Anasayfa
-JACK-
Sırtını duvara dayadı ve gözlerini biyere sabitledi. Gözlerini hiç kırpmadan bakıyordu yere, ağlamıyorduda.. Yanına gittim ve bende çöktüm. Ama gözlerimi ona sabitledim,hiç kırpmadan. Sarıldım ona şuan savunmasızdı ve desteğe ihtiyacı vardı. bana sadece bu yüzden yakınlık gösterdiğini bilsemde aldırmadım. Sağa sola ikimizi yavaş yavaş sallayıp bişeyler mırıldandım.. Yavaş yavaş gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı, ağlasın ve içini döksün istiyordum. Birdaha hiç o Alec denen adi herif için ağlamasını istemiyordum. Bugün onun için sonkez ağlıyordu.. Umarım..
1 saat sonra artık göz pınarları durmuş akmıyordu. Artık Alec için ağlamıycaktı biliyordum. Çünkü onu sevmiyordu. Alec’i sevdiğini sanıyordu, bana aşık olabilirdi. İçinde bana karşı çok az şeyler hissediyor olabilirdi. Çünkü partide ben Katieyle sarmaş dolaşken garip,karmaşık bakışlarını yakalamıştım. Ama genede pek üstünde durmamıştım. Lizy’nin sağı solu belli olmazdı.
Fred pisliğinin ona hazırladığı oyun amacına ulaşmıştı. Tabi Fred’de Lizyle öpüşmenin tadını almıştı. Bu yüzden Lizy yalnız kalmamalıydı, çünkü Fred onu bulduğu an ellerini beline sarıcaktı. Jack bundan emindi. Fred p..in tekiydi çünkü. Tüm kızlar ona ölürdü ama Lizy onu istememişti, zaten Lizy’den bu davranışı yüzünden hoşlanmaya başlamıştı.
Şuan Lizy’e karşı sadece dost gibi davranmalıydı..
Jack bunları düşünürken Lizy onun kucağında uyuyakalmıştı bile..
-LİZY-
Sabah uyandığımda dünü hiç hatırlamak istemesemde gerçek yüzüme vurmuştu işte. Yüzümü yıkadım ve saçımı öylesine bir topuz yaparak aşağıya indim. Kahvaltı sofrası hazırdı ve bir not:
“Günaydın,sümüklü. Kahvaltın hazır,yemeğini ye. Ve sonra hazırlan,süslen. Kendini topla, okulda görüşürüz. “ Jack..
Lizy bu notu okuduktan sonra gülümsemeden edemedi, Jack artık onun arkadaşıydı yani öylemi? Eskisi gibi ondan sıkılmıyordu, yakınlığı Lizy’nin iyi hissetmesine neden oluyordu hatta. Bu yüzden notta yazılanları teker teker uyguladı. Okula eski neşeli Lizy olarak girdi. Yani ışıl ışıldı.. Dün geceden kimsenin haberi olmayacaktı, tabi herkes Alec pisliğinden ayrıldığını bilicekti. Gerçi Fred ve onları okulda rezil etmeyi düşünmüştü ama çocuklaşmak istemedi bu yüzden onları görmezden gelme fikrini aklına soktu.
Okula arabasıyla gitmişti ve kapıda Alec onu bekliyordu. Hiç yüzüne bakmadı arabadan indi, ve hızlı hızlı sınıfına doğru yürümeye başladı.
Alec:
-Lizy ben seni seviyorum! Yemin ederim.. Sana aşığım!
-Bundan banane bay iddiacı, gülerek başıyla ileriyi gösterdi. “Baksana seninki orda bekliyor bozulmasın sana, görüşürüz” dedi ve Alec’i orda yalnız bırakıp gitti.
Sınıfa girdiğinde Jack ona bakıyordu. Lizy eskisi gibiydi. Ve ona gülümseyerek yanına oturdu..
Sırtını duvara dayadı ve gözlerini biyere sabitledi. Gözlerini hiç kırpmadan bakıyordu yere, ağlamıyorduda.. Yanına gittim ve bende çöktüm. Ama gözlerimi ona sabitledim,hiç kırpmadan. Sarıldım ona şuan savunmasızdı ve desteğe ihtiyacı vardı. bana sadece bu yüzden yakınlık gösterdiğini bilsemde aldırmadım. Sağa sola ikimizi yavaş yavaş sallayıp bişeyler mırıldandım.. Yavaş yavaş gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı, ağlasın ve içini döksün istiyordum. Birdaha hiç o Alec denen adi herif için ağlamasını istemiyordum. Bugün onun için sonkez ağlıyordu.. Umarım..
1 saat sonra artık göz pınarları durmuş akmıyordu. Artık Alec için ağlamıycaktı biliyordum. Çünkü onu sevmiyordu. Alec’i sevdiğini sanıyordu, bana aşık olabilirdi. İçinde bana karşı çok az şeyler hissediyor olabilirdi. Çünkü partide ben Katieyle sarmaş dolaşken garip,karmaşık bakışlarını yakalamıştım. Ama genede pek üstünde durmamıştım. Lizy’nin sağı solu belli olmazdı.
Fred pisliğinin ona hazırladığı oyun amacına ulaşmıştı. Tabi Fred’de Lizyle öpüşmenin tadını almıştı. Bu yüzden Lizy yalnız kalmamalıydı, çünkü Fred onu bulduğu an ellerini beline sarıcaktı. Jack bundan emindi. Fred p..in tekiydi çünkü. Tüm kızlar ona ölürdü ama Lizy onu istememişti, zaten Lizy’den bu davranışı yüzünden hoşlanmaya başlamıştı.
Şuan Lizy’e karşı sadece dost gibi davranmalıydı..
Jack bunları düşünürken Lizy onun kucağında uyuyakalmıştı bile..
-LİZY-
Sabah uyandığımda dünü hiç hatırlamak istemesemde gerçek yüzüme vurmuştu işte. Yüzümü yıkadım ve saçımı öylesine bir topuz yaparak aşağıya indim. Kahvaltı sofrası hazırdı ve bir not:
“Günaydın,sümüklü. Kahvaltın hazır,yemeğini ye. Ve sonra hazırlan,süslen. Kendini topla, okulda görüşürüz. “ Jack..
Lizy bu notu okuduktan sonra gülümsemeden edemedi, Jack artık onun arkadaşıydı yani öylemi? Eskisi gibi ondan sıkılmıyordu, yakınlığı Lizy’nin iyi hissetmesine neden oluyordu hatta. Bu yüzden notta yazılanları teker teker uyguladı. Okula eski neşeli Lizy olarak girdi. Yani ışıl ışıldı.. Dün geceden kimsenin haberi olmayacaktı, tabi herkes Alec pisliğinden ayrıldığını bilicekti. Gerçi Fred ve onları okulda rezil etmeyi düşünmüştü ama çocuklaşmak istemedi bu yüzden onları görmezden gelme fikrini aklına soktu.
Okula arabasıyla gitmişti ve kapıda Alec onu bekliyordu. Hiç yüzüne bakmadı arabadan indi, ve hızlı hızlı sınıfına doğru yürümeye başladı.
Alec:
-Lizy ben seni seviyorum! Yemin ederim.. Sana aşığım!
-Bundan banane bay iddiacı, gülerek başıyla ileriyi gösterdi. “Baksana seninki orda bekliyor bozulmasın sana, görüşürüz” dedi ve Alec’i orda yalnız bırakıp gitti.
Sınıfa girdiğinde Jack ona bakıyordu. Lizy eskisi gibiydi. Ve ona gülümseyerek yanına oturdu..
aha çok hoşuma gittti azıcık ezilsin alec ama jackide kullanmasın yazık sonuçta çocuğa xd süper ötesiydiii yyb at ama çooooooooook uzun olsun xD xD 
