+24
irem1996
ruveydamelisa
tuqchee!!!
pSych0path}
Nymphetamine
Kiraz*
dilry95
irem44
*erik*ezgi*
RUH
dilan
juvijuvi
Damla&Stark
hatice
sekerkiss07
gecenin kızı
AliCézqi..<3
ebru
Phoenix
unforgiven
katniss
(_ALiCe_CuLLeN_)
Deadly
dilara
28 posters
Çıkmaz(Bu bir vampir hikayesidir)2.SEZON 4.bölüm geldi =D
ebru- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1240
Kayıt tarihi : 01/03/10
Yaş : 29
yyyyyyyyyyyyyyyyyyybbbbbbbbbbbbbbbb!!!!!!!!!
hatice- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 316
Kayıt tarihi : 26/04/10
Yaş : 28
yb ne zaman
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
yb yarın tatlım
juvijuvi- Untamed
- Mesaj Sayısı : 743
Kayıt tarihi : 29/03/10
Yaş : 26
yaa diloş yb yi bugün at noluur yaa
yb yb yb yb yb yb yb
yb yb yb yb yb yb yb
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
canım daha yb hazır değil ki
Deadly- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 3358
Kayıt tarihi : 05/02/10
Yaş : 26
yaz Len o zmn:D:D çatLadk burda :D
Geber eylül eylüle ölümmmmm
Nihahahahahahahahahahahahahahahah
Geber eylül eylüle ölümmmmm
Nihahahahahahahahahahahahahahahah
juvijuvi- Untamed
- Mesaj Sayısı : 743
Kayıt tarihi : 29/03/10
Yaş : 26
ecee ayıp ama eylüle öyle deme
dilara hazırla kız sende o zaman
dilara hazırla kız sende o zaman
sekerkiss07- Tempted
- Mesaj Sayısı : 3064
Kayıt tarihi : 21/03/10
Yaş : 33
Ece herkese geber demeye başladı yakında kendisi benim ellerimle gebericek haberi yok
hatice- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 316
Kayıt tarihi : 26/04/10
Yaş : 28
nerde yb yha
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
BU BÖLÜ KUZUM ECE'YE PINARIMA VE İKİZİM EZGİYE =)
GÖRÜŞLER(EYLÜL)
Beynim sanki karanlığa gömülmüş gibiydi.Hiç bir şey beni hayata döndüremeyecek gibi geliyordu.Keskin bir koku beni hayata döndürdü.Gözlerim istemsiz olarak açıldı.
''Eylül kızım iyi misin ?''Gözlerimi zoraki açtım.En başta nerede olduğumu ayırt edemedim.Bilincim tam olarak yerine oturmamıştı.Her şey yap-boz parçaları gibi yavaş,yavaş geliyordu.Herşey netleştiğinde nerede olduğumuda anladım.Müdürün odasındaydım ve müdür bana kolanya koklatıyordu.Yavaşça müdürün elini ittim ve doğrulmaya çalıştım.Ama bir el beni aşağıya doğru itti.İstemsiz olarak o elden uzaklaştım.Sanki bu vücudumun ele verdiği bir tepkiydi.Elin sahibine baktım.Bu Burak'tı ve birden niye vücudumun böyle tepki verdiğini anlamıştım.Ondan korkuyordum.
''Anneanneme haber vermediniz değil mi.''Tabii ki vermişlerdi ama kafamı dağıtmak için sormuştum.
''Evet kızım Burak oğlum anneannene ulaşamdı ama kardeşine haber verdi.Birazdan gelirler merak etme.
''Keşke haber vermeseydiniz.Şimdi boşuna telaşlansak.''Anneannemin bilmesini istemiyordum.Şimdi telaşlanıcaktı.
''Boşuna mı?Eylül ölmene az kalmıştı.''Burak'ın sesi istemsiz olarak yükselmişti.Ve bende koltukta ondan uzaklaşmak istedim.O bunu anladı ve üzülerek başını eğdi ve beden uzaklaşıp odanın en uzak köşesine geçti.Yaptığımdan dolayı kendime kızdım.benim başıma gelenler onun suçu değildi.Sadece çok sinirlenmişti ve bende bir patlama anına denk gelmiştim.Kapı tıklandı ve açıldı.Gözde'yle birlikte Özge içeri girmişti.Kafam o kadar karışıktı ki Okyanus'un yokluğunu daha yeni anlamıştım.
''Eylül berbat görünüyorsun''Özge koşarak yanıma geldi ve boynuma atladı.
''Sağol sanki bunu bilmiyormuşum gibi.''
''Anneanneme haber veremedim.Alışverişe gitecekti.Heralde telefonunu evde unuttu.Ama eve gidelim görür.''
''Sen nasıl okuldan gelebildin?''
''Senin yolun ortasında bayıldığını anneannemin evde olmadığını ve senin hastaneye kaldırıldığını söyledim.''
''Yani yalan söyledin''Özge'nin yalan söylemesi hoşuma gitmemişti.
''Evet ama mecburdum.Okulun müdüresinin katı kuralları var.Başka türlü yanına gelemezdim.
''Eylül kızım hadi sen eve git.Ben sınıfa izin kağıdını bıraktırırım.İyice dinlen.''Müdür elindeki kağıda bir şeyler yazıyordu belli ki benim izin kağıdımı imzalııyordu.Özge sarılmayı kesti ve benim kalkmama yardım etti.Burak hemen yanıma gelmişti.Diğer kolumdan tuttu.Nilay'la Okyanus'da yanımıza gelmişti.Müdürün kapısına kadar Nilay'la Burak geldi ama sonra müdürün yanına gittiler.Bir çırpıda geri döndüler.Arkama baktığımda müdür yeni kağıtlara yazılar yazıyorlardı.Belli ki onlarda izin kağıdı almışlardı.Burak tekrar gelip kolunma girdi.
''Eylül kusura bakma müdür bana ilk günüm diye izin vermedi.''Okyanus mutsuz bir şekilde gözlerini devirdi.Sonra beni öpüp yanımdan uzaklaştı.Okyanus gittikten sonra sessizlik artmıştı.Burak bana bakıyordu ama bakışlarının maviliği hüzün ve kederle boğulmuş gibiydi.İçimden bir hüzün dalgası geçti.Eve doğru sessizce gidiyorduk.Burak kolumdan tutuyordu ama sanki benim kırılmamı istemiyormuş gibi dokunuşu çok yumuşaktı.Hiçbirimiz konuşmuyorduk.Evin önüne geldiğimizde Özge koşarak evin kapısına gitti.Bende yönelecekken Burak kolumu tuttu.
''Özür dilerim.''Sonra beni yavaşça bıraktı.Nilay bana sarıldı.
''Kendine iyi bak''Diye kulağıma fısıldadı.Bende ona sarıldım.O sırada Burak arkkasını dönmüş ve yumruklarını sıkmıştı.Yavaşça evin kapısına yöneldim.Özge dış kapıyı tutmuş beni bekliyordu.Asansöre bindiğimizde sessizdik.Eve girdiğimiz sessizliği bozan ben oldum.
''Anneanneme bir şey söylemek yok.''Onun üzülmesini ve korkmasını istemiyordum.
''Ama bunu bilmek zorunda.''
''Eğer söylersen şu sınıfındaki neydi ismi Mert mi?Herneyse işte ondan hoşlandığını söylerim haberin olsun.''Özge'nin gözleri irice açıldı ve sonra pes edermiş gibi ellerinin havaya kaldırıp mutfağa girdi.
''Ne yapıyorsun?''Özge hiç bir zaman mutfağa girmezdi.O tembelin tekiydi.
''Anneanneme söylemedik diye senin hasta olduğunu unuttuğumu sanma.Sana yiyecek bir şeyler getireceğim.Sende odana gidip dinleneceksin.''Gözlerimi devirdim.Ondan bu kadar ilgi görmeye alışık değildim.Sessizce odamın kapısını açtıp.Televiyonu açıp yatağımın üzerine otudum.Bir süre sonra Özge odama girdi.Yatağımın üzerine bir tepside yiyecekler bıraktı.Yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra kapıya yöneldi.Kapıyı kapatmadan önce
''Bunu benden bir daha bekleme.''Güldü.Bende gülmeye başladım.Sonra kapıyı kapattı.Yemeğimi yedikten sonra başımı yastığa vurdum ve uykuya daldım.
Karanlık bir yerdeydim.Biri koşuyordu.Hırsla,hızla koşuyordu.Kimin olduğunu anlamam uzun sürmedi.O Burak'tı.Çok kızgındı.Gözleri kırmızı bir renkle parlıyordu.Aynı kan gibi.Gözlerinin maviliğinden eser yoktu.Sadece kırmızı vardı.Derin ve korkutucu bir kırmızı.Birinin evinin önüne geldi.Pencereden tırmanıp içeri girdi.Yatakta uyuyan birine doğru yöneldi.Yataktaki her kimse en az Burak kadar beyaz görünüyordu.Boynuna eğildi.Sivri ve uzun dişlerini onun boynuna batırdı.Bir süre sonra kafasını kaldırdı.Ağzından ince bir kan süzülüyordu.Gözlerinin kırmızısı ateşler saçıyordu.Yataktaki cansız bedene baktım.Kerem'di.Ama kendine benzemiyordu.Burak arkasını döndü ve tısladı.Sevda oradaydı.Onunda gözleri kırmızıydı ve sivri dişleri belli oluyordu.Elinde biri vardı.Bu Gözde'ydi.Boynuna dişlerini yavaşça dokundurdu.Ve sonra onu yere attı.Gözde yerde kıvranmaya başladı.Burak Sevda'nın üzerine atladı...
Kan ter içerisinde uyandım.Sabah olmuştu.Ama saat daha altı buçuktu.Demek ki anneannemin uyanmasına yarım saat vardı.Hemen üstümü giyinip evden çıktım.Bu rüyada Burak kötü şeyler yapıyordu.Onların evine gidiyordum.Biliyordum ki saat onlar için erken değildi.Evlerini bulmayı diledim.Çünkü daha önce hiç gitmemiştim.Sadece Nilay bir kere ne olur olmaz diye bana tarif etmiştim.Aslında basitti.Arkasında koru ola üç katlı büyük bir evdi.Evlerinin yakınına gideceğini umduğum bir otobüse bindim.Yollar saat erken olduğu için boştu.Kısa bir sürede oraya vardım.Evet büyük evi görebiliyordum ama biraz yürümem gerekiyordu.Bir süre sonra evin önündeydim.Tarifteki gibiydi.Üç katlı,arkasında koru olan büyük bir evdi.Kapıya doğru gittim.Ben kapıyı çalınca kapının açılması iki saniye bile almamıştı.Kapıyı Nilay açtı.Bana şaşkınlıkla baktı.
''Ne oldu diye sorma.Burak nerede ?''Gel benimle der gibi bana baktı.Birlikte merdivenleri çıkmaya başladık.Merdivenin yanında kocaman bir ayna vardı.Oturma odaları siyah deri koltuklarla döşenmişti.Salonun her yanında resimler vardı.Salonun bir köşesinde üstünde satranç olan bir masa ve yanında bir çello ile keman duruyordu.Müzik aletlerinin yanında bir okuma koltuğu ve onun yanında bir kitaplık vardı.Son merdivenleri de çıkınca üçüncü kata gelmiştik.Salonda olduğu gibi burası da resimlerle doluydu.Ve itiraf etmem lazım resimlerin ressamları hakkımda bir bilgim yok.Evleri gerçekten çok güzel ve çok büyüktü.Ama böylebir rüyanın üstüne bunları düşünmek saçmaydı.Nilay yavaşça bir kapıyı tıklattı ve içeri girdi.Odanın içi boştu.Nilay yatağı işaret etti.
''Otur birazdan gelir.Yanlız konuşmanız daha iyi olur.''Sonra ban sarıldı ve gitti.Bir süre bekledim.Sonra ayklandım.Masanın üstünde benim resmim vardı.Onun yanında da benim kitabı.Eşşek herif diye geçirdim içimden.Sonra masanın üstünde notalar gördüm.O anda biri pencereden içeri atladı.Burak beni görmemişti.Sonra kafasını kaldırınca beni gördü.Gömleğinin üzerinde uzun bir çizgi kan vardı.Gözüm istemsiz olarak takılmıştı.Bunu görünce hemen bir hırka giydi ve sonuna kadar kapattı.Bana özür diler gibi baktı.Sonra yatağa yanıma oturdu.
''Eylül ben özür...''Cümlesini bitirmesine izin vermeden elimi kaldırıp onu susturdum.
''Ben senin dünkü özrünü kabul etmiştim.Şimdi konuşmamız gereken daha önemli şeyler var.''Merakla tek kaşını kaldırdı.
''Nilayı da çağır.''Burak bir saniye bile almadan kapıya gitmiş ve Nilay'ı çağırmıştı.
''Eyül ne oldu iyi misin?''Ona otur der gibi bir bakış attım.Rüyalarımın-daha doğrusu kabuslarımın-anlamını öğrenmem lazımdı.İlk gördüğüm rüya gerçekleşmişti.Ve son rüyanın gerçekleşmesini istemiyordum.Nilay ve Burak bana meraklı gözlerle bakıyorlardı.Ve buda anltma zamanının geldiğini gösteriyordu.Hereşeyi çabuk anlamam için hızlı konuşmam lazımdı.
''Ben bir takım rüyalar görüyorum.Bu rüyalarda Burak'ta var.Hatta ilk rüyamda sizin vampir olduğunuzu öğrendiğim geceyi gördüm.Öğrenmeden önce.Ve gerçek oldu.Sonra iki rüya daha gördüm.Bunların ne anlama geldiğini öğrenmem lazım''Sözlerimi bitirdiğimde Nilay'la Burak'ın ağzı açık kalmıştı.
''Bu rüyalarda konuşulanları duyuyor musun?''İlk toparlanan Nilay olmuştu ve ik soru da Nilay'dan gelmişti.
''Hayır sadece görüntüler var.''Kafam karışmıştı.Niye sadece görüntüler vardı.Burak'a baktım.Gözlerini bana dikmişti.Eminim duygularımı ölçmeye çalışıyordu.Bende gözlerimi Burak'ın gözlerine diktim.
''Bunlar ne demek Nilay ?''Burak'ın sesi meraklı ve yumuşak çıkmıştı.Ama hala gözleri benim üzerimdeydi.
''Bilmiyorum ama illaki kütüphanede bir şeyler vardır.''Nilay elini kapı koluna attı.çıkarken Burak gelip elimi tuttu.Koridorun sonunda kocaman bir kapı vardı.Nilay bir çırpıda oraya gitmişti.Kapıyı açtı.İçeride kocaman bir kitaplığa yöneldi.Hepsinde anlamdığım dillerde şeyler yazıyordu.
''Bunların hepsi sizinle mi ilgili?''
''Evet.Üstündeki yazıları görüyor musun onlar bizim alfabemiz.İçinde dünyadaki her dilden alıntılar var.Bu yüzden birbirimizi anlamamız kolay oluyor.Ama konumuz bu değil.''Sonra kitaplığı kısa bir bakış attıktan sonra kalın bir kitabı eline aldı.
''İşte''Kitapta bir sayfayı işaret ediyordu.
''Burada yazanlara göre bir insan eğer tam anlamıyla güvenilirse,vampir veya vampirlere bağlıysa ona bazı güçler verilir.Bu güçler,hayatında olduğu vampir yada vampirler ile kendi hayatını etkileyecek olayları görüş yoluyla görmesidir.Bu görüşler uyku halinde görülüp,sadece görüntülerden olşur.Görüşlerin yanında insanlara bazı vampir özellikleri verilir.Hız,yüksek altıncı his bunlardan bazılardır.Ama kesinlikle insanlar ölümsüz olamaz.Ölümsüz olamadığı gibi kan içemez.Sadece kendini koruyabileceği güçler varilmiştir.Bu güçlerde gerekli olduğu zamnda ortaya çıkar.Eğer gerçekten tehlikeli bir durumsa yüksek altıncı his veya hız ortaya çıkar.Ama bunun dışında yine insanlardır.Ne yazık ki tarihimizde böyle bir olay sadece iki defa gerçekleşmiştir.Ama ikisininde sonu kötü bitmiştir.Bunun sebebi insanların güçlerini kavrayamaması ve vampir saldırılarıdır.Bu nedenle vampirlerin insanlarla çok fazla yakın olmamaları önerilmektedir.Bu gibi durumlar kötü sonuçlar doğurabilir.''Nilay okumayı bitirince hepimiz şaşkındık.Şimdi bende bazı vampir özellikleri vardı.
''Bu gerçekten garip.Yani Eylül bizim özelliklerimizin bir kısmını aldı.''Burak sevincinden bana sarıldı.''Bu harika''
''Yani bu güvendeyim demek mi?''Burak'la ben sevinç çığlıkları arıyorduk.Ama Nilay mutlu görünmüyordu.
''Bahsedilenleri anlamadınız galiba.Tarihte sadece iki defa olmuş ve bu ikiside vampir saldırılarıyla sonuçlanmış.Bunu nasıl iyi bir şey olarak değerlendirebilirsiniz.Eylül'ün hayatı tehlikede.Ya gücünü kullanamazsa.Ya Mert onu bunları anlayamadan bulursa.Ve bence bunlar yeterince kötü.Ama siz burada durmuş sevinç çığlıkları atıyorsunuz.Bu kadar mı körsünüz ?Saçlamalıyorsunuz.''Nilay gerçekten sinirlenmişti.Aniden kapının önünde belirdi ve kapıyı çarparak dışarı çıktı.Tam arkasından gidecekken telefonum çaldı.Arayan anneannemdi.
''Eylül sen beni çıldırcan mı ?Nerdesin.Bir kalktım ortada yoktun.''Anneannemin sesi sinirden köpürüyordu.Ve ben iyi bir yalancı değildim.
''Şey benim bugün teslim edilcek bir ödevim vardı.Bir kaç resim ve yazı eksikti.Sabah erkenden çıkp onları hallediyim dedim.Seni uyandırcaktım ama kıyamadım.Şimdi okulun bahçesinde ödevimi yapıyorum.''Yalanımın anlaşılmasını istemediğim için hızlı bir şekilde konuşmuştum.
''İyi de...............................''Anneannem konuştukça konuşmuştu.Onu dinlediğimi belli etmek için arada evet diyordum.Ama aslında dinlemiyordum.Sonuda kapattı ve bende derin bir iç çektim.Telefonun saaitine baktım ve dersin başlamasına on beş dakika vardı.Hemen çantamı yatağımın üstünden aldım.Burak bana ne oldu der gibi baktı.
''Derse geç kaldık.On beş dakika var ve biz burdan oraya bu kadar sürede gidemeyiz.
''Gücünün nasıl olacağını düşünmek istermisin?''Elimi tuttu ve birlikte bir saniye içinde en alt kata ulaştık.
''Ben ben bu kadar hızlı olacak mıyım ?''
''Aynen öyle.Okula gitmemiz sadece iki saniyemizi alır.''
''Kimseye görünmeden mi ?''
''O kadar hızlıyız ki insanlar bizi göremez.''
''Ama senin üstünü değiştirmen lazım.''Ben bu sözleri söyleyene kadar Burak çoktan yukarı gitimiş ve üstünün değiştirmişti.
''Şimdi gidebiliriz.''Bana gülümsedi.
''Bende acil durumlarda böyle mi olacağım?''
''Aynen öyle''Gülümseyişi tüm suratını sardı.
ARKADAŞLAR ŞİMDİDEN SÖYLEYEYYİM YB NE ZAMAN BİLMİYORUM.ÇÜNKÜ ARTIK ELİMDE HAZIR BÖLÜMDE KALMADI.YANİ YB NİN GELMESİ 1 HAFTAYI BULABİLİR.SİZE ZAMANINI SÖYLİYCEM
GÖRÜŞLER(EYLÜL)
Beynim sanki karanlığa gömülmüş gibiydi.Hiç bir şey beni hayata döndüremeyecek gibi geliyordu.Keskin bir koku beni hayata döndürdü.Gözlerim istemsiz olarak açıldı.
''Eylül kızım iyi misin ?''Gözlerimi zoraki açtım.En başta nerede olduğumu ayırt edemedim.Bilincim tam olarak yerine oturmamıştı.Her şey yap-boz parçaları gibi yavaş,yavaş geliyordu.Herşey netleştiğinde nerede olduğumuda anladım.Müdürün odasındaydım ve müdür bana kolanya koklatıyordu.Yavaşça müdürün elini ittim ve doğrulmaya çalıştım.Ama bir el beni aşağıya doğru itti.İstemsiz olarak o elden uzaklaştım.Sanki bu vücudumun ele verdiği bir tepkiydi.Elin sahibine baktım.Bu Burak'tı ve birden niye vücudumun böyle tepki verdiğini anlamıştım.Ondan korkuyordum.
''Anneanneme haber vermediniz değil mi.''Tabii ki vermişlerdi ama kafamı dağıtmak için sormuştum.
''Evet kızım Burak oğlum anneannene ulaşamdı ama kardeşine haber verdi.Birazdan gelirler merak etme.
''Keşke haber vermeseydiniz.Şimdi boşuna telaşlansak.''Anneannemin bilmesini istemiyordum.Şimdi telaşlanıcaktı.
''Boşuna mı?Eylül ölmene az kalmıştı.''Burak'ın sesi istemsiz olarak yükselmişti.Ve bende koltukta ondan uzaklaşmak istedim.O bunu anladı ve üzülerek başını eğdi ve beden uzaklaşıp odanın en uzak köşesine geçti.Yaptığımdan dolayı kendime kızdım.benim başıma gelenler onun suçu değildi.Sadece çok sinirlenmişti ve bende bir patlama anına denk gelmiştim.Kapı tıklandı ve açıldı.Gözde'yle birlikte Özge içeri girmişti.Kafam o kadar karışıktı ki Okyanus'un yokluğunu daha yeni anlamıştım.
''Eylül berbat görünüyorsun''Özge koşarak yanıma geldi ve boynuma atladı.
''Sağol sanki bunu bilmiyormuşum gibi.''
''Anneanneme haber veremedim.Alışverişe gitecekti.Heralde telefonunu evde unuttu.Ama eve gidelim görür.''
''Sen nasıl okuldan gelebildin?''
''Senin yolun ortasında bayıldığını anneannemin evde olmadığını ve senin hastaneye kaldırıldığını söyledim.''
''Yani yalan söyledin''Özge'nin yalan söylemesi hoşuma gitmemişti.
''Evet ama mecburdum.Okulun müdüresinin katı kuralları var.Başka türlü yanına gelemezdim.
''Eylül kızım hadi sen eve git.Ben sınıfa izin kağıdını bıraktırırım.İyice dinlen.''Müdür elindeki kağıda bir şeyler yazıyordu belli ki benim izin kağıdımı imzalııyordu.Özge sarılmayı kesti ve benim kalkmama yardım etti.Burak hemen yanıma gelmişti.Diğer kolumdan tuttu.Nilay'la Okyanus'da yanımıza gelmişti.Müdürün kapısına kadar Nilay'la Burak geldi ama sonra müdürün yanına gittiler.Bir çırpıda geri döndüler.Arkama baktığımda müdür yeni kağıtlara yazılar yazıyorlardı.Belli ki onlarda izin kağıdı almışlardı.Burak tekrar gelip kolunma girdi.
''Eylül kusura bakma müdür bana ilk günüm diye izin vermedi.''Okyanus mutsuz bir şekilde gözlerini devirdi.Sonra beni öpüp yanımdan uzaklaştı.Okyanus gittikten sonra sessizlik artmıştı.Burak bana bakıyordu ama bakışlarının maviliği hüzün ve kederle boğulmuş gibiydi.İçimden bir hüzün dalgası geçti.Eve doğru sessizce gidiyorduk.Burak kolumdan tutuyordu ama sanki benim kırılmamı istemiyormuş gibi dokunuşu çok yumuşaktı.Hiçbirimiz konuşmuyorduk.Evin önüne geldiğimizde Özge koşarak evin kapısına gitti.Bende yönelecekken Burak kolumu tuttu.
''Özür dilerim.''Sonra beni yavaşça bıraktı.Nilay bana sarıldı.
''Kendine iyi bak''Diye kulağıma fısıldadı.Bende ona sarıldım.O sırada Burak arkkasını dönmüş ve yumruklarını sıkmıştı.Yavaşça evin kapısına yöneldim.Özge dış kapıyı tutmuş beni bekliyordu.Asansöre bindiğimizde sessizdik.Eve girdiğimiz sessizliği bozan ben oldum.
''Anneanneme bir şey söylemek yok.''Onun üzülmesini ve korkmasını istemiyordum.
''Ama bunu bilmek zorunda.''
''Eğer söylersen şu sınıfındaki neydi ismi Mert mi?Herneyse işte ondan hoşlandığını söylerim haberin olsun.''Özge'nin gözleri irice açıldı ve sonra pes edermiş gibi ellerinin havaya kaldırıp mutfağa girdi.
''Ne yapıyorsun?''Özge hiç bir zaman mutfağa girmezdi.O tembelin tekiydi.
''Anneanneme söylemedik diye senin hasta olduğunu unuttuğumu sanma.Sana yiyecek bir şeyler getireceğim.Sende odana gidip dinleneceksin.''Gözlerimi devirdim.Ondan bu kadar ilgi görmeye alışık değildim.Sessizce odamın kapısını açtıp.Televiyonu açıp yatağımın üzerine otudum.Bir süre sonra Özge odama girdi.Yatağımın üzerine bir tepside yiyecekler bıraktı.Yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra kapıya yöneldi.Kapıyı kapatmadan önce
''Bunu benden bir daha bekleme.''Güldü.Bende gülmeye başladım.Sonra kapıyı kapattı.Yemeğimi yedikten sonra başımı yastığa vurdum ve uykuya daldım.
Karanlık bir yerdeydim.Biri koşuyordu.Hırsla,hızla koşuyordu.Kimin olduğunu anlamam uzun sürmedi.O Burak'tı.Çok kızgındı.Gözleri kırmızı bir renkle parlıyordu.Aynı kan gibi.Gözlerinin maviliğinden eser yoktu.Sadece kırmızı vardı.Derin ve korkutucu bir kırmızı.Birinin evinin önüne geldi.Pencereden tırmanıp içeri girdi.Yatakta uyuyan birine doğru yöneldi.Yataktaki her kimse en az Burak kadar beyaz görünüyordu.Boynuna eğildi.Sivri ve uzun dişlerini onun boynuna batırdı.Bir süre sonra kafasını kaldırdı.Ağzından ince bir kan süzülüyordu.Gözlerinin kırmızısı ateşler saçıyordu.Yataktaki cansız bedene baktım.Kerem'di.Ama kendine benzemiyordu.Burak arkasını döndü ve tısladı.Sevda oradaydı.Onunda gözleri kırmızıydı ve sivri dişleri belli oluyordu.Elinde biri vardı.Bu Gözde'ydi.Boynuna dişlerini yavaşça dokundurdu.Ve sonra onu yere attı.Gözde yerde kıvranmaya başladı.Burak Sevda'nın üzerine atladı...
Kan ter içerisinde uyandım.Sabah olmuştu.Ama saat daha altı buçuktu.Demek ki anneannemin uyanmasına yarım saat vardı.Hemen üstümü giyinip evden çıktım.Bu rüyada Burak kötü şeyler yapıyordu.Onların evine gidiyordum.Biliyordum ki saat onlar için erken değildi.Evlerini bulmayı diledim.Çünkü daha önce hiç gitmemiştim.Sadece Nilay bir kere ne olur olmaz diye bana tarif etmiştim.Aslında basitti.Arkasında koru ola üç katlı büyük bir evdi.Evlerinin yakınına gideceğini umduğum bir otobüse bindim.Yollar saat erken olduğu için boştu.Kısa bir sürede oraya vardım.Evet büyük evi görebiliyordum ama biraz yürümem gerekiyordu.Bir süre sonra evin önündeydim.Tarifteki gibiydi.Üç katlı,arkasında koru olan büyük bir evdi.Kapıya doğru gittim.Ben kapıyı çalınca kapının açılması iki saniye bile almamıştı.Kapıyı Nilay açtı.Bana şaşkınlıkla baktı.
''Ne oldu diye sorma.Burak nerede ?''Gel benimle der gibi bana baktı.Birlikte merdivenleri çıkmaya başladık.Merdivenin yanında kocaman bir ayna vardı.Oturma odaları siyah deri koltuklarla döşenmişti.Salonun her yanında resimler vardı.Salonun bir köşesinde üstünde satranç olan bir masa ve yanında bir çello ile keman duruyordu.Müzik aletlerinin yanında bir okuma koltuğu ve onun yanında bir kitaplık vardı.Son merdivenleri de çıkınca üçüncü kata gelmiştik.Salonda olduğu gibi burası da resimlerle doluydu.Ve itiraf etmem lazım resimlerin ressamları hakkımda bir bilgim yok.Evleri gerçekten çok güzel ve çok büyüktü.Ama böylebir rüyanın üstüne bunları düşünmek saçmaydı.Nilay yavaşça bir kapıyı tıklattı ve içeri girdi.Odanın içi boştu.Nilay yatağı işaret etti.
''Otur birazdan gelir.Yanlız konuşmanız daha iyi olur.''Sonra ban sarıldı ve gitti.Bir süre bekledim.Sonra ayklandım.Masanın üstünde benim resmim vardı.Onun yanında da benim kitabı.Eşşek herif diye geçirdim içimden.Sonra masanın üstünde notalar gördüm.O anda biri pencereden içeri atladı.Burak beni görmemişti.Sonra kafasını kaldırınca beni gördü.Gömleğinin üzerinde uzun bir çizgi kan vardı.Gözüm istemsiz olarak takılmıştı.Bunu görünce hemen bir hırka giydi ve sonuna kadar kapattı.Bana özür diler gibi baktı.Sonra yatağa yanıma oturdu.
''Eylül ben özür...''Cümlesini bitirmesine izin vermeden elimi kaldırıp onu susturdum.
''Ben senin dünkü özrünü kabul etmiştim.Şimdi konuşmamız gereken daha önemli şeyler var.''Merakla tek kaşını kaldırdı.
''Nilayı da çağır.''Burak bir saniye bile almadan kapıya gitmiş ve Nilay'ı çağırmıştı.
''Eyül ne oldu iyi misin?''Ona otur der gibi bir bakış attım.Rüyalarımın-daha doğrusu kabuslarımın-anlamını öğrenmem lazımdı.İlk gördüğüm rüya gerçekleşmişti.Ve son rüyanın gerçekleşmesini istemiyordum.Nilay ve Burak bana meraklı gözlerle bakıyorlardı.Ve buda anltma zamanının geldiğini gösteriyordu.Hereşeyi çabuk anlamam için hızlı konuşmam lazımdı.
''Ben bir takım rüyalar görüyorum.Bu rüyalarda Burak'ta var.Hatta ilk rüyamda sizin vampir olduğunuzu öğrendiğim geceyi gördüm.Öğrenmeden önce.Ve gerçek oldu.Sonra iki rüya daha gördüm.Bunların ne anlama geldiğini öğrenmem lazım''Sözlerimi bitirdiğimde Nilay'la Burak'ın ağzı açık kalmıştı.
''Bu rüyalarda konuşulanları duyuyor musun?''İlk toparlanan Nilay olmuştu ve ik soru da Nilay'dan gelmişti.
''Hayır sadece görüntüler var.''Kafam karışmıştı.Niye sadece görüntüler vardı.Burak'a baktım.Gözlerini bana dikmişti.Eminim duygularımı ölçmeye çalışıyordu.Bende gözlerimi Burak'ın gözlerine diktim.
''Bunlar ne demek Nilay ?''Burak'ın sesi meraklı ve yumuşak çıkmıştı.Ama hala gözleri benim üzerimdeydi.
''Bilmiyorum ama illaki kütüphanede bir şeyler vardır.''Nilay elini kapı koluna attı.çıkarken Burak gelip elimi tuttu.Koridorun sonunda kocaman bir kapı vardı.Nilay bir çırpıda oraya gitmişti.Kapıyı açtı.İçeride kocaman bir kitaplığa yöneldi.Hepsinde anlamdığım dillerde şeyler yazıyordu.
''Bunların hepsi sizinle mi ilgili?''
''Evet.Üstündeki yazıları görüyor musun onlar bizim alfabemiz.İçinde dünyadaki her dilden alıntılar var.Bu yüzden birbirimizi anlamamız kolay oluyor.Ama konumuz bu değil.''Sonra kitaplığı kısa bir bakış attıktan sonra kalın bir kitabı eline aldı.
''İşte''Kitapta bir sayfayı işaret ediyordu.
''Burada yazanlara göre bir insan eğer tam anlamıyla güvenilirse,vampir veya vampirlere bağlıysa ona bazı güçler verilir.Bu güçler,hayatında olduğu vampir yada vampirler ile kendi hayatını etkileyecek olayları görüş yoluyla görmesidir.Bu görüşler uyku halinde görülüp,sadece görüntülerden olşur.Görüşlerin yanında insanlara bazı vampir özellikleri verilir.Hız,yüksek altıncı his bunlardan bazılardır.Ama kesinlikle insanlar ölümsüz olamaz.Ölümsüz olamadığı gibi kan içemez.Sadece kendini koruyabileceği güçler varilmiştir.Bu güçlerde gerekli olduğu zamnda ortaya çıkar.Eğer gerçekten tehlikeli bir durumsa yüksek altıncı his veya hız ortaya çıkar.Ama bunun dışında yine insanlardır.Ne yazık ki tarihimizde böyle bir olay sadece iki defa gerçekleşmiştir.Ama ikisininde sonu kötü bitmiştir.Bunun sebebi insanların güçlerini kavrayamaması ve vampir saldırılarıdır.Bu nedenle vampirlerin insanlarla çok fazla yakın olmamaları önerilmektedir.Bu gibi durumlar kötü sonuçlar doğurabilir.''Nilay okumayı bitirince hepimiz şaşkındık.Şimdi bende bazı vampir özellikleri vardı.
''Bu gerçekten garip.Yani Eylül bizim özelliklerimizin bir kısmını aldı.''Burak sevincinden bana sarıldı.''Bu harika''
''Yani bu güvendeyim demek mi?''Burak'la ben sevinç çığlıkları arıyorduk.Ama Nilay mutlu görünmüyordu.
''Bahsedilenleri anlamadınız galiba.Tarihte sadece iki defa olmuş ve bu ikiside vampir saldırılarıyla sonuçlanmış.Bunu nasıl iyi bir şey olarak değerlendirebilirsiniz.Eylül'ün hayatı tehlikede.Ya gücünü kullanamazsa.Ya Mert onu bunları anlayamadan bulursa.Ve bence bunlar yeterince kötü.Ama siz burada durmuş sevinç çığlıkları atıyorsunuz.Bu kadar mı körsünüz ?Saçlamalıyorsunuz.''Nilay gerçekten sinirlenmişti.Aniden kapının önünde belirdi ve kapıyı çarparak dışarı çıktı.Tam arkasından gidecekken telefonum çaldı.Arayan anneannemdi.
''Eylül sen beni çıldırcan mı ?Nerdesin.Bir kalktım ortada yoktun.''Anneannemin sesi sinirden köpürüyordu.Ve ben iyi bir yalancı değildim.
''Şey benim bugün teslim edilcek bir ödevim vardı.Bir kaç resim ve yazı eksikti.Sabah erkenden çıkp onları hallediyim dedim.Seni uyandırcaktım ama kıyamadım.Şimdi okulun bahçesinde ödevimi yapıyorum.''Yalanımın anlaşılmasını istemediğim için hızlı bir şekilde konuşmuştum.
''İyi de...............................''Anneannem konuştukça konuşmuştu.Onu dinlediğimi belli etmek için arada evet diyordum.Ama aslında dinlemiyordum.Sonuda kapattı ve bende derin bir iç çektim.Telefonun saaitine baktım ve dersin başlamasına on beş dakika vardı.Hemen çantamı yatağımın üstünden aldım.Burak bana ne oldu der gibi baktı.
''Derse geç kaldık.On beş dakika var ve biz burdan oraya bu kadar sürede gidemeyiz.
''Gücünün nasıl olacağını düşünmek istermisin?''Elimi tuttu ve birlikte bir saniye içinde en alt kata ulaştık.
''Ben ben bu kadar hızlı olacak mıyım ?''
''Aynen öyle.Okula gitmemiz sadece iki saniyemizi alır.''
''Kimseye görünmeden mi ?''
''O kadar hızlıyız ki insanlar bizi göremez.''
''Ama senin üstünü değiştirmen lazım.''Ben bu sözleri söyleyene kadar Burak çoktan yukarı gitimiş ve üstünün değiştirmişti.
''Şimdi gidebiliriz.''Bana gülümsedi.
''Bende acil durumlarda böyle mi olacağım?''
''Aynen öyle''Gülümseyişi tüm suratını sardı.
ARKADAŞLAR ŞİMDİDEN SÖYLEYEYYİM YB NE ZAMAN BİLMİYORUM.ÇÜNKÜ ARTIK ELİMDE HAZIR BÖLÜMDE KALMADI.YANİ YB NİN GELMESİ 1 HAFTAYI BULABİLİR.SİZE ZAMANINI SÖYLİYCEM
hatice- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 316
Kayıt tarihi : 26/04/10
Yaş : 28
süper olmuş. ama 1 hafta çok
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
canım eceyle ortak hikayemiz var sonra yeni bir hikayeye daha başlıycam.bunu da ancak 1 hafta içinde yazabilirim
Damla&Stark- Chosen
- Mesaj Sayısı : 484
Kayıt tarihi : 09/01/10
Yaş : 28
süperr olmuuşşşşşşşşşşşş
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
sağol tatlım
(_ALiCe_CuLLeN_)- Untamed
- Mesaj Sayısı : 615
Kayıt tarihi : 28/03/10
Yaş : 29
off 1 hafta beklicekmiim şinci offf
Deadly- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 3358
Kayıt tarihi : 05/02/10
Yaş : 26
huhu çoşmussun kuzum spr di ybbb beğendimm aama alla kararımın arkasındayım eylüll öl
sekerkiss07- Tempted
- Mesaj Sayısı : 3064
Kayıt tarihi : 21/03/10
Yaş : 33
Maşallah kuzuma Çok güzel bir blmdü tatlım eline sağlık okurken heyecan yaşadımm yani bakalım ilerleyen blmlerde ne olucak acaba En kısa zamanda beklerim derdim ama en az 1 hafta beklememiz lazımmış çabuk geçse bari
RUH- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 8385
Kayıt tarihi : 05/02/10
Yaş : 28
güzel olmuş
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
çok teşekkürler
gecenin kızı- Hunted
- Mesaj Sayısı : 1755
Kayıt tarihi : 08/03/10
Yaş : 29
Tatlım bölüm süperdi ama bizi fazla bekletme
ybybybybybyybybybybybybybyb
ybybybybybyybybybybybybybyb
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
sağol tatlım beğenmene çok sevindim bir sonraki bölümde süprizler olcak
ebru- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1240
Kayıt tarihi : 01/03/10
Yaş : 29
süpersin diloşumm.döktürmüşsün yine.ama 1 hafta çok uzun ya.birkaç gün olsun bari. ybybybyb..
dilara- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1180
Kayıt tarihi : 03/05/10
Yaş : 28
sağol tatlım valla canım şuan bi hafta gibi gözüküyor ama benim sağım solum belli olmaz yazarsam daha yakın bir zamanda atabilirim
sekerkiss07- Tempted
- Mesaj Sayısı : 3064
Kayıt tarihi : 21/03/10
Yaş : 33
İnş. yakın bir zamana denk gelir bu kalp bu yokluğa dayanamaz yoksa
dilan- Marked
- Mesaj Sayısı : 80
Kayıt tarihi : 17/05/10
Yaş : 35
yaa yeni bölüm ne zaman
» Göçebe Vampir 1. Bölüm Geldi.
» Kaçık İkizler (vampir hikayesi) 1.bölüm geldi
» ßuz vé Até$ . \' ~ (Sezon Finaliii geldi ! 1.sezon bitti. )
» Time Of Death (5. BÖLÜM) geç oldu ama yeni bölüm geldi!!! okumanız dileğiyle yorumları bekliyoruz :)
» <<<<<Seçilmiş>>>>devam etmeyeceğim konuyu kilitlerseniz sevinirim...
» Kaçık İkizler (vampir hikayesi) 1.bölüm geldi
» ßuz vé Até$ . \' ~ (Sezon Finaliii geldi ! 1.sezon bitti. )
» Time Of Death (5. BÖLÜM) geç oldu ama yeni bölüm geldi!!! okumanız dileğiyle yorumları bekliyoruz :)
» <<<<<Seçilmiş>>>>devam etmeyeceğim konuyu kilitlerseniz sevinirim...