Herşey hazır. Sadece 1 kişi biliyo: Elmas. Sırdaşım ve tek arkadaşım. Ona da gelmesini söyledim ama istemedi. O burda mutlu. Onu benim gibi dışlamıyolar. Oysa kimse benimle arkadaş değil. Herkes beni görmezden geliyor. Artık sıkıldım. Yarın burdan kaçıyorum.
~~
Yaklaşık 15 senedir buradayım ama yakın olduğum birtek kişi var. Burdaki kimsenin geçmişi yok, bu yüzden herkes birbiriyle iyi geçinmeli dost canlısı olmalı ama herşey aynı. Gruplaşma var. Elmasla çok yakınız ama genede onunda benden değerli arkadaşları var o yüzden kimsem yok denilebilir. Bu yüzden buradan kaçıyorum ya zaten. Hem hangi insan kendinin görmezden gelindiği bir yerde yaşamak ister ki? Burada mahvolmaktansa gidip sokaklarda yaşarım daha iyi. Zaten son 1 aydır çıkış yollarını ve saklanma yerlerini keşfettim yurdun. Yani sadece kaçmak kaldı. O da yarın halloluyor. Yanımda biri olsun isterdim bende, Elmas çok iyi bir arkadaş. Benimle gelmesini istedim,ama o kabul etmedi. Üstüne gitmedim. Çünkü gözlerindeki korkuyu gördüm. Artık o da benden uzaklaştı. Pek fazla konuşmuyor. Bende zorlamıyorum. Zaten sorun değil, artık alıştım. Ama tek arkadaşını kaybetmek kötü birşey. Artık yapayalnızım. Ama özgürlüğüne kavuşacak bir yalnız...
Kendimi kozasından çıkmaya hazır bir kelebek gibi hissediyorum. Tek sorunum bu akşamı rahat geçirmek ve buradan kaçarak kozamdan kurtulmak. Bazen korkuyorum,acaba gözlerimden belli oluyor mu? Yada yüzümden.. Buradan kaçıcağım öğrenilirse hayallerim suya düşer. Elmasa güveniyorum, o beni ispiyonlamaz. Artık konuşmasakta o iyi bir dost. Herneyse bunları düşünmemem gerek. Şimdi akşam yemeğimi yiyip ardından her zaman yaptığım şeyi yapıp yatağıma yatıcam. Herkesin uyuduğundan emin olduğumdaysa yatağımın altında duran sırt çantamı alıp doğruca bodrum katına inicem. Ve yeniden doğuşum burdan kurtulduğumda başlıyacak..
GECE
Saat 2:45 sonunda herkes uyudu. Genelde yatış saatimiz 22:00 ama kızlar müdirenin kontrolünden sonra ışıkları yakmadan kalkar ve fısıldaşarak dedikodu yaparlar. Tabikide erkek dedikodusu... Eskiden onların salaklıklarını dinleyip içimden gülerdim ama bugünü hepsinin uyuması için dua ederek geçirdim, sonunda uyudular. Yavaşça yatağımdan kalkarak oturdum. Yere eğilip yatağın altındaki sırt çantamı aldım, açıp içini kontrol ettim. Giysilerim tamam,çakıda orda duruyordu. Belki lazım olur diye. Herşey eksiksiz tamamdı. Ayağa kalkıp parmakucumda yavaşça yürümeye başladım tam odadan çıkıcakken birisi bana seslendi ve olduğum yerde durup nefesimi tuttum.
-Hey,dur !
Yavaşça arkamı döndüm,seslenen kişiyi görünce içim rahatladı. Rahatça nefesimi bıraktım. Elmas'tı..
-Sadece benden bi hatıra kalsın istemiştim.
Bana küpesinin tekini uzattı.
-Al bunu,sakın çıkarma. Bende öbür tekini çıkarmıycam. Seni asla unutmıycam, dedi ve küpeyi kulağıma takıp bana sarıldı. Bende ona sarıldım. İlk kez böyle bişey yaşıyodum,şaşkındım,mutluydum. Sonunda ayrıldık göz göze geldik.
-Bende seni unutmıycam, dedim ve bidaha geri dönmeyeceğime emin olduğum odadan çıkıp gittim..
Yavaşça merdivenlerden bodrum katına indim. Nesibe Teyze yoktu, o da uyumuş Allahtan. Yoksa işim baya zor olurdu. Soldaki oda boştu oraya hayırseverlerin yolladığı eşyalar konulurdu genelde. O odanın camından atlayıp kaçıcaktım. Biraz yüksekti ama benimde boyum fena sayılmaz. Usulca odaya girdim ve kapısını yavaşça kapadım. Camın altında kalorifer vardı üstüne çıktım camı açmaya çalıştım ama sıkışmıştı. 15-20 dakika onu açmaya çalıştım. Ama birşey ifade etmedi, sonunda ne olursa olsun camı kırmaya karar verdim. Dirseğimle camı kırdım ve hemen harekete geçtim. İlk olarak camların bana batmaması için kenarda kalan cam kırıntılarını temizledim sonra zorla olsada camdan belime kadar geçebildim. Sırt çantam geçişimi zorlaştırıyodu. Çıkarıp dışarı salladım, o sırada Nesibe Teyzenin ayak seslerini duydum ve tam kapı açılırken atlamayı başarabildim. Bodrum katına inmekle akıllılık ettiğim belliydi. Biyerlerim kırılmadan sağ salim çıkabildim.. Çantamı sırtıma aldım yeniden son kez baktım 15 senelik yaşamımı geçirdiğim yurda. Artık oraya ve ordaki insanlara bağlı değildim. Arkamı döndüm. Kozamdan çıkmayı başarmıştım..
Ama kelebeklerin ömrünün kısalığını nereden bilebilirdim ki?
En son enyuar tarafından Cuma Tem. 09, 2010 11:00 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi