¨~ AY YÜKSELİRKEN ~¨
...Arthur birkaç adım da ilerledi ve küçük tepeciğin üstünde durdu.
Bu gece dolunay vardı.
Gömleğini çıkarıp kaslı üst vücudunu gözlerim önüne serdi ve bana fısıldadı :
"Beni sevmemeliydin Isabel."
Dolunay yükselirken değişmeye başladı.
Elleri yavaş yavaş pençe halini aldı.
Kulakları yükselip sivrildi.
Yüzü değişti.
Ve her yeri tüylenmeye başladı.
Ulumaya başladı.
Ben çığlık atarken bana yaklaşmaya başladı.
Kaçmam işe yarar mıydı bilmiyorum ama o hırlayarak peşimden koşarken bir şeyler yapmalıydım !...
15-16 Ekim 1798
Ailece malikemizde akşam yemeğini yiyorduk ve komşumuz Kont Walter Scott ve ailesi de bizimleydi.
Oğulları Vikont Arthur Scott bana tatlı bir bakış fırlattı.
Kızardım ve başımı öne eğip gizlice kıkırdadım.
Onun da gülümsediğini görebiliyordum.
Yemek boyunca birbirimize kaçamak bakışlar atıp , gizlice gülüp durduk.
Saat tam dokuz buçukta annem beni uyumam için odama yolladı.
Yatağımın üstüne oturdum ve bütün gece Arthur'u düşündüm.
Yatağım koskocaman pencereyi görüyordu.
Güneşin doğuşunu izliyordum ki cama bir taş çarptı.
Pencereyi açtım ve aşağıya baktım.
Arthur aşağıdaydı.
Sırıtarak "Günaydın Isabel.İyi görünüyorsun." dedi.
Gülümsedim.
"Günaydın Arthur."
"Biraz dolaşalım mı diye soracaktım." dedi utangaçca başını öne eğerek.
"Tabi ki de." diye cevap verdim ve hemen gizlice hazırlanıp evden çıktım.
Herkesten gizliydik çünkü ailem beni Dük Harold Scotsdale ile evlendirmek istiyordu.
Gerçi Arthur ile aramızda bir şey yoktu.Sadece çok iyi arkadaşlardık.
Ama açıkçası ondan çok hoşlanıyordum.
Dük Scotsdale o kadar yaşlıydı ki cuma günleri dinozor arkadaşlarıyla kart oynadığı söyleniyordu.
Onunla hayatta evlenmezdim.
Hatırlıyorum da Arthur ailemin bu kararını duyunca çok öfkelenmişti.
Arkadaşı için endişelendiğini söylemişti bana.
Kafamı kaldırıp ona baktım.
Kumral , güneşte parlayan saçları ve yeşil gözleriyle muhteşem görünüyordu ve sadece yirmi üç yaşındaydı.
Benimse kızıl saçlarım , mavi gözlerim , gür ve uzun kirpiklerim vardı , minyon tipliydim ve on altımı geçen hafta doldurmuştum.
Gülümsedi ve saçımın önüme gelen bir tutamını kulağımın arkasına attı.
Kızardım.
Bir faytona binip şehir merkezinde bir parka gittik.
Onunlayken çok eğleniyordum...
En son mavi_keßeLeck tarafından Perş. Ağus. 26, 2010 11:17 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi