HAYATIMIN AŞKI

Buyrun size sıcak sıcak bir yeni bölüm daha

5.BÖLÜM

Telefonun ucunda bir adam sesi vardı. Anlamadığım bir şekilde bir şeyler söylüyordu. Bana bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Cassie’nin sesini duyamıyordum. Başına bir şey gelmişti bundan adım gibi emindim. Adam son anda bir şey söyledi.
_Cassie hayatından çıktı hazırlan yakında sıra sende.
Telefon elimden düştü. Adam kahkaha atıyordu eve gelmeme az kala ışıkta takılmıştım. Adamın söylediklerinden sonra arkamda ki araçlar korna çalmaya başlamışlardı. Kendime geldim ve arabayı sağa çekip durdum. Hemen birisini aramalıydım. Ama ne diyecektim ki. Birisi beni öldürmek istiyor ama ben kim olduğunu bilmiyorum mu diyecektim. Aklıma Niko’dan başka biri gelmiyordu. Hemen Niko’yu aramalıyım. Telefon çalıyordu ve 2. çalışında açıldı.
_Hayatım beni çok mu özledin?
_Niko! Niko!
_Hayatım ne oldu sana ağlıyor musun sen?
_Niko çok kötü bir şey oldu.
_Söyle hayatım ne oldu? Panikle beni dinliyordu.
_Arkadaşım aramıştı normalde işi düşmediği sürece aramazdı. Telefonu açtım ve çığlık sesi duydum. Sonra bir adam bana Cassie’nin hayatımdan çıktığını ve hazırlanmam gerektiğini çünkü sıranın bende olduğunu söyledi. Kendimi hiç iyi hissetmiyorum Niko…
_Hayatım neredesin söyle hemen gelip seni alayım.
_Eve yakınım aslında direk eve gitsem iyi olacak.
_Pekiyi hemen hızlıca eve git ve vardığında beni ara güvende olduğunu bilmek istiyorum.
_Tamam hayatım beni dinlediğin için sağ ol.
_Eğer kendini iyi hissetmezsen bana telefon aç hemen seni almaya gelirim tamam mı?
_Tamam hayatım. Hoşça kal.
_Hoşça kal hayatım.
Telefonu kapatıp arabamı çalıştırdım ve son sürat eve gittim. Arabamı park eder etmez kapıya koştum hemen içeri girmek istiyordum. Ağaçların arasında bir gölge gördüm kıpkırmızı gözlerle bana bakıyordu. Tam öne çıkmıştı ki içeri girip kapıyı sıkıca kapattım. Niko’ya mesaj yolladım.
_Hayatım sanırım tehlikedeyim bahçemde kırmızı gözlü bir canavar var. Kendimi koruyabileceğimi zannetmiyorum. Çabuk yanıma gel diyerek adresi mi verdim.
Hemen cevap geldi.
_Pekiyi hayatım hemen yola çıkıyorum yarım saate kalmaz yanındayım dedi.
Biran olsun rahatlamıştım fakat aniden bir ses duydum. Mutfak kapısı açık kalmış olmalıydı. Lanet olsun dedim içimden ve aniden göz göze geldik. Bu da neydi böyle? Biri bana yardım etsin lütfen! İrkildim ve bu şeyin ne olduğunu bilmek istiyordum.
_Selam Corlenia sanırım sıran geldi hazır mısın? Dedi.
Ah! Lanet olsun korkmaya başladım ve aniden bana bir şey oldu.

hımmm kırmızı gözlü bir canavar kızı kim kurtaracak şimdi?

Orası da biraz merak konusu olsun bakalım

süperdi yb!

yaaaa çok kotüsün biliyorun dimi
çok güzel olmuş yine çoookkk güzel
niko oğlum yetiş kız elden gidiyor....
ama bence ölmice süper yakışıklı biri kurtar kesin

huhu tırstım şimdii laa kimm kurtaraçak bu kızı yazıkk qenç yaşında ölcek ybbb spr olmuş bu arada

çok güzel olmuş.ellerine sağlık.

Sağolun arkadaşlar yeni bölüm için can atıyosunuz belli sanırım her bölümde acayip merak uyandırıyorum kötüyüm demiyelim de biraz nazlıyım

O ZAMAN NAZZLANMA BİZİDE MERAKLANDIRMA OLMAZ MI YB NE ZAMANNNNNNN

Yazmaya başlıyorum meraklılar siziiiiiiiii Hadi bak yine acıdım yazıp atıyorum ok

6. BÖLÜM

O anda telefonum çalmaya başladı Allah’tan titreşime almıştım sesini duyamıyordu. Arayan Niko olmalıydı çaktırmadan açtım ve karşımda ki yaratıkla konuşmaya başladım.
_Benden ne istiyorsun?
_Seni istiyorum bana layık bir elemansın dedi.
_Sen kimsin pekiyi? Neden başkası değil de arkadaşım ve ben?
_Ben bir kan emiciyim güzelim ve arkadaşını aperatif olarak kullandım ama sen ayrısın ve benim elemanım olacaksın.
_Neden ben neden bir başkası değil? Bende ne var söyler misin?
_Çünkü sende çok özel bir güç var bunu keşfetmek istediğim için seni seçtim.
_Ama ben yaşamak istiyorum bir kan emici olmak değil!
_Artık geri dönüş yok güzelim gecenin efendisi benim elemanım olmaya hoş geldin.
Ah! Lanet olsun bir bu eksikti ilk defa aşkı bulmuşken aynı gün içinde kan emici bir yaratığa dönüşmek kadar kötü bir şey olamaz. Niko’nun bunları duyduğunu adım gibi biliyordum. Arabanın tekerlek seslerini duymuştum ama bu gelen Niko olamazdı. Gelen ailem olmalıydı ve öyleydi de. Kan emici yaratık saklanma gereği duydu o esnada telefonuma baktım hala açıktı.
_Niko hayatım orda mısın?
_Evet hayatım iyi misin?
_Ailem geldi kan emici uzaklaşır uzaklaşmaz seninle konuşmam gerektiğini fark ettim.
_Ah! Hayatım seni kaybetmekten o kadar korkuyorum ki eve yaklaşmak üzereyim yalnız hangi binadasın?
_Tam olarak nerdesin aşkım?
_Trancy St.’deyim.
_Oh! Bize çok yakınsın oradan düz ilerle karşına Beyaz bir dubleks bir ev çıkacak çabuk olman lazım.
_Sanırım buldum cama çıkar mısın? Doğru yere geldiğimden emin olmak istiyorum.
Koşarak cama doğru gittim ve işte oradaydı. O an o kadar mutluydum ki başka bir şey olsa bu kadar mutlu olamazdım. Etrafıma baktım ailem evde olduğu için kan emiciden eser yoktu. Koşarak yukarı odama çıktım kardeşim ve annem odadaydı. Hemen dolabımı açtım ve küçük bir bavul aldım.
_Corlenia ne yapıyorsun?
_Anne buradan uzağa gitmem lazım hem de hemen.
_Bir sorun mu var hem gece vakti nereye gideceksin?
_Çok büyük bir sorun hem de erkek arkadaşımla gideceğim.
_Erkek arkadaşın mı?
_Evet. Bir sevgilim var ve oyalanırsam her şeyimi kaybedebilirim anne.
_Tamam tatlım kıyafetlerini ve lazım olan her şeyini al. Ama beni habersiz bırakma olur mu?
_Pekiyi anne bana yardım ettiğin için sağ ol. Ayrıca bir miktar paraya ihtiyacım var.
_Bekle hemen getiriyorum.
Annem bana para getirmeye gitmişti. Kan emici karşısına çıkmasın diye dua ediyordum.
_Al bakalım tam 1000 $.
_Annecim sağ ol seni çok seviyorum iyi ki yanımdasın.
_Bende seni meleğim haydi çabuk ol!
Büyük bir hızla merdivenleri indim ve kapıyı açıp çıktım. Niko arabada beni bekliyordu. Arabaya bindim ve hızla oradan uzaklaştık. Elimi sıkıca tuttu ve bana gülümsedi. Aklımdan onsuz yapamayacağım geçti onu kaybetmekten çok ama çok korkuyordum. Elimi bıraktı ve hızla gaza bastı. Bir şey oluyordu evden yeterince uzaklaşmıştık hız yapmasına gerek yoktu.
_Neler oluyor? diye sordum.
Tedirgin bir şekilde dikiz aynasına baktı ve iyice hızlandı. İliğime kadar korkuyordum. Niko cevap vermemişti yoksa korktuğum şey mi oluyordu? Aman Tanrım!!!

uf en heycanlı yeride bırakıyosun yeni bölüm herzamaki gibi mütişti

Heyecan seven biri olunca malesef heycanlı sonlar yaratıyorum size daha çok merak uyandırıyorum sağol beğendiğin için bitanem

7.BÖLÜM

Niko emniyet kemerimi takmamı çünkü hızlanacağını söylüyordu. En son baktığımda 180’le gidiyorduk. Bu kadar hızlı sürmesini gerektiren neden neydi hala bilemiyordum. Arkama bakma gereği duydum ve korktuğum başıma gelmişti. Kan emici peşimizdeydi ve çok hızlı koşuyordu yetişmesi an meselesiydi. Bir sarsıntı hissettim yoksa kan emici yaratık arabaya mı saldırmıştı. Ah! Yo! Olamaz! Niko köprüye geç kalmıştı köprü kalkıyordu ve Niko son hız yaparak köprüden hızla karşıya uçmuştu. İnişimizi sert yapmamızın ve sarsıntı hissetmemin nedeni buydu. Arkama tekrar baktım hiçbir şey yoktu. Lanet olası yaratıktan kurtulmuş muyduk yani? Buna inanabilir miydim? Korkumu yenip rahat bir nefes almak istiyorsam inanmalıydım. 10 dakika sonra tekrar baktım ne arkamızda koşan bir yaratık nede korkum kalmıştı. Artık rahatlamıştım Niko gözümün içine bakıyordu. Onun yanında mutlu olduğumu bir kez daha anladım. Elimi eline kenetledim tekrar lüks villaya geri gelmiştim. Herkes camdan bize bakıyordu tüm ailenin gözü bizdeydi anlaşılan. Eve girdik ve büyük ailenin yanına salona gittik. Niko’nun ailesi inanılır gibi değildi. Hepsi onlar için mucizeymişim gibi gülümsüyordu. Anlaşılan Katie benden bahsetmek için geç kalmamıştı. Niko babasına çok benziyordu. Çok yakışıklı bir beyefendi duruyordu karşımda. Annesi için dünya güzeli demek bile az kalırdı sanki periler ülkesine gelmiştim. Bir insanın tüm ailesi aşırı yakışıklı ve güzel olabilir miydi? Bir tane bile çirkin yoktu hepsi eşsiz güzellikteydiler. Kendimi annesine doğru ilerlediğimi fark ettim sanki beni ona çeken bir şey vardı. Gözlerine odaklanmıştım maviydi ama beyaza çalıyordu. Böyle bir göz rengine hiç rastlamamıştım. Büyülenmiştim adeta Niko’nun sesiyle kendime geldim.
_Hayatım bu benim annem Alcestis dedi.
_Gerçekten annen mi?
Niko söylediğim söze bir anlam veremedi ama kardeşleri ile eşleri soruma gülmüşlerdi.
_Evet hayatım gerçekten annem sana genç olduklarını anlatmak istemiştim.
Şaşırmıştım 30 yaşında bir bayan gibi duruyordu.
_Hoş geldin canım dedi.
_Hoş bulduk. Bende…
_Corlenia’sın demişti.
_E-evet.
Neden kekeliyordum karşımdaki bir insandı ama eşsiz bir insan olduğunu unutmamak lazım. 4 çocuk ve 30 yaşında gibi duran bir anne böyle bir bayan olmayı çok isterdim. Kardeşleri benimle tanışmak için can atıyorlardı. Katie gelip sarıldı eşi yanımıza geliyordu.
_Selam Corlenia ben Egidio tanıştığıma memnun oldum.
_Selam bende öyle diyerek gülümsedim.
Annesinin göz renginin az koyusuydu ama hoş duruyordu. Niko gibi kaslı vücudu vardı. Diğer erkek kardeşi de yanımızdaydı.
_Selam bende Erecthonius memnun oldum.
_Bende.
_Son kardeş Elpenor bende memnun oldum Katie’nin anlattığı kadar güzelmişsin dedi.
Gülümsemiştim. Eşlerden sadece bir tanesi ile tanışabilmiştim. Fakat teki yoktu. Egidio’nun eşi Katie’di. Göz alıcı bir güzelliği vardı zayıftı ama cılız değildi. İncecik beli ve süper bir fiziği vardı. Gözleri sarımtraktı. Bugün galiba farklı gözleriyle çok sık karşılaşacaktım. Niko Erecthonius’un karısına baktığımı fark etmişti.
_O Aleka. En sevdiğim kişi.
Sarışın mavi gözlü uzun saçlı ve narin vücutlu bir bayandı. Sanki bütün bir aile periydi. Onları gördükçe kıskanıyordum ve o esna da kafamı çevirmem bir oldu. Tam çaprazımda bir şey duruyordu. Ama buna inanamıyordum. Biri beni çimdiklesin yoksa aklımı kaçırabilirim.

çok güzel olmuş.ellerine sağlık. yb yb

Saol cnm

offffff çok güzel olmuş yha yine heyecanlı yerinde kesmişsin....

Anacım size de yb yetiştiremiyorum aslında yazdım yb de yarın atıcam aynı gün içinde 2 bölüm fazla gelir şimdi

hiç de fazla gelmez sen merak etme sen yb yi at

Emin misiniz bak sonra geç yazdığım olur sakın patlamayın bana oldu mu ?

oldu oldu hadi sen yaz

Tmm yolluyorum hemen

8.BÖLÜM

Bu kız şuan da bulunduğum ortamda ki herkesten çok farklıydı. Gözleri kırmızıya çalıyordu sanki saatler öncesinde gördüğüm kan emici yaratık gibiydi. Birden 2-3 adım geri gittim. Niko sakin olmamı onların bunu halledeceklerini söylüyordu.
_Niko bu kim ve burada ne arıyor dedim.
_Hiçbir bilgim yok ama tahmin etmek gerekirse onu buraya lideri göndermiş olabilir dedi.
_Liderleri mi?
_Akşam senin karşına çıkan liderleri oluyor.
_Peki neden benim peşimde hep?
_Sanırım seni kendi sürüsüne katmak istiyor. Fakat bu meseleyi halledeceğiz sakın korkma.
_Sen bunları nereden biliyorsun?
_Bunu şimdi anlatamam daha sonra sakince konuşuruz hayatım olur mu?
_Pekiyi tamam.
Biz o şeytan gözlüye bakarken hizmetçi içeriye gelmişti ve o şeytan gözlü biran da hizmetçinin boğazını dişledi. Neye uğradığıma şaşırmıştım başım dönüyordu ve aynı zamanda midem bulanıyordu. Her an kusabilirdim.
_Hayatım iyi misin?
_Midem! Diyebilmiştim. Her yer kararmıştı sanırım bayılmıştım. Bünyem yaşadıklarıma böyle bir cevap vermişti.
_Hayatım beni duyuyor musun? Cevap ver!
Yavaşça gözlerimi açtım. Niko başımda bekliyordu ne zamandan beri baygın haldeydim acaba?
_Ne oldu bana?
_Birden bayıldın seni hemen yukarıya çıkardım ve neredeyse yarım saattir baygın halde yatıyorsun.
_Ah! Olamaz. Yarım saattir mi?
_Evet hayatım. Bu arada gözü dönmüş vampirin icabına baktık ama Milagros’u kurtaramadık.
_Benim yüzümden oldu, benim yüzümden bir vampire kurban oldu.
Ağlamaya başlamıştım. Gözümden oluk oluk yaş akıyordu.
_Senin suçun değildi onu buraya göndereceğini biz bile bilemezdik. Asla kendini suçlama hayatım lütfen.
_Bana anlatman gereken bir şeyler vardı. Anlatabilir misin?
_Şuan durumun hiç iyi değil sakin bir zamanda anlatacağım söz veriyorum ama bugün olmaz lütfen anlayışla karşıla.
_ Pekiyi ama sabah bana her şeyi anlatacaksın hem de her şeyi dedim.
_Sen iyileş ben sana her şeyi anlatıcam.
Midem bulanıyordu kusmak üzereydim büyük bir hızla yataktan çıkıp direk lavaboya gittim. Midem alt üst olmuştu ve Niko hemen yanımda belirmişti. Beni bu haldeyken izliyordu.
Elleri saçlarımın arasında geziniyordu. Rahatlamıştım hatta uykum gelmişti. Elimi yüzümü yıkadım tam hareket edecektim ki biraz sarsıldım. Niko hemen belime sarıldı ve beni kucağına aldı. Sabaha ancak toparlanırdım.
Bütün bir akşam aksiyon üstüne aksiyon yaşamıştım. Niko beni yumuşak bir şekilde yatağın üstüne koydu. Yorganla üstümü örtüp yanıma oturdu. Yüzümü okşuyordu. O kadar rahatlatıyordu ki beni sanki bir tek bizim olduğumuz bir yerde kötülüklerden bile uzaklardaydık.
Aleka kapıdan içeri girdi elinde yemek tepsisi ve ilaçlar vardı. Sıcak domates çorbası getirmişti kokusunu yatağın içinden bile alabiliyordum ve sanırım acıkmıştım.
_İlaç getirdim ama önce şu güzel çorbayı içmelisin dedi.
_Memnuniyetle dedim.
2-3 kaşık içmiştim içimi ısıtmıştı ve tadı da çok güzeldi. Fakat birden bir şey oldu ellerim titriyordu kaşık elimden düştü iliklerime kadar titriyordum. Astımım yada sara hastalığım olsa kriz geçiriyorum diyebilirdim. Ama sapasağlamdım ve bu titreme benim için hiç hayırlı değildi.
Aleka Niko dan su ve bez getirmesini istemişti ve Niko koşturarak istediklerini getirmişti. Dereceyi koltuğuma yerleştirdi 2 dakika sonra baktı ve gözlerine bile inanamadı. Ateşim tam 40 dereceydi ve ben alevler içinde yanıyordum ve ne olduğunu kestiremiyordum bile ve yine bayılmıştım.
Gözlerimin önünden bir şey geçiyordu yine şeytan gözlü kan emici vardı bana bir şeyler söylüyordu. Bana doğru yaklaşıyordu elimi tutmuştu ağzına doğru çekti ve bileğimi ısırdı canım yanıyordu. Uyanmak istiyordum sanki rüyama yapıştırılmıştım uyanmak ve kendime gelmek istiyordum. bir şeyler duyuyordum.
_Niko sen ne yaptın?

Herkese ii okumalar arkadaşlar