Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+5
İdio-Path
Sterling Knight
Brra.
Deadly
HeathSeptember
9 posters

    Asil Kan

    Sterling Knight
    Sterling Knight
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 23/02/11
    Yaş : 28

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Sterling Knight Salı Mart 01, 2011 4:35 pm

    Persius zaten alcağın teki.ileriki bölümlerde ne demek istediğimi anlayacaksınız Very Happy
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından İdio-Path Çarş. Mart 02, 2011 4:03 pm

    Ohaaa.. Very Happy Ciddi misinizzz.. !! Ama Sevmiştim Ben o Adamıı Yhaaa.. Very Happy Nesee.. =) önemli Değil .. Ozaman Bende Diğer Herkezle Birlikte Ondan Nefret Ederimm =)) Very Happy Herşeyin zamanı Var.. Şimdi Çok Seviorum Persius'u.. Hem Bak İsmide güzell =)).. =)) Ama kötü Olmaya Başladığı Zaman .. Elimden Kurtulamazz.. Hahahaa.. Dil Çıkar Koptum
    Sterling Knight
    Sterling Knight
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 23/02/11
    Yaş : 28

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Sterling Knight Çarş. Mart 02, 2011 5:47 pm

    ahaaha aynen kötü olmaya başladığında onu çıkışa davet edeceğiz Dans Et
    Sterling Knight
    Sterling Knight
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 23/02/11
    Yaş : 28

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Sterling Knight Çarş. Mart 02, 2011 8:54 pm

    aslında siz hikayenın gercek kısmına gelmedınız.Oraları bı okuyun bayılacaksınız muhteşem oldu Very Happy
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember C.tesi Mart 05, 2011 9:46 pm

    yb yb yb diyene kadar yb yok! Twisted Evil
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından İdio-Path Ptsi Mart 07, 2011 3:27 pm

    Very Happy Hahahaa.. Öldürmek mi İstion Sen beni Yb'sizlikten.. ?? Very Happy Koptum Koptum
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Ptsi Mart 07, 2011 9:01 pm

    BÖLÜM 6
    BİR PİSLİK DAHA

    Gözlerimi açtığımda hayatımda gördüğüm iki en yakışıklı erkek başımdaydı.Daraltı hissettim ve huzursuzca kıpırdandım.Gözlerimi kapatıp,neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.Gözlerimi tam anlamıyla açıp,dikleşmeye başladım.Wes ve Persius'un aynı anda, “Revirdesin,birşey yok,tatlım...” dediklerini duydum.Sonrada Persius'un sinirle odadan ayrılışını gördüm.Wes yanıma eğilip alınıma sıcacık dudaklarıyla harika ve güven verici bir öpücük kondurdu. “Seni,benim seni öptüğüm yerde bulduk.Beş dakika demiştin ama yarım saatten fazla olmuştu.Chace,Nyx ve ben,seni aramaya başladık.Ben seni orada bulabilceğimi düşündüm ve hemen yanına koştum.Doğruda düşünmüşüm.Sen orada köpükler saçarak yatıyordun.Ölmüş gibiydin” son sözleri söylerken sesinin gerçek anlamda titrediğini anlamıştım.Yanıma oturmasını söyledim.Sonrada elimi yüzüne dokundurup, “Bak,ölmedim halen hayattayım.Esas önemli olanda bu zaten...Lütfen üzülme geçti artık...” dedim.Tekrar konuşmaya başlamayı başarmıştı. “Seni öyle görünce hemen yanına koştum.Devamlı o kadın,o kadın diyip durdun.Seni revire kadar taşıdım.Persius,Destiny ve Hope hemen yanımıza geldi.Sana garip şeyler içirdiler.Bu arada mükemmel görünüyorsun.Acayip seksi olmuşsun.Hatta epey zayıflamışsın.” son söyledikleri beni gülümsetmeye yetmişti.Ayna alıp kendime baktım ve küçük bir çığlık attım.Eskiden koyu renk bir sarı olan saçlarım,gördüğüm o kadınınkine benzemişti.Yeşil gözlerim iyice büyümüştü.Göbek bölgemde olan yağlar kaybolmuştu.Normal derecede olan memelerim ise kocaman olmuştu.Yetişkin bir vampiri andırıyordum resmen.Bana seksi demekle doğru olanı yapmıştı.
    Ah ne tatlı...
    Daha saatlerce Wes'in bana söylediği iltifatları dinlemek isterdim ama odama -mükemmel odam desek daha doğru olur- gitmek istiyordum.Zaten ilk dersi kaçırmıştım.Vampirler hakkında hiçbirşey bilmiyor olabilirdim ama sadece özel olanların güçlere sahip olduğunun farkındaydım.Güçlerde öyle,hemen gelmezdi.En az beş ayda gelirdi.Ne Nyx'inki,ne de benimki ilk beş ayı beklememişti.Birde dersi kaçırınca iyice farklı bakılacaktı bana.Yeni hayatıma alışmaya çalışıyordum.İki tane yakışıklının -Tanrının yani- bana bağlanmasını,ikisindende hoşlanmak,özel güçlere sahip olmak,yuva yıkan bir kaltak olmak hiç işe yaramıyordu.Normal birisi olma konusunda.
    HİÇ.HİÇ.HİÇ.
    “Hadi,galiba yatma vakti geliyor.Aydınlığı pek sevmiyorum artık.Ama uyku sevdam halen geçmedi.En az sekiz-dokuz saat uyumazsam,çirkinleşirim...” bunları söylerken şeytani bir şekilde sırıtıyordum.Bu yeni halimin çirkinleşeceğine karşı hiç inancım yoktu ya neyse...Zaten Wes'de düşüncelerimi okumuş gibi, “Tamam gidelim.Gel elimi tut.Sen halen hasta sayılırsın.Ha,bu arada bu halinin çirkinleşeceğini hiç sanmıyorum Ultio.Eski halinde çok güzeldi ama bu halin ayrı...” sözlerinde bir tutam özlem,bir tutamda arzu hissetmiştim.Galiba beni gerçekten istiyordu.İşin acayip tarafı bende onu istiyordum.Ama şimdi değil.Wes'in gözlerine kilitlenince,bana hayranlık ve sevgiyle baktığını gördüm.Sanki ikinci sınıfa giden bir çocuk gibiydi.Kötü anlamda değil ama...
    Çok iyi anlamda...Şeker anlamında...
    Gözlerimi onun gözlerinden koparınca,kapının camdan olduğunu fark ettim.Hatta,kapı ardına kadar açıktı.Ve hatta,Persius gözlerinde ki kederle bize bakıyordu.
    “Ah yeter ama artık!Lanet olsun!” bu sözlerden sonra Wes çok şaşırmış bir şekilde bana baktı.Benim onun gözleri yerine karşıdaki karaltının gözlerine baktığımı fark edince,o da “Bence de yeter artık...” diye mırıldandı.Persius'u seviyordum ama sapık gibi beni dikizlemesi hiç hoş değildi (benim adını bilmediğim kadını dikizlediğimi göz önüne almıyorum bile).Ona karşı değişik duygularım vardı.Ama Wes'e hissettiklerim daha gerçekci,daha olanaklı ve daha güçlüydü.Belkide bunun nedeni,Persius'un mükemmel bir kadınla evli olması de olabilirdi.Wes'in elini tutarak,onu çekiştirmeye başladım.Çok konuşuyordum ama o beni dinliyordu.Bu ne kadar da şeker olduğunun başka bir göstergesidir bence...
    Kapıdan dışarı çıkarken,Persius'a selam verdim.Sıkılmıştım bu olaydan.Hemde daha ilk günden...
    Bu selam,ne Wes'i kıskandırıp Persius'u ümitlendirecek bir selamdı,ne de Persius'a “kesinlikle kaybettin ahbap,” diyen bir selamdı.O da bu selam üzerine bana saygıyla bakıp,tatlı yüzünü iyice ciddileştirmişti.Onun karşısındayken Wes'in elinden,kendi elimi çektiğimi fark ettim.
    Ah ne ahmak kızdım ya?
    Değişik selamlaşmamızdan sonra Persius aniden ortadan kaybolmuştu.Normal olanda buydu.Biz sevigilileri (artık çıkıyormuyuz bilmiyorum ya neyse.) yanlız bırakmalıydı.
    Tabi o el çekme olayından sonra benden ayrılmazsa...
    Beni odama götürmeyi teklif etmemişti ama benimle geliyordu.Wes utangaçtı ama benle tüm yol boyu konuşmayacak kadar da değildi.
    “Özür dilerim.Niyetim seni kırmak değildi.Bunu en iyi sen bilirsin.Affet beni...Yalvarırım.”
    “Tamam,affettim ama benimle olacaksan,lütfen insanlardan utanma helede kendi eğitmenimden.Biliyorum.Destiny'le evli ama benim sevgilimden hoşlanıyor.Yani senden.Pardon gene mi çok ileri gittim?Sevgili olduk diye düşünmüştüm.Eğer beni değilde mükemmellik abidesi Persius'u seçersen sana asla kızmam.O epey yakışıklı sonuçta.Ne kadar komik esasında?Kendi eğitmenim,kendi sevgilimden hoşlanıyor.Ah!Gene sana sev-...”
    Bunları söylerken çok düşünmüştüm.O beni çok seviyordum.Hem de çok utangaçtı.Kendimi tutamayarak onu GERÇEKTEN öptüm.Lafı yarım kaldı biliyorum ama bence ben artık O'nun sevgilisiyim.Öpüşmemizden gerçekten çok hoşlanıyordum.Ben tam bir kaltak+sürtüktüm.Onu istiyordum.Hemde çok...Önce normal giden öpüşmemiz benim kendimi duvara itip,üstüme onu çekmemle biraz vahşileşmeye başlamıştı.Belki iğrenç gelecekti ama dili dilime değmişti.Tüm bu olanlardan sonra gene de bana sarılmaktan korkuyordu.
    Daha ne yapabilirdim ki Allah aşkına?Tüm sürtüklüğümü gözler önüne sermiştim.
    Onunla daha tanışalı en fazla beş saat olmuştu ama ben onu istiyordum.Bir ara nefes almak için durduğumuzda gözlerinin içine bakarak, “Korkma...Seni istiyorum ki,öpüyorum.Ne yaparsan yap,seni affederim.Yanlış bişey olmayacak merak etme.Öp beni...” bunları söylerken sesim yine kesik kesik çıkmıştı.Gerçekten de sürtüğüm.Artık tescilli bir sürtüğüm hemde diye düşündüm.Söylediklerimle onu gazlamış olacaktım ki:
    “Ultio,seni herşeyden çok istiyorum.Seni kırmak yada korkutmak en büyük üzüntüm olur.Yoksa korktuğum filan yok.Daha beter şeyler de yaptım.Ama o zaman bunları hissetmiyordum.Onları kırmamak gibi bir düşüncem yoktu.Ama sen gerçekten farklısın.Senden ayrılırsam,senden uzaklaşırsam,ölürüm.”
    Bende bu sırada bu güzel kelimelerin gazına gelerek,ellerimi saçlarından çekip boynuna dolamıştım.O da benden aldığı güçle korkusunu yenmiş olacak ki artık uzak durmuyordu.Yıllardır bu anı bekliyorcasına heyecanlanmış,vahşileşmişti.Artık tek eli belimde tek elide yanaklarımdaydı.Bundan çok hoşlanmıştım.
    İşte!Tescilli sürtüklüğümün bir göstergesi daha...Bu okul bana yaramadı...
    Yorgunluktan göz kapaklarım ağırlaşmaya başlamıştı.Daha devam edersek,bu işin sonu,beni istekliliğim ve onun şehvetiyle kötü bitecekti.Belki hoş bir fikir olabilirdi...
    HAYIR!Böyle birşey yapmayacaktım.Ne demişti, “ben çok daha kötülerini yaptım,” demekki bir sürü kızla öpüşmüş,koklaşmıştı.Hatta belkide yatmıştı.Ben o kadarda orospu değildim.Yani daha değildim.
    Kendimi geri çekip, “Daha devam etmek isterdim ama çok yorgunum.Biliyorum galiba sen bana bağlandın.Yapmak istediklerini aklım almaz.İnan bana belki bende o kadar ayıp şeyler düşünüyorumdur.Genede bugün olmaz.Ben senin önceden yattığın kızlardan değilim.Nyx beni merak ettimiştir.Onun yanına gidip uyumam lazım.Şimdi benle odama kadar gelecek misin?”
    Tam benden ayrılıp, “nekadar da değişik bir kaltakmışsın sen ya?” demesini beklerken,söyledikleri beni çok şaşırtmıştı.
    “Tabiki de seni odana kadar bırakırım.İnan bana seni rencide edecek hiçbir hayalim olmadı.Senle onu yapmayı çok isterim. Ama bugün yapamayacağını bende biliyorum.Daha çok yeniyiz.Farkındayım.”





    Ona olan güvenim kat kat artmaya başlamıştı.Oda kapımıza geldiğimiz de onunda çok yorgun olduğunu hissettim.Zaten hissetmeme gerek kalmadan dışarıdan da öyle gözüküyordu.
    “Sende çok yoruldun.Artık git ve uyu lütfen.Bende hemen yatacağım.Yarın yanlış anlamadıysam senle ilk derslerimiz aynı.Zaten Nyx'den ayrı olan tek dersimizde o.Hoca kim?Ne dersi?”
    “Ders Prf.Persius'un.Malesef yani.Matematik dersi.Zaten haftada bir bazen iki yada üç ders görüyoruz.Başka ortak dersimizin olmaması çok acı.Ah!Şimdi hatırladım.Ben ve Chace'in dövüş dersi senin ve Nyx'le aynı zaman.Yarın benim birincil öğretmenim olan Persius'la görüşmem var.Seninle ancak derse girerken görüşürüz.Bence sende biraz erken kalkarsan,kaçırdığın ders hakkında Nyx'den yardım alarak takviye yapabilirsin.Ha,bu arada Chace,Nyx'den çok hoşlandı.Nerden biliyorsun dersen,o çoğu kızla flört eder ama kimsenin yanındayken saçıyla oynamaz.Bir dahakine dikkatli bak.Hep saçıyla oynuyor.Neyse gene kafanı şişirdim.İyi uykular...”
    Yanağıma gerçekten çok usulca,küçücük bir öpücük kondurdu.Bende o kondurduğu öpücüğü,yanaklarımı kaydırarak dudaklarıma çektim.Bir anda olan bir şevkle O'nu ceketinden tutup,kapıya doğru ittim.Çekişimle büyük bir gürültü koptu.
    “Burada neler oluyor?Oha,Ida.Gerçekten oha!”
    Nyx'i bile uyandırmıştık.Ve o gerçektende ağır uyurdu.Yavaş yavaş tüm kızlar kapılarını açmaya başladılar.Dastan'ın yanağının her tarafında olan ruj izleri herkesi güldürmüştü.Bir an için silinmeyen ruj sürdüğüm için kendimden nefret ettim.Hem kendimi hemde Wes'i rezil etmiştim.
    Rezillikte üstüme tanımıyordum artık!
    India ve Teksas'ında odalarından çıkıp,bize güldüklerini görmüştüm.Farklı bir anlaşma sistemleri vardı.India dudaklarıyla konuşmazdı.Teksas'a derdini gözleriyle anlatırdı.Bence bu çok şeker birşeydi.İşte o zaman India'nın ilk defa sesini duydum.
    “Hepiniz odalarınıza girin yoksa sizi feci pataklarım.Sende Wes'de öpüşüp,koklaşma işini ulu orta yapmasanız diyorum.Ne dersiniz?Bence mükemmel bir fikir.Hey,halen odalarına girmeyenler var.Elena'ya yaptığımı sizede mi yapmamı istiyorsunuz galiba?” sesi gerçek bir vampir kraliçe gibiydi.Hem kudretli hemde sakinleştirici.Elena denen kıza ne yaptığını çok merak etmiştim.India'ya teşekkür ederim diyip,göz kırptım.O da karşılık olarak iki gözünüde kapatarak gülümsedi.Galiba bişey değil demek istedi.Wes'e bakıp, “Seni utandırdığım için özür dilerim.İyi uykular yarın derste görüşürüz.” dedim.Sadece kafasını sallamakla yetindi ama yüzünde o hayran olduğum gülüş vardı.
    Hem vahşi,hem seksi hemde delici...Harika kısaca...
    Odaya girer girmez,kendimi yatağa attım.Ona kadar ne annemi,ne babamı,ne kardeşimi ne de Tom ve diğerlerini düşünüp,özlemediğimi fark ettim.Bu hoşuma gitmişti çünkü demekki onlarsız da yaşayabilecektim. Nyx pis bir gülümsemeyle bana bakıyordu. “Siz ikiniz!?İnanmıyorum Ultio.İnanmak istemiyorum.Tom'u bir kere bile öyle öptüğünü,ona bir kere bile böyle baktığını görmedim.IUltio aşık olmuş...Ultio kas yığını taş bebek Wes'e aşık olmuuş...” kesmesi için ona bir yastık fırlattım.
    “Revirdeyken sen yoktun.Wes'e anlatamadım.Yemekteyken bir ses duydum.Bir kadın beni çağırıyordu.Bende sesin sahibini bulmaya gittim.Wes'in beni ilk kez öptüğü yere gelmiştim.Gerçekten çok güzel bir kadın orada duruyordu.Kadını izlemeye başladım.Kadın bir anda yere düştü.Ben seni hatırladım ve onu kurtarabilirim belki diye düşünüp hemen yanına gittim.Kadın çok tanıdıktı.Ama hatırlayamadım.O sırada farkında olmadan bende kendimden geçip,ellerimi göğüsümde birleştirip acayip şeyler söylemeye başladım.Sanki bir dua okuyormuşum gibi.Kadın uyandı ve hiçbirşey olmamış gibi ayağa dikildi.Bana aferim,bu kadarını beklemiyordum,kızım filan dedi.Sonrada bayıldım.Revirde açtım gözlerimi...”
    Nyx çok önemli birşey izliyormuş gibi bana bakıyordu.
    “Sen özelsin.Bende yeni özellik kazandım ama kadın filan görmedim.Ya,üf,keşke bende görseydim.Ayrıca sen Wes'lede işi ilerletmişsin.Benimki olduğu yerde duruyor.Üf,tekrar,üf!”
    Bir an için onun adına üzüldüm ve yatağına oturup,ona sıkıca sarıldım. “Sende çok özelsin.Ayrıca ilişkiniz öyle olduğu yerde durmuyor.Wes söyledi.Chace senden çok hoşlanmış.” duydukları onu sevindirmişti ama öyle yüzünü güzel gülümsemesiyle aydınlatacak kadar değil.
    Bana bakıp,çok önemli birşeyi unutmuş gibi hayıflandı. “Bak,ben sana söylemeyi unuttum.Yakında arkadaş günü varmış.Eski hayatımızdan bazı arkadaşlar yarın akşam isterlerse gelebilirlermiş.Ailelerde ondan sonraki haftayaymış.Arkadaşlar bizim seçtiklerimize göre geliyormuş.Anneler çocuklarının yakın arkadaş listesini birincil öğretmene fakslarmış.Bu yüzden büyük ihtimalle Tom,Matt,Erik,Clarie ve Fino'ları da gelecek.Özür dilerim.Tom'un Clarie'nin gelmesini istemezdin herhalde.Banada Chace söyledi.”
    Ellerimi başıma götürüp,acil uyumam lazım, diye düşündüm.Tom,Clarie,Wes ve ben.Pekte iyi bir dörtlü değildik.Nyx'e bakıp, “Buranın saatlerine alışmam lazım.Sabahları uyumak çok zoruma gidiyor.Yarın erken kalkalımda kaçırdığım ders için çalışalım.Olur mu?” kafasını “olur,tamam,uyarım,” anlamında salladı.
    Karanlıkta biricik vefakar ayım Ted'i bulup onla yatağa girdim.Yarın epey zor bir gün olacaktı.Gerçekten...
    Sabah,alarmın çalmasıyla uyandım.Buraya uygun şeyler giyeyim diye düşündüm önce.Sonra hatırladım ki burası farklıydı.Öyle demode Emo cinsi şeyler giymeyecektik.Herkes kendi zevkine giyinebilirdi.Bende sen biricikharikamükemmelseksitaşbebeksevgilimin gözü bayram etsin diye düşünüp,beyaz,göğüslerimi güzel birşekilde gözler önüne seren kolsuz thsırt giydim.Altına incelmiş vücudumla Clarie'yi çatlatmak için,kısa koyu gri bir şort geçirdim.Altınada siyah,uzun Converselerle harika olmuştum. “Uzun zamandan beri makyaj yapmadım” diye düşündüm ve gözlerime biraz kalem çektim.Saçlarım zaten kusursuzdu.Taradıktan sonra açık bıraktım.Dudaklarıma azıcık,renk olsun diye pembe bir parlatıcı sürdüm.İşte hazırdım.Kapının önüne geçip Nyx'i beklemeye başladım.O da benden dört dakika sonra hazır olmuştu zaten.Kendini çok iyi tanıtan,fıstık yeşili bir thsırt ve altında en az benimki kadar kısa olan koyu yeşil bir şort.Tek farkı turuncu Converselerinin içine dizine kadar gelen yeşil,sarı ve turuncudan oluşan çizgili bir çorap giymişti.Saçları kıvırcıklığını çok belli eden bir modelle toplanmıştı.Hem toplu,hemde açık gibiydi.Yani toplamasada olurdu.
    İkimizde aynı anda birbirimizi süzmeye başlamıştık.Gene aynı anda da “Harika olmuşsun...” diye iltifat ettik.
    Çok uyumluyduk ya...
    “Hazırsan çıkalım?Daha bana ders anlatacaksın.İşin çok!” diye neşeyle şakıdım. “Ya,ya,evet,öyle.” diye mırıldanan cevap aldım.Genelde neşeli olan o,uyuşuk olan bendim.Bugün sanki rollerimiz karışmıştı.Benim ağlamam gerekirken,çok mutluyum havası veriyordum.Bu okul beni bozmuştu.Hem de ilk günlerden...
    Sessizce yürümeye başladık.Benim hakkımda konuşuyorduk.Taki,karşıdan gelen güzeller güzeli bir karaltı,yolumuzu kesene kadar.Karaltı yaklatıkça onu daha çok görmeye başlamıştık.Orta boyu,geceyi anımsatan simsiyah uzunluğu belini geçen,uçları kıvrımlı saçları,ince bir vücudu,iri koyu kahve gözleri,koca memeleri ve incecik bacaklarıyla,galiba “mükemmel” kelimesinin sözlük karşıtı bir kızdı.Sahte bir sevimlilikle,
    “Merhaba ben Skyler.Bu okulun kraliçesi sayılırım.Siz,yeni doğanların başlarına çok olay geldiğini duydum.Belki yardım edebilirim diye düşündüm.Sizi burada bulmam çok güzel oldu.” okadar yapmacıkdı ki,kusabilirdim. “Burada bulmam çok güzel oldu.” derken,bizi takip edip,buraya kadar geldiğini düşündürüyordu.Saçlarını savurarak konuşmaya devam etti.
    “Sizlere küçük öğütlerim var.Öncelikle sen,kıvırcık olan.Adın neydi ya?Ha,tamam.Sen mükemmel Nyx'sin.İnsanların yada vampirlerin yerlerini bulan,ne yaptıklarını öğrenen ucube.Bana bak kızım.Chace'le ilgilendiğini duydum.Bilgin olsun,çok çapkındır.Geldiğinden beri bana sadece bir kere baktı.O zamanda ödevini yapmamı istedi.İnanabiliyor musun?ÖDEV ve BEN?Neyse şekerim.Bana bile bakmamışsa,sana nasıl bakacağına inanıyorsun?” ardından da ancak şeytanların atabileceği bir kahkaha.Tekrar söylüyorum. Nyx kibar bir kızdır.Eğer küfür ediyorsa,cidden sinirlenmiştir.İşte o an,bu an.
    “Tabikide senin gibi bir sürtüğe bakmaz.Çocukcağız,gayet normal.Normal insanlara bakıyor o da.Senden istediği şeyler umurumda bile değil.Hele istediği ödev,hiç değil!”
    Skyler duyduklarından keyif almış gibi duruyordu.Nyx 'e bir boka bakarmış gibi baktığı gözlerini bu seferde bana dikmişti.
    “Hah!Seni unuttuğumu sakın ha sanma.Okulda,tek sürtük olmadığımı bilmek gerçektende çok güzel.Arkadaşına verdiğim sırlardan sana da vereyim.Persius'da,Wes'de daha iyilerine layıklar.Çok daha iyilerine.Mesela bana...” bunu söyler söylemezde ortadan kaybolmuştu.Asıl acı olan söylediklerinden çok hemen yok olduğu için cevap bile veremememdi...

    Sterling Knight
    Sterling Knight
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 23/02/11
    Yaş : 28

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Sterling Knight Salı Mart 08, 2011 6:39 pm

    harika mıyız neyiz ?! Masum
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından İdio-Path Çarş. Mart 09, 2011 1:24 pm

    Emin Ol Harika Ötesisinizz !!.. Ohaa Lann Biri bu kıza Haddini Bildirmelii !! =)) Hıhh...
    Söylediği Şeyler Çok Çocukçaydıı.. !! =)) Öff kendini Ne sanıo Bu yhaa !! =D Çok Sinir oldum bak şimdi.. Nese.. Very Happy Gerçekten Çok Beğendimm.. !! Yb Varmı Yb ?? .. =)
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Çarş. Mart 09, 2011 9:14 pm

    BÖLÜM 7
    ARKADAŞ TOPLANTISI ve KAVGA


    Nyx 'le kütüphanedeki kitapları okuyormuşuz gibi yapıyorduk ama esasında ikimizde Skyler sürtüğünün neler dediğini düşünüyorduk.Düşünmek istemesemde aklım dediklerine kayıyordu.Demekki herkes Persius'la beni görmüştü.Sürtük gibi davrandığımında farkındaydılar.
    Of lanet olsun!Güzel başlayan bir günü mahvetmeyi çok iyi biliyordu bu cadı kılıklı güzellik abidesi.
    Kütüphanede duran sarı saçlı güzel öğretmen Prf.Folas,artık gitmemiz gerektiğini söylediğinde derin bir nefes aldım.Sonunda kendimi Wes'in güvenli kollarına atabilecektim.Ama bana huzur yasak olduğundan,dersin Persius'la olduğunu,sonrasındada Tom ve ekibinin geleceğini hatırladım.Tekrar yüzüm düştü ve Nyx'e “Restoranda Tom'larla buluşuruz.” diyip,hemen koşarak dersin olduğu sınıfa gittim.Wes'i arkada,sağında boş kalan bir masada otururken buldum.Sanki gözleri beni arıyormuş gibi hemen yüzünde gülücükler açtı.Onun gülen yüzünü görünce bende gülmeye başlamıştım.Yanındaki sıraya kendimi atarak, “Bugün arkadaş günüymüş.Lanet olsun kısaca.” dedim.Nedenini merak etmiş olacak ki hemen ağızını açıp “Neden?” diye mırıldandı.Neden mırıldandığını merak etmiştim.Sınıfın geneline ilk defa bakıyordum.Kocaman bir yerdi.Krem rengi duvarlar vardı.Karşı duvarda,duvarın tamamını kaplayan bir tahta vardı.Persius sınıfa girmişti.
    Ah!Neden mırıldandığını şimdi anladım...
    Çünkü Persius elinde koca bir kitapla bize doğru geliyordu (yüzününde asıklığı üzülmem için artı nedendi).Kitabı bana uzatıp “Hoşgeldin...” diye mırıldanıp,hemen tahtaya birkaç soru yazmaya başladı.Bende yerime oturup,verilen defterden bir sayfa koparıp Dastan'a uzattım.

    Eski erkek arkadaşım da gelecek.Yani erkek arkadaşım değil ya neyse.Sadece ben ondan hoşlandım ama o beni HİÇ sevmedi.Bende bir kızı kıskandırmak için onu seviyormuş gibi davrandım.Annem beni yakın saydığı bir kızı daha davet etmiş ama ben ondan nefret ediyorum.Yani eskiden etmiyordum ama beni sevdiği çocuk için sattı.Arkadaşlığımız orada bitmişti ama ben devam ettim.Sonra bana halen beni sevmiyorsunuz,beni istemiyorsunuz deyince gözüm döndü.Çok kavga ettik.Oyüzden onunla kanlı bıçaklıyız.Çok yapmacık davranıyor.Yoksa onunla alıp veremediğim birşey yok...

    Merak etme.Ben ne olursa olsun senin yanındayım.Chace'de Nyx'nin yanındadır.Sen üzülme yeter ki.

    Notu okuyunca yüzümde yine o aptal sırıtışın olduğunu fark ettim ama kendime hakim olamadım.Çok tatlıydı bu çocuk...
    Ders bitimini iple çekerdim genellikle ama bu dersten her ne kadar nefrette etsem, “keşke hiç bitmese,” dedim.Aşağıya inip,Tom ve Clarie'nin yüzleriyle karşılaşmak istemiyordum.Ama ders sandığımdan da kısa sürdü.Ya da ben hayatımda ilk defa matematiği anlamıştım, ya da dersler zaten çok kısaydı.Neyse...
    Sessizce Wes'in koluna girip hiç istemeden de olsa restorana doğru yürümeye başladık.Beni neşelendirmek için şarkılar söylüyor,fıkralar anlatıyordu.Gerçekten beni seviyordu.Restorandan içeri girince gerçektende bir cümbüşle karşılaştım. “Sen kendi arkadaşlarına git.Ben Nyx'le idare ederim.Merak etme.Sonra beni bul ama.” yanağımı öpüp kafasını sallayarak uzaklaştı.Arada dönüp bana bakıyordu.O baktığında bende gülüyordum.Sonra -niyahetinde- arkadaşlarına ulaştı ve beni son kez süzüp koca seksimükemmelharikadelici gülüşüyle bakıp,kendisi gibi yakışıklı -hiçbiri onu geçemezdi ya neyse- arkadaşlarının arasına daldı.Onu tezahuratlarla karşıladıklarını duyabiliyordum.Sessizce homurdandım ve kendi arkadaşlarıma doğru yürümeye başladım.Aralarında gerçektende sevdiklerim -Matt,Erik- olmasa,ayaklarım resmen geri geri gidiyordu. ”Onları düşün” dedim kendi kendime ve grubun yanına vardım.Ben gelir gelmez konuşmaları bitmişti.Suspus bir şekilde yeni süper halime bakıyorlardı.Hepsi.Clarie dahil...
    “Merhaba...Gelmenize sevindim.Nyx'de kısa sürede gelir.” diye mırıldandım.Yere,ayakkabılarıma bakıyordum.Kafamı kaldırır kaldırmaz,Tom'un o tanıdık kollarında buldum kendimi. “Yapma,dur” dedim sertçe.Benden korkmasını beklerken bana daha da sıkıca sarıldı.Sonra kaltak Clarie'nin yanında ki yerini aldı.
    “Hey,Ultio!Mükemmel olmuşsun...” söyledikleri beni çok sevindirmişti ama bu sözleri Wes'den duyduğumda ki gibi değildi.
    “Arkadaşlar.Ben artık burada yaşıyorum.Bir süre sonra beni görmeye gelmeyeceksiniz.Hep öyle olur.Şimdi benim yeni bir hayatım var.” bunları söylerken “yeni” kelimesini vurgulamaya çalıştım. “Yani seni unutmamızı söylüyorsun...” Matt'in tanıdık sesi beni rahatlatmıştı.Yanlış anlaşılmayacağını bildiğim için koşup hemen ona sarıldım.Sarılırken,Skyler'ın yanımızdan geçtiğinin farkında bile değildim.
    “Hah,seni bücür demekki Persius'la ve Wes'le kırıştırırken bu yakışıklı şeyide aynı anda götürüyorsun.Şeker birşey,seninle takıldığına göre pek aklı yok demekki...” bunları söyledikten sonra klasik şeytanım ben gülüşünü ortaya attı.Ortaya koyduğu,saatli bombanın patlamasını bekliyordu.Ki o bomba beklediğinden de erken patlayarak,
    “Ya sen kendini ne sanıyorsun.Bir kere buraya gelmeden evel o şirin dediğin çocukla birlikte değildim.O benim çocukluk arkadaşım.Senin gibi ahmaklar hep yanlış anlıyor zaten.Ayrıca ben hem Persius'la hemde Wes'le kırıştırırmıyorum.Sadece Wes!Kendine sahip çık.Bu sabah birşey diyememiş olmam,herzaman susacağım anlamına gelmiyordu.Bence arkanı kollamaya başla güzelim.Bir düşman daha edindin...” ben bunu söyledikten sonra,Skyler,kendisine cevap verilmesinden rahatsız olmuş bir şekilde kalçalarını sallayarak -ki süper sallıyordu,bu kızdan ders almak lazım- ortadan kayboldu.Züppe arkadaşlarıyla buluşmaya gitti büyük ihtimalle.Tom,
    “Bu afet neler diyor?Wes kim?Persius kim?Sen kiminle kırıştırıyorsun ki?Sen öyle şeyler yapmazsın.Seni bilirim.Sen kaltak değilsin.” derken kendi söylediklerine bile inanmayan bir tavrı vardı.Tam ben ağızımı açıp,gene ortalığı batıracakken, Nyx Chace'le el ele tutuşarak kalabalığın içine daldı.Dalar dalmazda Erik ve Matt'i öpücük yağmuruna tuttu.Nyx 'in yaptıkları karşısında Chace'nun biraz kıskandığını kabul etmek gerekirdi.Yüzü kızarmış ve biraz da sinirli bir tavırla “Merhaba...” dedi. Nyx hiçbirşeyin farkında olmamanın rahatlığıyla,gülücükler saçarak “Bakın,bu yakışıklı kişi benim erkek arkadaşım.Adı Chace.Duydun mu Clarie?” Clarie,duyacak halde değildi çünkü gerçek anlamda şoka girmişti.Uzaklarda bir yere hülyalı hülyalı baktığını fark edince bende baktığı yere doğru baktım.Birde neler göreyim...Wes...
    Bu kız hep benim sevdiklerimi mi sevmek zorundaydı?GERÇEKTEN!ZORUNDA MIYDI?!
    Wes gerçektende çok yakışıklıydı.O,gerçek bir tanrıya benziyordu.O yürümeye başladığında kalabalık resmen ikiye bölünüp ona yol vermişti.Yürürken,sarı saçları,ışıkların altında parlıyordu.Mavi gözleri teniyle mükemmel kontras halindeydi.Ah gerçekten de aşıktım ona...Bende kendimi Clarie'nin arkasına attım. “Üf şimdi olanlar olacak...” diye düşünürken,Wes'in o pürüzsüz ve güçlü sesi ben benden almıştı.
    “Buralar da güzel bir kız olduğunu söylediler.Bende koşup onun prensi olayım dedim.İyi etmiş miyim?” onu dinlerken Tom'un bozularak “şımarık şey,ne olacak!” dediğini duymuştum.Ben,Clarie'nin arkasında olduğumdan dolayı esasında bana dediklerini Clarie'ye söylüyormuş gibi duruyordu.Wes kaslı kollarını yerlere kadar eğerek revarans yaptı.Bu sırada herkesin -Skyler dahil- bize baktığını gördüm.Kafamı döndürünce Chace'nin Nyx'nin beline elini doladığını göre biliyordum.
    Evet mutlu son!En azından Nyx için...
    Wes gözlerini kapatarak elini uzatmış, “bana TEKRAR bir öpücük bahşedebilir misiniz?” diye sordu.Burada ki “tekrar” sözcüğünü birtek ben anlamıştım galiba.Clarie'nin anlamadığı kesindi.Gözlerini kırpıştırrarak, “Evet,evet.Tabii ki de size bir öpücük bağışlarım.” dedi.Sesi hemen,şimdi der gibi çıkıyordu.Sanki Wes onu kabul etse hemen yatağa atacaktı.
    Yok ya?
    Wes büyük bir kibarlık yaparak Clarie'yi fazla salak durumuna düşürmeden olayı şu sözlerle özetledi.
    “Çok üzgünüm hanımefendi ama ben sizden değil,arkanızdaki prensesten bahsediyordum.Prenses Ultio,bana,Prens Wes'e bir öpücük bahşede bilir misin?” cevabımı çok net bir şekilde bildiği için cevabımı beklemeden,kendimi onun sıcacık dudaklarının arasında buldum.Öpüşü sıcacık ve netti.Belki de Tom beni saatlerce öpse genede onun üç saniyelik etkisini veremeyecekti.Clarie ve Skyler'ın aynı anda “Ölüyorum galiba...Tutun beni...” demelerini duymak gerçektende çok hoştu.Nyx 'e baktığımda,onun da Chace'e dudaklarının tadına baktırdığını gördüm.Beni öptükten sonra,bana sıkıca sarılıp, “Arkadaşın umarım tarihe karıştığını anlamıştır.” dedi.Sesinde belli olan bir tutku,arzu ve bol miktarda da kıskançlık vardı.
    Herşey mükemmel derken,Tom'un sitem dolu sesi benim içimi yine burkmuştu.Ayrılırken ki ses tonu da buydu.
    “Bana,beni unutma dedin ama sen bakıyorum hemen,iki gün sonra biranda kendi benliğini bulmuşsun.Yani orospuluğunu!Bu adil değil.Ben seni unuturken yaptıkların insanlığa sığmıyor.O çocuk Wes mı Kes mı,adı herneyse,benden yakışıklı diye iki günde beni sattığına inanamıyorum.Daha doğrusu inanmak istemiyorum.Beni seviyordun ha?Ben seni asla sevmedim ama tek değilmişim.Sende sadece benimle oyun oynuyormuşsun.Clarie'ye bok atarken,bence iki kez düşün.Acaba ben neyim,de.Kes ve öpüşmeniz bana en güzel hediye oldu.Artık gözümü açtın,sağol...” bunu der demezde Wes'e kocaman bir yumruk attı.Wes hiçbirşey hissetmemiş gibi davranıp “onu götürün,ne yaptığının farkında değil” dedi.
    Haklıydı valla...
    Tom halen yumruk atmaya devam ederken sonunda Wes'den da cevap geldi.Ortalık bir anda tezahuratlarla dolmuştu.Söyledikleri şeyler “ÖLDÜR!ÖLDÜR!ÖLDÜR” den başka birşey değildi...
    ruveydamelisa
    ruveydamelisa
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 105
    Kayıt tarihi : 26/07/10
    Yaş : 29

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından ruveydamelisa Paz Mart 20, 2011 4:10 pm

    cnm cok güzel yazıyorsun yeni bölümü en kısa sürede ve heyecan ile bekliyorum:D;)
    asezgin
    asezgin
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 59
    Kayıt tarihi : 30/12/10
    Yaş : 37

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından asezgin Ptsi Mart 21, 2011 5:21 pm

    ben şimdiye kadar bu hikayeyi nasıl farketmem Sad
    müthiş bir hikaye canım bayıldu-ım resmem Very Happy
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Ptsi Mart 21, 2011 5:36 pm


    BÖLÜM 8
    GÜNLÜK

    Kavgadan sonra,herkes kendi kabuğuna çekilmişti.Tom,ağır yaralanmış bir halde revire taşınmıştı.Clarie,saçma baygınlıklar geçiriyordu.Matt ve Erik olaylara seyirci oldukları için etrafı dolaşmaya başlamışlardı.Fino'lar ise,Clarie'nin baygınlıklarından beni sorumlu tutup,bana pis bakışlar atmaya uğraşıyorlardı.Arada da etrafta dolaşan,milyon tane seksi taş bebekle flört ediyorlardı.Zaten olanlar yeteri kadar kötü değilmiş gibi,birde,Tom ve kavgaya karışanların kanları beni kendimden geçirmişti.
    Olayın en iyi yanı Wes,neredeyse hiç yara almadan kurtulmuştu.Bu çocuk,hem yakışıklı,hem seksi,hem zeki hemde yenilmezdi...
    Ah,aşık mı oluyorum ne?
    Persius,olanların arasında kalan beni,tesselli etmek istemiş,benim tarafımdan da terslenmişti.Sanki adamın bir suçu vardı...Nyx ise benimle birlikte,Tom'un dibinden ayrılmıyordu. “Olanlar benimde suçum,Ultio.” demişti.Halbuki onun hiç mi hiç suçu yoktu.Galiba Tom'un yanında olmak için böyle yapıyordu.Ben,artık onu düşünmüyordum.Eskiden beni kendimden geçirten gülüşünün artık bir anlamı kalmamıştı.Şimdi beni kendimden geçiren gülüş,Wes'inkiydi.Bazende Persius'un ki...Gene ben Tom'un başında beklerken,
    “Ona aşık mısın?” sesiyle irkildim.Genelde ciddi biri olmayan Tom iyice ciddileşmişti.Sanki çok önemli bir konu konuşuyorduk.Ne cevap vereceğimi bilemedim.Gözlerimi boşluğa dikip,
    “Galiba.Emin değilim ki Tom.Seni çok sevdiğimi sandım ama sen beni çok süründürdün.Beni herhalimle seven iki kişi var.Ama sen onlardan biri değilsin.Bir anda beni deliler gibi sevmeye mi başladın?Üzgünüm ama ben bu sevgiyi kabul edemem.Ayrıca bana aşık filan değilsin.Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum ama umrumda değilsin.Özür dilerim.Bana çok meraklıysan yıllar evel,senin için ağlarken yüzüme baksaydın.Şimdi herşey değişti.Ama evet.Evet,ben ona aşığım...” yüzüne bakmaya korkuyordum resmen.Gene gözlerim boşlukta konuşmaya devam ettim.
    “İki günde mi aşık oldun dersen,evet.Ben ona bağlandım.Ondan uzakta duramam artık.Seni kırmak gibi bir niyetim yoktu.Ama kırdım.Biliyorum ve özür dilerim.Ama asla ve asla Clarie konusunda haksız olmadım.O tam bir kaltak!” son sözlerim onu güldürmeyi sağlamıştı.Yüzüne bakmaya halen korkuyordum.Çünkü bakıp,söylediğim herşey yüzünden özür dileyebilirdim.
    Ah!Bu çocuğun hükümdarlığının acilen bitmesi lazım!
    Zihnim milyon tane şeyle boğuşurken,Wes'in sırtıma dokunmasıyla kelimenin tek anlamıyla yerimden sıçradım.Yakıcı gülüşüyle, “Gelmem doğru olur mu bilemedim.Ama genede geldim.Geçmiş olsun Tom.Üzgünüm.Sinirlenince kendimi kaybettim.Umarım kısa zamanda evine geri dönersin.Buralarda heba olmazsın.” sözlerinde ki “kısa zaman” fazla tehtitkar duruyordu.Tekrar irkildim.
    “Tom,çok üzgünüm.Nyx 'nin nöbet vakti geliyor.Benimde biraz dinlenip Matt ve Erik'e etrafı göstermem lazım.Sonra görüşürüz.Gene gelirim.” söylediklerim onu pek sevindirmemişti ama yemin ederim ki bence Wes'le kalmayı asla tercih etmezdi.Wes'ın elini tutup kapıdan çıkarken,Tom'un acıyla kafasını bizden uzak yöne çevirdiğini gördüm.Belki de anlamıştı artık başkasına ait olduğumu.Zaten benimle oyun oynuyordu.Neydi bu üzülme numaraları?
    Yol boyunca sessizliğimi korudum.Acayip yorgundum,Skyler'ın söyledikleri halen kafamın içindeydi,bayılmadan önce gördüğüm kadının kim olduğunu halen bulamamıştım.Persius ya da -azıcık- Tom'la kırıştırmam da Wes'i çok üzüyordu.Herşey üst üste geliyordu.Tabii kide birde Persius olayı vardı.Çözülmesi gereken sorunlarım dağ gibi birikmişti.Hemde daha üçüncü günümde.
    Ha unuttum,Tom'un kanının kokusu...Beni benden alan o manyak şey.
    Sanki ona kızmışım,onun yüzünden bunlar başımıza gelmiş gibi bana mahcup,suçlu ve bir o kadar da sevimli bakan bir sevgilim vardı. “Biliyor musun?Saçlarının bu halini çok beğeniyorum.İstersen yarın gördüğün sarışın kadını Hope yada Destiny'e sorarız.Hatta ben senin için bulurum istersen.Bak benim aklıma bir fikir geldi.Bu akşam yani sabah bizimkilerle film izleyelim mi?Yani Nyx,Chace,India,Teksas.Belki istersen şu eski arkadaşların Matt ve Erik'de gelebilir.Ne dersin?Ya da vazgeçtim.Daha romantik olsun dersen,eski bir aşk filmi kiralayıp,benim ya da senin odanda izleyebiliriz.Ah!Gene çok sapıkca bir istek oldu,pardon.En iyisi kızlar salonunda izleyelim...”
    Bir insan ya da vampir,bu kadar mı anlayışlı ve utangaç olur?Seviyorum seni Wes...
    “Merak etme,pek sapıkça bir istek olmadı.Senin odan da izleriz.Senin için sorun olmazsa tabii.Tom iki gün sonra çıkacakmış.Belki yarın da ders çıkışı ödevlerden sonra herkesle birlikte izleriz.A,bak geldik bile odama.” gözlerinin içi parlamıştı resmen.Yanağına kondurduğum küçük ama seksi öpücük de onu havalara uçurmuştu.Odaya girer girmez,Nyx'nin tipik düzenli masası gözüme çarpmıştı.Benim masamın yanında çok düzenliydi yani...Masanın üstünde kapalı duran, üstünde “SAKIN HA AÇMA!” yazan bir yazı olan pembe bir defter vardı. “Nyx'e ait birşey,hiç uğraşma,” diyen bir iç sesim vardı.Her zaman ki gibi gene ben o sesi duymazlıktan gelip,defteri kaptığım gibi kendimi yatağa attım.Sayfaları çevirdikçe bunun bir günlük olduğunu daha iyi anlamıştım.Sayfalarca yazmıştı,Nyx .Bazıları resimlerle süslenmişti.Bazıları da renkli kalemlerle renklendirilmişti.Hemen kapa,dedim kendi kendime.Gene kendi sesimi dinlemeyerek, 21 Aralık 2013-24 Aralık 2013 arasına baktım.Baktığım sayfalarda Emily,kendini aşmış bir şekilde sayfalarca yazmıştı.Bazılarında çok sinirli olduğu belli bir şekilde,kaleminin defteri yırtmasına aldırmamış gibiydi.Nefesimi tutarak dikkatlice okumaya başladım.

    Merhaba Günlüğüm...
    Bugün Tom bizim okula geldi.Çok heyecanlıydım.Sonuçta benim yeni süper seksi ve güzel halimi ilk kez görecekti.Üstünde koca bir şok etkisi bırakarak, “Ah,Nyx'ciğim...Senin bu güzelliğini nasılda görememişim!Ne kadar da aptalmışım!Kendimi Ultio'nın sarı saçlarına,yeşil gözlerine kaptırmışım.Ama seninkiler herzaman daha güzelmiş.Affet beni...Seni seviyorum...” demesini bekliyordum.Takii,kendimi kitaba fazla kaptırmış bir halde görene kadar.Saatin geç olduğunu fark ettiğimde çok geçti...Tom'cum...Benim varlığımdan bile haberin yoktu.Bende sırf sen kıskan diye,dudaklarımın tadını Chace'e baktırdım.Sen gene beni fark etmedin.Yoktum ben senin için,Ulito çevredeyken.Belki bir on dakika erken gelsem,sen Ultio'nın peşinde koşmadan ben seni kendi güzelliğimle hapis ederdim.Ama nerede!Ultio'ya hiçbirşey diyemiyorum çünkü o da seni seviyor galiba.Wes'le yaptığı o şovda neydi öyle?Oyuncağı seni fena benzetti.Ah!Kafayı yiyorum.Sanki sen buradaymışsın gibi seninle konuşuyorum.Esasında Chace'de çok tatlı ve harika...Ama o aptal Skyler,bana onun hakkında söylediklerine kadar.Ultio'ya göre o bana bağlanıyormuş.Aman ne harika!Çapkın bir çocuk ve ben!Mükemmel!Ultio, gene dört ayak üstüne düşerek,onunla sanki bir prenses gibi ilgilenen iki adam tarafından bağlandı.Çok güzel...O zaten herşeyi hak eden o.Sarışın kadını da gören de o!Ben niye vampir oldum ki?Kavga sırasında,Tom'un kanı çok güzel kokuyordu.Harikaydı.Eğer ölmeyeceğini bilsem,ağızımı kanayan yerlerine yapıştırır,saatlerce emerdim.Sana anlatmak keşke beni bir nebze rahatlatsa...Keşke....


    İnanamıyordum.Belki de sadece inanmak istemiyordum.
    Bir şok daha mı?Evet,bir şok daha...
    Nyx,halen Tom'u mu seviyor gerçekten?Bana sevmiyorum diyordu.Ayrıca benden tam bir sürtük -hak etmediğim söylenemez- gibi bahsetmiş.Halen onu seviyor ve beni kıskanıyor galiba...Kalbimin hızlı çarpıntılarıyla elimi ayağıma dolaştırmış olacaktım ki,günlüğü tam da yerine koyacakken yere düşürdüm.İçinden yüzlerce küçük kağıt dökülmüştü.Yere eğilip,toplamaya başladığımda,ayağımın dibinde bulunan Nyx'le benim,siyah-beyaz çektirdiğimiz bir fotoğrafa rastladım.Halen saklıyordu,yani.Demek ki beni öldürecek kadar sinirlenmemiş.Eh,bu da iyiye bir işarettir.Hepsini dikkatlice topladım.Birsürü fotoğraf vardı ve birinde (sınıfca çektirdiğimizde) Tom'un yüzünün üstü karalanmıştı.Fotoğraftan bir anlam çıkaramamıştım.En arkaya koyacakken,gene bugünün tarihiyle yazılmış bir anı daha buldum.Terkrar tekrar vicdan azabı duyarak okumaya başladım.Ah,ne de pis biriydim...

    Merhaba Günlüğüm...
    Demin yazdığım hiçbirşeyde doğruluk payı yoktu.Skyler'a olan sinirimden kaynaklanan küçük bir hafıza kaybı oldu büyük ihtimalle.Ulito,bence mükemmel bir kız ve iyi birilerini hak ediyor.Chace'de harika...Skyler'ın söyledikleri -özellikle de ÇAPKIN- ona karşı birazcık güvenimin zedenlendiğini söylemem pekde yalan olmaz.Ama artık,ne Ida,ne de ben,asla Tom'un o pis yüzüne bakmayız...

    asezgin
    asezgin
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 59
    Kayıt tarihi : 30/12/10
    Yaş : 37

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından asezgin Ptsi Mart 21, 2011 5:50 pm

    ben yb isterken bu kadar çabuk olacağını beklemiyordum Very Happy
    yb harikaydı canım Very Happy Very Happy
    avatar
    durgun
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 69
    Kayıt tarihi : 15/11/10
    Yaş : 30

    Asil Kan - Sayfa 2 Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından durgun Cuma Tem. 01, 2011 2:16 pm

    yeni okuyucun.
    hikayen harika olmuş.
    devamını büyük bir merakla bekliyorum.
    ellerine sağlık. Very Happy Shocked study

      Forum Saati C.tesi Mayıs 11, 2024 6:43 pm