ßuz vé Até$ . \' ~ (Sezon Finaliii geldi ! 1.sezon bitti. )

Facesi olanlar eklesN İdil Lautner Cullen. X) ama sylesnler gece evinden dye.xD






İdil Lautner Cullen тєαм נαкє∂ωαя∂...

süper bölüm olmuş

Çok güzel

Bölüm 11= Yüzleşme

Adrian! Adrian! Adrian! Çık karşıma! Hemen! der demez bir gürültü koptu.Siyah dumanlar çevremi sardı.Adrian dumanların içinde yavaş yavaş oluşmaya başladı.Tek başıma onu çağırmamam gerekirdi.Çok güçlü olmak zorundaydım.Onun yakışıklılığına kapılmak istemiyordum.Aslında bunu istesemde Wesley'e yüzümü asla dönmezdim.Wesley benim hayatımdaki en değerli varlıktı çünkü.O olmazsa bende olmazdım ki bunu çok iyi biliyordum.Adrian oluşumunu tamamladı ve siyah dumanlar kayboldu.Adrian pürüzsüz ve çekici sesiyle konuştu;
-Beni çağırdın hayatım.Notumdan sonra bana gelmeni haklı buldum doğrusu ama bu kadar çabuk beklemiyordum seni.
-Beklememelisin Adrian.
-Neden sevgilim.Yoksa beni buraya başka birşey için mi çağırmıştın?
-Seni beni rahat bırakman gerektiğinden çağırdım.
-Seni rahat bırakmak mı? İşte buna gülünür saf ve güzel Ashlee!" dedi Adrian.Bana iyice sokuldu.Sarılıp beni kucakladı ve teninin kokusunu istem dışı içime çektim.O kadar güzel kokuyordu ki.Bir su kadar hırçın saçları,bir ateş kadar sıcak bedeni,mermer kadar pürüzsüz bir cildi,toprağın getirdiği tozların oluşturduğu vücut izleri ve havadaki tüm güzel kokuları alabilecek muhteşem kokusu.Hepsi elimin altındaydı ve vücudum onunkini itecek gücü bulamıyordu.Kimse,ne olduğum,kim olduğum,yaşadıklarım bunların hepsi Adrian'a bu kadar yakınken aklımdan uçup gidiyordu.Onu istiyordum.Adrian'ı istiyordum.Ona sarılmak,onu öpmek ve onunla daha ileriye gitmeyi bile istiyordum.Onunda dediği gibi kısaca onun olmak istiyordum,onunla evlenmek istiyordum.Ben bunları düşünürken Adrian bana daha sıkı sarıldı ve beni dudağımdan öptü.Bu öyle bir öpüştü ki ben bile bu öpüşe hayır diyemedim.Özetle öpüşü bal ile muzun buluşması gibiydi.Ağzının tadını alabiliyordum.Bal gibi kokuyordu.Daha fazla dayanamadım.Öpüşüne bende karşılık verdim.Birkaç saniye sonra olanlara dondum kaldım.Adrian bir güç altında eziliyor gibi benden aniden uzaklaştı.Ne olduğunu anlayamadan Adrian kayboldu.Dumanlarla beraber bir anda gitti.Daha sonra kapının eşiğinde Wesley'i gördüm yüzü az önce Adrian'ın olduğu yerdeydi.Gözleri öyle fırtınalıydı ki kasırganın içindeydim,bunu hissettim.Beynim az önceki sahnenin hangi kısımlarını Wesley'in gördüğüyle meşguldü.Ben bunu düşünürken Wesley acı dolu bir bakışla bana baktı.Yıkıldığım ve yandığım an bu olsa gerek diye düşündüm.Wesley herşeyi görmüştü.En önemlisi görmesi değil benim ona ihanet etmiş olmamdı.Buna dayanamazdım ama Adrian'ın umursamazlığı beni etkilemişti ve bende umursamazlığa dahil olmuştum.Onun yanında gerçek hayattan bağlantım kalmamıştı.Gerçek hayat acımasızdı ve Adrian lanetliydi.Benim için tüm vampirler lanetliydi.Ben kırık kalpleri onaramazdım,onları ezerdim.Bunu şimdi anlayabilmiştim.Wesley karşımdayken ve savunmasızken öylece duruyorken ben hiçbirşey yapamıyordum.Nefes bile alamıyordum.En sonunda Wesley sessizliği kurşuni sesiyle bozdu;
-Neden Ashlee?
-...
-Bunu bana neden yaptın?
-...
-Adrian'a aşık olmamalıydın sen.Ashlee benle olmalıydın.Beraber olmalıydık.Sen ve ben ikimiz.Tertemiz bir sayfa açmalıydık.Sen o sayfayı siyah bulutlarınla is yaptın,kül ettin,üstünden geçtin.Sen ikimizide aynı anda ezdin.Sen eski Ashlee değilsin.Sen Adrian'ın Ashlee'yisin ve ben seni istemiyorum.Adrian ile mutlu bir sayfa aç ama dikkat et o sayfa siyah olmasın.Senin eski beyazının gücü o sayfayı beyaz yapmaya yeterse hayatına Adrian'sız devam etmeye çalışma boşuna artık.Ya Adrian'lasın yada hiçsin.Vampirler için bile bu kural değişmez.O seni istiyor ve sen o kadar şeye rağmen ona yenik düştün.Gücün yanlızca fiziksel.Ruhsal halin güçlü değil kırılmış.Çoktan ölmüş olabilirsin Ashlee.Çoktan ölmüş olabilirsin...Ve seni kurtaramam.Çok acı.Kendini kendin kurtarabilirsin.Yalnız sen bunu yapabilirsin.

Bölüm 12= Buz ve Ateş
Wesley'e olan sevgim o günden sonra çok daha çoğalmıştı ama o gece bana söylediklerinde kesinlikle haklıydı.Ben onu hak etmiyordum.Wesley'i okulda ne zman görsem yüzünde gülümsemeden eser yoktu.Vanessa Wesley'le beraberdi ama onun yüzünde gülümseme olmasada beni gördüğünde Wesley'e üzüldüğünü her halinden anlıyordum.Bana baktığında yüzündeki ifade acıdan ve üzüntüden hayal kırıklığından başka birşey değildi.Adrian o geceden sonra benim için bitmişti.Zaten kendiside gelmiyordu ve ben gelmemesi için dua ediyordum.Okulda hep yanlızdım.Yakışıklı erkek vampirler bana bitiyorlardı ama ben hep yanlız takılıyordum.En doğrusu yaşamamaktı,yaşamayı hak etmiyordum ama bildiğim bir şey vardı.Zor olan yaşamaktı,ölmek çok kolaydı.Ben ölmeyi hak etmiyordum.Yaşayıp acıyla ölmeyi hak ediyordum.Bu zamana kadar kendimi öldürmememin sebebi buydu.Wesley için kül oluyordum.Acı beni yakıyordu.Tıpkı ateş gibiydi.Korlara baktıkça kendimi görüyordum.Üstümüzden çıkan dumandan iğreniyordum.Buz çoktan gitmişti ve elimde ıslaklığı dahi kalmamıştı.İstediğim şey yavaşça oluyordu.Acılı ölüm için sonsuz pazarlık!

çok güzell
Yb

Bencede çok güzell
Yb.

çok güzel yazıyorsun anlatımına bayıldım yb ne zaman

çok gü<el olmuş yhaa nolur çbk yb at

Bölüm 13 = Garip hislerin nedeni

Okuldan eve dönüşteydim.Radyoda Sea Wolf'un The violet hour şarkısı çalıyordu.Benim için çok hareketli ve mutlu bir şarkıydı.Kanal değiştirdim ve oradada Florida'nın Jump'ı çalıyordu.Bana göre yavaş bir şarkı yokmuydu! Tanrım! Her neyselerle geçen bir yolculuğun sonunda eve vardım.Kapıda tanımadığım bir siyah Volvo vardı.Annemin Bmw'side Volvo'nun yanında duruyordu.Saate baktım, daha 17:50'ydi.Okulum 18:00'da biterdi ama öğretmen dersi erkenden bitirip gittiğinden eve erken dönmüştüm.Annem bu saatlerde evde olmazdı.Akşam 9 gibi gelirdi ve annemle çok iyi bir iletişime sahip değildim.Bazen annemle nasıl yaşayabildiğime şaşırırdım çünkü ikimizde birbirimize vakit ayırmazdık ve bunun için çaba sarf etmezdik.Annemle belkide tek ortak özelliğimiz yanlız olmamızdı.Düşüncelerle dolu kafamla beraber kapıyı açtım.İçerden konuşma sesleri geliyordu.Annemle bir adam tartışıyorlardı.Adamın sesi çok ıssız ve pürüssüzdü.Anneminse sesi titriyordu.Zar zorda olsa konuşmalarını duyuyordum.Annem içerideki yabancı adamı ikna etmeye uğraşıyordu ama adamın sesi gayet kararlıydı:"Onu götürmem gerek,bilmesinin zamanı geldi." dedi.Annem zırzır ağlamaya başladı;
-Lütfen onu götürme George!Lütfen bunu yapma bana!O benim herşeyim.Dünyadaki en önemli varlığım.Benim canım,benim kanım.Lütfen onu götürme!
-Unuttuğun birşey var Anna.O benimde kanım,benimde canım.O ikimizin.Bu zamana kadar seninleydi ama artık kim olduğunu,ne olduğunu bilmeli.
-Tamam o zaman geldiğinde onunla konuşmamız gerekicek.
-Belkide gerekmez." dedim daha fazla kendimi tutamadan.
-Kokunu aldım Ashlee.Gelir gelmez." dedi babam.(babam!)
-A..Nasıl yani?" dedim ağzım açık kalarak.
-Ashlee.Bak tatlım biliyorum bu senin için çok zor olacak.Ama..." dedi annem.
-Anne..Ama ne?
-Ashlee sen yarı vampirsin kızım." dedi babam.Şok oldum.(!)
-...
-Ashlee iyi misin?Ah George bu kadar çabuk söylenirmi!" dedi annem.Daha sonra yere yığıldım.





тєαм נαкє∂ωαя∂...

wow )
yb

Bölüm 14=Hazırlık


Uyandığımda yatağımdaydım ve saat 18:06ydı.Babam yanımda oturuyordu.Annemse başucumda bekliyordu.Tv'de Merlin vardı.Bu diziye bayılsamda şimdi ondan daha önemli birşey vardı ki o da vampir olmak!Babam uyandığımı fark edince iyice yanıma geldi.
-Ashlee.Sen çok güzel kokuyorsun.Bu da demek oluyor ki vampirlik güdülerin var.Aşırı güç,çabuk sinirlenme,garip güç belirtisi,herhangi bir element üstünde etken gibi şeylerin var mı?
-Aşırı güç evet.Çabuk sinirlenme evet.Garip hisler evet.Elemente uyum yok.
-Yakında olacaktır." dedi babam.
-Baba sana birşey sorabilirmiyim?" dedim.
-Sorabilirsin Ashlee." dedi babam.
-Ben yarı vampirim.Okulum,yaşadığım yer değişecek mi?
-Evet.Okulunda vampirler var zaten 11 tane.Sende 12'nci olacaksın.Zaten onlarda 12. kişilerini bekliyorlar.Özel ayinleri için.Yaşadığın yerde onlarınkiyle aynı olacak.Merak etme anneni ziyaret edebileceksin.Kalacağın yerde yanlızca akşamları bulunuyorsun.Derslerin orda haftada 3 gün olacak.Normal okuluna 2gün gideceksin.Öğrenim gördüğünüz zaman.Bunu belirtiyorlar.Ama şimdi gidip eşyalarını hazırla lütfen." dedi babam ve ben merak içinde odama çıkıp eşyalarımı hazırlamak için valizimi aldım.Daha doğrusu benim tüm kıyafetlerim için 5 valiz gerekti,küçüklü büyüklü..
Her neyse ilk büyük valize kotlarımı ve kot eteklerimi koydum.İkincisine eteklerimi ve elbiselerimi düzene soktum.Üçüncü küçük valize iç çamaşırlarımı ve makyajlarımı attım.Dördüncü büyük valize ayakkabılarım koydum.Son küçük valizede sevdiğim eşyaları,fotoğrafları,aksesuarlarımı(şapka,kolye,bilezik,küpe,yüzük,çanta,toka vb.) ve en önemli olan bikinilerimi,mp3ümü,laptop'umu telefonumu atıp aşağı indim.




тєαм נαкє∂ωαя∂...

Bölüm 15= Yeni Yer

Annemle vedalaştıktan sonra Orlando'da kalacağımdan mutluydum.Burayı seviyordum.Sıcak,neşeli insanları seviyordum.Okyanusu seviyordum.En önemlisi komşu Miami'yi seviyordum.Babamla yola koyulduk.Yeni yaşayacağım yer arabayla 1 saat sürüyordu.Babam orda birçok vampir olduğunu ama her ayrı okuldakiler özel ayin yaptığından bizim okula gelenlerin bana ihtiyaçları olduğunu söyledi.Benim beynim daha çok Wesley ve Vanessa ile beraber olmamdan korkuyordu.Onların yüzüne bakabilecek miydim.Bunları bir kenara atıp telefonumu valizden çıkardım.Ashley'e babamın geldiğini ve artık onun yanında kalmaya başladığımı en yakın zamanda yüz yüze görüşmemiz gerektiğini belirten bir mesaj attım.Hemen cevap geldi.BANA SARILMADAN GİTME! diye.Deli kız bu Ashley.Onların evinden geçecektik ki arabayı durdurttum.Annemde arkadan benim arabamı getirdiği için az kalsın bize çarpacaktı.Ashley'e aşağıdayım diye mesaj attım.Hemen aşağıya indi.Ona sarıldım.Onu çok özleyeceğimi okulda görüşeceğimizi söyledim.Sonra arabaya bindik.Tekrar yola koyulduk.Yaklaşık 10dk sonra büyük kapılı bir yapı önünde durduk.Yapı çok büyüktü.Şatoyu andırıyordu.Kahverengi taşlardan yapılmıştı.Dışında parlayan taşlar vardı.Kapı zilinin üstünde hoşgeldiniz yazıyordu.Numara 12'ydi.Ne vardı 12'de! Kapı zilini çaldık kapı açıldı.Sonra arabalara bindik.Ama bu sefer anneme veda ettim.O içeri giremeyecekti.Ben kendi arabama bindim.Babamda anneme kapıda beklemesini 5 dakikaya gelip onu eve götüreceğini söyledi.Babamda kendi arabasına bindi.O önden ben arkadan siyah Mercedes'imle babamın siyah Volvo'sunu takip ettim.En sonunda Volvo büyük gri kapının önünde durdu.Babam içinden çıktı.Bende indim ve eşyalarımı aldım.Babam eşyaları odama bırakılacağını gidip arabamı park etmem gerektiğini söyledi.Bende onun dediği gibi arabamı park yerine park ettim.Burda birçok araba vardı.Genelde tüm arabalar siyah camlıydı ve siyahtı.Benim mercedesiminde siyah renkli ve siyah camlı olması iyi bir durumdu.Babam yolda gelirken burada profesör olduğunu söylemişti.Vampirizm derslerine babam giriyordu (Bay Greene olarak tabii).Ve bende hem normal okuldaki derslere devam edecektim.Hemde burdaki gece kurslarına kalacaktım.Bizim okula gelenler vampir derecesine göre 3.sınıftalardı.Ben ve diğer 17 yaşındakiler ilk sınfta eğitim görüyorlardı.Bunları düşünerek odama çıktım.Tahmin ettiğim gibi oda arkadaşım yoktu tek başıma kalıyordum.Profesörler için ayrılmış öbür binaya girmemiz kesinlikle yasaktı.Babam odama geldi ve beni öpüp bu akşamki yemek için beni alacağını,arkadaş edinmek istersem en yukardaki terasta diğerleriyle buluşabileceğimi söyledi.Şaşırdım.Akşam yemeğinde ne yiyeceğiz diye sordum.Babam korkmamam gerektiğini normal yemekler yiyeceğimizi ama 2sınıfta yavaş yavaş kana alışacağımızı söyledi.Ben hemen valizlerimi boşaltmaya başladım.Durun size odamdan bahsedeyim.Camların siyah olmasını bekliyordum.Ama onun yerine kırmızı perde ile örtülmüştü cam.Odamın ortasında iki kişilik rahat bir yatak vardı.Örtüm kımızıydı ve perdemle aynı desenlere sahipti.Yatağın çevresi uçuk kırmızımsı tülle çevrilmişti.Dolabım koyu kahverengi ve sürgülüydü.Makyaj aynamda koyu kahverengiydi.Banyoya baktım! Aaa.!! Banyo benim evdeki gibiydi.Kahverengi ve turkuaz! Düzleştiricimi evde unutmuşum! Derken..! Düzleştiricimde tuvaletteki kocaman aynanın önünde duruyordu ve tabii ki kremim de! Duşum çok orjinaldi ya! Anneme demiştim radyolu duşlardan alalım diye annemde kendi odasına taktırmıştı ama onu kullanmak istememiştim.Şimdi benim odamdada vardı.Camı açtım ve açar açmaz camın önünde bir kredi kartı buldum.Yanındada sevimli bir kağıtta "Okulunda başarılar tatlı saf güzel kızım! Baban.." yazısı vardı.Kredi kartının rengi mordu.Mor ve gri.Ay bende çok konuştum hiç valizleri açmadım bile.Neyse valizleri yerleştirmeye başladım.Ama o da ne? 6 valiz olmuş benim eşyalar.Tanımadığım valizi açtım.Üstünde bir not vardı: Bayan Greene'e. Valiz kocamandı.Notu kaldırdım ve Aman Tanrım! Valizin içinde birçok yeni çıkan parfümler bulunuyordu.Off! Kimdendi bunlar böyle! Birde valizin altında bu okula özel birkaç kazak,blüz,etek ve pantolon vardı.Okulun logosu müthişti.Altın parıldayan yıldızlar güzel bir kadının çevresinde sarılmıştı.Bu kadın muhtemelen Alkmene'ydi.Alkmene kocaman siyah bir ayın(vampirlerin boynunda olan aydan bahsediyorum) üstünde oturuyordu.Altın yıldızlar ayın ve Alkmene'nin çevresindeydi.Tam o sırada telefonumun bilindik Beyonce-Broken Hearted Girl (Kırık kalpli kız) (ki bu şarkıyı Wesley'le ayrıldığımda zil sesi yapmıştım) şarkısı çalmaya başladı.Arayan babamdı;
-Ashlee!
-Evet baba.
-Kredi kartını ve kutunu gördün mü?
-Evet baba 2si içinde teşekkür ederim.Parfümlere bayıldım.
-Parfüm mü?
-Evet kutunun içinde bir çok parfüm var.
-Ben parfüm almadım.
-O zman kim?
-Bilmiyorum.Ama demekki bir hayranın var.
-...
-Ashlee kapatmalıyım.Prefösörler toplantısı var.
-Tamam baba.Akşam için forma giymem gerekecek mi?
-Yemekte gerekmeyecek ama kursta gerekebilir.Sana profesör arkadaşlarımdan birinin oğlunu yolladım.Sana ders programını verecek.
-Peki baba.Sonra görüşürüz.
-Tamam canım.Sonra görüşürüz.
Babamla konuşmam böyle bitince telefonumdan Kesha'nın TicToc şarkısını açtım.Bu şarkı tam partilik ve ben Wesley'le bu şarkıda kaybolmak istiyorum.Ama sonra aklıma şarkıyı boğacak bulutlar geliyor ve vazgeçiyorum.Bu şarkı eşliğinde valizlerimi boşaltmaya başladım.İlk önce kotlarımı katlayıp dolabıma koydum.Eteklerimi ve elbiselerimi askıya astım.İç çamaşırlarımı çekmeceye yerleştirdim.Ayakkabılarımıda dolabın altına dizdim.Çantalarımı en üst rafa koydum.Makyajlarımı makyaj aynamın önüne dizdim.Parfümleri büyük tuvalet aynamın önüne sıraladım.Diş fırçamı ve macunlarımı tuvaletteki kutuya yerleştirdim.Şapkalarımı dolabın çantalarla olan kısmına attım.Dolabın içindeki aksesuar rafına kolyelerimi küpelerimi bileziklerimi yüzüklerimi de oraya yerleştirdim.Valizlerim boşalınca onlarıda yatağın altına attım.Saat henüz 19:45'ti yemek 20:15te, ders 21:00'da başlıyordu.Ne giysem diye düşünürken kapı çalındı.Her halde babamın yollayacağı çocuk gelmişti.Girin! diye seslendim.





тєαм נαкє∂ωαя∂...

ahh hayatım süper oLmşşşş wesLey deilmii o de lütfenn :F bu arada yeni bölüm ne zaman geleceekk ??

evettt bunu eklerken ybde atmayı unutma ama tatLıım hastası oLdum hikayeninn

çok güzel
yb atmayı unutma

SÜPER OLMUŞ BÖLÜMLER :)BENCEDE YB

yeni okuyucuu
cnmm hikayennn mükemmmelll.
süperr yazıosunnn
yeni bölümmm

ybbbbbbb artık çok gzellll

bencede artık süüüper

Bölüm 16=Drake

-Hey hey hey! Burda böyle müzikler dinlenmez.
-A! ben hemen kapatıyorum!" dedim çocuğun yüzüne bakamadan telefonuma gidip müziği kapatmaya yeltendim.Ben telefonuma gitmeden çocuk telefonumun yanına kadar geldi ve elimi yakaladı.
-Şaka yapıyorum tabii ki ! Ah kendimi tanıştırayım.Ben Drake Howerton.Senin gibi ilk sınıftayım.Sınıflarımız bir iki ders hariç aynı.Ama ben okul hakkında babamdan dolayı daha çok şey biliyorum.Senin adın ne?
-Ben Ashlee.
-Tanıştığıma memnun oldum Ashlee.Al bu senin ders programın.
-Teşekkürler Drake.
-Önemli değil.Ne zaman ihtiyacın olursa gelebilirsin.Erkekler kısmında 306 numaralı odada kalıyorum.Telefonuna telefonumu ekledim bile.
-Onu ne zaman yaptın?
-Sana bakarken.
-Bana niye baktın?
-Çok güzelsin tatlım.Bakmamak mümkün değil ki.
-Teşekkür ederim Drake.Böyle düşünmene sevindim.
-Biliyorum.
-Neyi?
-Böyle söylememe sevindiğini.
-Çok mütevazi (!) sin.xD
-Teşekkürler tatlım.Hmm bir göz gezdir istersen.Sonra seçmeli ders seçmen gerekecek.Onlarda bu sayfada yazıyor.İşaretle,giyin sonra seni okulda gezdirmeyi düşünüyorum.İşin bitince beni ara.
-Tamam Drake.Ararım.Mutlaka! Arkadaş bulmam iyi oldu.
-Arkadaştan öteye gitmek istemez miydin?
-Gezerken konuşalım.Ama hayır Drake.
-Peki tatlım.Sonra ara beni saniyesine burda olurum.Süslü giyinebilirsin.Kızlarımız cidden iddialı giyinirler.
-Tamam! " dedim ve Drake jet hızıyla odamdan çıktı.

Drake her işten çıkıcaktı belli ! xD Ders programın tatlım!=
1.ders=Kuvvetli Büyüler (Bayan Buyton)
2.ders=Kana Alışma (Bayan Diem)
3.ders=Hayaletlerden Korunma Teorisi ve Güç kullanma(Bay Tumanow)
4.ders=Hayvan Avlama Taktikleri(Bay Wascel)
5.ders=Vampirizm(Bay Greene)
6.ders=Moda,Dans,Tiyatro,Müzik,Resim,Aşçılık,Binicilik(bunlardan istediğiniz kadar seçebilirsiniz istediğiniz zaman istediğiniz derse gimek konusunda serbestsiniz).

Moda Dersleri=Bay Estin & Bayan Estin
Dans Dersleri=Bay Evans & Bayan Nelson
Tiyatro Dersleri=Bay Gold & Bayan Evans
Müzik Dersleri=Bay Bolton & Bayan Montez
Resim Dersleri=Bay Howerton & Bayan Anett
Aşçılık Dersleri=Bay Thelson & Bayan Villoet & Bay Colette
Binicilik Dersleri=Bay Mason

Hmm...Tüm derslerde takılıcam.Neyse..Hmm..Şimdi ne giyinsem...Sanırım ilk güne uygun giyinmem gerek.Biraz süslü olalım! Ne giyeceğimi buldum.Mor pileli kısa eteğimi bacaklarımdan geçirdim,üstüne krem rengi beli büzgülü askılarında altın işlemeler olan bir blüz geçirdim.Saçlarımı her zamanki gibi yarı düzleştirdim.Ayağıma krem rengi,kalın,topuklu ayakkabılarımı giydim.Tuvaletten çıkmadan öncede yeni çıkan Stars adlı parfümden sıktım.Çok egzotik bir kokusu vardı bu parfümün.Şimdi aksesuar olarakta altın rengi ince bir zincirle yapılmış uzun göbeğimin üstünde duran bir kolye taktım.Kolyenin ucunda bir ay vardı ve ay siyahtı.Kolyenin ince zincirinin belli aralıklarında altın renkte yıldızlar vardı.Küpe olarak uzun yıldızlı küpelerimi taktım.Telefon gibi herhangibir elektronik eşya almamaya karar verdim.Bu yüzden çantaya gerek yoktu.Makyaj olarak gözlerime far olarak yanlızca altın sim sürdüm ve eyeliner'ımı da çektim(mor eyeliner).Dudaklarımada mor renkte bir ruj sürdüm ve Drake'i aradım.





TeaM JakEdward...! <3