//>>yeni doğan<<// (bnden bir vampir hikayesi :D) Kardeş siteden :D

bu bölüm şu ana kadarkilerin en guseliydi at nolurrr yeni bölümü

muhteşemm olmuş bayıldım.:Dyeni bölüm istersem fazla olur sanırım

ben bölümlerini okudum gene süpersin ttlım yhaa

beni yapalırsın adım nur gerisi sana kalsın bana süpriz olsun veya adı calanthe de alabilir

enyuar demiş ki:beni yapalırsın adım nur gerisi sana kalsın bana süpriz olsun veya adı calanthe de alabilir

Yeni karakter ilerki bölümlerde çıkıcal sabırlı olun.
Karakter analizi
Adı Calanthe Glory.Düz kızıl saçlara sahip. Gözleri kızılımsı kahve tonunda. Yeteneği şaşırtma ilüzyonu. İnsan vampir bütün yaratıkları yeteneği sayesinde şaşırtıp, yaptığı işi engelleyebilir.

(ilerleyen bölümlerde kesin çıkıcak. Ama çıkması biraz uzun sürebilir hikayenin akışına göre) ayrıca karakter için için çok tşk cnm

''Bir ses duydum ve...'' Athena lafını yarıda kesti ve benim üstümde duran Hades'e baktı. Dudağının kenarının muzip bir gülücük için nasıl kıvrıldığını gördüm. ''Onu dönüştürmemi istememiştin sanırım?'' diye dalga geçerek sordu. Bende boğazımı temizledikten sonra Hades'i üstümden kaldırıp ayağa kalktım. ''O sarsılmayı sende hissettin değil mi?'' diye sordu Hades. Lafı değiştirme konusunda ustaydı...

Athena kafasını salladı ve olup biten hakkında Hades'e ropor verdi. Sarsıntının kaynağını çözememişlerdi. ''Deprem falan olamaz mı?'' dedim koridorda yürümeye devam ederken. Athena kafasını salladı ''Sanmam, öyle olsa Jojo hissederdim.'' dedi. ''Hepimiz hissedebiliyor muyuz?'' dedim. Yine kafasını salladı ''Hayır, bu benim özel yeteneğim. Toprağı kendi isteğim üzerine kullanabiliyorum. Anlayacağın onu hissediyor, onunda beni hissetmesini sağlıyorum.'' dedi ve bana toprak hakkında vaaz vermeye hazırlanırken koskocaman bir kapının önüne geldik. Hades beni kontrol ettikten sonra tek kaşını kaldırdı ''İyisin değil mi?'' dedi kafamı salladım. ''O zaman kutsal isimlendirmeye hoş geldin.'' dedi ve kapıyı ardına kadar açtı.

Büyük odanın içine büyülü gözlerle baktım. Tavanda her yere ışık sağlayacak kadar geniş pencereler yerleştirilmişti. Tavan yukarı doğru gidildikçe daralıyordu. Tavan gibi oval olan duvarlara süslü püslü, mermerden sıralar yapılmıştı ve hiç biri de boş değildi. İnsanlar-yada vampirler mi demeliyim?- biz içeri girince dikkatleri bize kaydı. Herkes yeni kıza bakıyordu.

Odanın tabanına baktım. Geniş çaplı dairelerden oluşuyordu. Ama en içteki daire kusursuzdu. SAdece bir insanın sığabileceği kadar küçüktü ama çevresine en güzel ve en büyük süsler yerleştirilen daireydi. Pencerelerin ve tavanın tam oreta noktası çemberinde orta noktasına denk geliyordu.

Hades beni itekleyene kadar ağzımı açmış hayran budalası gibi etrafı izlediğimin farkına varmamıştım. Hemen kendimi topladım ve gitmemi istediği doğrulduda yürüdüm. Sol omzuma yaklaştı, kulağıma eğilip ''Çemberin tam orta noktasına geç ve bekle...'' diye fısıldadıktan sonra geri çekildi. Talimatlarına uyarak gözterişli çemberin tam ortasında durdum. Hades hiç acele etmeden mermer merdivenleri tırmandı ve yönetim kuruluna ayrıldığını tahmin ettiğim yere oturdu. HErkesin fısıldamaları artarken cübbe giymiş -ne ara giydi?!- Hades ayağa kalktı ve konuşmaya başaldı. ''Bu akşam yeni bir vampirin isim alma töreninde bulunuyoruz!'' sesi tok ve kendinden oldukça büyük çıkıyordu. Ne kadar uzağımda olursa olsun muhteşem yüzünü rahatlıkla görebiliyordum. Kayu mavi gözleri daha da derinleşmiş, simsiyah dövmesi ışıl ışıldı. Yani anlayacağınız süpper görünüyordu. ''Ama o vampir değil!'' diye bağırdı birisi. Şok içinde ona döndüm. ''Vücudundan yayılan ısıyı ve kanın kokusunu algılayabiliyorum!'' diye ekledi başka birisi. Birden herkes bağırışmaya, tıslayarak bana dönmeye başladılar. Yine sinirlenmiştim. Ah ama ben neydim böyle. Birisi bir cevap bulmazsa şimdi şuracığa bayılacaktım. Yada bir şeyleri parçalayacaktım!

Yer tekrar sarsılırken gözler toz çıkaran duvarlara ve o ıslak popolarını koydukları mermer sıralara çevrildi. Mermer düm düz olup hepsi yere kaysalardı ne gülerdim ama!

Birden çatırtılar duyulmaya başladı. Mermerler çatırdıyordu. Bazı yaşlıların yere doğru kaydığını görünce donup kaldım. Ah, birde şu acıya kolum ve yüzüm vardı. Geçen sarsılmada mutlaka bir şey olmuştu. Koluma bakmak için döndüğümde artık herkesin ayrı sorunları vardı ve ben kendi sorunumu çoktan bulmuştum...

karakter isteyen olursa karakterinin adını ve özelliklerini yorum şeklinde yazsın. Hikayemde kesin yeri var haberiniz olsun

bölüm çok güzeldi saol

süper yblerin ttlım ):

tşk! yeni bölüm atıyım mı ister misinizzzz ??? :DDD

tabikii isteriz )

''Sususn!'' bir an için sesinin yeri sarstığını düşümüştüm. Hades yere inmiş çembere yakın bir noktada durmuş bağırıyordu. ''Yeter! Herkes yerlerine geçsin!'' diye tekrar bağırınce popolorunun üstüne düşen yaşlı adamlar ve genç vampirler ayağa kalkıp yeni yerlere oturunca heskes sakinleşti. Hades birden Athenaya dönüp emirler yağdırmaya başladı. ''Her ne oluyorsa şu nalet olası kusuru hemen bul!'' dedi ve eliyle kapıyı işaret etti. Athena kafasını salladıktan sonra koşmaya başladı ve gözden kayboldu. Hades bana döndü ama gözleri suratımda farklı bir noktaya odaklanmıştı. ''Buda neyin nesi?'' dedi ve sol şakağıma dokundu. ''Nerden bileyim, sızlıyor.'' dedim ve bende elimi oraya götürdüm. Birden yanımızda Amrosia belirdi. Elinde ayna vardı. ''Şuna baksan iyi olacak.'' dedi ve aynayı bana uzattı. Yavaş yavaş aynayı kaldırırken korkuyordum. Bana ne olmuştu da Hades ve Ambrosia şaşırmıştı?

''Ah...'' diye fısıldadım. Ağzımdan başka bir kelime çıkmıyordu. Sol şakağımın üstünde içinden düğmeye basılmış gibi yanıp sönen ışıltılar vardı. Aslına bakarsanız kamp ateşine benziyordu. Yukarı uzanan kıpkırmızı kolları alnıma ulaşıyordu ama alnımı kaplamıyordu. HAdesin bakışlarının elime kaydığını görünce bende baktım. Sağ elimin işaret ve baş parmağımın arasından başlayan dolanbaçlı kırmızı figür omzuma kadar ulaşıyordu. Üzerimde giysi olduğu için fazlası varmıydı bilemiyordum.

Elimi havaya kaldırdım ve hareket ettirdim. ''Bu çok farklı. Adı da yazmıyor?'' dedi bir vampir. ''Koun yüzünden seni insan sanabiliriz ama sende farklı olan bir şeyler var.'' dedi ve yanıma doğru yürümeye başladı. ''Vampir olmalısın, HAdes bize öyle söyledi. Fakat adın yazmıyor...'' dedi ve kolumu incelemeye başladı. ''Kanın damarlarında bir insanınki gibi dolaşıyor ama azalmış. Şimdi vampirliğini düşünebilir misin?'' dedi yumuşacık bir sesle. Hades boğazını temizlediğinde vampire kaşlarımı çatmış baktığımın farkında bile değildim. Toparlanıp düşünmeye başladım. Şu koridorda yakalandığımız sarsıntıda kan içtiğimi tahmin ediyordum. Ve bana nasıl iyi geldiğini. Gözlerim birden Hadesin dudağına kaydı. Acaba daha fazlasını nerde bulabilirdim?

İğrençleşmeye başlamış süşüncelerimden silkinerek kurtldum ve odaklandım. Gözlerimi sımsıkı kapamıştım. Birisinin ''İşte...'' dediğini duydum ve gözlerimi açtım. İşte ismim gözler önüne serilmişti. Abmrosia ''Yüzündeki sövmesinden anlamalıydık.'' dedi. SOru soran gözlerle ona baktım. Gülümsedi ''Sen bizim saf gücümüz olacaksın...'' dedi ve elimden tutup herkesin önüne kadar çekti ve adımı kalablığa haykırdı. BÖylece yeni kaosu başlatmış oldu...

süperdi ybmiz ):

çok güzel yazıyosunuz hepiniz yhaaa insan yblere doyamıyo

yb yeni bölüm anlamına gelio galiba ve ewwet yb en kısa zamnda tarsan sevinirim

Atarız Siz dua edin attıklarım kayıtlıydı direk attım. Yazmaya kalksam bi günde bi bölüm yazarım Okul var ondan yani

(Beğendiğinize sevindim. Bari yb yi de atıyım )

at at

hadi hadi lütfennnn çok beendim valla

Ambrasia ''Onun adı Elektra!'' diye bağırdığında fısıltılar yerini yüksek sesli konuşmalara bırakmıştı. Ben bu sırada sağ kolumun kırmızı kıvrımları arasına gizlenmiş sözcüğü okumakla meşguldüm. ''Elektra...''

HAdes diğer tarafıma geçince öz güvenim yerine gelmişti. ''Onun dövmeleri ve gücü göz ardı edilemez.'' dedi bir vampir. Koyu kahve saçları ve ona uyumlu kahve gözleri vardı. Cildi saçlarıyla tezat oluşturacak biçimde beyazdı. HAdes yavaşça kafasını salladı. ''Onu yönetim konseyine almamız gerekecek, üyeler tamam. Bu kızı ne yapacağız?'' diye sordu Hades'e. ''Hayır.'' dedi Hades. ''Aslında bir eksiğimiz var. Apollon konseyden çıkarıldı.'' dediğinde herkesin ağzında ''AAA...'' gibi kelimeler çıkmaya başlamıştı. Çocuk güldü. ''Apollon'un burada olması ve Kanını kutsal babamızın üzerine akıtması gerekiyor. Ancak öyle konseyden çıkabilir.'' dedi ellerini göğsünde birleştirdi.

Herkes nefesini tutmuş HAdes'i izlerken sarışın bir kadın öne atıldı. Hades arkasından gelen adamı görünce şaşırmıştı. ''Harry?'' dedi ve kollarını açıp adamın boynuna sarıldı. Adamda onu taklit etmişti. Ambrosia sarışın kadın öne atılır atılmaz yanında bitmişti. Birlikte kucaklaştıktan sonra kadının deniz mavisi gözleri bana çevrildi. ''Sen osun...'' dedi ve ellerini açıp bana yaklaştı. ''Olanlardan dolayı çok özür dileriz.'' dedi ve bana sımsıkı sarıldı. Bir an nefes alamayacağımı sandım. Kadın beni bırakınca Hades ve Harry'nin yanımızda olduğunu gördük. Ambrosia gülümseyerek bu çifti tanıttı. '' Ben yeni okyucu.Gerçekten güzel bir hikaye tatlım.Yeni bölümü heyecanla bekliyorum. ''Bu Ashley Maria Manson.'' Harry'ye döndükten sonnra ''Buda Harry Mason.'' dedi. Harry'de beni şaşırtarak sımkısı beni sardı. ''Siz evli misiniz?'' dedim. Ah moron ben tabikide evlilerdi. Hadın gülümseyerek başını salladı.

''Biz Apollon'un arkadaşlarıyız.'' dediğinde birden suratım asıldı. O pisliğin arkadaşlarıydılar, ha? ''Onun adına özür dilemeye geldik. Gerçekten çok çok üzgünüz. Böyle olsun istemezdik.'' kadının içteliği beni eritmişti. Orada kocasının elini tutuyor ve bana hüzünlü bakışlar atıyordu. ''Siz ne yapabilirsiniz ki?'' dedim ''Sizin özür dilemenize gerek yok...''

Harry kafasını salladı. ''HAyır. Apollon bizim en yakın dostumuzdu. Daha önce bir sürü insan öldürmüştü ama senin yaşıyor olman bir mucize. Apollon'un sana yaptıklarını duyduğumuzda bu bardağı taşıran son damla oldu. Senden gelip özür dilemesek içimiz rahat etmezdi, bize yakışı kalmazdı.'' dedi o da karısı gibi hüzünlüydü. Dha fazla dayanamadım ve onlara içtenlikle gülümsedim. ''Çok teşekkür ederim ama Apollon hakkında ki düşüncelerim hala değişmedi. Artık sizlerde benim dostumsunuz...'' dedim ve bu kez onlara ben sarıldım. Bütün konuşma fazlı bitince
Ashley ciddi bir tavırla Hades'e döndü. ''Apollon'un kardeşleri olarak biz geldik. Ne yapmamız gerekiyorsa yaparız. Konseyden çıkacaksa kanımızı akıtmaya hazırız.'' dedi ve Harry'le birlikte dairenin ortasına doğru yürüdüler. KAnlarını burada mı akıtacaklardı?

En dış daireden en içteki daireye kadar yedi daire sıralanıyordu. Harry ve Ashley üçüncü dairenin içindeydiler. Anlayacağınız bana oldukça yakındılar. Hades içinde bulunduğum daireye benimle birlikte sığmaya çalışana kadar Masonlara gülümseyerek bakıyordum. KAslı göğsüne çarpınca geriye doğru düşerken beni yakıladı ve kendine çekti. Güçlü kollarını belimin ve sırtımın etrafında hissediyordum. Kulağıma eğildi ve fısıldadı. ''Kutsal babamıza hazır ol...''

Lütfen aklınıza karakter gelirse paylaşın İsabella_Swan'a (Kusura bakma gerçek adını bilmiyorum) çok teşekkür edderim. Hikayemde Mason ailesi olarak yaşıyorsun...

(İsabella_Swan kardeş sitedeki bi okuyucum. Bana karakter yollamıştı.)
(

başroldeki kıza talibim şaka yapıorum istediğini verebilirsin bna ve çok gusel miş yb lütfennnn

çok güzel olmuş bu bölümde

aynen