ben yb istiyorummmm
+26
fearlesses
hande957
FaTmAnUr
él!f kIzıLKuş
benvekendim
bushra
zoey_steve
zoey-elif
**Gossde_Nur**
rockthevampire
derya
¤ тσяу ¤
ChatLaqq
enyuar
assabonsam
GeNcAy
aysa
aybegün
bahako
AhMeT&SeLiM-night
melek keskin
ateş ve barut
chersonese
ilayda_fallen
IvalanSharn
HouSeOfNighT-NaLa
30 posters
EnjekTe Aşk !
Anket
Hikayemin adı ne olsun? Devam etsin mi ? Yoksa bize bu kadar yetti mi diyorsunuz?
- [ 4 ]
- [8%]
- [ 3 ]
- [6%]
- [ 2 ]
- [4%]
- [ 4 ]
- [8%]
- [ 3 ]
- [6%]
- [ 3 ]
- [6%]
- [ 2 ]
- [4%]
- [ 5 ]
- [10%]
- [ 1 ]
- [2%]
- [ 11 ]
- [22%]
- [ 10 ]
- [20%]
- [ 1 ]
- [2%]
Toplam Oylar: 49
Anket kapatıldı
Anket kapatıldı
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°26
Geri: EnjekTe Aşk !
işte benginin en can alıcı sorusu "abin var mı??"
ben yb istiyorummmm
ben yb istiyorummmm
HouSeOfNighT-NaLa- Untamed
- Mesaj Sayısı : 705
Kayıt tarihi : 24/12/09
Yaş : 29
- Post n°27
Geri: EnjekTe Aşk !
Abim yok ama 5 abiyi beder Ablaları neyse devamı buyrun !
Taksinin içi sıcak ve boğucuydu kötü ama hızlı bir yolculukla varmıştık..Sonunda küçük ama gösterişli yurduma gelmiştim.Yurt dışardan bakıldığında küçük ama içi oldukça büyüktü. Arka sokağımızda kız yurdu vardı. Kız yurdu bizim yurda göre daha geniş ve konforluymuş. Babam sağolsun beni ilk oraya yazdırmış.(Telefondan istnabula bile uzanmış.Yarım yamalak internet bilgisiyle yurt aramış.) Ama kız yurdu olduğunu bilmiyormuş. Umarım kimse öğrenmez ve alay konusu olmam.İçeri girdiğimizde bizi müdür karşılamıştı. Yurt müdürü Nazif Bey’le kısa ama etkili bir konuşmadan sonra odama doğru yöneldim. Kurallar basitti içki,kumar yok.Yurda kız atma yok. Geç kalma yok. Aylık ücret yatırılmazsa kapı orda… Babam aşığıda kalıp biraz daha sohbet etmeyi tercih etti. Ben hızlı hızlı yeni odama çıktım ve cam kenarındaki tekli ranzayı aldım. Bide çiftli bir ranza vardı. Neden camın önünü istemediklerini merak ederek boş gözüken dolaba eşyalarımı yerleştirmeye başladım.(Daha doğrusu tıkmaya) Yerleştirme merasimini tamamladıktan sonra yatak örtümü geçirdim.Camdan dışarı bakmayı istedim ama Camın kapanmadığını fark ettim ve geceleri bu soğukta felç geçireceğimi anladım. Bu sırada içeri biri girdi gülerek kendini tanıttı.
-- Ben Kerem 2.sınıftayım.
-- Memnun oldum. Bende Ömür.
-- Hoş geldin kardeş
-- Hoşbuldum.
-- Bu arada o cam öyle kapanmıyor.
Hafifçe cama doğru yürüdü ve Camı sertçe ileri geri çekerek oturttu.
-- Geçen seneki yatağım. Kıymetini bil. Ayrıca bunu kimseye yapmazdım. Niye bilmem içimden geldi. Görüşürüz yatağın altından malzemeleri alıp topukluyorum.
-- Çok sağol kardeş.
-- No problem. İyi akşamlar.
İlginç bir kişilik ve ilginç bir cam kapama tarzı. Bu arada oda arkadaşlarımın nerde olduğunu hafiften merak ederek. Yolculuktan kalan keki açtım ve atıştırmaya başladım. Bu sırada babam içeri girdi ve gitmesi gerektiğini söyledi. Yerleştiğimi gördü içi rahat artık geri dönebilirdi. Ona kapıya kadar eşlik ederek uğurladım. Ağır giriş kapısını usulca kapattım ve derin bir “Ohhh!” çektim. Bu arada arkadan bir gülme sesi duydum. Döndüm ve baktım sanırım yurdun bekçisiydi.
-- Selam evlat huzur he ??
-- Aynen Abi!
-- İlerde çok arıyacaksın ya neyse.
-- Hiç sanmıyorum.
--Bu arada ben bekçi Bekir Efendi.
-- Memnun oldum Abi.
-- Hayret ilk defa biri abi diyor. Genelde Bekir Efendi diye çağırırlar. Sana kanım ısındı.
-- Sağolasın abim iyi akşamlar.
-- İşin düşerse girişteki odadayım.
--Tamamdır.
Bekir Abi hafif toplu siyah saçlı ve solgun yüzlü bir adamdı ama yurdu fethetmemde birinci çinkomdu.Artık terbiyeli aile çocuğu kalıbından kurtulup. Asi delikanlıya dönüşme vaktim gelmişti. Saçlarımı hafifçe dağıttıktan sonra odama doğru yöneldim. İçeri girdiğimde oldukça şık giyinimli güzel yüzlü şimdiki tabirle (Baby face) benden biraz daha uzun bir çocuk vardı. Ayağa kalkıp elini uzattı.
--Ben Bedirhan. Diş Hekimliği bölümünden.
-- Memnun oldum. Bende Ömür. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
-- Güzelmiş, bir psikopat tamircisine herzaman ihtiyaç vardır. Sana cam kenarını bıraktık umarım kızmamışsındır o camdan sonra?
-- Yok! Haledildi o iş.
-- Vay çok amaçlı insan.
-- Yok yaa ikinci sınıflardan biri yaptı!!
-- Hemen arkadaş yapmışız. Dur be oğlum.
-- Yok yaa kalan eşyalarını almaya gelmiş. Başka odaya taşındı heraldi.
-- İkinci sınıflar yukarda. Seneye ordayız.
-- Görücez Kardeşim. Diğer eleman nerde Bedirhan.
-- Annesini otagara bırakıp dönecekti. Dersler ne zaman başlıyor biliyor musun?
-- Sanırım iki gün sonra
-- Of!! Be kardeşlik daha yeni başlıyodu tatil.
-- Gözün doysun be hacı
-- Hacı!! Sevdim bu sözü.
Biraz gülüştükten sonra kantine inmeye karar verdik. Çocuk yakışıklıydı evet ama bende fena değildim. Hafif uzun boylu, yeşil gözlü, siyah saçlı, esmer tenli bir çocuktum.(ya da adam siz bilirsiniz?) Ama yolda beraber yürüsek kızların kime bakacağı kesindi. Ama bu durum çene bakımına gelince işler değişebilirdi. Hemen aklımdan geçeni sordum.
-- Manita var mı kardeş?
-- Var hacım. Çok seviyorum. Konservatuarı kazandı oda.
-- Yakınsınızda birbirinize Allah bozmasın.
-- Amin kardeşim. Senin manita var mı?
-- Nerde be kardeş !!
-- Upss !! En acilinden yapıyoruz kardeşime. Yarın çalışmalara başlarız!!
Kantine girip çaylarımızı usulca aldık. Ve göze batmadan yukarıya çıktık.(aklıma Bedirhan’ın sevgilisinin ismini sormadığım gelmişti.En kısa zamanda onuda sorucaktım.)
Yukarı çıkdığımızda turuncu kafalı bir arkadaş yatağında uzunuyordu. Bizi görünce doğruldu tanıştırmak Bedirhan’a düştü.
Bu Ömür. Bu da Gökhan.
Memnun oldum.
Bende.
Hangi bölümsün ?
Biyoloji öğretmenliği. Sen ?
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık.
Güzelmiş. Hakkımızda hayırlısı ne diyelim?
Amin kardeş.
Çaylarımızı yudumlarken biraz liseden bahsettik. Korkularımızdan,heycanlarımızdan, ideallermizden ve tabik, kızlardan konuştuk. Fikirlerimiz aynı görünüyordu. Aradan 2 saat geçmişti muhabet tatlıydı ama ilk akşam yemeği vaktimiz gelmişti. Ağır ağır yatakhaneden çıkıp, yemekhaneye doğru ilerledik içeri girdiğimizde geç kaldığımızı anlamıştık. Yemeklerin dibi kalmıştı ve kalan yerler sayılıydı. Yemeklerimizi aldıktan sonra son 4 kişilik yere geçmişti. Yan masamızda 1.sınıf olduğunu her halinden belli eden bir grup vardı. Çoklu odada onların kalıyo olması lazım. Sanırım 6 kişilik hem güzel bir şey hemde çok kötü. İsteğin şeyi rahatça yapamamak kötü. Muhabet süperdi. Aralarından biri tanışmak için bizim masaya doğru adım attı.
saçma yerlerden ekledim akşam devamını eklerim !
Taksinin içi sıcak ve boğucuydu kötü ama hızlı bir yolculukla varmıştık..Sonunda küçük ama gösterişli yurduma gelmiştim.Yurt dışardan bakıldığında küçük ama içi oldukça büyüktü. Arka sokağımızda kız yurdu vardı. Kız yurdu bizim yurda göre daha geniş ve konforluymuş. Babam sağolsun beni ilk oraya yazdırmış.(Telefondan istnabula bile uzanmış.Yarım yamalak internet bilgisiyle yurt aramış.) Ama kız yurdu olduğunu bilmiyormuş. Umarım kimse öğrenmez ve alay konusu olmam.İçeri girdiğimizde bizi müdür karşılamıştı. Yurt müdürü Nazif Bey’le kısa ama etkili bir konuşmadan sonra odama doğru yöneldim. Kurallar basitti içki,kumar yok.Yurda kız atma yok. Geç kalma yok. Aylık ücret yatırılmazsa kapı orda… Babam aşığıda kalıp biraz daha sohbet etmeyi tercih etti. Ben hızlı hızlı yeni odama çıktım ve cam kenarındaki tekli ranzayı aldım. Bide çiftli bir ranza vardı. Neden camın önünü istemediklerini merak ederek boş gözüken dolaba eşyalarımı yerleştirmeye başladım.(Daha doğrusu tıkmaya) Yerleştirme merasimini tamamladıktan sonra yatak örtümü geçirdim.Camdan dışarı bakmayı istedim ama Camın kapanmadığını fark ettim ve geceleri bu soğukta felç geçireceğimi anladım. Bu sırada içeri biri girdi gülerek kendini tanıttı.
-- Ben Kerem 2.sınıftayım.
-- Memnun oldum. Bende Ömür.
-- Hoş geldin kardeş
-- Hoşbuldum.
-- Bu arada o cam öyle kapanmıyor.
Hafifçe cama doğru yürüdü ve Camı sertçe ileri geri çekerek oturttu.
-- Geçen seneki yatağım. Kıymetini bil. Ayrıca bunu kimseye yapmazdım. Niye bilmem içimden geldi. Görüşürüz yatağın altından malzemeleri alıp topukluyorum.
-- Çok sağol kardeş.
-- No problem. İyi akşamlar.
İlginç bir kişilik ve ilginç bir cam kapama tarzı. Bu arada oda arkadaşlarımın nerde olduğunu hafiften merak ederek. Yolculuktan kalan keki açtım ve atıştırmaya başladım. Bu sırada babam içeri girdi ve gitmesi gerektiğini söyledi. Yerleştiğimi gördü içi rahat artık geri dönebilirdi. Ona kapıya kadar eşlik ederek uğurladım. Ağır giriş kapısını usulca kapattım ve derin bir “Ohhh!” çektim. Bu arada arkadan bir gülme sesi duydum. Döndüm ve baktım sanırım yurdun bekçisiydi.
-- Selam evlat huzur he ??
-- Aynen Abi!
-- İlerde çok arıyacaksın ya neyse.
-- Hiç sanmıyorum.
--Bu arada ben bekçi Bekir Efendi.
-- Memnun oldum Abi.
-- Hayret ilk defa biri abi diyor. Genelde Bekir Efendi diye çağırırlar. Sana kanım ısındı.
-- Sağolasın abim iyi akşamlar.
-- İşin düşerse girişteki odadayım.
--Tamamdır.
Bekir Abi hafif toplu siyah saçlı ve solgun yüzlü bir adamdı ama yurdu fethetmemde birinci çinkomdu.Artık terbiyeli aile çocuğu kalıbından kurtulup. Asi delikanlıya dönüşme vaktim gelmişti. Saçlarımı hafifçe dağıttıktan sonra odama doğru yöneldim. İçeri girdiğimde oldukça şık giyinimli güzel yüzlü şimdiki tabirle (Baby face) benden biraz daha uzun bir çocuk vardı. Ayağa kalkıp elini uzattı.
--Ben Bedirhan. Diş Hekimliği bölümünden.
-- Memnun oldum. Bende Ömür. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
-- Güzelmiş, bir psikopat tamircisine herzaman ihtiyaç vardır. Sana cam kenarını bıraktık umarım kızmamışsındır o camdan sonra?
-- Yok! Haledildi o iş.
-- Vay çok amaçlı insan.
-- Yok yaa ikinci sınıflardan biri yaptı!!
-- Hemen arkadaş yapmışız. Dur be oğlum.
-- Yok yaa kalan eşyalarını almaya gelmiş. Başka odaya taşındı heraldi.
-- İkinci sınıflar yukarda. Seneye ordayız.
-- Görücez Kardeşim. Diğer eleman nerde Bedirhan.
-- Annesini otagara bırakıp dönecekti. Dersler ne zaman başlıyor biliyor musun?
-- Sanırım iki gün sonra
-- Of!! Be kardeşlik daha yeni başlıyodu tatil.
-- Gözün doysun be hacı
-- Hacı!! Sevdim bu sözü.
Biraz gülüştükten sonra kantine inmeye karar verdik. Çocuk yakışıklıydı evet ama bende fena değildim. Hafif uzun boylu, yeşil gözlü, siyah saçlı, esmer tenli bir çocuktum.(ya da adam siz bilirsiniz?) Ama yolda beraber yürüsek kızların kime bakacağı kesindi. Ama bu durum çene bakımına gelince işler değişebilirdi. Hemen aklımdan geçeni sordum.
-- Manita var mı kardeş?
-- Var hacım. Çok seviyorum. Konservatuarı kazandı oda.
-- Yakınsınızda birbirinize Allah bozmasın.
-- Amin kardeşim. Senin manita var mı?
-- Nerde be kardeş !!
-- Upss !! En acilinden yapıyoruz kardeşime. Yarın çalışmalara başlarız!!
Kantine girip çaylarımızı usulca aldık. Ve göze batmadan yukarıya çıktık.(aklıma Bedirhan’ın sevgilisinin ismini sormadığım gelmişti.En kısa zamanda onuda sorucaktım.)
Yukarı çıkdığımızda turuncu kafalı bir arkadaş yatağında uzunuyordu. Bizi görünce doğruldu tanıştırmak Bedirhan’a düştü.
Bu Ömür. Bu da Gökhan.
Memnun oldum.
Bende.
Hangi bölümsün ?
Biyoloji öğretmenliği. Sen ?
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık.
Güzelmiş. Hakkımızda hayırlısı ne diyelim?
Amin kardeş.
Çaylarımızı yudumlarken biraz liseden bahsettik. Korkularımızdan,heycanlarımızdan, ideallermizden ve tabik, kızlardan konuştuk. Fikirlerimiz aynı görünüyordu. Aradan 2 saat geçmişti muhabet tatlıydı ama ilk akşam yemeği vaktimiz gelmişti. Ağır ağır yatakhaneden çıkıp, yemekhaneye doğru ilerledik içeri girdiğimizde geç kaldığımızı anlamıştık. Yemeklerin dibi kalmıştı ve kalan yerler sayılıydı. Yemeklerimizi aldıktan sonra son 4 kişilik yere geçmişti. Yan masamızda 1.sınıf olduğunu her halinden belli eden bir grup vardı. Çoklu odada onların kalıyo olması lazım. Sanırım 6 kişilik hem güzel bir şey hemde çok kötü. İsteğin şeyi rahatça yapamamak kötü. Muhabet süperdi. Aralarından biri tanışmak için bizim masaya doğru adım attı.
saçma yerlerden ekledim akşam devamını eklerim !
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°28
Geri: EnjekTe Aşk !
yok ya saçma değil aksine çok zevkliydi okumak
...da ne biçim yerde bırakmışsın be abi,sen bizi meraktan öldürmeye mi çalışosun??
şimdi eklesen bi tane bölüm
...da ne biçim yerde bırakmışsın be abi,sen bizi meraktan öldürmeye mi çalışosun??
şimdi eklesen bi tane bölüm
ilayda_fallen- Hunted
- Mesaj Sayısı : 2522
Kayıt tarihi : 24/12/09
Yaş : 29
- Post n°29
Geri: EnjekTe Aşk !
benceDe hemen ekLe yb yb
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°30
Geri: EnjekTe Aşk !
evet yb istiyoruzzz
assabonsam- Untamed
- Mesaj Sayısı : 886
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 27
- Post n°31
Geri: EnjekTe Aşk !
SENN İÇİNDEN CANAVARMII ÇIKTII...:d:d bence süperr bu arada gitmişim geri gibi büyük harflerle yazmışım amacım ne benm?) Bencee süperr iştee gerçeklikk budurr vampir yokk bişey yok..Vampirlere düşmanlığımdan değil..Ama birbiri ardına bir sürü vampir kitabı ne gerek varr sanki gerçek hayatta vampir diye bişey var..Bu vampirler konusndaki düşmanlık(aslında düşmanlık denemez seviyorum azçook keretaları)gece evi haricinde atbikii gece evini sevmesem burda ne işim var?) baya bi uzun yorumm oldu..Gevezeliğimi yine belli ettim..Kızım kaç defa dedim sana gerçek yüünü herkese gösterme...)
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°32
Geri: EnjekTe Aşk !
ne kim ben mi göstermiim
assabonsam- Untamed
- Mesaj Sayısı : 886
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 27
- Post n°33
Geri: EnjekTe Aşk !
Kendi kendimee konuşuyorum tatlm:))Kendime diyorumm..)Cadılığını gösterme maabında:))
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°34
Geri: EnjekTe Aşk !
he tamam pardon
assabonsam- Untamed
- Mesaj Sayısı : 886
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 27
- Post n°35
Geri: EnjekTe Aşk !
)Yha bu arada (sohppet sayfası oldu diye kızmasın bize yönetiicimiz ama) ben bi şiirimi koymak istiyorum şarkı sözüde denilebilir pek güzel değil ama:D:D Nasıl koyucam?
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°36
Geri: EnjekTe Aşk !
bizim eserlerimiz bölümüne koycaksın
sağ üstte "yeni konu" yazıyo
orda sanki cevap yazar gibi şiirini yazıcaksın..
sonra da "gönder"=)
sağ üstte "yeni konu" yazıyo
orda sanki cevap yazar gibi şiirini yazıcaksın..
sonra da "gönder"=)
assabonsam- Untamed
- Mesaj Sayısı : 886
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 27
- Post n°37
Geri: EnjekTe Aşk !
ÇoOoOoOoOOoOoOoo...K sağol gönderdm bile..! =)
chersonese- Marked
- Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 24/12/09
Yaş : 30
- Post n°38
Geri: EnjekTe Aşk !
Süpersin hacı ya.. Devamını ne zamana atarsın?
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°39
Geri: EnjekTe Aşk !
abi yb istiyorum ama ben
HouSeOfNighT-NaLa- Untamed
- Mesaj Sayısı : 705
Kayıt tarihi : 24/12/09
Yaş : 29
- Post n°40
Geri: EnjekTe Aşk !
Selamünaleyküm arkadaşlar.
Aleykümselam kardeşim buyur.
Ben Orhun sizde birsiniz galiba.
Evet arkadaşım.
Dersler ne zaman başlıyo acaba?
Hep bir ağızdan
2 gün sonra
Hep birlikte gülerek Orhun’un masa birleştirme teklifini kabul ettik. Ve muhebeti başladı hepsi çok iyi çocuklardı. Sadece 3 kişinin bölümü aynıydı biyoloji öğretmenliği galiba kimse psikolojik danışman olmak istmemiş. Biraz güldükten sonra herkesin ismini iyice öğrenmiştim. Ali kısa boylu hafif sakallı biyoloji öğretmenliğindeydi.Erdal hafif toplu Biyoloji öğretmenliyindeydi. Orhun’unda biyoloji öğretmenliğindeydi. Oda hafif toplu nur yüzlü bir çocuktu. Berke bence en çekilmezleriydi Ve göz altları hafif mor renkli gözlü çift dikişmiş arkadaş eski yurdundan atılmış kısaca sorunlu bir tip oda Fransızca öğretmenliğindeymiş.(kankamamla benzer bir isim taşımaları şaşırtıcıydı.) Murat En sporcumuzdu hangi üniversite olduğunu hatırlamıyorum ama başka yurt bulamadağı için buraya gelmiş ve beden eğitimi öğretmenliğini kazanmıştı.. Her şey anlatıldıktan sonra birinci sınıflara ayrılmış 5 yıldızlı rezidanslarımıza çekildik. Telefonum açtığımda 6 cevapsız çağrı gördüm. Ve hepside ablamın numarasıydı. Çaldırdım ve bana dönmelerini bekledim. Çocuklar yemekleri sevmemişti katine bir şeyler alamaya gitmişleri bence fena değillerdi. Barbunya ve makarna güzeldi. Çorba çok kötüydü. Yoğurt yenilebilirdi. Tatlıda ehh işteydi. Kendimi kadınların vazgeçemediği yemekteyiz programında hissetmiştim. Her zaman bunu savunmuşumdur misafir umduğunu değil bulduğunu yer. Bu sırada telefonum çaldı arayan ablamdı açtım.
Efendim abla.
Ne ablası lan benim!!
Ulan psiko ordan bile yetişiyosun.
Yetişcem tabi arayım bi soruyum dedim derslerine çalışıyo mu ?
Salak herif dersler başlamadı.
Senin işin ne it gibi çalışacaksın.
Bana bak ablama söylerim kontürlerini yediğini.
Konuşma leynn!!
Bittin oğlum sen
Abi ben seni özledim canım çok sıkılıyo!
Doğru mu söylüyon lan !
Ne özliycem seni be ev bana kaldı yayla gibi artık eve kız atabilirim.
Senin yaşın kaç lan yavşak?
Fazla laf beni yorar! Görüşürüz Annemlerin selamı varmış. Dermişim unutuldun oğlum. Tek evlat benim artık !!
Defol lan!!
Bu çocuk telefondan bile morelimi bozabilme yeteneğine sahipti bu sırada içeri çocuklar girdi ve kardeşime onalardan bahsettim. Herkes benimle hem fikirdi kardeşin mi var derdin var!!
3.OKULUN İLK GÜNLERİ
İki gün su gibi akıp geçmişti. Okulun ilk günü bu sabah, ilkokuldaki gibi altıma kaçırmamak için kendimi tutuyorum. Ama fazlasıyla heycanlıyım. Aynı kampüste olduğum tek adam Berke hani derler ya sevmediğin başında bitir o hesap belki iyi çocuktur ama bana dışarıdan feci itici geldi.İlk ben uyanmıştım. Bedirhan ve Gökhan’ı uyandırmak zor oldu. Ama kahvaltıyı kaçırırsalar aç kalacaklarını söyleyince kendilerini gelip hızlıca giyindiler. Aşağıya indiğimiz dün akşamki gibi her yer dolu değildi. Yemek tepsilerini alıp. Peynir,zeytin,salatalık,domates ve biraz kaşar aldım. Yumurtadan nefret ederdim. Sanırım Gökhan’da sevmediği için almamıştı. Bedirhan ise bizim tersimize 2 tane almış bide bize “Siz alın ben yerim” diyerek yumurta canavarı manyağı olduğunu iyice belli etti. Duvar dibindeki masaya geçtik. Orhun’ların dersi erken saatteydi. Berke dışında kimse yoktu. Oda yanımıza geldi. Ben pek muhabet etmek istemesemde beni muhabete sokma yolunu buluyorlardı. Derse 2 saat kalmıştı. Yemeğimi hızlıca ağzıma tıktım. Ve ne kadar istemesemde Berke’ye 10 dakika sonra kapıda beni beklemesini söyledim. Herkese iyi günler dileyip yukarı çıktım. Cebibe küçük bir not defteri ve kalem soktum. Sürayi boşaldığı için su içmeden aşağı indim. (Manda gibi su tüketiyolardı.) Aşağı indiğimde Berke Bey tabiki yoktu biraz beklemeye karar verdim. Bu sırada Bekir Abi’yle sohbet etme ihtiyacı hissetim durduğum yerde hiçbir şey yapmamak canımı fena sıkar.
Nasılsın Bekir Abi ?
İdir evlat senden ne haber?
Eh işte
Neyi bekliyosun geç kalmadın mı?
Berke’yi bekliyorum Abi.
Ahh bir kurban daha olum dikket et o adam pek tekin değil?
Fark ettim Abi.
Aferin evlat.Belli zaten cin gibi bakıyosun?
Neyse Abi bunun gelceği yok ben kaçıyım sana kolay gelsin.
Eyvallah!
Ağır kapıyı var gücümle ittim. Sinirle belediye durağına yürüdüm. Üniversite o kadar uzak değildi ama binmezsem geç kalacağımın farkındaydım. Arkamdan gelen sesle kafamı çevirdim. Berke koşar adım yanıma geliyordu.
Özür dilerim.
Boşver şimdi geç kalıcaz.
Sorun değil ilk gün yoklama olmaz.
Sorun zaten yoklama değil.
Her neyse Geldi otobüs kaçırmayalım koş !
Zorda olsa belediye otobüsünü yakaladık. Binmemizle kapıların kapanması bir oldu. Yalnız ben böyle bir kalabalık görmemiştim. Bursa’da kalabalık tamam ama bu kadarda değil. Belediye otobüsleri sıkış tıkış. Zorda olsa vardık geç kalmamıştım. Kapıdan girdiğimde. Panoya asılanlara baktım. Dönemleri ikiye ayırmışlardı. Güz Dönemi derslerim kredisi yüksek derslerdi. Fizyolojik psikoloji, psikolojiye giriş, felseye giriş, İngilizce I , Türkçe I yazılı anlatım… Vb. Bu dönem oldukça zor olacaktı. Bahar döneminde ise Gelişim psikolojisi, İngilizce II , Türkçe II Sözlü anlatım, kaynak tarama ve rapor yazma, Sosyal antropoloji… Vb. Allah’ım sen yardımcı ol . İlk dersim Psikolojiye girişti.Hızlıca panoda yazan yere ilerledim. Kampüs girişi gösterişliydi. Berke çoktan kendi bölümüne uçmuştu. Acaba yenilerle mi tanışacaktı yoksa eski arkadaşlarının yanına mı gidecekti. Neyse yine beni ilgilendirmeyen bir mesele. Sınıfa girdiğimde daha çok sinema ya da tiyatroya girmiş gibi oldum. İlk seneler hep zor olmak zorunda mı? Ortalardan bir yere oturdum. Yanımdakiler muhabet etmek için hiçbir atak yapmıyordu. İş başa düşmüştü.
Selam arkadaşlar ben Ömür.
Ben Dicle
Bende Soner
Memnum oldum.
Bizde.
Nerdesiniz?
Ben Bursa’danım
Gerçekten mi ? Bende ve şimdiden özledim.
Ben pek öyle diyemiycem Ömür yeni şeyler yaşamayı severim.
Peki sen Dicle ?
Hımm ben pek durduğum yerde durmam şöyle diyim. İzmir-İstanbul arası yaşıyorum.
Oda ilginçmiş.
Ne demezsin onu bana sor.
Muhabet böyle devam etti. Hepimiz farklı yurtlardandık. Dicle’nin evi varmış. Kısaca paralı birisi. Hoca biraz geç gelmişti. Herkesin işine yaramıştı. Ve tahtaya birileri atladı.
Selam millet Ben Mert. Bu da ben nereye gidersem gelen partnerim Aslı. Malesef ikiziz. Tahmin edeceğiniz gibi çift dikişiz. Dersler ve hocalar konusunda bize danışabilirsiniz.
O sırada hoca içeri girdi.
-- Vay muhteşem ikili sizi burda görmek ne büyük şeref.
-- Sayenizde hocam !
-- Öyle demeyin çocuklar Ben elimden geleni yaptım. Ama ne yapalım 10 dan yukarı çıkaramadım notlarınız.
Ve ikizlerin suratlar yerde.
Selam gençlik. Ben Fahrettin Hüzün. Tahmin edebilceğiniz gibi Psikolojiye giriş dersinize ben gireceğim. Sınıf öğretmeniz benim.
Sınıf topluca boş gözlerle baktı.
Tabi ki şaka burasu Üniversite çocuklar.
Herkes hocayı kırmamak için gereksiz ağzını oynatıp gülmüştü.
Alacağınız iki kitap var. Bunları Muhteşem ikiliden öğrenirsiniz size iyi günler 2 gün sonra görüşürüz. Hazırlıklı gelin !
İkizler sahneye geri dönmüşlerdi. Biraz hocadan söz ettiler. Zor not veren, salak espiriler yapan biriymiş. İkizler gerçekten ikiz gibilerdi yalnız çok benziyorlardı. Erkek ve kız olmalarına rahmen. Mert biraz daha uzun ve toplu. Aslı hafif kısa ve diri vücutlu. Ama yüzleri nerdeyse aynı. Yüz hatları ve mimikleri farklı. Kitabında ismini verdikten sonra diğer arkadaşlarının yanına gitmişlerdi. Bende okulu keşif turuna çıkmaya karar verdim. Bir sonraki ders yarım saar saat sonraydı.Soner veDicle’ye teklif ettim ama onlar yalnız kalıp oturmayı tercih ettiler sanırım aralarında bir şey var. Sınıftan herkese gülücükler yoluyarak çıktım. Koridorda ilerlerken Berke’yi gördüm ama selam bile vermedi bu çocuk tam bir dengesizdi. Kantine ulaşmam uzun sürmedi pek büyük bi kampüs değil zaten. Kantine girdiğimde bi de ne göreyim. Her şeyi beklerdim ama bunu asla.
uzun oldu kusuruma bakmayın
Aleykümselam kardeşim buyur.
Ben Orhun sizde birsiniz galiba.
Evet arkadaşım.
Dersler ne zaman başlıyo acaba?
Hep bir ağızdan
2 gün sonra
Hep birlikte gülerek Orhun’un masa birleştirme teklifini kabul ettik. Ve muhebeti başladı hepsi çok iyi çocuklardı. Sadece 3 kişinin bölümü aynıydı biyoloji öğretmenliği galiba kimse psikolojik danışman olmak istmemiş. Biraz güldükten sonra herkesin ismini iyice öğrenmiştim. Ali kısa boylu hafif sakallı biyoloji öğretmenliğindeydi.Erdal hafif toplu Biyoloji öğretmenliyindeydi. Orhun’unda biyoloji öğretmenliğindeydi. Oda hafif toplu nur yüzlü bir çocuktu. Berke bence en çekilmezleriydi Ve göz altları hafif mor renkli gözlü çift dikişmiş arkadaş eski yurdundan atılmış kısaca sorunlu bir tip oda Fransızca öğretmenliğindeymiş.(kankamamla benzer bir isim taşımaları şaşırtıcıydı.) Murat En sporcumuzdu hangi üniversite olduğunu hatırlamıyorum ama başka yurt bulamadağı için buraya gelmiş ve beden eğitimi öğretmenliğini kazanmıştı.. Her şey anlatıldıktan sonra birinci sınıflara ayrılmış 5 yıldızlı rezidanslarımıza çekildik. Telefonum açtığımda 6 cevapsız çağrı gördüm. Ve hepside ablamın numarasıydı. Çaldırdım ve bana dönmelerini bekledim. Çocuklar yemekleri sevmemişti katine bir şeyler alamaya gitmişleri bence fena değillerdi. Barbunya ve makarna güzeldi. Çorba çok kötüydü. Yoğurt yenilebilirdi. Tatlıda ehh işteydi. Kendimi kadınların vazgeçemediği yemekteyiz programında hissetmiştim. Her zaman bunu savunmuşumdur misafir umduğunu değil bulduğunu yer. Bu sırada telefonum çaldı arayan ablamdı açtım.
Efendim abla.
Ne ablası lan benim!!
Ulan psiko ordan bile yetişiyosun.
Yetişcem tabi arayım bi soruyum dedim derslerine çalışıyo mu ?
Salak herif dersler başlamadı.
Senin işin ne it gibi çalışacaksın.
Bana bak ablama söylerim kontürlerini yediğini.
Konuşma leynn!!
Bittin oğlum sen
Abi ben seni özledim canım çok sıkılıyo!
Doğru mu söylüyon lan !
Ne özliycem seni be ev bana kaldı yayla gibi artık eve kız atabilirim.
Senin yaşın kaç lan yavşak?
Fazla laf beni yorar! Görüşürüz Annemlerin selamı varmış. Dermişim unutuldun oğlum. Tek evlat benim artık !!
Defol lan!!
Bu çocuk telefondan bile morelimi bozabilme yeteneğine sahipti bu sırada içeri çocuklar girdi ve kardeşime onalardan bahsettim. Herkes benimle hem fikirdi kardeşin mi var derdin var!!
3.OKULUN İLK GÜNLERİ
İki gün su gibi akıp geçmişti. Okulun ilk günü bu sabah, ilkokuldaki gibi altıma kaçırmamak için kendimi tutuyorum. Ama fazlasıyla heycanlıyım. Aynı kampüste olduğum tek adam Berke hani derler ya sevmediğin başında bitir o hesap belki iyi çocuktur ama bana dışarıdan feci itici geldi.İlk ben uyanmıştım. Bedirhan ve Gökhan’ı uyandırmak zor oldu. Ama kahvaltıyı kaçırırsalar aç kalacaklarını söyleyince kendilerini gelip hızlıca giyindiler. Aşağıya indiğimiz dün akşamki gibi her yer dolu değildi. Yemek tepsilerini alıp. Peynir,zeytin,salatalık,domates ve biraz kaşar aldım. Yumurtadan nefret ederdim. Sanırım Gökhan’da sevmediği için almamıştı. Bedirhan ise bizim tersimize 2 tane almış bide bize “Siz alın ben yerim” diyerek yumurta canavarı manyağı olduğunu iyice belli etti. Duvar dibindeki masaya geçtik. Orhun’ların dersi erken saatteydi. Berke dışında kimse yoktu. Oda yanımıza geldi. Ben pek muhabet etmek istemesemde beni muhabete sokma yolunu buluyorlardı. Derse 2 saat kalmıştı. Yemeğimi hızlıca ağzıma tıktım. Ve ne kadar istemesemde Berke’ye 10 dakika sonra kapıda beni beklemesini söyledim. Herkese iyi günler dileyip yukarı çıktım. Cebibe küçük bir not defteri ve kalem soktum. Sürayi boşaldığı için su içmeden aşağı indim. (Manda gibi su tüketiyolardı.) Aşağı indiğimde Berke Bey tabiki yoktu biraz beklemeye karar verdim. Bu sırada Bekir Abi’yle sohbet etme ihtiyacı hissetim durduğum yerde hiçbir şey yapmamak canımı fena sıkar.
Nasılsın Bekir Abi ?
İdir evlat senden ne haber?
Eh işte
Neyi bekliyosun geç kalmadın mı?
Berke’yi bekliyorum Abi.
Ahh bir kurban daha olum dikket et o adam pek tekin değil?
Fark ettim Abi.
Aferin evlat.Belli zaten cin gibi bakıyosun?
Neyse Abi bunun gelceği yok ben kaçıyım sana kolay gelsin.
Eyvallah!
Ağır kapıyı var gücümle ittim. Sinirle belediye durağına yürüdüm. Üniversite o kadar uzak değildi ama binmezsem geç kalacağımın farkındaydım. Arkamdan gelen sesle kafamı çevirdim. Berke koşar adım yanıma geliyordu.
Özür dilerim.
Boşver şimdi geç kalıcaz.
Sorun değil ilk gün yoklama olmaz.
Sorun zaten yoklama değil.
Her neyse Geldi otobüs kaçırmayalım koş !
Zorda olsa belediye otobüsünü yakaladık. Binmemizle kapıların kapanması bir oldu. Yalnız ben böyle bir kalabalık görmemiştim. Bursa’da kalabalık tamam ama bu kadarda değil. Belediye otobüsleri sıkış tıkış. Zorda olsa vardık geç kalmamıştım. Kapıdan girdiğimde. Panoya asılanlara baktım. Dönemleri ikiye ayırmışlardı. Güz Dönemi derslerim kredisi yüksek derslerdi. Fizyolojik psikoloji, psikolojiye giriş, felseye giriş, İngilizce I , Türkçe I yazılı anlatım… Vb. Bu dönem oldukça zor olacaktı. Bahar döneminde ise Gelişim psikolojisi, İngilizce II , Türkçe II Sözlü anlatım, kaynak tarama ve rapor yazma, Sosyal antropoloji… Vb. Allah’ım sen yardımcı ol . İlk dersim Psikolojiye girişti.Hızlıca panoda yazan yere ilerledim. Kampüs girişi gösterişliydi. Berke çoktan kendi bölümüne uçmuştu. Acaba yenilerle mi tanışacaktı yoksa eski arkadaşlarının yanına mı gidecekti. Neyse yine beni ilgilendirmeyen bir mesele. Sınıfa girdiğimde daha çok sinema ya da tiyatroya girmiş gibi oldum. İlk seneler hep zor olmak zorunda mı? Ortalardan bir yere oturdum. Yanımdakiler muhabet etmek için hiçbir atak yapmıyordu. İş başa düşmüştü.
Selam arkadaşlar ben Ömür.
Ben Dicle
Bende Soner
Memnum oldum.
Bizde.
Nerdesiniz?
Ben Bursa’danım
Gerçekten mi ? Bende ve şimdiden özledim.
Ben pek öyle diyemiycem Ömür yeni şeyler yaşamayı severim.
Peki sen Dicle ?
Hımm ben pek durduğum yerde durmam şöyle diyim. İzmir-İstanbul arası yaşıyorum.
Oda ilginçmiş.
Ne demezsin onu bana sor.
Muhabet böyle devam etti. Hepimiz farklı yurtlardandık. Dicle’nin evi varmış. Kısaca paralı birisi. Hoca biraz geç gelmişti. Herkesin işine yaramıştı. Ve tahtaya birileri atladı.
Selam millet Ben Mert. Bu da ben nereye gidersem gelen partnerim Aslı. Malesef ikiziz. Tahmin edeceğiniz gibi çift dikişiz. Dersler ve hocalar konusunda bize danışabilirsiniz.
O sırada hoca içeri girdi.
-- Vay muhteşem ikili sizi burda görmek ne büyük şeref.
-- Sayenizde hocam !
-- Öyle demeyin çocuklar Ben elimden geleni yaptım. Ama ne yapalım 10 dan yukarı çıkaramadım notlarınız.
Ve ikizlerin suratlar yerde.
Selam gençlik. Ben Fahrettin Hüzün. Tahmin edebilceğiniz gibi Psikolojiye giriş dersinize ben gireceğim. Sınıf öğretmeniz benim.
Sınıf topluca boş gözlerle baktı.
Tabi ki şaka burasu Üniversite çocuklar.
Herkes hocayı kırmamak için gereksiz ağzını oynatıp gülmüştü.
Alacağınız iki kitap var. Bunları Muhteşem ikiliden öğrenirsiniz size iyi günler 2 gün sonra görüşürüz. Hazırlıklı gelin !
İkizler sahneye geri dönmüşlerdi. Biraz hocadan söz ettiler. Zor not veren, salak espiriler yapan biriymiş. İkizler gerçekten ikiz gibilerdi yalnız çok benziyorlardı. Erkek ve kız olmalarına rahmen. Mert biraz daha uzun ve toplu. Aslı hafif kısa ve diri vücutlu. Ama yüzleri nerdeyse aynı. Yüz hatları ve mimikleri farklı. Kitabında ismini verdikten sonra diğer arkadaşlarının yanına gitmişlerdi. Bende okulu keşif turuna çıkmaya karar verdim. Bir sonraki ders yarım saar saat sonraydı.Soner veDicle’ye teklif ettim ama onlar yalnız kalıp oturmayı tercih ettiler sanırım aralarında bir şey var. Sınıftan herkese gülücükler yoluyarak çıktım. Koridorda ilerlerken Berke’yi gördüm ama selam bile vermedi bu çocuk tam bir dengesizdi. Kantine ulaşmam uzun sürmedi pek büyük bi kampüs değil zaten. Kantine girdiğimde bi de ne göreyim. Her şeyi beklerdim ama bunu asla.
uzun oldu kusuruma bakmayın
chersonese- Marked
- Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 24/12/09
Yaş : 30
- Post n°41
Geri: EnjekTe Aşk !
Uzun oldu diyosunda tam yerinde bırakıyosun ya..Olmazki böyle.. =(((
GeNcAy- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 4827
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 27
- Post n°42
Geri: EnjekTe Aşk !
off süper bayıldım !!!vee merak etme kusura bakmayızz sen uzun uzun yaz süper olmuş yb hemen at lütfen bekliyoruzz!!süper yazmışsın wampirlerden snra biraz gerçek bişiler okumak güzel oluyomuş yhaa!!(vampirlerin yeri ayrı tabiiiiii)))
GeNcAy- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 4827
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 27
- Post n°43
Geri: EnjekTe Aşk !
we katılıyorum en güzel yerinde kesmişsin!!yb
enyuar- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1482
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 28
- Post n°44
Geri: EnjekTe Aşk !
eet yhaaa yb
aysa- Emekliler
- Mesaj Sayısı : 7513
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 113
- Post n°45
Geri: EnjekTe Aşk !
valla he hep de yerinde kesmişsin
çooookk harika, ben psikoyu özledim
her bölümde istiyorum onu
yb de istiyorumm
çooookk harika, ben psikoyu özledim
her bölümde istiyorum onu
yb de istiyorumm
HouSeOfNighT-NaLa- Untamed
- Mesaj Sayısı : 705
Kayıt tarihi : 24/12/09
Yaş : 29
- Post n°46
Geri: EnjekTe Aşk !
kusura bakmayın Psiko yine yok ve kısa bir kısmı ekliyorum çünkü devamını yazmadım..
Evet Bursa’da kafede gördüğüm Fransız kızdı. Burda ne işi olabilirki. Yine saçmalamaya başlamıştım. Ya öğrenci ya da öğretmendi. Ama öğretmen olduğunu hiç sanmıyorum. Kendi yaşıtında görünen tiplerle gülüşüyordu. Ve benden daha büyük olduğu kesindi. Ya 2 ya da 3. sınıftı. Allah’ım kader mi bu? Sakince çay aldım. Ve bir masaya oturdum. Usulca onu izlerken bana doğru yürümeye başladı. Aşırı tatlıydı. Yanıma geldi ve elini uzattı.
Selam ben Nefes sizi hatırlar gibiyim.
Biraz kekeledikten sonra toparladım.
Bursa’dan olabilir mi??
Hee sen şu dalga geçtiğim çocuksun. Kadere bak.
Evet çok ilginç.
Bu arada bana öyle bakmaya devam edecekmisin? Bizimkiler kızmaya başladı.
Usulca masalarına baktım. Herkes diklenmiş bize bakıyordu.
Çok özür dilerim. Farkında değilim.
İyi şimdi farkına vardın. Bakmayı kesersen sevinirim.
Elbette ama bu ukalalığın sebebi nedir ? İnsanlık hali dalmış olabilirim.
Nerden çıktı şimdi bu cümle.
Bakın bay kibirli Bana doğru dalmamaya dikket edin o zaman.
Bunu söylemeniz yeterliydi. İyi günler.
Yine Yapacağımı yapmıştım. Masadan hızla kalktım. Arkama bakmadan sınıfa yolladım…
Arkamdan sinsice güldüğünü tahmin etmek zor değildi. Yerimden kalkarak zekice bir şey yapmıştım. Ya da ben öyle düşünüyordum. (Kalıp yüzleşse miydim?) En azından artık adını biliyordum. “NEFES”. Bu arada ismimizinde uyumunu keşfetmiştim. Evet saçma olabilir ya da çocuksu ama ben sevmiştim. “Nefesiz bir Ömür olmaz, Ömür bir anlık Nefes’tir…” Yine saçmalama organım iş başındaydı. Türkçe I dersi hocasıyla aynı andan içeri girmiştim. Bu sırada Soner’le Dicle’yi el ele görmüştüm. Teorim ispatlanmış, tezim çürümemişti. Allah’ım neden Nefes’imi görünce saçmalama gereği duyuyordum. Yerime geçerken Soner
Uzatmanın ya da saklamanın bir anlamı yok Ömür. Biz Dicle’yle sevgiliyiz.
Fark ettim dostum. Allah bozmasın.
Amin kardeş.
Türkçe hocamız. Kıvırcık saçlı kahverengi saçlı (oldukça parlak) ve şık ötesi giyimiyle göz alıyordu. Kısaca bir Afetti. Ama ciddi yüz ifadesi pek çok şeyi değiştiriyor. Otoritesi insanı ders dinlemeye mecbur bırakıyordu. Türkçe I ilk dönem yazmadan ibaret olacağı için hoca açılışı kendinizi tanıtarak yazmaya başlayın dedi 2.dersin sonunda alıcam. Kendimi birden ilkokulda hissetsemde yazma mecburiyetinde kaldım. Yaklışık bir sayfa yazıp erkenden hocaya verip çıktım. Üniversitenin en güzel yanı! Kantine indim. Ama yoktu. 2. ders bitmişti, kantinde boş boşoturmaktansa İstanbul kazan ben kepçe hesabı gezmeye karar verdim. Sınıftan çantamı alıp. Kampusten uzaklaştım. İlk hedefim Bebek Sahili’ydi. Gerçekten çok acil deniz görmem gerekiyordu. Sessiz bir belediye otobüsü yolculuğundan sonra Fark etmeden Aşiyan Müzesine gelmiştim. Teyfik Fikret’in evi olan 2 katlı müzeyi gezdikten sonra Aklımda Teyfik Fikret’in son yazdığı şiir gelmişti.
“Artık yaşam için yetişir bunca kırgınlık,
Dinlenmek isterim ki kader yorgunuyum;
Artık vücudu boş, gönlü boş, düşü boş
Dünyada bende şimdi fazla bir ağırlığım…”
Bu arada Marmara Üniversitesinden Bebeğe kadar gitmem tam bir çılgınlıktı.
Evet Bursa’da kafede gördüğüm Fransız kızdı. Burda ne işi olabilirki. Yine saçmalamaya başlamıştım. Ya öğrenci ya da öğretmendi. Ama öğretmen olduğunu hiç sanmıyorum. Kendi yaşıtında görünen tiplerle gülüşüyordu. Ve benden daha büyük olduğu kesindi. Ya 2 ya da 3. sınıftı. Allah’ım kader mi bu? Sakince çay aldım. Ve bir masaya oturdum. Usulca onu izlerken bana doğru yürümeye başladı. Aşırı tatlıydı. Yanıma geldi ve elini uzattı.
Selam ben Nefes sizi hatırlar gibiyim.
Biraz kekeledikten sonra toparladım.
Bursa’dan olabilir mi??
Hee sen şu dalga geçtiğim çocuksun. Kadere bak.
Evet çok ilginç.
Bu arada bana öyle bakmaya devam edecekmisin? Bizimkiler kızmaya başladı.
Usulca masalarına baktım. Herkes diklenmiş bize bakıyordu.
Çok özür dilerim. Farkında değilim.
İyi şimdi farkına vardın. Bakmayı kesersen sevinirim.
Elbette ama bu ukalalığın sebebi nedir ? İnsanlık hali dalmış olabilirim.
Nerden çıktı şimdi bu cümle.
Bakın bay kibirli Bana doğru dalmamaya dikket edin o zaman.
Bunu söylemeniz yeterliydi. İyi günler.
Yine Yapacağımı yapmıştım. Masadan hızla kalktım. Arkama bakmadan sınıfa yolladım…
Arkamdan sinsice güldüğünü tahmin etmek zor değildi. Yerimden kalkarak zekice bir şey yapmıştım. Ya da ben öyle düşünüyordum. (Kalıp yüzleşse miydim?) En azından artık adını biliyordum. “NEFES”. Bu arada ismimizinde uyumunu keşfetmiştim. Evet saçma olabilir ya da çocuksu ama ben sevmiştim. “Nefesiz bir Ömür olmaz, Ömür bir anlık Nefes’tir…” Yine saçmalama organım iş başındaydı. Türkçe I dersi hocasıyla aynı andan içeri girmiştim. Bu sırada Soner’le Dicle’yi el ele görmüştüm. Teorim ispatlanmış, tezim çürümemişti. Allah’ım neden Nefes’imi görünce saçmalama gereği duyuyordum. Yerime geçerken Soner
Uzatmanın ya da saklamanın bir anlamı yok Ömür. Biz Dicle’yle sevgiliyiz.
Fark ettim dostum. Allah bozmasın.
Amin kardeş.
Türkçe hocamız. Kıvırcık saçlı kahverengi saçlı (oldukça parlak) ve şık ötesi giyimiyle göz alıyordu. Kısaca bir Afetti. Ama ciddi yüz ifadesi pek çok şeyi değiştiriyor. Otoritesi insanı ders dinlemeye mecbur bırakıyordu. Türkçe I ilk dönem yazmadan ibaret olacağı için hoca açılışı kendinizi tanıtarak yazmaya başlayın dedi 2.dersin sonunda alıcam. Kendimi birden ilkokulda hissetsemde yazma mecburiyetinde kaldım. Yaklışık bir sayfa yazıp erkenden hocaya verip çıktım. Üniversitenin en güzel yanı! Kantine indim. Ama yoktu. 2. ders bitmişti, kantinde boş boşoturmaktansa İstanbul kazan ben kepçe hesabı gezmeye karar verdim. Sınıftan çantamı alıp. Kampusten uzaklaştım. İlk hedefim Bebek Sahili’ydi. Gerçekten çok acil deniz görmem gerekiyordu. Sessiz bir belediye otobüsü yolculuğundan sonra Fark etmeden Aşiyan Müzesine gelmiştim. Teyfik Fikret’in evi olan 2 katlı müzeyi gezdikten sonra Aklımda Teyfik Fikret’in son yazdığı şiir gelmişti.
“Artık yaşam için yetişir bunca kırgınlık,
Dinlenmek isterim ki kader yorgunuyum;
Artık vücudu boş, gönlü boş, düşü boş
Dünyada bende şimdi fazla bir ağırlığım…”
Bu arada Marmara Üniversitesinden Bebeğe kadar gitmem tam bir çılgınlıktı.
GeNcAy- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 4827
Kayıt tarihi : 25/12/09
Yaş : 27
- Post n°47
Geri: EnjekTe Aşk !
yeni bölüm süper çok güzel yazıosun su nefes olayınıda şimdiden beğendim dewwamını sabırsızlıkla bekliyorum!!!
ChatLaqq- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1201
Kayıt tarihi : 24/12/09
Yaş : 111
- Post n°48
Geri: EnjekTe Aşk !
Ben o Fransız kızdan sonrasını okumamıştım :@
Neyse devamını bekliyoruzz
Neyse devamını bekliyoruzz
enyuar- Untamed
- Mesaj Sayısı : 1482
Kayıt tarihi : 26/12/09
Yaş : 28
- Post n°50
Geri: EnjekTe Aşk !
sonunna kadar arkandayım kardeşimassabonsam demiş ki:yb:)