Bazen sokaktan gelip geçen insanları izlediğimde onların ne düşündüklerini merak ederim veya nasıl bir hayatları olduğunu bunların hepsi insanların yüzüne yansıyan ifadelerinden anlamaya çalışırım hayat herkese farklı farklı oyunlar oynadığını biliyorum ama bir yerden sonra Polyannacılık oynamak zor olabiliyor…
Ben sadece birkaç hafta önce normal hayatı olan bir kızdım sadece birkaç hafta önce keşke hala öyle olabilsem keşke Jason yanımda olabilse ama bunlar sadece keşke ve keşkelerin asla gerçekleşmeyen hayallerim olduğunu biliyorum ama hala hayal kuruyorum çünkü hayallerimin sonsuz olduğuna inanıyorum… Şimdi sağanak yağmurun altında ölesiye koşuyorum ve bacaklarımın bana ihanet etmesinden korkuyorum ama bu hikâyenin bir başı var her şeyin bir başı vardır…
Birkaç hafta önce(her şeyin başlangıcı)…
Biyoloji sınavından nefret ediyorum. Şimdi pazartesiye olan sınavıma çalışmak zorundayım oysa bu akşam harika bir parti var. Ben kitapların arsasında kaybolmuşken biri omzuma dokundu ve çığlık atıp kitaplarımı yere düşürdüm.
—Hay lanet! Arkamdan basketbol takımının kaptanı-ya da her neyse- 2 metreye yakın erkek arkadaşım Jason vardı siyah saçları ve duman grisi gözleriyle her ortamda dikkat çekiyordu
—tabi boydanda olabilir- ama yakışıklı çocuktu Jason kahkahalarla yere düşen kitaplarımı toplamamda yardım etti ama bir yandan da konuşuyordu:
—Çok gerginsin bebek! Biraz rahatla dedi kitaplarımın yarısını alıp benimle birlikte gelmeye başladı kollarım kitapların ağırlığından isyan ediyordu ve o yanımda yürüyünce onun kızı gibi duruyordum 1.65 boyum olması benim suçum değildi o da o kadar uzun olmasaydı ya da sınıfımızdaki 1.80 lik kızlara gönlünü kaptırsaydı.
—Sınav yüzündendir ve sen çok rahatsın.
Gülümseyip:
—Evet, çünkü çalışmama gerek yok çünkü çalışkan bir kız arkadaşım var dedi ve güldü.
—Orda dur bakalım bayım! Geçen sınavda yakalanıyordum. Dedim ve dirseğimi karnına geçirdim canı acımış gibi yaptı ama benim dirseğim daha acımıştı lanet olasıca karın kasları
-Ama yakalanmadın. Gözlerimi devirdim nasıl bu kadar rahat olabiliyordu ki?
Birden durup onuma geldi ve dik çöktü okul 1 saat önce bittiği için rahat bir nefes aldım.
-Bayan bu geceki parti için kavalyem olur musunuz?
-Ne?Pazartesi sınav var Jason!
-Pazar günü çalışırsın.
Onun bakışlarına dayanamayıp evet dedim keşke demeseydim partide telefonla konuşmak için dışarı çıkmıştı ve onu beklerken ambulans seslerini duymuştum koşar adımlarla dışarı çıkıp onun yerde yatan cansız bedenini görmüştüm bir serseri onu bıçaklamıştı ama neden?
O gece eve gidip uyumak istemiştim ama ne zaman gözlerimi kapatsam onun yüzü karşıma geliyordu
***
Sabah çalar saatin huysuz gürültüsüyle uyandım Jason ‘suz bir güne merdivenlerden aşağıya indim genelde annem kalkmış olurdu ve televizyonda tartışma programlarını izlerdi bu gün bir tuhaflık vardı birden gözlerim masanın üstündeki kağıda takıldı onu alıp okumaya başladım:
‘seni her zaman seveceğim sevgiler annen’ bumu? Bu kadar mı? Sadece bu kadar cümleyle mi beni terk etmişti? Beni terk etmişti…
Gözyaşlarıma engel olamadım annemle pek konuşmazdım üvey babamla daha iyiydik ama onlar boşanınca ben annemle kalmaya zorlanmıştım.Koşarak annemin odasına çıktım dolapların kapısı açılmış çekmeceler tamamen boşalmıştı birden bir şeye bastım bir kağıt belli ki aceleden düşürülmüştü eski sararmış bir mektuptu bu açtım ve okumaya başladım:
‘Anna,size gönderdiğim paralar yetiyo rmu? Renee nasıl büyüdü mü?yürümeye başladı mı? İkinizi çık özledim Renee’ye öz babasının öldüğünü söylemeni istiyorum belki büyüdüğünde yaşadığımı söylersin.Unutma sizi bırakmak zorundaydım sizi seviyorum.’
Be..benim babam hayattaydı.Hem de öz babam ayaklarım bana ihanet etin ve diz üzdü yere çöktüm.Bunu bize nasıl yapabildi? Onu bulmalıydım ve her ne olursa olsun bu evden gitmeliydim bu evde çok anılarım vardı tüm ilklerim bu evde olmuştu.Jason… ilk öpücüğümü bu evde almıştım ilk kez bu evde doğum günümü kutlamıştım ve dahası tüm ilklerim bu evdi ama artık geçmişimi bırakmaya hazırdım mektuptaki değişmemesini umduğum adrese baktım.Onu bulacaktım ne olursa olsun…sırt çantama sığabildiği kadar kıyafetimi koydum ve ilk otobüse bindim son durağa kadar ne yapabileceğimi düşündüm…
Beğenirseniz yeni bölüm koyarım ama beğenmezseniz önemli değil cnm herkes yazar olamaz öyle değil mi? hey ben pozitif biriyimdir ama lütfen gerçekçi yorumlarınızı bekliyorum
(güzel-çok hoş...falan yada ayyy ne iğrenç,benim için bu hikaye bitmiştir bir dahada yb istemem,güzel olmuş yeni bölüm için uğraşma bak ben yorulmanı istemem , nerede kusabilirim acaba?) gibi eleştirilere açığım
not:tanımda bahsedilen yabancı 2. bölümde gelecek. iyi yorum gelirse
En son fashion_queen tarafından Paz Şub. 13, 2011 12:21 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi