Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+17
Heath-Zo
'supernatural'
okuyombenyae
Deadly
asezgin
arzu8
steavie_rae_aşkımm
happy
ZoeyCixx
ges_emine
Ash_
ebru
gecenin kızı
Sude
jamestark
mavi_keßeLeck
Brra.
21 posters

    Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. C.tesi Şub. 12, 2011 1:47 pm

    Evet. Haklısın. Ama masallarda yaşamıyoruz bunu da biliyoruz Very Happy
    Bu aralar moralim çok bozuk az önce bitirdim. Ve iğrenç oldu . Kusura bakmayın artık Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine C.tesi Şub. 12, 2011 7:54 pm

    sen kötü bitir bacım boş ver. Hem bir sonu olması için
    Hikayenin iyi olup olmadığına da bi karar verelim sen koy yeter ki
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly C.tesi Şub. 12, 2011 8:25 pm

    Very Happy Fark etmez sen yb verde Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine C.tesi Şub. 12, 2011 10:27 pm

    yb yb yb yb yb yb
    yb yb yb yb yb yb
    yb yb yb yb yb yb
    yb yb yb yb yb yb
    yb yb yb yb yb yb
    yb yb yb yb yb yb
    Very Happy Very Happy Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Paz Şub. 13, 2011 12:58 am

    31.Bölüm


    (SELİM)

    Yazdıklarını okuyunca şok geçirmemek elde değildi.
    ‘Bu çok güzel’ dedim.
    ‘Teşekkürler’ dedi.
    ‘Bunu alabilir miyim?’ dedim. Yazdığı kâğıdı göstererek
    ‘Al önemi yok zaten’ dedi kalkıp bir sigara yaktı.
    ‘İçme şunu ya’ dedim.
    ‘İçi cem!’ dedi.
    ‘Ne kadar acı çekiyorsun Selin?’ dedim.
    ‘Bu konuyu konuşmak istemiyorum’ dedi.
    ‘Ben konuşalım diyorum ama’ dedim.
    Merak ediyordum. Onu üzen neyse bilmek istiyordum.
    ‘En kötüsü ne biliyor musun?’ dedi bana bakarak.
    ‘İhanete uğramam. Bunu çok düşündüm. Ben nerde hata yaptım Selim. Ama bulamıyorum. Evet, Cemle konuşmak yaptığım en büyük hataydı. Affedilir bir tarafı yok. Her şeyin bitişi öyle oldu. Açıkçası ben ihanete uğradım. Ece. Cem. Ve Şevket tarafından’ dedi.
    ‘Yani?’ dedim.
    ‘Ben artık çok yoruldum Selim. Bir an önce bitsin istiyorum’ dedi.
    ‘Nasıl ya?’ dedim.
    ‘Ölmek istiyorum. Mücadele etmekten bıktım. Annem yok. Babam nerde kim bilir? Öz abim kayıp’ dedi.
    ‘Ben senin abın sayılırım’ dedim.
    ‘Evet. Siz olmasanız çoktan her şeyi bitirirdim. Siz mücadele etmemi istediniz. Ama ben yinede istemiyorum. Ne olacaksa olsun’ dedi.
    ‘Böyle düşünme. Sen ölürsen arkandan gelirim’ dedim.
    ‘Sakın’ dedi.
    ‘Neden ki. Aslında biz çok benziyoruz. Ben de sizin için mücadele etmiştim’ dedim.
    ‘Evet’ dedi.
    ‘Onu görsen ne yapardın?’ dedim.
    ‘Bilmiyorum hiç düşünmedim. Yani elbette aklımda hep o var ne yapıyor diye merak ediyorum. Hayatımda onunla geçirdiğim 10 ayı düşünüyorum’ dedi.
    ‘O da üzgün’ dedim.
    ‘Bu bir şeyi değiştirmez. Herkes üzgün’ dedi. İçtiği sigarayı elime verdi. Alıp bir kere çekip geri verdim.
    ‘Evet. Ama konuşmak istese eskisi gibi olurdunuz değil mi?’ dedim.
    ‘Konuşsak. Barışsak. Tekrar birleşsek. Yine de hiçbir şey eskisi gibi olmaz’ dedi.
    ‘Neden?’ dedim şaşkınlıkla.
    ‘Ben onu özlüyorum hem de çok. Bunu tahmin bile edemezsin. Ama…’ dedi yerinde doğrulup uzandı ayaklarını üzerime koydu.
    ‘Düşünsene; ben onun suratına her baktığım da aklıma o 1 ay içinde çektiğim acılar gelecek. Beni bırakırken bana bakan nefretli gözleri. Ve o bana her baktığın da o fotoğrafı görecek. Eğer şu an ki halimi görebilseydi. Bıraktığı harabeyi görecek’ dedi.
    ‘Haklısın’ dedim.
    ‘Eski diye bir şey yok. Ben sadece onu istiyorum Selim. Geçmişi, geçmişte ki herkesi bırakıp sadece onu istiyorum. Ama biliyorum ki. Bu yaralar hiçbir zaman kapanamaz. Her zaman içimde kalacak. Onun içinde kalacak’ dedi.
    ‘Aslında o ilk hallerini 2 hafta önceyi hatta her günü görebilir’ dedim.
    ‘Ha?’ dedi.
    ‘Yani her gün yüzlerce fotoğraf çektik biliyorsun’ dedim.
    ‘Ona göstermeyeceksin değil mi?’ dedi.
    ‘Elbette göstermem’ dedim. Ama gösterecektim.
    ‘Tamam’ dedi.
    Ne kadar konuşuyor olsa da anlattığından daha fazla acı çekiyordu. Sonra kapı çaldı. Mert ve Başak içeri geçtiler.
    ‘Of Selin leş gibi kokuyor’ dedi Başak.
    ‘Pardon’ dedi Selin.
    Başak hemen etrafı toplamaya girişti. Selin de kalkıp yardım etti. Bizde Mertle oturup onlara bakıyorduk. Mert önümde ki deftere baktı.
    ‘Bu ne?’ dedi.
    Arkama baktım. Selin ortalıkta yoktu.
    ‘Akşam Şevket’e okutucum fotoğraflar sen de dimi?’ dedim.
    ‘Evet. De noluyor oğlum’ dedi.
    ‘Akşam görürsün’ dedim. Sonra saatime baktım. Zaten akşam olmak üzereydi.
    ‘Aslında biz kalkalım ya biraz Şevketin yanında duralım 2 gündür gitmedik’ dedim.
    ‘Haklısın’ dedi Mert. Kalktık. Kâğıdı cebime tıktım.
    ‘Nereye?’ dedi Selin.
    ‘Şey… Biraz da oraya gitmek istiyoruz’ dedim.
    Hiçbir şey demeden içeriye gitti.
    ‘Akşam gelecek misiniz?’ dedi Başak.
    ‘Sanmıyorum ama belli olmaz’ dedi Mert.
    ‘Tamam’ dedi Başakta Selinin yanına gitti.
    Yola çıktık. 10 dakikaya Şevketlerin oradaydık. Kapıyı çaldık. Şevket gözleri kıpkırmızı, şiş bir halde kapıyı açtı. Şaşırmıştım.
    ‘Hoş geldiniz’ dedi. İçeriye geçtik.
    Şevket hiç konuşmuyordu. Selin ondan daha iyi durumdaydı şu anda. Konuşmayınca ben konuştum.
    ‘Bak sana kimi getirdik’ dedim.
    Kalkıp Emre’nin hafıza kartını televizyona bağladım.
    Fotoğrafları açtım.
    İlk fotoğraf olaydan 3 gün sonraydı. Selin çok kötüydü. Şevket onu görünce yüzü ışıldadı. Sonra fotoğrafı iyice inceledi suratı asıldı. Fotoğrafta Selin’in kafası benim bacaklarımdaydı. Ayakları da Mert’teydi. Genelde hep böyle otururduk. Selin kameraya bakıyordu. Son zamanki hallerinden biraz daha kötüydü.
    ‘Olaydan üç gün sonra’ dedim Şevkete.
    Sonra fotoğrafı değiştirdim. Bu fotoğraf bir önceki fotoğraftan bir gün sonra çekilmişti. Selin Başak’a sarılmıştı. Yüzü gözükmüyordu ama Başak ağlıyordu.
    Diğer fotoğrafları tek, tek gösterdim. Selin’in sigara içerken ki fotoğrafına baktı.
    ‘Sigara mı içiyor’ dedi.
    ‘Şey… 2 Hafta oluyor’ dedi Mert.
    ‘Kim aldı ona’ dedi.
    ‘Kendisi aldı. O da yaşıyor Şevket’ dedim.
    Diğer fotoğraf Selinin doğum günündendi. Selinin üzerinde mavi bir elbise vardı. Diğer fotoğraflar da saçları topluydu. Ama burada açıktı. Kalçasına kadar geliyordu. Üflerken ve ona hediyelerimizi verirken fotoğraflar vardı. Şevket hepsine baktı. En son fotoğraf bu sabahtı. Kahvaltı ediyorduk. Diğer fotoğrafların aksine dil çıkartmıştı bu resimde gözleri soğuk olsa da gülüyordu.
    ‘Mutlu gibi’ dedi Şevket gülümsedi.
    ‘Öyle değil ama. Bu sabah onunla konuştum. Bu konuyu açmıyordu. Ama konuştuk’ dedim.
    ‘Ciddi misin? Ne dedi. Başakla bile zor konuşuyordu’ dedi Mert.
    ‘Sen onu özlüyor musun?’ dedim Şevket’e.
    ‘Şey… Evet. Tamam, çok özlüyorum’ dedi.
    ‘Ben ona bu sabah bir mektup yazdırdım. O öylesine yazdı. Sana vereceğimi bilmiyordu. Okumak ister misin?’ dedim.
    ‘Evet’ dedi.
    Cebimden kâğıdı çıkartıp ona verdim. Uzun süre kâğıda baktı. Hatta birkaç kez okuduğuna emindim.
    ‘Beni hala seviyor mu?’ dedi.
    ‘Evet. Ama çok kırgın ne kadar barışırsanız barışın hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünüyor’ dedim.
    ‘Haklı’ dedi.
    ‘Ama ben onu çok özlüyorum!’ dedi sonra.
    ‘Selim lütfen senden bir şey istiyorum beni ona götür’ dedi.
    ‘Emin misin? Onu bir daha üzmeyeceğine emin olamam ki’ dedim.
    ‘Şerefim üzerine yemin ederim. Ona hep inanacağım’ dedi.
    ‘Pekâlâ, gidelim’ dedim.
    Yola koyulduk. Sanki Şevket küçük bir çocuk gibi neşeliydi. Ama ben korkuyordum. Selin eğer istemezse o zaman ikisi için de çok kötü olurdu. Ve kendimi asla affetmezdim.
    Kapının önüne gelince bir an tereddüt ettim. Sonra kapıyı çaldım. Şevket kenara geçti. Kapıdan gözükmeyecek bir yere. Kapıyı Selin açtı. Çok neşeli gözüküyordu. Gülerek.
    ‘Hey. Hoş geldiniz. Tahmin edin ne oldu. Başak bana uzun zamandır aradığım bir kitabı getirmiş. Çok sevindim. Hadi geçin. Sonunda karnımıza taze bir yemek girecek. Başak harika bir çorba yaptı’ dedi neşeyle.
    ‘Harika’ dedi Mert. Hemen içeri daldı. Hemen sattı ya.
    Ben kapıda kaldım öyle Başak mutfaktan salona yürürken beni kapıda gördü.
    ‘İçeri gir Selim’ dedi.
    ‘Başak bir gel’ diye fısıldadım.
    Hemen yanıma geldi. Şevketi saklandığı yerden çektim. Başak şok olmuş bir şekilde baktı. Sonra bana kızarak baktı.
    ‘Onun burada ne işi var?’ dedi.
    ‘Bu bir fırsat onları konuşturalım’ dedim.
    ‘Bilmiyorum’ dedi.
    ‘Mert. Onları bizde yiyicez!’ diye bir ses geldi. Sonra Mert’in kâh kası duyuldu.
    ‘İçeri gireyim izin ver?’ dedi Şevket Başak’a.
    Başak uzun süre Şevketin suratına baktı.
    ‘İyi geç. Ama kenarda otur. Bırak yemeğini yesin’ dedi.
    ‘Teşekkürler’ dedi Şevket. İçeri geçip merdivenlere oturdu.
    Bizde salona geçtik.
    Selin koşarak bana sarıldı.
    ‘Ah nerdesin gebericem açlıktan Başak’ın herkes olmadan yemek yenmez kuralı yüzünden fenalık geçiricim!’ dedi.
    Çok neşeli gözüküyordu. Fazla neşeli çok iyiydi bu.
    Hemen oturup yemeklerimizi yedik. Başak tabakları topladı. Selin gene her zaman ki oturuşuyla başını benim kucağıma ayaklarını da Mert’inkine koydu.
    ‘Burada olduğunuza göre kalıyorsunuz dimi?’ dedi.
    ‘Evet’ dedim.
    Bir süre televizyon da gezindim. Artık Şevket gelmeliydi. Acaba vaz mı geçmişti?
    Sonra Başak gelip önümüzde durdu.
    ‘Selin seni görmek isteyen birisi var’ dedi Başak.
    ‘Ooo ziyaretçi ha nerde?’ dedi.
    ‘Şey gelsin mi?’ dedi Başak.
    ‘Tabi ki’ dedi Selin.
    Şevket kapıdan içeriye girdi. Ben Şevket’e değil. Seline bakıyordum. Mert’e baktığım da oda yan gözle Seline bakıyordu.
    Selin kapıda görünce gözleri dondu. Sonra nefes almadan durdu. Sonra ağlamaya başladı.
    ‘Ah. Hayır, sakın’ dedim. Üzerimden kaldırarak ona sarıldım.
    ‘Selin? Konuşmak istiyorum’ dedi Şevket.
    Selin sesini duyunca irkildi. Sonra bana baktı. Onaylarcasına kafamı eğdim.
    ‘Biz çıkıyoruz’ dedim diğerlerine Seline son bir kez bakıp kapıyı kapattık.

    (Selin)

    O gelmişti. Ve ben ne yapacağımı bilmiyordum. Zaten çok çaresizdim. Çaresiz olmaktan nefret ediyordum. Ama öyleydim. Tek başıma kalamayacak kadar çaresiz ve korkak. Gelip yanıma oturdu.
    Yüzüne bakmıyordum. Ama gözlerinin üzerimde olduğunu biliyordum.
    ‘Sana… Sana sarılabilir miyim?’ dedi. Sesi çatlamıştı. Kafamı kaldırıp ona baktım. Gözleri dolmuştu. Ben zaten ağlıyordum.
    ‘Evet’ dedim.
    Koltukta dizlerimin üzerine dikilip kollarımı boynuna doladım. Ellerini belimde hissetmek o kadar güzeldi ki. Özlediğim o kokusunu içime çekmek. Sarılır sarılmaz ağlamaya başladım. Uzun süre öyle kaldık. Sonra çekildim. Tekrar oturdum. Koltuğun köşesine geçerek ayaklarımı uzattım. Oda karşımda oturuyordu.
    ‘Ben… Özür dilerim Selin. Sana inanmalıydım. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Evet, biliyorum hiçbir şey eski günlerde ki gibi olamaz ama ben seninle temiz bir sayfa açmak istiyorum. Ben seni çok özledim’ dedi.
    Gözlerimi kurulayıp ona baktım.
    ‘Evet. Olamaz. Olmasını isterdim. Ama olamaz. Ben de seni çok özledim’ dedim.
    ‘Seni seviyorum. Seni bırakmak hayatım da yaptığım en kötü şeydi. Ama ben ne istediğimi biliyorum Selin. Ben seni istiyorum. Seninle aynı yaşamı paylaşmak, aynı güneşe bakmak istiyorum. Ben seninle ölmek istiyorum’ dedi.
    Ne diyeceğimi bilmiyordum. Nefesim kesilmişti. Beni seviyordu. Ve belki de her şeye en başından başlarsak geride kalan 1 ay her şeyi unuttururdu. Belki de artık birlikte olmamızın zamanı gelmişti.
    Ben onsuz yapamazdım. Onsuz yaşabileceğimi sanmıyordum. Zaten kaybedecek hiçbir şeyim yoktu.
    ‘Ama sen istemezsen anlarım’ dedi.
    ‘Hayır. Ben de seni çok özledim. Ama… Her şey çok zor ben… Bilmiyorum. Her şey nasıl düzelir. Aşk her şeyi düzeltir mi?’ dedim.
    Uzun süre yüzüme baktı. O an nasıl gözüktüğümü merak ettim.
    ‘Biz olduğumuz sürece düzelecek!’ dedi.
    ‘O zaman düzelmedi ama’ dedim.
    Çocuk gibi davranıyordum.
    ‘O zaman sadece ben kendimi düşündüm. Ben bencil davrandım. Ama Selin dediğim gibi ben ne istediğimi biliyorum. Seni seviyorum. Ve sensiz yapamadım. Ben çaresizdim. Tek başıma yapamadım’ dedi.
    Aynen bende böyle hissediyordum. Artık düzelmeliydik.
    Kalktım. Önünde durup elinden tuttum. Hemen kalktı. Ne yapmak istediğimi bilmiyordum. Ama özlem duyduğum yüzünü ellerimin arasına aldım. Gözlerinin içine bakıp
    ‘Ben de seni seviyorum’ dedim.
    Yüzünde ki ellerimi indirip benim suratımı ellerinin arasına alıp beni öptü.
    Evet. Ben onu özlemiştim. Sadece kalbim değil. Her dokunuşunu özlemiştim. Özlemiştim. Tümüyle.
    Onu öperken kollarımı boynuna sarıp kendime daha çok çektim. Zaten yeterince uzak kalmıştık. Artık uzak kalamazdık.
    Her şey eskisi gibi olur mu bilmiyorum. Ama bildiğim tek şey. Onun bana söylediklerini benimde istemem.
    Ben de onunla ölmek istiyordum…
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Paz Şub. 13, 2011 10:00 am

    harika bir bölümdü ya!!!
    Sonunda selin ve şevket barıştı
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Paz Şub. 13, 2011 11:43 am

    Very Happy bence iğrenç ama neysem Very Happy
    saolasın Very Happy
    Öbür bölümde büyük süpriz Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Paz Şub. 13, 2011 12:03 pm

    anladım biraz sanki
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Paz Şub. 13, 2011 1:11 pm

    Hııı Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Paz Şub. 13, 2011 1:12 pm

    öyle Very Happy
    ¤ тσяу ¤
    ¤ тσяу ¤
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 463
    Kayıt tarihi : 26/12/09
    Yaş : 29

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ¤ тσяу ¤ Paz Şub. 13, 2011 8:23 pm

    yani illa ayıracan xD xd xD
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Paz Şub. 13, 2011 8:29 pm

    ayıracağını kim söyledi
    ¤ тσяу ¤
    ¤ тσяу ¤
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 463
    Kayıt tarihi : 26/12/09
    Yaş : 29

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ¤ тσяу ¤ Paz Şub. 13, 2011 8:49 pm

    kötü biteck didi yaa
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Paz Şub. 13, 2011 8:54 pm

    belli olmaz ama belki ayrılmayacaklar da başka bir şey olacak
    hem ayrıca bu bölüm final yapmıyor
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Ptsi Şub. 14, 2011 4:13 pm

    Evet daha var Very Happy
    avatar
    irem1996
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 26
    Kayıt tarihi : 25/02/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından irem1996 Ptsi Şub. 14, 2011 5:11 pm

    ay çok güzel olmuş Smile
    selin <3 şevket
    selim <3
    yb istiorum Very Happy
    asezgin
    asezgin
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 59
    Kayıt tarihi : 30/12/10
    Yaş : 37

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından asezgin Ptsi Şub. 14, 2011 5:17 pm

    süpersin ccanım ya Very Happy
    şevket le selin nin barışmasına çok sevindim Very Happy dualarım kabul oldu cheers yb içinde dua etmeye başladım cheers Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Ptsi Şub. 14, 2011 5:54 pm

    Yazdım ama koyasım yok Very Happy Razz
    asezgin
    asezgin
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 59
    Kayıt tarihi : 30/12/10
    Yaş : 37

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından asezgin Ptsi Şub. 14, 2011 6:12 pm

    ama niye koymuyorsun canım ya Very Happy bizi fazla bekletme lütfen Dans Et
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Ptsi Şub. 14, 2011 6:41 pm

    Tamam Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Ptsi Şub. 14, 2011 6:42 pm

    Az daha yorum gelsin Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Ptsi Şub. 14, 2011 7:02 pm

    hadi ama koy şunu boşu boşuna elinde bekletme. Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Ptsi Şub. 14, 2011 9:03 pm

    Karakterler değişti lütfen birinci sayfadan yenilerine bakın Smile
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Ptsi Şub. 14, 2011 9:04 pm

    32.Bölüm

    Beni öptükten sonra ona sarıldım. Sıkıca sanki bir ayın acısını çıkarırcasına
    ‘Bize buna yapanlar cezasını çekecek’ dedi Şevket.
    ‘Artık olay yok Şevket. Biz yaptıklarımızın cezasını çektik. Ve bitti. Artık birbirimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok’ dedim.
    ‘Haklısın!’ dedi.
    Öylece kaldık. Sonra kapı tıkladı.
    ‘Evet?’ dedim.
    Selim kapıda çekingen bir tavırla bakıyordu. Arkasından Başak ve Mert kafasını çıkartmıştı.
    ‘Şey… Gelelim mi yoksa daha konuşuyor musunuz?’ dedi Selim.
    ‘Gelin’ dedi Şevket.
    ‘Barıştınız mı?’ dedi.
    ‘Evet’ dedim.
    ‘Oh’ dedi Selim. Dönüp Mertle Başak’ın yanına gitti. Kapının arkasından çığlık geldi. Gülerek içeri geldiler.
    ‘Oturalım film izleyelim bir şeyler yapalım’ dedi Selim.
    ‘Tamam’ dedim.
    Mert koltukları birleştirdi. Başak Mert’in dizine yattı. Selim de benim dizime yattı. Şevkete sarılarak filmimizi izledik. Artık Şevket’te aramızdaydı.
    Yani bu süper ötesi bir duyguydu. Hissettiğim bir duygu vardı. Yeni bir duyguydu bu. Bu yeniliğin duygusuydu. Sanki o bir ay hiç yaşanmamış gibi yok saymak imkânsızdı. Ama şu an yanımdaydı. Ondan ötesi olamazdı. Ben onsuz yaşayamayacağımı biliyordum.
    Onun kollarında uyuyakaldım.



    Sabah ilk ben kalktım. Şevket’i uyandırmadan kalkmaya çalışarak kollarından sıyrıldım. Herkes öylece uyuya kalmıştı. Üst kata çıkarak duşa girdim. Sonra üzerime düzgün bir şeyler giyindim. Dışarıya çıkarak simit aldım. Eve geldiğim de hala uyuyorlardı. Ben uyuyamayacak kadar heyecanlıydım. Yani mutluydum. Mutfağa giderek Şevket’in en sevdiği şeyi yaptım. Tabi ki sucuk o tam bir et oburdu.
    Kahvaltıyı hazırlarken şarkı mırıldanıyordum. Sonra arkamda ayak sesleri duydum. Arkamı döndüğüm de Selim gözlerini ovuşturarak geliyordu.
    ‘Günaydın’ dedi.
    ‘Günaydın canım’ dedim. Dolaba doğru gitmeden önce yanına gidip yanağından öptüm.
    ‘Böyle mutlu olman çok güzel’ dedi.
    ‘Evet. Seni de mutlu olacaksın biliyorum. Sen mutlu olmayı hak eden birisin’ dedim.
    ‘Evet. Of neyse ha ne şey ya evet hı tamam e ne yapıyorsun?’ diyip duruyordu.
    Kafam karışık şekilde ona baktım.
    ‘Hiç mantıklı konuşmuyorsun istersen tekrar yat’ dedim.
    ‘Artık yorgun hissetmiyorum. Biliyor musun?’ dedi ve esnedi.
    ‘Neyi?’ dedim.
    ‘Bütün gece konuştun’ dedi.
    ‘Ben konuşmam’ dedim.
    ‘Ha evet. Konuştun. Hatta seni susturmak için uyandırmaya çalıştık ama uyanmadın’ dedi.
    ‘Ne konuştum?’ dedim.
    ‘Şey… Sadece bir şey söylüyordun. Seni seviyorum. Seni seviyorum’ dedi.
    ‘Ha. Neyse tamam’ dedim. Kızararak arkamı döndüm.
    ‘Hadi uykucuları uyandıralım’ dedim.
    İkimiz beraber koşarak yattığımız koltuğa atladık. İkimizde koltukta zıplamaya başladık.
    ‘Of sakin olun’ dedi Başak.
    ‘Uyanın!’ diye bağırdık. Zıplamaya devam ettik. Sonra iki el beni belimden tuttu. Şevketti.
    ‘Günaydın’ dedim. Dudaklarına öpücük kondurup elinden çekip mutfağa götürdüm.
    Her beraber güzel bir kahvaltı ettik.
    Sonra hep beraber sahile gittik. Bir banka oturup temiz havayı içimize çektik. Sonra bir alışveriş merkezine gittik.

    (Selim)

    Alışveriş merkezinde herkes bir yere dağıldı. Başak ve Selin kıyafet almaya gitti. Mert ben ve Şevket gezinmeye başladık. Sonra sıkıldım. Ve lavaboya gitmek için onlardan ayrıldım.
    Lavabodan çıkıp onları aramaya başladım. Cebimden telefonumu çıkartıp mesaj çekmeye başladım.
    Tam kafamı kaldırmıştım ki. Birine çarptım. Karşımda ki düşüyor gibi sendeledi. Hemen belinden tuttum. Ona çarpınca telefonum yere düşüp parçalara ayrıldı. Ama ben umursamadım.
    Masmavi gözlerinin içinde kayboldum. Masmavi dediysem masmaviydi. Gözleri çok güzeldi. Sonunda
    ‘Ah çok özür dilerim’ dedi. Sesi melodi gibiydi. Kulağa çok hoş geliyordu.
    Hemen eğilip telefonumun parçalarını toplamaya başladı. Eğilip bende yardım ettim. Toparlayıp kalktım.
    ‘Çok özür dilerim. Önüme bakmıyordum’ dedi.
    ‘Asıl ben özür dilerim. Ben de önüme bakmıyordum’ dedim.
    Sonra onu süzdüm. Sapsarı saçları vardı. Ve fiziği çok güzeldi. Aslında gözleri benim için yeterdi. Üzerinde mavi bir elbise vardı. Gözleri daha da ortaya çıkmıştı.
    Sonra elimi kaldırıp
    ‘Ben Selim’ dedim.
    Hemen elimi sıktı.
    ‘Ov şey ben de Ebru’ dedi.
    Elim öylece kala kaldım. Sonra boğazını temizler gibi bir hareket yaptı. Hemen elimi çektim.
    ‘Benim gitmem gerek iyi günler. Tekrar özür dilerim’ dedi.
    Hemen yürüdü. Kafasını çevirip bana son bir kez bakıp gözden kayboldu.
    Ben çok farklı şeyler hissetmiştim. Tamam, böyle şeyler filmlerde olurdu. Birine çarparsın âşık olursun filan. Hadi ama.
    Ama öyle olmuştum. Gözleri. O çok güzeldi. Hemen bunu onlara anlatmalıydım. Bataryamı takıp Selini aradım.
    ‘Nerdesiniz?’ dedim.
    ‘Sen nerdesin. Biz üst katta kahve içiyoruz bir sen yoksun hadi gel’ dedi.
    Telefonu kapatıp üst kata çıktım. Gözlerim onu arıyordu. Sonra hepsi aynı anda el sallıyordu bana. Onları sonradan fark edip yanlarına gittim.
    ‘Bir şey içcen mi?’ dedi Selin.
    ‘Yok, seninkinden içerim’ dedim.
    ‘Tamam’ dedi.
    Daha önce ne konuşuyorlarsa gene aynı şeyi konuşmaya devam ettiler. Ben onu düşünüyordum. Acaba onu nasıl bulabilirdim. Bu Eceden çok farklıydı. Onun gibi bir kızı sevdiğimi düşünemiyorum bile. Ama sevmiştim. Ama Ebru farklıydı. Kalbimin çarpmasını sağlamıştı.
    Biri beni sarstı.
    ‘Oğlum kaç saattir sana sesleniyoruz. Âşık mısın lan?’ dedi güldü Mert.
    ‘Evet’ dedim.
    ‘Ha?’ dedi Selin.
    ‘Dur sen az önce Mert âşık mısın deyince evet mi dedin?’ dedi Şevket.
    ‘Evet’ dedim.
    ‘Ney’ diye ayağa fırladı Selin.
    ‘Oley be!’ diye bağırdı. Herkes bize baktı. Ama umursamadı. Hemen Mert, Şevket ve Başak’a çak yaptı. Kahkaha atıp duruyorlardı.
    ‘Kendinize gelin’ dedim.
    ‘Bu süper bir şey tamam mı? Bunu kutlayalım. Ben kendime bir şeyler alı cam isteyen’ dedi herkes bir şeyler istedi.
    Selin ve Şevket el ele gittiler.
    ‘Ee kim bu biz neden şimdi öğrendik’ dedi Mert.
    ‘Çünkü az önce oldu!’ dedim.
    ‘Nasıl ya adı ne? Süper ilk görüşte aşk ha?’ dedi Başak.
    ‘Evet’ dedim. Sonra elleri tepsilerle dolu Şevket ve Selin geldi.
    Selin hamburgerinden bir ısırık alarak bana baktı. Gözlerini dikkatle açarak bana baktı.
    ‘Ayrıntıları istiyorum. Nasıl biri? Hey bir dakika bu şeyden neden şimdi haberimiz oluyor bizim. Evde söyleseydin dans ederdik. Toplum içinde mal durumuna düştüm oğlum’ dedi.
    ‘Aşkım haklı. Oğlum neden şimdi öğreniyoruz. Dur güzel mi?’ dedi Şevket.
    ‘Güzel olsa ne yapacaksın?’ dedi Selin kızarak.
    ‘Aşkım lafın gelişi ya’ filan yaptı. Öptü. Selin hemen kızardı. Affetmişti.
    ‘Anlatsana’ dedi Mert.
    ‘Şimdi ben lavabodan çıktım. Tam size mesaj atıyordum. Ona çarptım’ dedim.
    ‘Yuh’ dedi Şevket.
    ‘Pes valla’ dedi Başak.
    ‘Bu nedir ya’ dedi Mert.
    Selin hiçbir şey demeden bana bakıyordu. Bu hareketi biliyordum. Düşüncelerimi anlamaya çalışıyordu. Hareketlerimi tartıyordu. Bunu yaptığında nedense ne düşündüğümü anlardı. Sezgileri çok güçlüydü.
    ‘Sonra… Tam düşüyordu. Onu tuttum. Sonra gözlerine baktım. Masmaviydi. Böyle… İçinde kaybolur gibi oldum. Sonra özür diledik. Sonra ve sonra adını söyledi. Ebru’ dedim. Havada Ebru yazdım.
    ‘Bu abayı yakmış’ dedi Başak.
    ‘Sana katılıyorum’ dedi Mert.
    ‘Bu mudur?’ dedi Şevket.
    ‘Daha ne bekliyorsun mal gibi yolda gördüğüm bir kıza âşık oldum’ dedim.
    ‘Saçmalama. En azından âşık oldun. Sen kötü bir şey yapmadın ve onu bulu caz’ dedi Selin.
    ‘Teşekkür ederim’ dedim. Yerimden kalkıp ona sarıldım. Sonra yerime oturdum.
    ‘Şimdi. Bana onu anlat’ dedi Selin.
    ‘Gözleri masmaviydi. Saçları sapsarıydı. Ve fiziği çok güzeldi. Ayrıca boyu benden kısaydı’ dedim.
    Selin etrafına bakındı. Sonra gözleri ışıldadı.
    ‘O mu?’ dedi.
    ‘Nerde hani?’ dedim.
    ‘Bak şey… Elimle gösteremiyorum da şu merdivenin yanındaki ııı 1, 2, 3… 5. masadaki kız’ dedi.
    Hemen masaları saydım. Baktım.
    ‘O değil’ dedim.
    ‘Aslında o da güzelmiş’ dedi. Sonra yüzünü buruşturarak bana baktı. Dönüp baktığım da kız birisiyle öpüşüyordu.
    Tekrar etrafına bakındı. Sonra gözleri ışıldadı.
    ‘Selin koskoca alışveriş merkezinde onu arayamayız’ dedim.
    ‘Ararız. O mu?’ dedi.
    ‘Ha nerde?’ dedim.
    ‘Şey işte şuralarda baktığım yere bak mavi bir şey var üstünde hey buraya bakıyor’ dedi.
    Hemen baktım. Oydu.
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 17 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly Ptsi Şub. 14, 2011 9:42 pm

    İhhhh!inme indi Vallahi! Very Happy Lann! Selim'i benden başka kimse hak edemez!Hayırrr!Hayır Selimm benimsin ya benimsin ya kara toprağın.Noktaa!.. Very Happy SÜperdi ağzım açık okudum resmen hele Selim'in bölümü beni beş dakika hikayeye sok o kızı gebertip yerine ben geçim Very Happy

      Forum Saati Perş. Mayıs 09, 2024 10:36 am