Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+4
happy
handan
juvijuvi
dilry95
8 posters

    KAÇIŞ

    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Paz Mayıs 16, 2010 3:36 pm

    Hiç bilir misiniz yalnızlığın ne demek olduğunu?
    Hayır bildiğinizi sanmıyorum. Yaşamayan bilemez. Eğer ölümün tadını almadıysanız bilemezsiniz.
    Ölüm sizi sürükler cehenneme. Nasıl olduğunu gösterir. her sevdiğinizi kaybedişinizde sizden biraz daha parçalar koparır cehennem. Ta ki kendi benliğinizi kaybedene kadar..


    Alba Sword: 12 yaşındayken hastanede dedesinin ölümüne şahit olduktan sonra, onun Pençesine takılmıştı. ardından 14 yaşında annesini yine hastanede kaybetti. 15 yaşında iken Dayısı ile arabada giderken karşılarına çıkan motorsikletli gençler bir kazaya sebeb oldu. dayısı ölürken Alba bir gözünü kaybetti. Gerçi bundan şikayetçi değil. göz bandlarını sever. babası hiçbir zaman ona bakmak istemedi. babası biliyordu. Hissediyordu. Alba nın etrafındakilere zarar verdiğini biliyordu. ve doğduğundan beri ondan nefret ediyordu. bu yüzden onu bırakıp gitti. Alba'nın boyu 1.78, şu an 16 yaşında. beline kadar gür ve kıvırcık koyu kızıl saçları var. gözleri çamur kahvesi. en azından bir gözü. eskiden çok neşeli bir insandı. herkes de tatlı bir iz bırakırdı. mutluydu. şimdi ise insanları kendisinden soğutuyor. hiç bir duygusunu koruyamamış. hepsini kaybetmiş. ah bu arada kitapçıda çalışmaktan vakit kaldıkça. kiralık katil olarak çalışıyor. (adı mathilda mı olsaydı ne Very Happy:D)

    Samantha Fish: alba'nın ev arkadaşı, geçimlerini zar zor sağlıyorlar. yalnız yaşamak zor tabii ki. boyu 1.70 sarı saçları kahverengi gözleri var. başı Alba'nın kim olduğunu anlayamadığı tiplerle belada. hiç bir şekilde ölüme tanık olmamış. Alba'nın saçmalıklarını sevmiyor. Hani şu. benim yüzümden herkes öldü saçmlıklarını. kendisi ailesinin yanından gitmek zorundaydı. ailesinin geçim sıkıntıları var ve annesi yatalak. o yüzden büyük şehire gelip çalışmaya başladı. parasının 3/4 ünü evine gönderiyor. tamamen boka batmış durumdalar.

    Ronald Duff: Alba'nın arkadaşı. onu sokaklarda eblek eblek gezeken buldu. ona kendi kitapçısinde iş verdi. 1.75 80 kilo. 40 yaşında iyi bir adam.

    Charlie Lame: kitapçıda çalışıyor. alba ondan ölesiye korkar. köprücük kemiğinde derin yralar. et sanki kopup tekrar birleştirilmiş. Alba'nın ne yaptığını biliyor. ve o da aynı şeyi yapıyor. ister alba kabul etsin yada etmesin. aralarında bir çekim var. 1.85 boyunda siyah saçları ela gözleri var. teni sanki floransan ışık kadar beyaz.

    Charlotte Fame: o da kitapçı de çalışıyor. acayip renkli bir kişiliği var. insanların hayatını renklendirir. ortalığı küflenmiş bir ekmek yapmaktan kurtaran tek kişi o. kahveringi saçları gece mavisi gözleri var. minnacık Very Happy 145 boyunda 18 yaşında. öyle küçük durduğuna bakmamak gerek. onunla dövüşenler. terminator'ün minyatür versiyonu derler Very Happy


    konu: Alba'nın renkli kişiliğin nasıl tekrar ortaya çıktığı. bu arada Samantha nın belalırının nasıl hayatlarını etkilediği. ah bu arada untmamak gerek. ortada bir büyü vardı. kimsenin farkında bile olmadığı..


    yorum gelirse 1. bölümü yazacağım Smile


    En son dilry95 tarafından Ptsi Mayıs 17, 2010 9:26 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
    juvijuvi
    juvijuvi
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 743
    Kayıt tarihi : 29/03/10
    Yaş : 26

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından juvijuvi Paz Mayıs 16, 2010 3:41 pm

    slm bn tuğba Very Happy ilk yorum benden olsun bakalım Smile valla güsele benziyo bence devam et Wink
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Paz Mayıs 16, 2010 3:43 pm

    bu akşam koyarım yeni bölümü şimdi çıkmam lazım Smile
    handan
    handan
    Hunted
    Hunted


    Mesaj Sayısı : 1775
    Kayıt tarihi : 30/03/10
    Yaş : 27

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından handan Paz Mayıs 16, 2010 3:43 pm

    yaz ya z süper olmuş Very Happy ben yalnızlığı bilirim ama daha ölümü tadamadım
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından happy Paz Mayıs 16, 2010 4:38 pm

    mükemmell yazmşsınn yahaaa yb sbrszlklaa bklyrmm Very Happy
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından ebru Paz Mayıs 16, 2010 5:06 pm

    çok güzel ya.ellerine sağlık.devam devam.... Very Happy
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Paz Mayıs 16, 2010 6:02 pm

    1. BÖLÜM
    Başlangıç




    'Bu iş ne kadar tehlikeli?' diye sordum karşımda duran kapişonlu adama

    'alıcağın para susmanı sağlamak için. soru sorma git işini yap.' dedi o gür sesiyle. Tanrım ben ne yapıyordum. bu adam beni birini öldürmek için tutmuştu. kafamı düşüncerimi uzaklaştırmak için sağa sola salladım

    'Ama herkesinkiler gibi benim de prensiplerim var adamım. Kadın ve çocuk yok. Üzgünüm ama beğenmediysen al paranı ve s**tir git başımdan' dedim sert bir şekilde. yine korkunç halimi takınmış olmalıyım ki adamın kafası boynunun içine sindi.

    'Anladık be kadın! öldürmeni istediğimiz adam işte bu' dedi ve ceketinin iç cebinden bir fotoraf çıkardı. Adam profilden cüsseli gibiydi. fotorafın arkasını çevirdim adres tarih ve adı yazıyordu. Neden diye sormadım. Birini öldürmenin haklı bir nedeni olmaz çünkü.

    'Ölmüş bil.' dedim buz gibi katı bir sesle

    '5000 dolar yeterli midir?' dedi pısırık bir şekilde. ah salak işte. benim yanıma yalnız gelmemeliydi. pazarlık konusunda yalnızsanız size 10000 dolara kandırabilrdim.

    '7000 dolar da anlaşırız. ne eksik ne fazla paranın yarısı şimdi yarısı iş bittikten sonra. anlaşıldıysa eğer, bana şimdi 3500 dolarımı ver de gideyim. ceseti ortadan kaldırdıktan sonra seni bulurum.' dedim. adamın sanki omurgasından birşeyler aşağı iniyormuş gibi titreyerek

    'tamam. al işte paran dedi' cüzdanını çıkarıp parayı kontrol edip bana verdi. ben parayı tekrar saymadım. bu salak beni kandıracak kadar cesur değildi. onu öldürürdüm. gerçekten öldürürdüm.

    'şimdi s**tir git başımdan seni oç' dedim ve adamı sırtına vurarak iteledim. arkamdan gelen ayak seslerini hissedebiliyordum. kendinden emin sert, ayaklarını yere vurarak gelen bir adam. seslere bakılırsa büyükçene bir şeydi. eğer kötüyse hapı yutmuştum. çünkü Browning'im evde kalmıştı. arkamı dönmedim. yüzüme darbe almak istemiyordum. öylece öneme doğru emin adımlarla yavaş yavaş ilerledim. ve adam birden belime sarıldı.

    'Tehlikeli işler yapıyorsun ufaklık. bu işler sana göre değil' dedi tanıdık ses.

    'ah tanrım Charlie. ödümü kopardın' dedim ve kollarından sıyrıldım.

    'Duyduğuma göre vejetaryan olmuşsun, ne oldu? artık et görmeye dayanamıyor musun? Sana demiştim. bu işler ağır gelir sana diye.' dedi bana da doğru ilerleyerek. o yaklaştıkça midemde bir şeyler oluyordu. evet ona karşı hislerim vardı. Sadece bunun korku mu yada başka bir şey mi olduğunu anlayamamşıtım. arka sokaklardan birindeydik. tam arkamda yangın merdiveni vardı. merdinin trabzanına tutunup yaslandım ve

    'daha yaklaşma charlie.' dedim katı bir sesle.

    'beni engelleyebilecek misin peki? o kadar güçlü değilsin. hele silahın yanında yokken hiç güçlü değilsin. ama merak etme. sana zarar vericek halim yok. göz bandı olan birisinin korkmuş gözünü görmek hoşuma gidiyor' ve gaddarca bir kahkaha attı. gözlerim yanıyordu. dünyayı tek gözle görmek ne kadar acı bir şey. her cadılar bayramında korsan olmak zorunda olmak. bir kere bile prenses olamadım. küçükken sevmezdim. ama şimdi ne kadar da çok özenirim prenses kıyaflilere.

    'ah Alba duygulandı. Sayılı anlardan biri. Ağlamak mı istiyorsun. ağla o zaman. umrumda değil. bu işi bırak. ve benden seninle uğraşmayı bırakayım.' dedi ve sert bir sekilde tek bileğimi kavradı. kafamı çevirdim. acıyordu. bir süre bakmadım. ve sonra o yumuşak dudaklarını elimde hissettim. kafamı kaldırdığımda ise arkasını dönüp uzaklaşmaktaydı. bir gece için yeterince korkmuştum. Şimdi iş gitme vakti. cebime koyduğum fotorafa bakıp adresi ezberledim. taksidee fotorafı çıkarmak istemiyordum. adam görürse kötü olabilirdi. örneğin: adam fotorafı görse. ardından yarın gazetede görse ve beni hatırlasa s*çardım. caddeye çıkıp bir taksi durdurdum ve adresi söyledim. beni eski bir binanın önünde indirdi. binanın çevresin de biraz dolandıktan sonra. ortamı anladım. çok görünmeden gitmem lazımdı. göz bandlı birisi dikkat çekerdi. başka bir taksiye binip kendi evimin adresini tarif ettim. tanrıya şükür trafik yoktu. o kokuşmuş apartmanın önünde indim taksiden. biraz uykuyu haketmiştim. sabah gidip işimi erkenden halledebilirdim. şimdi uyku vakti.

    Sabahın ilk ışıklarıyla kokuşmuş dairemin tek iyi yanı o yumuşak yatağımdan kalktım. Samantha'nın ortalıklarda olmaması üzücü olduğu kadar sakinleştiriciydi de. her şeyi en ince ayrıntısına kadar kontrol etmek isteyen küçük manyak yokken ev çok sessizdi. yüzümü yıkadım. aynada kendimi seyre daldım. göz bandım olmadığında da gözüm kötü değildi. sadece kaşımdan aşağı doğru inen ve gözümün altında biten derin yaranın görünmesini sevmiyordum. çamur kahvesi gözlerim güzeldi. koyu kzıl saçlarım omuzlarımdan aşağı dökülüyordu. kilo vermişim. şimdi farkettim. umarım 50 kilo olmamışımdır. vejetaryan birisnin boyu 178 ise 55 kilonun altına düşmemesi gerekir. yani benim için. çok prensibim var. olley. bunlara uymak beni sefil hayatımı ajanda gibi yaşayıp günü kurtarmamı sağlıyor. odaya geri dönüp gidipdim. siyah deri göz bandını takıp süper mini şortumu giydim. üzerime ise dar bir bluz. üzerinde Starfucks coffee yazan t-shirt ümü giydim. t-shirt ü askılı yapacak şekilde kesmiştim. ne diyeyim tasarım yapmak bazen iyi gelir. aldığım canları unutturur. Browning imi şortumun arkasına şıkıştırdım. üzerime deri ceketimi giydim ve kapıyı kitleyip çıktım. admı öldürmenin tam vaktiydi. hala uyuyor oolmalıydı.
    happy
    happy
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 473
    Kayıt tarihi : 02/04/10
    Yaş : 29

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından happy Paz Mayıs 16, 2010 6:39 pm

    çokk gzl olmşş ellerine sğlkk Very Happy
    juvijuvi
    juvijuvi
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 743
    Kayıt tarihi : 29/03/10
    Yaş : 26

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından juvijuvi Paz Mayıs 16, 2010 7:44 pm

    ayh inanmıyorum harika olmuş tatlım ltfn yb at ve de şu kızı çok merak ettim Very Happy
    tuqchee!!!
    tuqchee!!!
    Hunted
    Hunted


    Mesaj Sayısı : 1907
    Kayıt tarihi : 26/02/10
    Yaş : 29

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından tuqchee!!! Paz Mayıs 16, 2010 7:51 pm

    güzelmiş devamını okumak isterim Very Happy
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Paz Mayıs 16, 2010 7:53 pm

    saolunnn yb yarın Smile
    juvijuvi
    juvijuvi
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 743
    Kayıt tarihi : 29/03/10
    Yaş : 26

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından juvijuvi Paz Mayıs 16, 2010 8:22 pm

    ok çok bekletme ama ağlarım sonra Sad Kocaman Gulumseme
    handan
    handan
    Hunted
    Hunted


    Mesaj Sayısı : 1775
    Kayıt tarihi : 30/03/10
    Yaş : 27

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından handan Paz Mayıs 16, 2010 10:13 pm

    ay harikaydı
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Ptsi Mayıs 17, 2010 8:13 pm

    yb birazdan geliyoorrrr Smile
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Ptsi Mayıs 17, 2010 9:39 pm

    2. Bölüm
    Katil


    'işi bitirdim' dedim telefonda adını bile bilmediğim adamın acımasız arzusunu yerine getirdikten sonra.

    'Paranı evine gönderirim. iyi iş çıkardın.' dedi gayet sakin bir sesle. adamın ölmesinden haz almıştı. huzur bulmuştu sesi. hafiflemiş olmalıydı. ben bittikten sonra öyle olurdum. gerçi kimsenin ölmesini istemediğimden dolayı bilemem o duyguyu. karıştırmayın beni onlarla. ben asla kimsenin ölmesini istemedim. sadece öldürdüm.

    'Tamam. bir daha senin o kahrolasıca yüzünü görmek istemiyorm. bir dahakine başkasına git!' dedim ve suratına kapattım. ortalığı temizlemesi için Davon' u çağırdım. ve binayı en kısa sürede terk ettim. görülmek istemiyordum.

    1 saat sonra


    'hey kızım. sonunda seni görebildiğime sevindim' dedi o yaşlı dede tavıryla ronald. iyi adamdı. pamuk gibi yanakları vardı. gülünce kırışıklıkları ortaya çıkıyordu. bana mutlu günleri hatırlatıyordu.

    'evet nihayet geldin. seni merak etmiştik' ah bu ses. Charlie. ima ettiğini şeyi anlamıştım.

    'evet geldim. 2 günlük izin iyi geldi sanırım. günahlarımdan arındım.' dedim ve soğuk bir kahkaha ile charlie'ye göz kırptım. sinirlenmişe benziyordu. ne de olsa. gülen hep o olmalıydı ben değil.

    'charlotte nerelerde?' diye sordum endişeli bir şekilde. mickey mouse lu saatime göre saat 11 e geliyordu. bizim kütüphane de ilk charlotte burda olurdu. o da saat 8 de olurdu. bu kızın nasıl b*klara battığını iyi biliyordum. neşeli olmasına bakmayın. eski wicca* lardandır. büyü ile uğraştığını duymuştum. beni geçen sene onu öldürmem için tutmuşlardı. hah! kendimi zor kurtarmıştım. kurşunların büyüyü yenebileceğini düşünen zeki insanı tebrik ederim. sayesinde sağ omzumda bir mühür vardı. saçlrımla aynı renkteydi. süt beyazı tenimde parlıyordu. bu şekil güzeldi. zaten hep sevmişimdir. şansıma o sırada charlotte koruma büyüsü yapıyormuş. omzumda horusun gözü* vardı. koruma büyüsü bana yönelmişti. nasıl da korkmumştum o gün. bu olay bizim arkadaşlığımızın başlangıcı olmuştu. benim içimi hemen okumuş ve beni öldürmemişti (öldürebiliceğini biliyordum. kendine not: wicca lara bulaşma). sonradan ortya çıktı. koruma büyüsü senin acıma ve şevkat duygunu götürüyormuş. o yüzden geriye bir tek pişmanlık kalıyormuş.

    neyse ki charlotte bu saçmalıkları zar zor bırakmıştı.

    'İşi varmış.' dedi Charlie. bu beni kendime getirmişti. nedense içimde birden charlie'yi bıçaklama isteği doğmuştu. onun ölürken ki bakışlarını göremk istemiştim.
    hayır hayır onun ölmesine dayanamazdım. onun çaresiz haline bile kıyamazdım. o dudaklarının büzülüşü bile bende delicesine ağlama isteği uyandırıyordu. kendine gel alba. o sadece öylesine biri. Charlie birden benim hissettiklerimi hissetmiş gibi baktı.

    'Alba bir gelir misin. depoda kitapları toparlamama yardım eder misin acaba?' dedi üzgün bir şekilde.

    'tamam geliyorum'

    'nihayet! biri ben bir şey demeden işe başladı! yüce isa teşekkürler...' diye konuşmaya başlamıştı ronald. onu arkamda bırakarak kitaplıkların arkasındaki dar koridordan depaya gidiyroduk. Charlie kapının kilidini açarken ben arkamızda biri var mı diye bakmıştım. birden kolumdan tutuldum ve depodan içeri sokuldum. her yer kapkaranlıktı. Charlie beni duvara yasladı ve dudaklarıma yapıştı birden. 1 sn'lik kafa karışıklığından sonra öpüşüne karşılık verdim. beni kollarımdan sıkıca tutuyordum. sonra tutuşu zayıfladı ve kolları belimi kavradı. bense boynuna tutundum. kafamı geri çekip onun omzuna yasladım. bir süre öyle durduk. sonra ikimizde hiç bir şey demden dışarı çıktık. bir daha bunun bahsi geçmeyecekti. günün geri kalanını normal kitapçı işlerime devam ettim.

    saat 18'e doğru herkes çıktıktan sonra Charlotte saçları dağılmış kıyafetleri yıpranmış bir şekilde kitapçıdan içeri girdi. dizleri üzerine çöktü ve çığlık atmaya başladı. öyle bir çığlıktı ki, tenimin üzerinde kesik etkisi yapıyordu. dizlerini çöktüğü verde yeşil bir ışık parlamaya başlamıştı.
    Charlotte kafasını birden kaldırdı ve gözlerini bize gözterdi. yakut kırmızısı gözlerini bize gösterdi. hayvanca bir şekilde boynunu kıtlattı ve ayağa kalktı.

    'Alba Charlotte'ın sana ihtiyacı var ben Nile, Charlotte kaldıramayacağı bir işe kalkıştı. bunu da bedenini bana vererek kaybetti. şimdi yavrucuğum benimle beraber gelki. Charlotte ı geri getirebil.' dedi pişkin bir gülümsemeyle ardın elini bana uzattı.

    size hissedebildiğimden bahsetmiş miydim? unutmuşum sanırım. ama ben anlarım. hissederim. bazen görürüm. doğrular ve yalanlar gözümün önünde belirir. ve bu kadın yani charlotte'ın bedeninde ki şey. bana kötülüğün vücut bulmuş hali gibiydi. ve charlotte'ın isteğiyle alakası yoktu. onu aniden ele geçirmişti. onunla gelmemi neden isterdi ki ? bunu öğrenmenin tek bir yolu vardı sanırım.

    'peki geliyorum' dedim ve eskiden dostum olan bu vücudun elni tutup dışarı çıktım.
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Ptsi Mayıs 17, 2010 9:48 pm

    wicca :öğretisi ve kökleri panteist pagan inanışlarına dayanan, doğa tabanlı bir inanç sistemidir. 20. yy'ın başlarında, eklektik yapıda yeniden bir araya getirilen bir pratikler bütünü olarak Gerald Brosseau Gardner tarafından oluşturulmuştur. Çoğu kişi Gardner'ın yazdığı "Witcraft Today" 'in 1954'te yayınlanışını esas tarih olarak ele alsa da, dönemi daha yakından incelemek gerekir. Gardner, İngiltere'de cadılara karşı konulan kanun hükümlerini belirleyen ve ilk örneği 15. yy'a dayanan "witchcraft act" 'in resmi olarak 1951'de kaldırılmasından önce ( ki XIX.yy. sonlarından itibaren artan spiritüel akımların ve ezoterik oluşumların bunda katkısı büyüktür.) çok tartışmalı New Forest Coven'ine 1939 yılında kabul edilmiş ve 1948'te ayrılarak kendi covenini kurmuştur.


    horusun gözü :
    http://www.zeytin.net/resim/horus.jpg
    anlamı ;iyilestirici ve koruyucu gucleri olduguna inanildigindan tilsim veya dovme seklinde misirlilar tarafindan vucutlarinda da tasinmistir.
    ayni zamanda antik misir'da bir olcu sistemi olarak kullanilmistir. goz alti parcadan olusmustur ve her parcanin 1/2 'den 1/64 'e kadar degerleri vardir. gozun butunune bir "heqat" denir.
    gozun bes parcasi ayni zamanda bes duyuyu, gozun ustundeki parca ise dusunceyi temsil eder.
    handan
    handan
    Hunted
    Hunted


    Mesaj Sayısı : 1775
    Kayıt tarihi : 30/03/10
    Yaş : 27

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından handan Salı Mayıs 18, 2010 12:11 pm

    ay süperdi Very Happy o kadar da araştırma yapmışsın Very Happy hepsi çok güzeldi Very Happy a kadın napcek kıza ? yb
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 Salı Mayıs 18, 2010 4:20 pm

    teşekürrlerrrr Smile)
    orasını sölemicem Very Happy yprum gelirse daha eklicemm Very Happy
    handan
    handan
    Hunted
    Hunted


    Mesaj Sayısı : 1775
    Kayıt tarihi : 30/03/10
    Yaş : 27

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından handan Salı Mayıs 18, 2010 4:32 pm

    tamam o zaman Very Happy
    Phoenix
    Phoenix
    Süper Moderatör
    Süper Moderatör


    Mesaj Sayısı : 15501
    Kayıt tarihi : 26/12/09
    Yaş : 34

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından Phoenix C.tesi Haz. 12, 2010 2:45 pm

    DUYURU

    Selam gençler Very Happy
    Ben sitemizin sıcak ve iyi kalpli üyesi Mel.Tamam tamam sadece şaka yapıyorum Very Happy
    Dilara bu aralare yazamadığı için hikayesini benim devam ettirmemi istedi.Bunda ne kadar başarılı olurum bilinmez.Tabii asla onun kadar iyi olamam bu yüzden beklentilerinizi alçak tutunnn Very Happy
    Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım.Ayrıca bana güvendiği içinde Dilara'ya teşekkür ederim.Hikayesini bana bırakması benim için bir onurdur Very Happy
    En kısa sürede yeni bölümde görüşmek dileğiyle...

    vayy anasını sayın okuyucular Very Happy ne kadar ciddiydim haa Very Happy
    dilry95
    dilry95
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 598
    Kayıt tarihi : 28/01/10
    Yaş : 28

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından dilry95 C.tesi Haz. 12, 2010 3:31 pm

    melodiiiiiiii yuppi Smile
    Phoenix
    Phoenix
    Süper Moderatör
    Süper Moderatör


    Mesaj Sayısı : 15501
    Kayıt tarihi : 26/12/09
    Yaş : 34

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından Phoenix C.tesi Haz. 12, 2010 3:36 pm

    Asıl sana "yuppi" Koptum
    avatar
    AhMeT&SeLiM-night
    Süper Moderatör
    Süper Moderatör


    Mesaj Sayısı : 13446
    Kayıt tarihi : 24/12/09
    Yaş : 68

    KAÇIŞ Empty Geri: KAÇIŞ

    Mesaj tarafından AhMeT&SeLiM-night Salı Tem. 13, 2010 12:05 pm

    arşive taşınmıştır

      Forum Saati Salı Mayıs 07, 2024 2:57 pm