvina çok küstahça söylemişti bu cümleyi.
Ondan tarafa bakmadan yürümeye devam ettim.
Elini omzuma koydu. Arkamda bi gürültü çıktı dönüp baktım.Baktığımda alvina duvarın dibinde yatıyordu.Olduğu yerde doğruldu.
Şaşkınlıkla “Bunu nasıl yaptın”dedi daniel.Cevap vermedim.
Alvina bana bakarak;
“Ama sen sadece bir insansın ama bu nasıl?Nasıl olabilir”dedi.
Burnumu kıvırarak güldüm.”Sadece görünüşde bir insanım”dedim.
Daniel’ın gözleri üstümdeydi.Lena’da hayranlıkla bakıyordu.
Sonra da ekledim.”Sizinde ne olduğunuzu biliyorum”.
Daniel yanıma yaklaştı.Bütün renkler bir anda birbirine girdi.Yine o geceye döndüm. Biri o kadının kalbine hançeri sapladı.Ama bu sefer ölümünü görmüşdüm.Daniel omuzlarımdan tutup sarstı beni.
“Kendine gel.Söyle neyiz biz?” dedi.
Ellerim titriyordu.Konuşa bileceğimden emin değildim.Ama sonunda tüm gücümü toplayıp konuştum.
“Vampir”.Sesim çatlak çıkmışdı.