Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+17
Heath-Zo
'supernatural'
okuyombenyae
Deadly
asezgin
arzu8
steavie_rae_aşkımm
happy
ZoeyCixx
ges_emine
Ash_
ebru
gecenin kızı
Sude
jamestark
mavi_keßeLeck
Brra.
21 posters

    Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Salı Şub. 01, 2011 11:46 pm

    (Selin)

    Kendime geldiğim de yerde yatıyordum. Yüzüm ıslaktı. Ve her yer karanlıktı. Akşam olmuştu. Yerimden zar zor doğrulup ışığı açtım.
    Hemen kendimi banyoya attım. Duş iyi gelmişti. Çıkınca telefonuma baktım. Cemden mesaj gelmişti.
    —İyi misin? Seni merak ettim’ yazmıştı.
    Öyle gözüküyor ki beni şu an merak eden tek kişi oydu.
    Şevket, ona o kadar çok değer veriyordum. Ama üzülmesinin. İkimizin de üzülmesine sebep olmuştum. Bizi bitiriyordum resmen. Çıkmaz yollara sürüklüyordum.
    Ben… Ben ne yapıyordum. Kendime gelip bizi kurtarmalıydım.
    Hemen üzerime bir şeyler giyip evden çıktım.
    Şevketlerin evinin önüne geldim. Uzun süre orada bekledim. Sonunda kararımı verip zile bastım. Açan olmadı.
    Kapıyı tekrar çaldım. Bu sefer açıldı.
    Şevket gözleri kıpkırmızı ve şiş bir halde karşımdaydı. Bana şaşkın, şaşkın baktı. Biraz da kızgın bakıyordu.
    Bunu hak etmiştim.
    ‘Beni içeri davet etmeyecek misin?’ dedim.
    Tekrar anlamıyormuş gibi baktı. Sonra içeri girmekten vazgeçtim. ‘Galiba hala uyuyorsun. Ben… Şey… Iıı... Uyandığın zaman gelirim’ dedim. Arkamı döndüm.
    ‘İçeri gelir misin?’ dedi.
    Sanki bir yabancıydı. Sesi o kadar soğuktu ki içim acıdı. Onu hak etmiyordum. Ona yaptığım şey… Ben ona zarar mı veriyordum?’ aklımda milyonlarca soruyla arkamı dönerek içeriye girdim. Yukarı odasına doğru çıktı. Bende arkasından gittim. İçeri geçip yatağa uzandı. Çantamı bir köşeye attım. Gidip odadaki koltuklardan birine oturdum. Ellerime bakıyordum. Eğer yüzüne bakarsam ağlardım.
    O kadar uzun zaman geçmişti ki hala konuşmamıştı. Sonunda vazgeçip kafamı kaldırdım.
    Ah tanrım uyuyordu. O kadar yakışıklıydı ki. Yanına gidip yattım. Ellimin birini tereddütle kaldırıp yüzüne dokundum. Sanki ona ilk defa dokunmuş gibi hissediyordum. Yanağını okşadım. Yüzümü ona yaklaştırıp yanağına bir öpücük kondurdum.
    Ve ‘Seni seviyorum’ diye fısıldadım. Biliyorum beni duyamazdı. O ölü gibi uyurdu. Ama eğer aramız düzelmezse – ki bu beni mahvederdi- ona bir daha dokunamazdım. Başımı göğsüne yasladım. Ellerimi beline sardım ve gözlerimi kapattım. Uykum yoktu. Sadece kalp atışlarını ve nefes alışlarını dinledim.
    Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama Şevket kıpırdandı. Başımı kaldırmadım. Hatta gözlerimi bile açmadım. Uyuduğumu sansın istiyordum. Bir iç geçirdi. Galiba uyanmıştı. Ellerini belime sardı. Öyle mutlu olmuştum ki. Uykumun çok hafif olduğunu bildiğinden bunun beni uyandıracağını biliyordu. Bu yüzden rolümü oynamaya devam ederek uykudan uyanmış havası verdim kendime. Ve konuştum.
    ‘Özür dilerim’ dedim.
    ‘Ne için?’ dedi.
    ‘Seni evimden kovdum. Seni kızdırdım. Benden nefret etmeni sağladım. Bizi bitiriyorum. Özür dilerim. Özür dilerim’ dedim. Gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Beni yana kaydırdı. Oda yanıma yattı. Böylece yüzünü görebiliyordum.
    ‘Evet, beni evinden kovdun. Ama ben de sana bağırdım. Evet, beni kızdırdın ama bu kızgınlık daha sonra acı ve pişmanlık oldu. Senden asla nefret etmeyeceğim’ dedi.
    Hiçbir şey demedim. Benden nefret etmiyordu ama beni seviyor muydu?
    ‘Özür dilerim’ dedim.
    ‘Özür dilemen gerekmiyor’ dedi.
    ‘Lütfen. Her zaman aramızı sen düzeltiyorsun. Hep sen beni alttan alıyorsun. Ben küçük bir çocuktan daha sorumsuzum. Neden bütün sorumluluk senin üzerinde? Ben… Ben böyle olsun istemiyorum. Seninle hiçbir sorun olmadan böylece kalabilirim sonuna kadar’ dedim.
    ‘Ama sen acıkırsın’ dedi.
    Kıkırdadım. Hemen gevşemişti.
    ‘Tamam. Yemekler ve seninle sonuna kadar kalabilirim. Lütfen bu ciddi bir konu’ dedim. Hemen yüzü ciddileşti.
    ‘Evet. Ama sorunlar bitmez. Sorunlardan kaçamayız. Sorunları, problemleri öylece geride bırakıp gitmek kolay mı?’ dedi.
    ‘Ben seninle olduğum sürece benim için hiçbir şey önemli değil’ dedim.
    ‘Öyle mi dersin. Bugün beni istemedin’ dedi.
    ‘Hayır. Hayır. Öyle bir şey değil. Ne oldu bilmiyorum. Ben kendimi tanıyamıyorum’ dedim. Ağlamaya başladım. Of ne kadar çok ağlamıştım.
    Hemen bana sarıldı. Sırtımı sıvazladı. Sakinleştirmeye çalıştı. Uzun süre ağladıktan sonra sakinleştim.
    ‘Özür dilerim’ dedim tekrar.
    ‘Benden özür dilemene gerek yok’ dedi.
    ‘Lanet olsun. Bu soğukluk bitsin artık’ dedim.
    ‘Soğukluk yok. Sadece düşünüyorum’ dedi.
    ‘Neyi düşünüyorsun. Hayır, bir şey düşünme. Sakın’ dedim. Paniklemiştim.
    Beni bırakacaktı.
    ‘Saçmalama aşkım. Komik oluyorsun’ dedi.
    ‘Bu mesele nasıl düzelecek’ dedim.
    ‘Hangi mesele?’ dedi.
    ‘Biz. Yani. Evet, şu an yan yana yatıyor olabiliriz. Ama aramızda kocaman bir dağ var’ dedim.
    Lanet olsun onun yanında olup aslında onun olmamak aslında ondan o kadar uzak olabildiğince uzak olmak. Cemin ne demek istediğini anlıyordum. Artık benim değil gibiydi. Sanki çok uzaktı. Çok uzak. Bana bakıyordu. Evet, ama eski sıcaklık neredeydi? Belki bu benim paranoyamdı.
    ‘Anlamıyorum’ dedi. Beni düşüncelerimden sıyırdı. Ona anlatmalıydım. Her şeyi.
    ‘Ne olacaksa olsun. Sana bugün nerede olduğumu anlatıcam’ dedim.
    ‘Dinliyorum’ dedi.
    ‘Ben kötü bir şey yaptım. Bunu duyunca beni bırakacaksın. Eminim. Benden nefret edeceksin. Ama ben senden bir şey saklayamıyorum’ dedim.
    ‘Ne yaptın?’ dedi.
    ‘Ben bugün Cemin yanına gittim’ dedim.
    ‘Neden?’ dedi. Gayet sakindi. Sanki fırtına öncesi sessizlik gibi hiçbir şey yoktu. Ama olabilirdi de.
    ‘Ben… Dün sizi dinledikten sonra bu meseleyi kendim halletmeye karar verdim. Ben biliyorum büyük bir hataydı. Sana söylemeliydim. Ama ben ne düşündüm bilmiyorum’ dedim.
    ‘Ne oldu? Yoksa sana bir şey mi yaptı?’ dedi.
    ‘Hayır hayır. Biz sadece konuştuk. O bana bir söz verdi. Sizin peşinizi bırakacak’ dedim. Gülümsedi. Gülümsemesi alaycıydı.
    ‘Biz onu bırakacak mıyız bakalım’ dedi. Onu duymazdan geldim.
    ‘Ve bende ona bir söz verdim. Sizde onun peşini bırakacaksınız. Bu iş burada bitecek’ dedim.
    ‘Nasıl böyle bir şey yaparsın’ dedi. Kızgındı.
    ‘Seni bu sebepler yüzünden kaybedemem Şevket. Seni böyle kaybedemem. Seninle hep bu sebep yüzünden kavga edip sonra senin çekip gitmene seyirci kalamam’ dedim.
    Yüzümü ellerinin arasına alıp dudaklarıma yapıştı. İlk önce şaşkın, şaşkın bakakaldım. Sonra bende karşılık verdim. Çekildiğin de nefes nefese kalmıştık.
    ‘Seni asla bırakmayacağım. Seni aptal güzel kız. Seni seviyorum’ dedi. Beni tekrar öptü. Az önce beni terk edeceğini düşünürken doğruyu söylediğim için barışmıştık. Sonra dudaklarından ayrılıp konuşmaya çalıştım.
    ‘Yani… Ben anlamıyorum. Benden nefret etmen lazım’ dedim.
    ‘Seni bırakmıyorum. Ve beni kaybetmeyeceksin. Bunu aklından çıkar artık’ dedi.
    ‘Benim aklım çok karışık’ dedim.
    Lanet olsun.
    ‘Neden?’ dedi.
    ‘Hayır. Yani bilmiyorum. Şu an seninleyim ve hiçbir şey beni buradan ayıramaz. Kafam çok karışık. Neden bilmiyorum. Yani ne dediğim hakkımda en ufak bir fikrim yok’ dedim. Ona sarıldım.
    ‘Seni seviyorum’ dedi.
    Sonun da her şey yoluna girmişti. Ve Şevket’e artık yalan söylemeyecektim.
    Cem.
    Cemi bir daha göremeyecektim.
    Sadece Şevket. Sonra kapı çaldı. Kalkıp açmak için doğrulduk ikimiz de yataktan inip bana uzanan elini tutmak için elimi uzattım. Sonra Şevket’e baktım. Bugün olduğu gibi gene ondan iki tane vardı. Hatta her şeyden iki tane vardı. Gözlerim kararmaya başlarken Şevket’e son bir kez baktım.

    (Selim)

    Lanet olası kapıyı dördüncü çalışımdı. Bu Şevket neredeydi? Selin evde değildi. Buraya gelmiş olmalıydı. Sonra kapı açıldı. Şevket’in suratında şok içindeydi.
    ‘Ah. Şükürler olsun sensin. Hemen içeriye gel çabuk kötü bir şey oldu’ dedi. Hemen merdivenlere fırladı. Ne olduğunu anlayamadım. Hemen kapıyı kapatıp peşinden koştum. Selin yerde yatıyordu.
    ‘Noldu?’ dedim. Hemen yanına gittim. Selinin yüzünü tokatladım (Yani yavaşça).
    ‘Yatakta uzanıyorduk. Sonra kapı çalınca ayağa kalktık. Elimi uzattım tutmak için. Sonra gülümsüyordu. Yani hiçbir şey yoktu. Gözleri dondu birden. Gözleri arkaya doğru kaydı. Tutmak için uzanamadım. Düşerken kafasını yatağın kenarına çarptı’ dedi.
    Yüzü şok içindeydi. Ağlamak üzere gibi bir hali vardı.
    ‘Sakin ol. Tamam mı? Git kolonya filan bir şeyler getir’ dedim.
    ‘Tamam, tamam’ dedi. Koşarak odadan çıktı.
    ‘Kendine gel Selin. Selin beni duyuyor musun? Seni de kaybedemem’ dedim. Nefes alıyordu. Bayılmıştı bunu biliyorduk. Ama neden bayılmıştı durup dururken.
    ‘Geldim’ dedi Şevket. Elinde ki şişeyi bana uzattı. Hemen bileklerini yüzünü kolonyayla ovdum. Burnuna tuttum. Kokladıktan sonra burnu kırıştı. Öksürdü. Gözlerini araladı.
    ‘Ah kendine geliyor’ dedim. Şevket hemen yanına geldi elini tuttu.
    ‘Ah. Öyle korktum ki’ dedi Şevket.
    Selin gözlerini açtı. Şaşkınlıkla etrafına bakındı. Bir bana bir Şevkete bakıyordu.
    ‘Noluyo?’ dedi.
    ‘Aşkım’ dedi Şevket. Hemen ona sarıldı. Selin hiçbir şey yapmıyordu. Sadece bakıyordu.
    ‘Nerdeyim’ dedi. Şaşkınlıkla ona baktık.
    ‘Şevketlerin evindesin Selin hatırlamıyor musun?’ dedim.
    ‘Hatırlıyorum. Ah başım çok acıyor’ dedi.
    ‘İyisin aşkım. Bir şey yok. Hastaneye gidelim hemen’ dedi Şevket onu kolundan tutup kaldırdı.
    ‘Hayır, gerek yok’ dedi Selin.
    ‘Nasıl olmaz başını vurdun. Bir şey olabilir’ dedi Şevket.
    ‘Önemli değil. Sadece acıyor. Endişelenme. Şişmemesi için bir buz koyalım’ dedi.
    ‘Bana doğru gelmiyor. Neden bayıldın ki bir şey olabilir’ dedi Şevket.
    Selinin yüzünden bir endişe geçti. Şevketin yüzüne dokundu.
    ‘Önemli bir şey yok. Endişelenme’ dedi.
    ‘Evet, Şevket. Bu kadar endişelenme’ dedim.
    ‘En son ne zaman yemek yedin’ dedi Şevket.
    ‘Büyük ihtimalle bu yüzden. Ben en son dün akşam burada yemek yedim’ dedi. Rahatladım. Sadece açlıktandı.
    ‘Tamam. Ben pizza söylerim’ dedim. Telefona doğru yürüdüm.

    (Selin)

    Şevket hemen bana sarıldı. Sadece açlıktan olduğunu onlara inandırmıştım. Yoksa bugün ikinci bayılmamdı. Ve ben gerçekten bir şeyler olduğunu düşünmüyordum. Yani stresten olabilirdi.
    ‘Beni çok korkuttun’ dedi Şevket.
    ‘Özür dilerim’ dedim. Başımı boynuna gömdüm. Kokusunu içime doldurdum.
    Sonra Selim öksürdü. Kafamı kaldırıp ona doğru yürüdüm ve sarıldım. Oda bana sarıldı.
    ‘Bizi korkuttun’ dedi Selim.
    ‘Pardon’ dedim. Alnıma bir öpücük kondurdu. Sonra içeriye geçtik. Şevket koltuğa oturdu. Bende başımı bacaklarına koyup uzandım. Selimde ayaklarımı kucağına aldı. Ve oturdu.
    Bir film koyup izlemeye başladık. Sonra pizzalar geldi. Sadece bir tane koca pizzayı tek başıma yedim.
    Sonra Şevket’in kollarında uyuya kaldım. Uyandığım da hala Şevketin kucağındaydım. Selimle ikisi konuşuyorlardı. Gözlerimi açmadan dinledim.
    ‘Ne yapmış dedin. Baştan anlat’ dedi Selim.
    ‘Ya işte Cem p.çiyle konuşmuşlar. İşte Selin söz vermiş. Biz onun peşini bırakcakmışız. Oda bize bulaşmıyacakmış’ dedi Şevket.
    ‘Hah. Banane oğlum ben o çocuğu öldürcem cidden’ dedi Selim. Güldü. Titredim. Bu yüzden gözlerimi açmak zorunda kaldım.
    ‘Aşkım, uyandırdık mı seni?’ dedi Şevket.
    ‘Hayır aşkım önemli değil. Ben bir su içsem iyi olacak’ dedim.
    Mutfağa gidip suyumu içtim. Başım çok ağrıyordu.
    ‘Bugünlerde kendimi hiç iyi hissetmiyorum’ dedim. Kendi kendime.
    Sonra gene gözlerim karardı. En son hissettiğim başımı vurduğum sert zemindi.
    avatar
    Heath-Zo
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 15
    Kayıt tarihi : 22/01/11
    Yaş : 30

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Heath-Zo Çarş. Şub. 02, 2011 12:00 am

    Ay super bi bölüm olmus barısmalarına sevindim ama seline noluyoo???
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Çarş. Şub. 02, 2011 12:04 am

    Noluyor, neler oluyor bize, bize neler oluyor gülüm Very Happy
    Bilemiyoruuum Very Happy
    Neysem beyenmene sevindiim Very Happy Koptum lol!
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 02, 2011 12:11 am

    Ohaaa!süperdi bu kız kesinlike hasta teshiş'i koydum ben bacım -sanırım yalnış yazdım ama olsun Very Happy -
    Vee süperdi gerçekten uzunmuşda sen benim bölümlerimin uzunluğunu görde bir hele :p Very Happy Yeni bölüm diyeceğim ama şimdi yüzüm yok bu uzun bölümden sonra Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Çarş. Şub. 02, 2011 12:14 am

    Hahahaha Very Happy
    Bilmiyorum işte neler olduğunu bende Very Happy Very Happy
    Akıl hastası nihhaahahahaha Very Happy -hayır tabikisi- Very Happy
    Neysem uzun lafın kısası kıza ne olduğunu bilmiyorum Very Happy
    Sende koy bölümü len Very Happy valla isyan filan çıkartcam görceksin Very Happy
    Kaç gün oldu lan koymayalıııı Very Happy Dil Çıkar Koptum
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 02, 2011 12:16 am

    Very Happy Valla aklımdakilerin yarısını yazdım 16 sayfa tuttu tamının yazarsan 20 sayfa tutar herhalde .d
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Çarş. Şub. 02, 2011 12:17 am

    Höh Very Happy
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 02, 2011 12:27 am

    Very Happy al işte sana uzunca bir bölüm .d
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Çarş. Şub. 02, 2011 12:34 am

    sonunda hemen bakıyoruum Very Happy
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 02, 2011 12:34 am

    Hayır daha koymadım Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Çarş. Şub. 02, 2011 2:04 am

    0f nirde Very Happy Razz Very Happy
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 02, 2011 2:32 am

    Koydum bu arada oylamada pek çok seçim şansınız var .d
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ebru Çarş. Şub. 02, 2011 2:11 pm

    süper olmuş.ellerine sağlık canım.çok güzel yazıyorsun.yblerini bekliyorum Very Happy
    avatar
    'supernatural'
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 63
    Kayıt tarihi : 04/09/10
    Yaş : 93

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından 'supernatural' Çarş. Şub. 02, 2011 2:15 pm

    ...


    En son 'supernatural' tarafından Ptsi Mart 12, 2012 6:57 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Çarş. Şub. 02, 2011 11:58 pm

    Daha yazmadım Very Happy
    Yarın belki koyarım Very Happy Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Perş. Şub. 03, 2011 12:57 pm

    hadi ama ya
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Perş. Şub. 03, 2011 1:35 pm

    Daha başlamadım Very Happy
    Neyse başlarım birazdan Very Happy
    Akşam koyarım Very Happy Very Happy
    okuyombenyae
    okuyombenyae
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 175
    Kayıt tarihi : 29/01/11
    Yaş : 112

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından okuyombenyae Perş. Şub. 03, 2011 6:50 pm

    Yeni bölümü ne zaman koyucaksın ? lol!
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Perş. Şub. 03, 2011 6:51 pm

    1, 2 saate filan Very Happy
    Yarısını yazdım daha Very Happy Very Happy
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Deadly Perş. Şub. 03, 2011 8:50 pm

    Very Happy okey bekliyoruz
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Perş. Şub. 03, 2011 9:39 pm

    Tamam koyuyorum Smile
    Çok uzun değil Very Happy
    Biraz böldüm de bölümü Very Happy Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Perş. Şub. 03, 2011 9:42 pm

    24.Bölüm

    (Şevket)
    ‘İşte Cem bir şey yapmamış yani Selin’e ama ben yine de sinirlendim. Oğlum gittiği yer bizim düşmanımız. Ama sonra seni kaybetmemek için filan dedi. Ve tabi ki affettim. Ben onsuz yapamam’ dedim.
    Selim başını sallayarak beni onayladı.
    ‘Evet, evet haklısın’ dedi. Sonra bir süre sessiz kaldık. Mutfaktan bir ses geldi.
    ‘Sesi sen de duydun mu’ dedi Selim. Hemen ayağa kalktım. Koşarak mutfağa gittim. Selin öylece yerde yatıyordu.
    ‘Selin!’ diye bağırdığımı duydum. Koşarak yanına gittim.
    ‘Selim hemen ambulans çağır!’ dedim.
    ‘Hayır, hayır. Araba dışarıda onu kaldır. Ambulanstan daha önce gideriz’ dedi.
    ‘Tamam, arabayı getir’ dedim. Sonra Selin gözlerini açtı.
    ‘Aşkım, iyi misin? Bir yere çarptın mı?’ dedim.
    ‘Su’ dedi. Hemen kalkıp su verdim. Suyu içmesiyle püskürtmesi bir oldu. Kusmuyordu. Daha kötüsüydü. Ne varsa çıkarttı. Ama durmuyordu. Elime bir poşet alıp eline verdim. Onu kucaklayıp arabaya götürdüm. Bindiğimiz de hala çıkartıyordu. Selim o kadar hızlıydı ki midesi daha kötü olmuştu eminim. Ama neler oluyordu? Ben yola bakarken elimi tutan eli gevşedi. Hemen yüzüne baktım. Gözleri kapalıydı.
    ‘Selim! Ne oluyor?’ diye sordum.
    ‘Sakin ol bayıldı’ dedi.
    ‘Nasıl sakin olurum!’ diye bağırdım. ‘Daha gelmedik mi’ dedim.
    ‘Tamam geldik. Hemen onu çıkar’ dedi. Arabadan inip onu kucakladım.
    ‘Yardım edin!’ diye bağırdı Selim hastaneye doğru. Hemen içerden sedye ve 3 doktor geldi. Doktorlardan biri;
    ‘Ne oldu?’ dedi.
    ‘Bayıldı. Sonra uyanıp kusmaya başladı. Sonra tekrar bayıldı. Bugün 3. bu’ dedi Selim.
    ‘Tamam, siz burada bekleyin’ dedi doktor.
    Selini bir odaya götürdüler. Ayaklarımın bağı çözüldü. Kendimi bir sandalyeye attım. Selim yanıma gelip omzumu sıktı.
    ‘Kötü bir şey olmayacak’ dedi. Hiçbir şey diyemedim. Ben onsuz ne yapardım. O olmazsa yaşayamam. Eğer o… o ölürse. Hayır, böyle bir şey olamaz.
    ‘Babasına haber vermeliyim. Beni burada bekle’ dedi. Ve gitti.
    ‘Beni bırakamaz’ dedim kendi kendime. Sonra içeriden sedyeyle aşkımı çıkardılar. Hemen yanına gittim. Hala baygındı. Doktor kapının yanında duruyordu.
    ‘Evet?’ dedim. Ne soracağımı bilmiyordum.
    ‘Beyin tomografisini çektik. Beyincikte tümör tespit ettik. Erken getirmeniz iyi olmuş’ dedi.
    ‘Yani ne olacak?’ dedim. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Asla bir bebek gibi ağlamazdım. Ama şimdi benim her şeyim söz konusuydu.
    ‘Ameliyathaneyi hazırladık’ dedi. Ve gitti. Tanrım şimdi ne olacaktı. Hemen kendimi koltuklardan birine bıraktım. Ağlamaya başladım. Sonra başımda birisi durdu. Kafamı kaldırdım. Selimdi.
    ‘Ne oldu?’ dedi.
    ‘Ameliyata aldılar’ dedim.
    ‘Ne olmuş ki?’ dedi. Yanıma oturdu.
    ‘Tü… Tümör varmış’ dedim. Kekelemiştim.
    ‘Babası geldi’ dedi ve ayaklandı. Ben de kalktım.
    Babası kapıdan içeri girdi. Hemen arkasından abisi ve Başak geldi. Yanımıza geldiler. Kafamı kaldırıp bakamadım. Sadece birisi hıçkırarak ağlıyordu. Başak olmalıydı.
    ‘Kızım nerede? Ne olmuş ona?’ dedi babası. Zorla da olsa kafamı kaldırdım.
    Babasının gözleri kıpkırmızıydı. Başak Emre’ye sarılmış ağlıyordu. Emre de bize şaşkınlıkla bakıyordu. Ben konuşamıyordum. O yüzden Selim konuştu.
    ‘Ameliyata almışlar. Beyinin de tümör varmış. Şey bayıldı. Sonra biz hastaneye getirirken kustu’ dedi Selim. Başak bir feryat kopardı. Ağlamaya devam etti. Emre onu kolundan tutup bir koltuğa oturttu. Babası ağlamaya başladı. Ne yapabilirdim ki. Çaresizdim. Onu kaybedersem ben ne yapardım? Kendimi koltuğa zar zor attım. Sonun da ağlamam bitince kafamı kaldırıp saate baktım. Daha 5 dakika olmuştu. Selim yanımda oturuyordu.
    ‘Mert geldi’ dedi Selim. Ayağa kalktım. Koşarak yanıma geldi sarıldı.
    ‘Abi duyar duymaz geldim. Çok üzgünüm’ dedi.
    ‘Bende’ diyebildim sadece sonra tekrar oturduk.
    Dakikalar geçmek bilmiyordu. 45 dakika olmuştu. Artık canıma tak etmişti. Sinirle yerimden fırladım. Duvara bir yumruk attım. Selim yanıma gelip kolumdan tuttu. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladım. Sonra kapıda doktoru gördüm. Hemen yanına gittik.
    ‘Nasıl?’ dedi Selinin babası.
    ‘Ameliyat başarılı geçti. Tümör kritik bir yerde değildi. Temizledik. Ama her ihtimale karşı birkaç gün burada kalmalı’ dedi.
    Derin bir nefes aldım. O iyiydi.
    ‘Şükürler olsun’ dedi Mert gelip sarıldı.
    ‘Onu görebilir miyiz?’ dedim.
    ‘Bugün olmaz. Ama yarın sabah görebilirsiniz’ dedi. Ve yanımızdan ayrıldı. Derin bir nefes alıp güldüm. Selim gelip sarıldı. Sonra Emre’nin sesini duydum.
    ‘Senin yüzünden’…
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Perş. Şub. 03, 2011 9:56 pm

    hele şükür sonunda yeni bölüm gelebildi Smile
    güzeldi ama her şey bu kızın başına mı gelir
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından Brra. Perş. Şub. 03, 2011 10:43 pm

    Öyle Koptum Very Happy Koptum
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 Empty Geri: Kalbinin Sesini Dinle. Final.

    Mesaj tarafından ges_emine Perş. Şub. 03, 2011 10:47 pm

    hadi bakalım öyle olsun
    acaba kızın başına neler gelecek? Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 607668 Kalbinin Sesini Dinle.    Final. - Sayfa 10 158646

      Forum Saati Ptsi Mayıs 20, 2024 7:25 am