size inat yoldan geçen herifle çıkıcak kız
+10
bstard412
ebru
zAfRiNa
AhMeT&SeLiM-night
mavi_keßeLeck
fearhearts
jamestark
Kiraz*
Headbanger
Phoenix
14 posters
Saf ve Sonsuz:FİNAL
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°76
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
yaniii
size inat yoldan geçen herifle çıkıcak kız
size inat yoldan geçen herifle çıkıcak kız
Kiraz*- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 6210
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 35
- Post n°77
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Kıza yazık, ne diyelim
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°78
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
sonunuz benzemesin
jamestark- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1279
Kayıt tarihi : 17/01/10
Yaş : 112
- Post n°79
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Emel'e katılıyorum
Amin Melodi
Amin Melodi
En son jamestark tarafından Paz Ekim 17, 2010 1:11 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kiraz*- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 6210
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 35
- Post n°80
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Amin
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°81
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Amen
Payson müge Anlı'ya çıkacak finalde
Payson müge Anlı'ya çıkacak finalde
jamestark- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1279
Kayıt tarihi : 17/01/10
Yaş : 112
- Post n°82
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Hayallerimin finali
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°83
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
çok yakında...
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°84
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
3.BÖLÜM
"TANIŞMA"
Soundtrack:Breaking Benjamin-forever
Payson ertesi sabah erkenden kalktı.Yeni başlangıçlar insanı heyecanlandırır.İçini kıpır kıpır eder.Aynı yeni bir oyuncak almak gibi.Sürekli elinde tutmak, evirip çevirip yeni bir tarafını keşfetmek istersin.Payson'da bu yeni hayatın farklı yönlerini görmek istiyordu.gözlerinizi nerde açarsanız o gün o şekilde görürsünüz.Kötü izbe bir yerde değilde şık ve güzel bir evde uyanmakta Payson'ın gününü değiştirmiş, yıllar önce kaybettiği neşesini bir bakıma geri getirmişti.Islık çalarak sıcak su ile aldığı duştan sonra saçlarını kuruttu.Yumuşacık pahalı havluya sarınıp odaya geçti.Dolabını açtığında yüzü düşsene alt taraftaki torba dikkatini çekti.Eğilip siyah torbayı çekti ve ikiye katlanmış torba açıldı.Üzeri hafif tozluydu.Bu yüzden Payson torbayı yatağın üstünde tutup ters çevirdi.İki tane katlı kumaş yatağın üstüne düştü.Payson dikkatli bakınca siyah kumaşın dar kaliteli bir kot pantolon, gri kumaşın ise kapişonlu bir tişört olduğunu gördü.Ağzı açık kalmıştı.Sarı saçları geriye itip pantolon ve tişörtü alarak Sarah'nın odasına gitti.Kapıyı hafifçe tıklattı.
"gir!"diye seslendi Sarah.Payson yavaşça kapıyı açtı.Sarah makyaj masasının önüne oturmuş kırmızı makine ile saçlarını düzleştiriyordu.Aynadan gözleri buluşunca Payson'ın ellerindekileri gördü.
"bunları dolabın içinde buldum.Önceden oturan kişiye ait olabilir."
"Önceden burda kimse oturmadı."dedi Sarah sadece ona bakarak.Payson elindekilere baktı.
"O zaman senindr heralde."
"Belki de senindir."dedi düzleştiriciyi bırakıp ona dönen Sarah.Payson şaşkınlıkla ona baktı.
"Anlamadım?"
"Sen bulduysan senindir Payson."dedi Sarah omuz silkerek.
"bunu sen ayarladın."dedi Payson elindekileri havaya kaldırarak.
"Onu da nerden çıkardın?"
"Bunu kabul edemem."dedi Payson.
"Etmezsen o pahalı şeyleri yakarım."dedi Sarah.
"Saçmalıyorsun."
"Sende."
"Off, pekala anlaştık."dedi Payson ondasına dönerek.Üstünü değiştirdi ve üniformasını çantanın içine tıktı.Yarım saat içinde hazır bir şekilde evden çıkmıştı.Saçlarını tepesinde at kuyruğu yapmıştı.Ellerini cebine soktu ve sokaklarda yürümeye başladı.Taşınmanın bir iyi yönüde artık GotMiss'e yakın olmasıydı.Oraya yürümesi on beş dakikasını alıyordu.Kapıdan içeri girdiğinde kahve kokusu burnuna doldu ve onu sıcak bir annenin kolları gibi sardı.Payson kapıda durmuş gözlerini kapatıp kokuyu içine çekerken gülümsedi.Ama ta o sırada birisi hızla çıkarken ona çarptı.Pays hızla gözlerini açıp utançla geri çekildi.Dağınık saçlı bir çocuk şaşkınlıkla ona bakıyordu.
"Afedersiniz."diye fısıldadı tişörtünü çekiştirip gözlerini kaçırırken.Çocuk gülümsedi.
"Hiç önemli değil."dedi.Sonra elini uzattı."Matt."
"Sarah."dedi kız adını söyleme konusunda tereddüt yaşayarak.
"Sarah."dedi çocuk gülümsemeye devam ederek.Sonra saatine baktı."Tanıştığımıza memnun oldum ama derse geç kaldım.İyi günler."
"İyi günler."dedi Payson hızla arabasına binen çocuğun arkasından baktı.İç çekip dalgınlığından kurtuldu ve içeriye girip soyunma odasına yöneldi.Üniformasını giyip saçlarını bir kez daha topladı.Tezgahtan sipariş fişi ile kalem aldı.Ama kafe henüz çokta dolu değildi.Bu yüzden tezgaha yaslanıp insanları izledi.Farklı farklı hayatları.Herkes neşeli görünüyordu.Ama eve gidip kapılarını kapattıklarında da öyle miydiler?Sonra aklı Matt'e kaydı.Hoş çocuk, dedi nefret ettiği iyimser tarafı.Payson dilini ısırdı.Şu an son ihtiyacı olan şey birinden hoşlanmaktı.Hem belki de çocuğu bir daha asla görmeyecekti.İçindeki çatışmayı engellemek için yüzünü ovuşturdu.O sırada kapının açıldığını belirten zil çaldı.Payson üstüne çeki düşen verip kasanın önünde durdu.Felix bugün biraz geç gelicekti.Sonra pays karşısındaki kişiyi gördü ve tezgahı kavradı.Bu dünkü çocuktu.
"Selam Payson."dedi tezgaha yaslanarak.
"sen nasıl yani benim ad-"derken çocuk onun lafını kesti.
"Patorunun çenesi çok düşük."dedi sırıtarak.Payson kıpkırmızı oldu.David!
"Siparişiniz?"dedi profesyonel olmaya çalışarak.
"Sen benim adımı merak etmiyor musun?"
"müşterilerime adlarını bilmedende hizmet edebilirim."dedi Payson.
"Sevdim bunu."dedi çocuk sırıtarak."Ama yinede içinde kalmasın, adım Dylan."
"hoş.Şimdi siparişiniz?"
"Yağsız latte."dedi çocuk.payson başını salladı ve kahve makinasının başına geçti.
Matt öğleden sonraki derslerine hızla girip çıktı ve kafeteryada Dylan'ı beklemeye başladı.Dylan on dakika sonra elinde kahvesiyle damladı.Yüzünde aptal bir sırıtış vardı.
"Hayırdır oğlum, ne oldu?"dedi Matt onu dürtükleyerek.
"Bir kızla tanıştım."
"Yei bir şey söyle."dedi matt arkasına yaslanıp kafeteryayı tarayarak.
"Bu sefer öyle böyle değil.Hatun çok güzel.Hele o sert ve uak duruşu.çok çekici."
"Adı ne?"dedi Matt.
"Payson."dedi Dylan göz kırparak.
"güzel isimmiş."deid matt.Sonra Dylan'a döndü.
"Bende bugün sarah diye biriyle tanıştım.Garip.İkimizde aynı gün bir kızla tanışıyoruz."dedi matt.
"Sarah ha?Klasik bir isim.Nasıl bir tipti?İlgini çekti mi?"
"Öyle bir şey değil.Sadece çarpıştık.Hoşlanma falan yok.Ama değişik biriydi.Yani oturup konuşmak, değişik fikirler duymak isteyeceğim biri."
"Sen yine fazla derinlere girdin."dedi Dylan gözlerini devirek.Matt sırıtıp kafeteryaya giren matilda'ya baktı.Matilda ona sıcacık gülümseyip yanına geldi ve eğilip matt'i yanağından öptü.
"Hani bana?"dedi Dylan.
"Olmaz.Sen sapıksın."dedi matilda sırıtarak.Dylan omuz silkti."Haydi kalkın o zaman."
"Nereye?"dedi Matt şaşkınlıkla.
"Sizi şu benim kızı göstermeye götüreceğim."
Dylan ve Matt İçin Hayat Kesişmeye Başladı Bile...
"TANIŞMA"
Soundtrack:Breaking Benjamin-forever
Payson ertesi sabah erkenden kalktı.Yeni başlangıçlar insanı heyecanlandırır.İçini kıpır kıpır eder.Aynı yeni bir oyuncak almak gibi.Sürekli elinde tutmak, evirip çevirip yeni bir tarafını keşfetmek istersin.Payson'da bu yeni hayatın farklı yönlerini görmek istiyordu.gözlerinizi nerde açarsanız o gün o şekilde görürsünüz.Kötü izbe bir yerde değilde şık ve güzel bir evde uyanmakta Payson'ın gününü değiştirmiş, yıllar önce kaybettiği neşesini bir bakıma geri getirmişti.Islık çalarak sıcak su ile aldığı duştan sonra saçlarını kuruttu.Yumuşacık pahalı havluya sarınıp odaya geçti.Dolabını açtığında yüzü düşsene alt taraftaki torba dikkatini çekti.Eğilip siyah torbayı çekti ve ikiye katlanmış torba açıldı.Üzeri hafif tozluydu.Bu yüzden Payson torbayı yatağın üstünde tutup ters çevirdi.İki tane katlı kumaş yatağın üstüne düştü.Payson dikkatli bakınca siyah kumaşın dar kaliteli bir kot pantolon, gri kumaşın ise kapişonlu bir tişört olduğunu gördü.Ağzı açık kalmıştı.Sarı saçları geriye itip pantolon ve tişörtü alarak Sarah'nın odasına gitti.Kapıyı hafifçe tıklattı.
"gir!"diye seslendi Sarah.Payson yavaşça kapıyı açtı.Sarah makyaj masasının önüne oturmuş kırmızı makine ile saçlarını düzleştiriyordu.Aynadan gözleri buluşunca Payson'ın ellerindekileri gördü.
"bunları dolabın içinde buldum.Önceden oturan kişiye ait olabilir."
"Önceden burda kimse oturmadı."dedi Sarah sadece ona bakarak.Payson elindekilere baktı.
"O zaman senindr heralde."
"Belki de senindir."dedi düzleştiriciyi bırakıp ona dönen Sarah.Payson şaşkınlıkla ona baktı.
"Anlamadım?"
"Sen bulduysan senindir Payson."dedi Sarah omuz silkerek.
"bunu sen ayarladın."dedi Payson elindekileri havaya kaldırarak.
"Onu da nerden çıkardın?"
"Bunu kabul edemem."dedi Payson.
"Etmezsen o pahalı şeyleri yakarım."dedi Sarah.
"Saçmalıyorsun."
"Sende."
"Off, pekala anlaştık."dedi Payson ondasına dönerek.Üstünü değiştirdi ve üniformasını çantanın içine tıktı.Yarım saat içinde hazır bir şekilde evden çıkmıştı.Saçlarını tepesinde at kuyruğu yapmıştı.Ellerini cebine soktu ve sokaklarda yürümeye başladı.Taşınmanın bir iyi yönüde artık GotMiss'e yakın olmasıydı.Oraya yürümesi on beş dakikasını alıyordu.Kapıdan içeri girdiğinde kahve kokusu burnuna doldu ve onu sıcak bir annenin kolları gibi sardı.Payson kapıda durmuş gözlerini kapatıp kokuyu içine çekerken gülümsedi.Ama ta o sırada birisi hızla çıkarken ona çarptı.Pays hızla gözlerini açıp utançla geri çekildi.Dağınık saçlı bir çocuk şaşkınlıkla ona bakıyordu.
"Afedersiniz."diye fısıldadı tişörtünü çekiştirip gözlerini kaçırırken.Çocuk gülümsedi.
"Hiç önemli değil."dedi.Sonra elini uzattı."Matt."
"Sarah."dedi kız adını söyleme konusunda tereddüt yaşayarak.
"Sarah."dedi çocuk gülümsemeye devam ederek.Sonra saatine baktı."Tanıştığımıza memnun oldum ama derse geç kaldım.İyi günler."
"İyi günler."dedi Payson hızla arabasına binen çocuğun arkasından baktı.İç çekip dalgınlığından kurtuldu ve içeriye girip soyunma odasına yöneldi.Üniformasını giyip saçlarını bir kez daha topladı.Tezgahtan sipariş fişi ile kalem aldı.Ama kafe henüz çokta dolu değildi.Bu yüzden tezgaha yaslanıp insanları izledi.Farklı farklı hayatları.Herkes neşeli görünüyordu.Ama eve gidip kapılarını kapattıklarında da öyle miydiler?Sonra aklı Matt'e kaydı.Hoş çocuk, dedi nefret ettiği iyimser tarafı.Payson dilini ısırdı.Şu an son ihtiyacı olan şey birinden hoşlanmaktı.Hem belki de çocuğu bir daha asla görmeyecekti.İçindeki çatışmayı engellemek için yüzünü ovuşturdu.O sırada kapının açıldığını belirten zil çaldı.Payson üstüne çeki düşen verip kasanın önünde durdu.Felix bugün biraz geç gelicekti.Sonra pays karşısındaki kişiyi gördü ve tezgahı kavradı.Bu dünkü çocuktu.
"Selam Payson."dedi tezgaha yaslanarak.
"sen nasıl yani benim ad-"derken çocuk onun lafını kesti.
"Patorunun çenesi çok düşük."dedi sırıtarak.Payson kıpkırmızı oldu.David!
"Siparişiniz?"dedi profesyonel olmaya çalışarak.
"Sen benim adımı merak etmiyor musun?"
"müşterilerime adlarını bilmedende hizmet edebilirim."dedi Payson.
"Sevdim bunu."dedi çocuk sırıtarak."Ama yinede içinde kalmasın, adım Dylan."
"hoş.Şimdi siparişiniz?"
"Yağsız latte."dedi çocuk.payson başını salladı ve kahve makinasının başına geçti.
Matt öğleden sonraki derslerine hızla girip çıktı ve kafeteryada Dylan'ı beklemeye başladı.Dylan on dakika sonra elinde kahvesiyle damladı.Yüzünde aptal bir sırıtış vardı.
"Hayırdır oğlum, ne oldu?"dedi Matt onu dürtükleyerek.
"Bir kızla tanıştım."
"Yei bir şey söyle."dedi matt arkasına yaslanıp kafeteryayı tarayarak.
"Bu sefer öyle böyle değil.Hatun çok güzel.Hele o sert ve uak duruşu.çok çekici."
"Adı ne?"dedi Matt.
"Payson."dedi Dylan göz kırparak.
"güzel isimmiş."deid matt.Sonra Dylan'a döndü.
"Bende bugün sarah diye biriyle tanıştım.Garip.İkimizde aynı gün bir kızla tanışıyoruz."dedi matt.
"Sarah ha?Klasik bir isim.Nasıl bir tipti?İlgini çekti mi?"
"Öyle bir şey değil.Sadece çarpıştık.Hoşlanma falan yok.Ama değişik biriydi.Yani oturup konuşmak, değişik fikirler duymak isteyeceğim biri."
"Sen yine fazla derinlere girdin."dedi Dylan gözlerini devirek.Matt sırıtıp kafeteryaya giren matilda'ya baktı.Matilda ona sıcacık gülümseyip yanına geldi ve eğilip matt'i yanağından öptü.
"Hani bana?"dedi Dylan.
"Olmaz.Sen sapıksın."dedi matilda sırıtarak.Dylan omuz silkti."Haydi kalkın o zaman."
"Nereye?"dedi Matt şaşkınlıkla.
"Sizi şu benim kızı göstermeye götüreceğim."
Dylan ve Matt İçin Hayat Kesişmeye Başladı Bile...
jamestark- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1279
Kayıt tarihi : 17/01/10
Yaş : 112
- Post n°85
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Ay çok heyecanlı
Harika yazıyosun yaa
Harika yazıyosun yaa
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°86
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
sağol yaa
Kiraz*- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 6210
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 35
- Post n°87
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Tekrar bakıyorumda Dylan o kadarda fena değil Gerçekten berbat
Mell beni şaşırtmaya devam et dostum
Mell beni şaşırtmaya devam et dostum
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°88
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
ota b.ka şaşır o zaman sende ki bende şaşırtmayı başarabileyim
Dylan'ın tip kötü ama onun oynadığı dizideki karakterini severim
Dylan'ın tip kötü ama onun oynadığı dizideki karakterini severim
Kiraz*- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 6210
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 35
- Post n°89
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Tamam Mell her şeye şaşıracağım bundan sonra Tipini beğenmiyorum sadece
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°90
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
onu bende beğenmiyorum
onu bazen twilighttaki jasper a benzetiyorum saçlardan
onu bazen twilighttaki jasper a benzetiyorum saçlardan
Kiraz*- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 6210
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 35
- Post n°91
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Birazcık benziyor olabilir
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°92
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
andırıyor diyelim
Headbanger- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1376
Kayıt tarihi : 23/06/10
Yaş : 26
- Post n°93
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Harika yazıyorsun canım devam et
zAfRiNa- Betrayed
- Mesaj Sayısı : 240
Kayıt tarihi : 26/07/10
Yaş : 34
- Post n°94
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
şaşırtıcı bakalım nolcak yeni bölümlerde
mavi_keßeLeck- Tempted
- Mesaj Sayısı : 3474
Kayıt tarihi : 14/02/10
Yaş : 102
- Post n°95
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Dylan domuzcuğa benziyor
Gary çok hoşmuş
Payson'a da ayrı bir bayıldım İyi ve zeki bir kız ama neden adını söylememek gibi bir salaklık yaptığını anlamadım
Çok beğendim lan ben bu hikayeyi :]
İsme dikkat
Gary çok hoşmuş
Payson'a da ayrı bir bayıldım İyi ve zeki bir kız ama neden adını söylememek gibi bir salaklık yaptığını anlamadım
Çok beğendim lan ben bu hikayeyi :]
Burada ben varken Müge Anlı'ya ne gerek var " Irene Blackstone ile Tatlı Sert "Phoenix demiş ki:Amen
Payson müge Anlı'ya çıkacak finalde
İsme dikkat
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°96
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
mavi_keßeLeck demiş ki:Dylan domuzcuğa benziyor
Gary çok hoşmuş
Payson'a da ayrı bir bayıldım İyi ve zeki bir kız ama neden adını söylememek gibi bir salaklık yaptığını anlamadım
Çok beğendim lan ben bu hikayeyi :]Burada ben varken Müge Anlı'ya ne gerek var " Irene Blackstone ile Tatlı Sert "Phoenix demiş ki:Amen
Payson müge Anlı'ya çıkacak finalde
İsme dikkat
"Blackstone"
Yok ya, ya ib.eyse çocuk, adını söylememekte fayda var
Dyaln'a domuzcuk deme ama bir daha ki bölümde gör sen onu
Gary kim biliyor musun
mavi_keßeLeck- Tempted
- Mesaj Sayısı : 3474
Kayıt tarihi : 14/02/10
Yaş : 102
- Post n°97
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Yazmazsan bilemem
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°98
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
karakter fotoğrafı kim biliyor musun
Matt, ib.e
Matt, ib.e
mavi_keßeLeck- Tempted
- Mesaj Sayısı : 3474
Kayıt tarihi : 14/02/10
Yaş : 102
- Post n°99
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
Oha Matt eşcinsel mi ?
Phoenix- Süper Moderatör
- Mesaj Sayısı : 15501
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 34
- Post n°100
Geri: Saf ve Sonsuz:FİNAL
tanıtımda eşcinsel değil demediğime göre