""GÜNDÖNÜMÜ""...<< 9.BÖLÜM GELDİİİ :))>> GEÇ KALDIM ÖZÜR DİLERİİİM..YORUMLARINIZI BEKLİYORUUUUUM :))))

nasılmış bölümün en heyacanlı yerde bitmesi bakalım artık azcık heyecanın dozunu arttırcaz senin yb ne zaman

BÖLÜM 4

Tanrım..Olamaz..İşte orada dikilmiş bana bakıyordu.Gözlerinde her türlü duyguyu barındıran bir bakış vardı.Merak,aşk,şehvet, öfke...Benim için de aynı şey söz konusuydu.

Buraya nasıl geldiğini merak ediyor, 3gün öncesinin öfkesi yeniden tüm bedenimde dalgalanıyor, bi yandan yapabileceklerinden fazlasıyla korkuyordum.Hızlıca karar verdim.Öfkesinden kurtulmanın tek bir yolu vardı.Ne kadar sinirli olsamda benimde için için istediğim birşeydi bu..Çoçuğun yanından geçtim ve ona doğru ilerledim.

-John...be..ben

-Andy! Sen sen ne yaptığını zannediyorsun haa! Nasıl öylece çeker gidersin!

Bunları söylerken öyle bir bağırıyordu ki alttan almazsam burayı darmadağın edeceğini, etraftaki herkesi öldüreceğini biliyordum.Bunu yapması elbette sorun olmazdı ama işin tüm eğlencesi kaçmış olurdu.İçimdeki öfkeye duyduğum arzuyu katarak ona baktım.Bu bakışımı çok iyi biliyordu.Ben de buna asla karşı koyamayacağını...

-John..Eve gitmeliyiz.Hemen!Orada konuşabiliriz ve...

-Burada ev bile tuttun demek.Benden böyle kolay vazgeçtiğine inanamıyorum!

Hala bağırıyordu. Bana öfkeliydi, hem de çok..Buna rağmen elini tuttuğumda beni terslemedi.Tersleyemezdi.Benim için yanıyordu.Bende onun için.. ne yazık ki..

Arabasını (oldukça lüks! ) kapının önüne park etmişti.Biz çıkışa ilerlerken çevredeki herkes bize bakıyordu.Arabaya biner binmez gaza bastı.Zaten hız tutkunydu birde öfkeli olunca 300e dayanıyordu.Böylece 5dk içinde eve vardık.Kapıyı açtım ve içeri geçtik.Yüzüme öyle bir bakıyordu ki biraz daha susarsam patlayacağını biliyordum.Ama daha fazla bu bağırtının altında kalmayacaktım.Bana tamamen ters bi olaydı.

Arkamdan geleceğini bilerek üst kata çıktım. Odaya girince yanına yaklaştım.

--John..Seni özledim..

Ağzı öfkeyle büzüldü ama gözleri heyecenla parlıyordu.Konuşmasına fırsat vermeden dudaklarına yapıştım.Ahhh..Evet onu gerçekten özlemiştim..Benim olan dudaklarını, beni saran kollarını ve tüm gün tüm gece bedeninde kaybolmayı..Hemen öpüşlerime karşılık verdi.Belimi sardı ve yatağa sürükledi.Tanrım...Onunla olmak herşeydi...

AliCézqi..<3 demiş ki:Off.. İğrençmiş yhh.. xD
Yarıbn atıyorum 2 bölüm Kellan erena çok kötü olacaklar..

waooww merakla beKliyorum bak ben attım yb sende çabuk tut elini

canım çok güzel olmuş okucagımı söylemiştim çok beğendim hikayeni ama birde uzun olsa daha iyi olcak eeee yb ne zaman ellerine sağlık

saol cnm beğendiğine sevindim yb bugün gelir büyük ihtimalle

gelsinnn
mükemmle olmuş
ama biraz daha uzun yazsan olmaz mı

saol cnm daha uzun yazmaya çalışırım

ellerine sağlık.çok güzel olmuş cnm.yeni bölüm bekliyorum...

buğün bekliyorum hikayeni canım

ayy ben bu hikayeyi yeni grdmm ve çokkkk bğndimmmm ellerineee sğlkk ybyi sabırsızlıkla bklyrmmm

beğendiğine sevindim cnm suan yb yazıyorum yarım saate atarım

bekliyorum yb mü kübracım

yeni okuuyucuu
hkyeenii çok sevdmm
yb bekliormmmm

şimdi geliyor cnm yb

BÖLÜM 5

Uyandığımda John'un kollarındaydım.Ondan kaçmak için kilometrelerce yol almıştım ancak işte yine beraberdik.Mükemmel çift..Ne kadar da ironik..Dün uyguladığım taktik işe yaramıştı.Hışmından kurtulmuştum.Öfkesi dinmişti.Bunu dün kollarımda beni sevdiğini sayıklarken anlamıştım.Bana zaafı vardı.Kendimi düşündüğümde bende ona tutkundum ama vazgeçemiyeeğim tek şey yoktu hayatta.Bunu John da biliyordu.Onla geçirdiğimiz yıllardan sonra kendi eserinin ceremesini çekiyordu şimdi.Hayatta sahip olduğum tek şey John ama öteki taraftan dünya benim..hahh..Artık intikamımı aldığımı düşünüyordum.John'u daha fazla sinirlendirmeme gerek yoktu.Ki bunu yapsamda onun beni bırakmaya hiiç niyeti yoktu.
Sanki düşündüklerimi sesi söylemişim gibi gözlerini açtı. Güzel dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Ateşi hiç sönmüyordu. Birbirimizi yakıyorduk. .Yine birbirimizde sönüyorduk… Kollarından çıkmak istemiyordum ama saat 10’a geliyordu. Sevgili arkadaşlarımızla (!) tanışma zamanı gelmişti.
Yataktan çıktım ve banyoya girdim. Çıktığımda o hala yataktaydı.

--John kalk artık okula gitmeliyiz

--Ahh yapma Andy gitmek zorunda değiliz burada kalıp daha fazla eğlenebiliriz..

Yüzünde çok sevdiğim gülümsemesi vardı. Bu eğlence kulağa hoş geliyordu ama içimdeki yaramaz kızı dışarı çıkarmak için geceyi bekleyecektim. Şimdi farklı bir eğlence istiyordum. Hem avlanmam gerekiyordu. En son trendeki şapşalın kanını emmiştim ve kendimi aç hissediyordum.

--Bu isteğini sonraya saklamalısın şimdi kalk ve üstünü giy benim seksi vampirim

Dedim gülümseyerek. Bir çoçuk gibi somurtuyordu. Kollarımdan ayrıldığında hep böyle olurdu. Diğer zamanlarını görmeyen biri onu uysal bir yavru kedi olarak tanımlayabilirdi. Bavulumu açtım bir türlü yerleşmeye fırsat bulamamıştım. (neden acaba: D ) Siyah mini bir elbise çıkarttım. Havlumu üzerimden attım. John gözlerini benden ayırmıyordu.

Elbise:


---John. Yapma şunu. Kendimi bir av gibi hissediyorum.

Bunu alaycı bir sesle söylemiştim

--Ahh bebeğim hiçbir av senin kadar güzel olamaz .Tüm gün seni böyle izleyebilirim..Ve hatta istersen izlemekle kal..

---John!

Sesim sinirli değil hatta çekici çıkmıştı. Bunları başka biri söylediğinde ona acıyordum ama John’un ağzından çıktığında vücudum arzuyla geriliyordu. Bunu ona belli etmedim.

--Tamam tamam en azından giyinirken izlememe karışma tatlım

Dedi ve güldü.
Seçtiğim elbiseyi giydim ve saçlarımı düzeltmek için banyoya gittim. Çıktığımda oda hazırlanmıştı. Tüm kızların akıllarını oynatmalarına yetecek kadar seksi görünüyordu.
Beraber okula gittik. Kapıdan girdiğimizde çevredeki herkes gözlerini bize çevirdi. Oturaklardan birine oturduk. O bana çevrilen gözlere inat beni tutkuyla öptü. Bende herkesin onun benim olduğunu gösterircesine karşılık verdim. Dudaklarımız bir öksürükle bölündü.

--Afedersiniz gençler.Böldüm ama bu..

--Evet böldün!

John çok öfkelenmişti. Adamın gözlerine öyle bir baktı ki adam bir adım geri çekildi. Sakinleştirmek için kulağına fısıldadım

---Sakin ol sevgilim. O sadece bir zavallı icabına sonra bakarız.

Bu hoşuna gitmişti. Gülümsedi. Adama ben cevap verdim

--Buyrun bayım ne istiyorsunuz?

Adam tedirgindi. Nasıl olmasın. Hiçkimse John’un öfkesini üstüne çekmek istemez.
Rahatlaması için gülümsedim. Bundan cesaret alarak konuşmaya devam etti.

--Merhaba genç bayan ben Prof. George Wilson. Biyoloji derslerine giriyorum. Sizi daha önce burada hiç görmemiştim merak etim ve sormak istedim.

--Memnun oldum Bay Wilson.Ben Andy ve bu da erkek arkadaşım John.Buraya yeni geldik.

--Memnun oldum çocuklar. Benimle gelinde sizi danışmaya götüreyim, programlarınızı alabilirsiniz.

Emrivakilerden hoşlanmazdık ama sesimizi çıkarmadık. Bugün için yeterince dikkat çekmiştik. Ders programlarımızı aldık. Çoğu dersimiz ortaktı beraber sınıfa yürüdük. Ders biyolojiydi. Dersi dinlemekten çok yazışarak geçirdik. Zaten hiçbir zaman dinlemezdik. Bizim için okul yalnızca bir eğlence yeriydi. Zil çalınca beraber bahçeye çıktık. Bahçe arka taraftan orman yoluna bağlanıyordu. Avlanmanın iyi olacağını düşündük ve patikada bir av beklemeye başladık.

Kokusunu uzaktan alabiliyordum. Genç biri olduğu kanının kokusundan belliydi. Öğrencilerden biri olmalıydı.Biraz daha yaklaşınca John onu benim için yakaladı ve ben de kanını son damlasına kadar içtim.Bu çok iyi gelmişti.Okula geri dönerken önümüzde yürüyen bir çoçuk dikkatimi çekti.Yüzü bembeyazdı ve ikimize tiksinerek bakıyordu. Aynı bizim insalara baktğımız gibi..İşte o an içimi bir ürperme kapladı…

çok güzel olmuş ellerine saglık eee birdaki yeni bölüm ne zaman

çokv güzeldi.ellerine sağlık.ybybybybbyb...

beğenmenize sevindim en kısa zamanda yb atmaya çalışcam

çok güzel yb bekliyorum