ENJEKTE AŞK
TEŞEKKÜRLER
Değerli Okuyucular.
Klasik bir giriş yapmış olsamda, sizlere verdiğim değeri başka bir şekilde dile getiremezdim. Aslında bakarsanız bu hikayede birden fazla emeği olan insan var. Gece Evi Fan Club üyelerine ve arkadaşım Esra’ya çok teşekkür ederim. Güzel yorumlarıyla her zaman arkamda oldular. Aileme çok teşekkür ederim. Her zaman dalga geçtiler ama farkında olmadan hırslanmama neden oldular. Kısaca ilk yazımda bana destek veren herkese sonsuz teşekkürler.
1.HER ŞEYİN BAŞLANGICI
Mudanya her şeyin başlangıcı….
Her yaz olduğu gibi yine Mudanya sahilinde arkadaşlarımla içiyorduk ancak bu yaz farklıydı. Gençlerin hayatının akışını belirleyen gereksiz sınav ÖSS bundan yaklaşık iki ay önceydi tercih sonuçlarının açıklanmasına 1 haftadan az kalmıştı puanım fena değildi eşit ağırlık olduğum için daha çok piskolojik danışmanlık yazmamıştım ama ne olur ne olmaz diye gereksiz şeylerde yazmadım değil. Saygı değer arkadaşlarım çoktan kafayı bulmuş, gereksiz espiri topluluğuna devam ediyorlardı. Espirileri salakçaydı ama onların o haline gülmemek oldukça zordu.
Hacı yaa !! sence ben nereyi kazanırım?
Yüksek mertebeleli gerizekalıları eğitin gönüllüler vakfıni.
Oğlum dalga geçme lan!!!
Oğlum bir inek nereyi kazanabilir sence!!!
Asiktir lan senle mi uğraşcam.
Arkamı döndüğümde böğürme sesleri netleşmişti. Benim ilerizekalı kankam şapkamın içine kusuyordu.
Oğlum ne halt ediyosun sen??
Böööö!
Olum git at şurdan kendini denize yaa!!
Toparlanıp kalkerken Berk kusmaya devam ediyordu…
Eve gittiğimde sıradan manzara Babam kahvesi ve bulmacasıyla masa başında, annem söylene söylene bulaşık yıkamakta,Ablam telefonda, sivrizekalı kardeşimin nerde olduğu ise belli. Merdivenleri ağır ağır çıkarken sesi çığ düşürecek kadar yüksek çıkıyordu. İşte beklenen manzara Ömür baxerımı giymiş, üstü çıplak, rock müziği eşliğinde yatağımda tepeniyor. CD’lerim birbirine girmiş.Hayal bile edemeyeceğim bir karmaşıklık bide yetmezmiş gibi Şiir defterimin yırtık hali… Tekmemin ona kadar nasıl uçtuğunu bilmeden bir tane havaya salladım ve yatak çöktü. Sizce suçlu kim? Tabiki ben!! Üniversiteyi Bursa dışında biyerden kazanmak için yalvarmama bir neden daha. Allah’ım bana daha çılgın bir aile veremezmiydin !!!
Tercihlerin açıklanacağı sabah, herkes gereksiz bir heycanla yüzüme bakmakta.Nasıl kahvaltı ettiğimi bilmeden kendimi bilgisayar başında buldum. Bilgisayarı açmamla Ömür’ün yanıma uçması bir oldu.
Abi oyun aç !!
Oğlum ne oyunu manyak mısın sen?
Abi aç!
Ebenin oyununu açıcam.
Sıradan Ömür numarası ile.
Anne abim bana vuruyo!!
Ah vurma!
Oğlum abni bırak önemli işi var.
Vay be annem ilk defa ömür’ü değil beni korumuştu. Ayakta alkışlanacak olaydı. Nette gereksizce dolaştıktan sonra kaderin “ Hoppp!” dediği ana gelmiştim. Sanki TC. kimlik numaram bana zilyonlu gelmişti. Ve şonuç gerçekten şok ediciydi. Marmara Üniversitesi. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık. O sınavdan bu üniversite oldukça ilginçti. Telefonun çalmasıyla uçmam bir oldu. Yüksek olasılıkla Berk ya da İlker arıyordu.
Aga Balıkesir Üniversitesi. Muhasebe bölümünü kazanmışım.
İşte benim kardeşim!
Arayan İlker’di…
Sen ne yapmışsın ??
Marmara Üniversitesi
Vayyyy İstanbul yolcusu kalmasın. Senin kötü geçmemişmiydi lan!Puanınıda ısrala söylemiyosun ya neyse.Yakaşır kardeşime.
Neyse aga Sonra görüşürüz.
Tamamdır. Hasan amcaya selamlar.
Kendimi yatağa atım ve derin bir nefes aldım. İstanbul ve yeni insanlar beni bekliyordu.Ulu Cami’de ettiğim dualar kabul olmuştu. Farkına bile varmadan uykuya dalmışım. Gözümü açtığım da Ömür bilgisayara oturmuş porna izliyordu. Kafasına patlatmamla bilgisayara reset atması bir oldu. 8 yaşında sadits,sapık,ruh ve sinir hastalarını bile yeniden delirtecek bir kardeşim vardı!! Ama bu mutluluğumu o bile bozamazdı. Sonunda kozamdan çıkıp Dünya’ya açılıyordum….
…………………………………………………..
Bizimkilerle yarım saat sonra buluşcaktık. Sadist kardeşimi.Odasına kitledikten sonra evden gönül rahatlıyla çıktım serbest kalırsa evden giderayak sağlam bi kazık atıcağını biliyordum. Bizim kafe her zaman ki gibi boştu alışılanın aksine bir kız grup vardı ve bizim ayılar kızlara kitlenmişti. Kızların hallerinden memnun tavırları bizimkileri daha da azdırıyordu. Ben geldim dedim ama dönüp bakan bi Allah’ın kulu çıkmadı. “Aloooo!” Diye bağırınca anca ilgiyi çekebildim. Bizimkiler inatla kızları süzmeye devam etselerde, sonunda akıllarına son günümüz olduğu geldi ve abaza muhabetten kopup kendi muhabetimize döndük. Bu arada dönüp dolaşıp yine bana geldiler.
-- Hacı bugüne kadar kaç sevgilin olmuştu??
-- Dur tahmin ediyim hiç !!
Beni yine can noktamdan vurmuşlardı.
-- Oğlum gitmeden şu kızlardan birini ayarlasana makarasına
-- Mal mısınız oğlum siz.??
-- Yüz ifademize bakar mısın?
-- Upss!! Baya ciddiyiz. Tamam gittim.
Kızlara yavaşça yanaştıktan sonra en güzellerine yaklaştım ve adını sordum. Hobba kız tahminimce Fransızca cevap vermezmi.Gülümsememle arkımı dönmem nerdeyse aynı hızdaydı. Ama kızın güzelliği hala gözlerimden gitmiyordu. Hafif koyu teni,şık giyimi,gözler,beyaz dişleri, muteşem gülüşü ve lisanı… [Yine en olmuyacak kişiye aşık olmuştum.] bizimkilerin kahkahaları eşliğinda masaya yürürken.
-- Oğlum. Kız Fransız çıktı.
Dememle kahkalar ikiye katlandı. Öküz tren misali kıza bakarak, kafeden çıkarken bana göz kırptığına yemin edebilirdim.
Ahmet’in arabaya atlamamızla Bursa’yı şöyle bir turladık. Hepimiz faklı yerlere düşmüştük. Ama olsun gönüllerimz ve sömestırlarımız her zaman birdir. Eve dönüp bavul yapma muhabetinin zamanı gelmişti.
En son HouSeOfNighT-NaLa tarafından Ptsi Şub. 01, 2010 6:39 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi