Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


+5
İdio-Path
Sterling Knight
Brra.
Deadly
HeathSeptember
9 posters

    Asil Kan

    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Çarş. Şub. 23, 2011 10:35 pm

    1.BÖLÜM
    YENİ VAMPİRLER,YENİ KAVGA

    Nyx, “Hey,beni dinliyor musun?” diye sorduğunda sırtımı dolabıma yaslamış,hayallerden hayallere koşuyordum.Kızgın ve sitemli sesiyle beni yerimden sıçratmayı başarmıştı.Teşekkürler Nyx...
    Kendi kendime, “seni dinlememek mümkün mü?” diye mırıldandım.
    Kafamı kaldırdığımda onunla göz göze gelmiştim.Dinlemediğim için kocaman kahverengi gözlerini bana dikmişti. “Ultio Ulliel,beni hiç dinlemediğinin farkında mısın?Bir saatten beri sana şu yeni çıkan haberler hakkında hayatında duyamayacağın bilgiler veriyorum!Ama sen dinleme tabii...Başka ne işin var ki beni dinlemiyorsun?” ve bla bla bla bla...Devamını dinlemedim.Yine...
    Nyx,güzel sayılabilecek bir kızdı.Adı,eski Yunan tanrıçasından geliyordu.Gece Tanrıçası...Tesadüfün de bu kadarı,şimdilerin en popüler kitabında da onun adı tanrıça olarak geçiyor.Süper havalı...Koyudan açığa doğru kumral,yürürken Heidi gibi o yana,bu yana hoplayan kıvırcık saçları vardı.Kahverengi gözleri,orta boyu ve incecik bedeniyle güzel hatta seksi sayılabilecek bir kızdı.Bense,adımı Nyx gibi bir tanrıçadan alan bir kızdım.Evet,onunki kadar güzel bir anlamı yoktu.Hatta biraz korkutucuydu.Anlamı,İntikam Tanrıçası...Uzun olan boyum,rapunzeli andıran bukle bukle saçlarım ve yeşil iri gözlerimle,hoş,seksi ve mükemmel sayılırdım.Yani kendimi öyle tanımlıyorum.Yaklaşık 3 saatten beri okuldaydık.Son ders ve ayrılmanın heycanıyla yanıp tutuşuyorduk.Burada belkide sonkez bulunacaktık.
    İkimizde,asil iki aileden geliyorduk.
    Yaklaşık 100 yıldan beri ailelerimizden çıkan ilk vampirlerdik.
    Herkes bizim için heyecanlanıyordu.Varlığımız onlar için inanılmaz derecede gurur verici birşeydi.100 sene...Sadece özel olanların yaşayabileceği bir okula gidiyorduk.Evet,bu aynen “Karanlık Köşk” serisindeki olaylara benziyor.Hep istemiştim ama şimdi düşününce...Nyx'e bakıp,en sevimli gülüşümle onu yumuşatmaya çalıştım.Ve tabikide sonuç;
    EVET!Herzaman bunu başarıyordum!
    Sessizce, “Ne anlatıyordun acaba?Üzgünüm...Nyx,yüzüme bak!Küstün mü yoksa?Affet beni ne olur...” diye dil dökerken,Nyx'in yüzü gülmeye başlamıştı. “Tamam,tamam affettim seni...Heycanım hakkında konuşmak istemiştim.Düşünsene,seneye bu zamanlarda birisine bağlanmış ve birer vampir olmuş olacağız.İnanması çok güç,aynı zamanda da çok harika birşey.Sencede öyle değil mi?”.Kafamı “evet” anlamında aşağı-yukarı salladım. “Bende çok heyecanlıyım.Haklısın,ertesi gün,yeni bir yatakta uyanacağız.Ne annem ne de babam yanımızda olacak.*Dean'ni de göremeyeceğim.Tabiki sende onu göremeyeceksin..” yüzümde pis bir gülüş yayılıyordu.Bana elindeki kitapla,şakacıktan vurarken,hırlar gibi bir şekilde “Kendine gel!Onunla aramda hiçbirşey yok!Sadece birkez bana birşey sordu o kadar!Hem artık yeni bir hayatımız olacak.Yeni yakışıklılar,yeni sevgililer...”Bunları söylerken çoktan koluma girmiş,yolu yarılamamı sağlamıştı.Herkesle vedalaşmak çok zor olacaktı.Hele,Tom'la...Onu uzun seneler boyu,deli gibi sevmiş,sonunda karşılık görmüştüm.Fakat bu seferde Nyx'de Tom'dan hoşlandığını söyledi.En yakın arkadaş mı yoksa hoşlandığın kişi mi?Ben tercihimi arkadaştan yana kullandım.Onu bırakırken, “Seni çok sevdim fakat,Nyx'in yeri ayrı...Özür dilerim...” demek,kalbimi ağır yaralamıştı.Onunla vedalaşmak çok zor olcaktı çünkü,O'nu bırakır bırakmaz,herkes etrafında dolaşmaya başladı.Helede öğretmenlerin gözdesi ve onun fino köpekleri...Clarie zaten onu seviyordu,ben ondan ayrılınca ona da gün doğdu.İstediği olaylar,ardı adına gelmeye başlamıştı.Önce ondan uzaklaştım.Sonra vampir olmak için okuldan ayrılmak zorunda kalacaktım.
    Sessizce beni eski -yalandan,hilebaz,pislik- arkadaşlarıma doğru sürüklerken ağlamamak için kendimi zor tuttum.Asla ağlamayacaktım.Clarie ve tayfasını sevindirmeyecektim.Tom'da yakışıklı sayılmazdı esasında.Ne buluyordum ki onda?Daha doğrusu herkes onda ne buluyordu?Hiç bir zaman anlamdım.Galiba anlayamayacağımda...Siyah,gür saçları vardı.Tamam,güzel...Koyu kahverengi gözleri vardı.Tamam,güzel sayılır...Fakat,bir sorun vardı.Çirkindi işte...Onu sevmedim esasında...O,Clarie'yi kızdırmamın en kolay yoluydu.Artık beni de yaralamaya başlamıştı bu kıskandırma oyunu.Vazgeçecektim ondan...
    Clarie,dostca bana sarılırken,nefesimi tuttum.Kokusuna bile katlanamıyordum resmen...
    Bana o kadar sıkı sarılmıştı ki,söylediklerini kimse duyamadı. “Ultio,sen gittikten sonra Tom'a çok iyi bakacağım.Gözün arkada kalmasın...”Ardından da şeytani bir kahkaha...Tam ben saçına başına yapışacakken,Emily sanki hissetmiş gibi yanıma geldi ve beni o,pis cadının kollarından koparıp aldı.Gözleriyle “anladım,” işareti yaptı.Sadece Emily'de olsa,Clarie'nin pisliklerini başkalarının görmesi çok harika birşeydi.Keşke herkez görse...
    Tom...
    Tom'dan evel,bizim gülen pandamız Matt,komedyen Erik'le görüştüm.İkisinide çok seviyordum.Çok eskiden beri tanıdığım için herkez bizi sevgili zannediyordu.Bir zamanlar çok sıkılıyordum bu olaydan ama artık öğrendim.Onları birer kız gibi görüyordum.İp atlar,Barbie oynardım...Artık alıştım yani.
    Tekrar Tom...
    Onunla vedalaşırken,gözlerinin parladığını gördüm.Ağlamış mıydı acaba?Ama hayır onun gibi biri asla ağlamazdı.Burnundan kıl aldırmayan,kendini mükemmel sanan bir çocuktu.Esasında Clarie'yle epey uyumluydular.Bir an onun için üzüldüm.Tabii kendim içinde.Çünkü bir hıyarı seviyordum.Daha doğrusu sevdiğimi zannetmiştim.Ne rezalet ya!Ben onu arkadaşım sanmıştım.Tıpkı,Clarie,fino köpekleri ve Erik gibi...Gözlerinin içine bakmaya başladım.Bana dönüp, “Umarım beni unutmazsın Ultio....”dedi.Ay ne romantik,şimdi düşüp bayılacağım derken,yüzümün kızardığını hissettim.”Halen bu salak yüzünden kızarabiliyorsam,o gideceğim yerdeki yakışıklılar sayesinde öleceğim galiba,” diye mırıldandım.“Bende seni asla unutmayacağım Tom.Merak etme...” daha romantik olamaz mıydım?
    Ah,ne kadar da aptalım ya...Onun gibi bir öküze “ah,ah seni asla unutmayacağım...” diyordum halen.
    Clarie cadısı tüm yalandan romantizimimizi büyümüzü bozacak şekilde,Tom'un elimi tutan elini çekerek, “Ölenle ölünmez,Tom.Gel,sana bişeyler ısmarlayayım,ne dersin?Bak,yoksa seni ham yapacak yeni vampir kraliçemiz...” dedi.Bayan Cadaloza bakarak “Sen ne bilirsin ki?Daha vampir değilim ama neye dönüşeceğimi çok iyi biliyorum.Tam bir vampire dönüştüğümde,seni parçalarına ayırmamı istiyorsan susma!” ben bu çılgın kelimeleri söylerken,bizim sınıf başımıza üşüşmüştü.Kendimi hem deli,hem çılgın hemde biraz seksi hissediyordum.Gözlerimin parladığını,yanaklarımın eski haline döndüğünü,saçlarımın havada uçuştuğunu hissedebiliyordum.
    Kısmen yani.
    Clarie,korkmasına rağmen -ki gözle görülecek kadar korkmuştu-,bana siyah saçlarını sallaya sallaya tehtitler savurmaya devam ediyordu. “Senden korkum yok Ultio!Ben müdürü çağırmadan evel,bence hemen kaybol.Sonun kötü kızım senin...”.Bende kendimi tutacaktım,buradan defolup gidecektim ha?
    Yok ya?
    “Seni sürtük!Hemen kendine gel!Yoksa yemin ederim üstüne atlayıp,o şımarık yüzünü parçalayacağım!” derken,Nyx benim ve Clarie'nin arasına girmiş, “Şimdi,biz gidiyoruz ama bir dahakine böyle olmayacak.Seneye geri dönersek,döndüğümüzde bize sakın ha bulaşma,kaltaklık yapma,seni Clarie cadısı!” diye tıslarken,herkes şoka girmişti.
    Nyx ve kaltak kelimesi...
    Çok sinirlenmişti,belliydi herhalinden...
    “Nyx,sana ne oldu?Tamam,gel hemen gidelim.Zaten geç kaldık.” dedikten hemen sonra sınıftan homurdanmaya benzer bir tezahurat yükseldi.Bu kadar sıkıldıktan sonra yüzümde gerçekten,gözlerime kadar uzanan bir gülücük yerleştirdim.Nyx,kafasını “tamam,gel gidelim.” anlamını işaret edecek şekilde salladı.Elini tutup,koca bir sınıfı yarıp Tom'un yanına vardım. “Seni çok sevdim.Ama çok öküzlük yaptın,hayvan farkındasındır umarım” diyip,onu kıpkırmızı edecek,Clarie'yi ise mosmor edecek şekilde -yanağından- öptüm.Sonra da Nyx'e bakıp,özür dilerim diye mırıldandım.
    Gerçekten de bu kıskandırma olayını fazla ciddiye almaya başlamıştım.Iyk yani onu öpen dudaklarımı kanırtana kadar temizlemem lazım!
    Lanet olsun Adamım!
    Elinden tutup,koşarak oradan uzaklaştım.Yolun yarısına vardığımızda Nyx, “Ultio Ulliel!O öpücük neydi,ya?Clarie'nin yüzünü gördün mü?Mosmor oldu resmen.Hele,Tom,domates kıvamına gelmişti...”
    Ben ne yapmıştım?Üf rezil oldum,bide iyi mi?
    “Nyx,susar mısın?Çok heyecanlıyım.Kusmamak için kendimi zor tutuyorum valla...” dediğim anda,Nyx'in yere düştüğünü,titrediğini,ağızından köpükler çıkardığını fark ettim.Kocaman bir çığlık kopardım. “Nyx,Nyx!Kendine gel!Lütfen,ölme!” diye yalvarmaya başladım.Kafasını,dizlerimin üstüne koyup,tekrar tekrar yalvardım.Çok işlek bir yer olan cadde bir anda sessizliğe ve yanlızlığa gömülmüştü.Benim yakarışlarım ve Nyx'nin çıkardığı inlemeler haricinde etrafta ses bile yoktu.
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Deadly Çarş. Şub. 23, 2011 11:08 pm

    Ohaaaa! Shocked Süperrr Shocked Benzetmelerine bittim öldüm Very Happy Hele o Tomm Very Happy Hey Tom bebek bana gel! Very Happy Süperdi tatlım yeni bölümm Very Happy
    Brra.
    Brra.
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 520
    Kayıt tarihi : 16/10/10
    Yaş : 28

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Brra. Perş. Şub. 24, 2011 3:47 pm

    Harika Very Happy
    ybybybybyb
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Perş. Şub. 24, 2011 6:36 pm

    teşekkür ederim Very Happy
    yeni bölüm geliyooor Cool
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Perş. Şub. 24, 2011 6:38 pm

    2.BÖLÜM
    BAY S.



    Ben,sessizce yakarıp,çığlıklar atarken,Nyx'nin acı içinde kıvrandığını fark ettim.İri olan gözleri daha da irileşmişti,saçları,onları sıkıca toplayan tokadan kurtulmuştu.Uzaklardan gelen bir karaltıyla kalbim daha da hızlı atmaya başladı.Karaltı yaklaştıkça, Nyx kötüleşiyordu. “Ne olursa olsun,ölümüm Nyx'i kurtarırken olsun...” diye düşündüm.Nyx nasıl kötüleşiyorsa,bende kendimi daha güvende hissediyordum.Yaklaşan karaltının yüzünü seçince,küçük bir hayret nidası çıkardım.
    Çok yakışıklı,çok seksi ve bir okadar da genç bir adamdı...
    Kahverengi dalgalı saçları,zümrüt yeşili gözleri vardı.Adam bana yaklaşıp,kendini yere bıraktı. “Benim adım Secret.Bana kısaca Bay S'de.Bunu başka kimse bilmesin.Ne sen buraya ağlamaya geldin,ne de arkadaşın ölmeye.Şuan seçilmiş vampirlerin başına gelen,özellik yaratma evresinde.Kısaca,kendisine gönderilen özelliğe vücudu tepki veriyor.Lütfen ağlama...” dediğinde kendime gelmeye başlamıştım.Kendimi bir tanrıya bakıyormuşum gibi hissettiriyordu.Pürüzsüz elini kaldırıp,gözlerimden akan,yerde resmen küçük bir gölet haline gelen gözyaşlarımı sildi.Kendimi daha iyi,daha güçlü hissetmeye başlamıştım.Tam ağızımı açıp, “peki ona ne olacak?” diyecekken,Bay S,gizemli bir tavırla yüzünü bana doğru yaklaştırıp,eliyle dudaklarıma dokunup, “sus” işareti yaptı.Nyx,orada ağızından köpükler saçarak inlemese,oldukça romantik,gizemli belkide seksi bir an olacaktı.
    Kısmen yani...
    Teşekkürler,Nyx !!!
    S,Nyx'nin yere düştüğünde çizilen alnından bir damla kan alıp tadına baktı (adam resmen emdi desek daha doğru olur...) “Mmmm...” gibi lezzetli birşey yediğini gösteren iniltiler çıkardı.İşaret parmağını önce bana sonrada Emily'e dokundurdu. “Ultio,sen ve arkadaşın çok özelsiniz.Burada kaderinize rağzı olmak için seçilmediniz.Eğer düşündüğüm gibiyse,olanlardan sonra beni hatırlarsın.Eğer öyle değilse beni unutursun.Toparlanman lazım.Ama lütfen beni unutma...”
    “Beni hiç unutma” derken,sesinde bir yalvarış,gözlerinde ise bir hüzün gizliydi.Ona dikkatli bakmayan hiçkimse bunu anlayamazdı.
    Sonra “Elveda...” diyerek ortadan bir anda yok oldu.Kendimi çok bitkin ve yorgun hissediyordum.Göz kapaklarımın yavaşca kapanmaya başladığını biliyordum.Sanki Bay S gidince,bir yanımda onunla gitmiş gibiydi.O,geldiğinde bana gelen huzur ve dinçlik bir anda kaybolmuştu.Sanki hayatım sadece eksiklik,hüzün ve kesinlikle yorgunluktan oluşuyordu...
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Perş. Şub. 24, 2011 6:41 pm


    BÖLÜM 3
    ASIL HAYAT ŞİMDİ BAŞLIYOR


    Tatlı bir kadın sesi,uyanmamı söylüyordu.Fakat ben bunu yapmaya niyetli değildim.Tek istediğim saatlerce uyumaktı.Kadın,gözlerimi açtırmayı beceremiyince,yerini güçlü,duygu dolu bir erkek sesine bıraktı. “Hadi ama Ida,Kalkman lazım...” derken bile kim olduğunu anlamıştım.Gözlerimi hemencecik açtım.Bu hareketim onları korkutmuş olacak ki,kadın olan Bay S'nin arkasına sokulmuştu.Tam da, “Hey,Bay S,burada ne işiniz var?” diyecekken bana ne dediğini hatırladım. Eğer olurda hatırlarsam,beni tanıdığını belli etmeyecektim.Kendi kendime bu yakışıklı Tanrı'ya söz verditmiştim.Kadın olana iyice bakma fırsatı bulmuştum.Simsiyah,upuzun saçları ve incecik bir vücudu vardı.Yüzününde güzelliği cabasıydı. “Kimsiniz?Benden ne istiyorsunuz?” dediğimde,Bay S'nin yüzünde değişik duygular belirdiğini hissettim.Önce kızmış,sonrada hayal kırıklığına uğramıştı.Gözlerimi ona kilitliyip,yaklaşık bir dakika hiç ayırmayınca,ne olduğunu anlamış olacak ki,yüzü tekrar gülmüştü.
    Yanlış mı anlamıştım,yoksa Bay S,benim onu hatırlamama çok mu sevinmişti?
    “Ben Destiny.Buradaki öğretmenlerden biriyim.1-2 sene boyunca bizim misafirimiz olacaksın.Bu da,Persius,yani kocam.O da öğretmendir.” derken,benim yüzümden türlü türlü ifadeler geçmişti.Önce şaşkınlık,sonra üzüntü sonrada Bay S'nin aslında Persius adında biri olup,evli olduğunu öğrendiğim andaki şokla karşık üzüntü.
    Ben,şoka girmiş,kendimi toparlamaya çalışırken,yanımdaki yataktan boğuk bir ses geldi. “Hey,bende buradayım ve çok sıkıldım.Artık kalkıp gitsek olur mu acaba Bayan Destiny?”.Bu sesi çok iyi tanırdım.Hemen başımı yana çevirdim ve Nyx'nin zaten eskiden güzel olup,şimdi mükemmele dönüşen yüzünü inceledim.
    “Nyx,sana ne oldu?Harika gözüküyorsun!Zorlasan,belki benim gibi güzel bile olabilirsin...” dediğim anda hiç beklemediğim için Persius'tan gelen kahkaha ile irkildim. “Biz vampirler hep böyleyiz.Sende arkadaşın gibi olacaksın merak etme.” demesiyle ne olduğunu gerçekten kavradım.Nyx ,bayıldığı için,erkenden Köşk'e gelmiştik.Anneme,babama,kardeşim Dean'e hoşcakalın bile diyememiştim.İçim burkuldu.Destiny,bana anne gülümsemesiyle bakarak, “Ben Hope'u çağırayım,gelsin sizi arkadaşlarınızla tanıştırsın.Belki önce odanızı filanda gösterir.Ne dersiniz?” Nyx'de bende,kafamızı evet anlamında salladık.Yataktan kalkarken altımda süper güzel bir turuncu skinny pantalon,üstümde ise sarı-yeşil-turuncu-pembe renklerinden oluşan desenli bol bir thsırt vardı.Nyx 'nin üstüne bakıncada onda da yeşil bir skinny pantalon üstüne harika bir thsırt giydiğini fark ettim.Ne ara giydirmişlerdi acaba bizi?Kapıdan çıkarken,Persius'un elini omzumda hissettim.Arkamı dönünce mükemmel gülümsemesiyle karşılaştım.
    Yine...
    Eliyle,Destiny'e beş dakika bekle işareti yaptı ve bana döndü. “Beni hatırlamana o kadar sevindim ki anlatamam.Biliyorum çok şaşırdın.Evli olmamız çok saçma birşey zaten.Biz de senin yaşında vampir olmuştuk.Birbirimizi de çok seviyorduk.Bir daha kimse beni bu kadar heyecanlandıramaz demiştim.Bu yüzden de evlendik.Ama yanılmışım galiba,beni heyecanlandıran başka bir bayan daha çıktı...”Bir an kalp krizi geçirdiğimi filan sanıp,elimi kalbime götürdüm.Birde baktım ki,benim küçük haylaz kalbim küt küt atıyor.Yüzümün kızardığını hissettim.Tom'dan sonra ilk defa böyle hissediyordum.Bende “Yaşadıklarımızın gerçek olmasına çok sevindim.Hayal görseydim eğer,çıldırırdım.Beni evli olmanız ilgilendirmez ama gençlik hataları çok yapılır...” derken,yüzümde çok sürtükçe bir gülüş olduğunu kavradım.Bu sürtükçe davranışımın Perisiusu çok sevindirdiğini fark ettim.Zaten gülümsüyordu,benim hareketlerim onu havalara uçurmuştu resmen.
    Ne sürtük kızdım ya?
    Ben düşüncelerimle baş başa kaldığımda Destiny'nin “hadi,gel!” işareti yaptığını fark edememiştim.Persius,ani bir hareketle,elimi tutup, “Bunların hepsi gerçek.Lütfen bana inan Ultio.Seni sonra bulurum.” dedi.Bense tekrar kalp krizi geçirdiğimi zannederek kalbime avanak avanak bakarken,omzuma tekrar bir el dokundu.
    Persius olduğunu zannederek,heyecanla arkamı döndüm fakat,yaşına göre kısa,resmen turuncu renkli saçlı,ela gözlü,çok güzel,epey genç bir kadınla karşılaştım. “Aaa-a...” diye bir ses çıkardım.Kadının arkasında Nyx'nin olduğunu sonradan fark ettim.Bana “neler olduğunu hemen anlatacaksın...” bakışıyla bakıyordu.Turuncu kafa, “Benim adım Hope,sizin bir numaralı öğretmeninizim.Bana E.G demeniz yeterli.Yani Eğitim görevlisi...Sizinle çok eğleneceğiz.Hadi,gezimize başlayalım,ne dersiniz?” dedi.benim az önce Turuncu kafa dediğim kişinin aşırı enerjik ve neşeli,bir numaralı öğretmenimiz olduğunu öğrenince üçüncü kez şoka girdim.Utancımdan ölmek üzereydim ki Hope, “Utanmana gerek yok canım.İlk,herkez böyle düşünüyor.Sonrada fikirleri değişiyor.Ben size asla kızmam.Bana herşeyi söyleyebilirsiniz.”
    İşte,dördüncü şokta geldi...
    “Bazılarımızın,özel güçleri oluyor.Ben zihin okuyabiliyorum.Bu arada tebrikler Nyx'cim,sende insanların- vampirlerin nerede olduğunu hissedebiliyormuşsun.Bu mükemmel.Bence seninde bir özel gücün var Ultio.Zamanı gelince ortaya çıkar...Hey,belkide elementlerle ilgili bişey vardır?Of,bu çok hoş olurdu değil mi?Tamam mı kızlar?Burası odanız,1 saat sonra sizi alırım etrafı gösteririm en sonunda da yemek yeriz.”.Ya biz çok hızlıydık,ya da Hope o kadar hoş sohbettiki,yolun nasıl bittiğini anlayamadım.Hope,kapıyı açıp,hemen ortalardan kayboldu.İçerisini görünce,beşinci şokta geldi.Harika bir dekorasyona sahip bir odaydı.Benim sevdiğim,pembe ve toprak tonlarıyla,Nyx'nin sevdiği canlı renkler birbirlerine girmişti.Çok karışıktı fakat dikkatle bakıldığında bir mükemmeliyet oluşturuyordu.Odada iki çalışma masası,iki adet çift kişilik yatak,iki tane kocaman dolap,etrafında yumuşacık puflar olan bir masa ve bir tuvalet vardı.Gerçekten harika bir yerdi.Yataklarımızın üstünde kişisel eşyalarımız ve nasıl anladılarsa en sevdiğimiz giysiler vardı.Gerisi -sevmediklerimiz- ise ortalarda yoktu. “Harika...”diye iç geçirdim.Nyx,hemen kendini yatağına atmıştı.Kendininkinin çarşafı fıstık yeşili,açık mavi,sarı,pembe,mor doluydu.Benimkisi ise,pembe,kahverengi,mor ve lacivetten oluşuyordu. “Hemen anlatıyorsun!Ne oldu o adamla?Resmen sana asıldı.Sanki Destiny'le evli olmasına rağmen sana aşık gibiydi.Kimsiniz,deyince Persius şoka girdi.Yüzünden düşen bin parçaydı resmen.Siz konuşurken bende Destiny'nin yanındaydım.Çok üzüldü kadın...Bende haline üzüldüm.Nedense...”
    Ah,yuva yıkan bir sarı kediydim resmen...
    “Hiçbirşey olmadı.Buraya gelmeden evel,sen yolda bayıldın.Yanımıza geldi ve bana bişeyler söyledi.Sen ölmek için vampir olmamışsın filan filan.Bana da lütfen ağlama dedi.Son seni iyileştirdikden sonra bana lütfen beni unutma,fakat bundan kimseye bahsetme dedi ve gitti.Burda karşılaşınca ağızımı tutamayıp,kim olduğunu söyleyecektim.Sonra hatırladım.Kimseye söylemeyecektim.Bir şey olmadı esasında.Sadece giderken,Destiny'le evlenmesinin büyük bir hata olduğunu,kimsenin onu heyecanlandıramayacağını zannettiğini fakat yanıldığını söyledi.Söylediği herşey doğruymuş,sonra benimle konuşacakmış...” ben bunları anlatırken, Nyx çığlık atmamak için elini yumruk yapıp ağızına sokmuştu. “Ay,inanmıyorum ya!Ben farkında değilken neler olmuş neler!Çok romantik Ultio!Çok hemde...Ya sana gerçektende aşıksa?Mükemmel birşey bu...”
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Perş. Şub. 24, 2011 6:46 pm

    yanlız şaşırabilirsiniz diye söylüyorum kitapta isim değişiklikleri yapmıştım.
    eğer arada Ida ya da Emily diye bişey görürseniz, Nyx=Emily, Ida=Ultio
    Wes=Dastan'dır Shocked
    Sterling Knight
    Sterling Knight
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 23/02/11
    Yaş : 28

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Sterling Knight Perş. Şub. 24, 2011 7:18 pm

    Tekrar tekrar okuyorum ve gerçekçi olmam gerekirse ikiz MUKEMMEL yazmısız.Of neden bu kadar harika olmak zorundayız.Bak yıne aklıma geldı herkes bızı hafıfe alıyor ama yanılıyorlar.Neyse suanda sırası degıl tekrar söyluyorum mıllet siz birde 12'den sonrakı bolumlerı gorun.Bayılacaksınız.Ikız,kendimizle gurur duyuyorum. Very Happy Cool afro [b]
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Perş. Şub. 24, 2011 7:22 pm

    Sterling Knight demiş ki:Tekrar tekrar okuyorum ve gerçekçi olmam gerekirse ikiz MUKEMMEL yazmısız.Of neden bu kadar harika olmak zorundayız.Bak yıne aklıma geldı herkes bızı hafıfe alıyor ama yanılıyorlar.Neyse suanda sırası degıl tekrar söyluyorum mıllet siz birde 12'den sonrakı bolumlerı gorun.Bayılacaksınız.Ikız,kendimizle gurur duyuyorum. Very Happy Cool afro [b]


    herhalde ikiz Cool
    bizi hafife alıyorlar ama çok yanılıyorlar.
    merak etme bende bizimle gurur duyuyorum Twisted Evil
    cheers

    Spoiler:
    Sterling Knight
    Sterling Knight
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 23/02/11
    Yaş : 28

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Sterling Knight Perş. Şub. 24, 2011 7:25 pm

    ahahaha ayrıca bizi biz oldugumuz için seviyorum .ayrıca moralın bozuldugunda sunu hatırla sımdı geldı aklıma "KÖTÜYÜZ BİZ KÖTÜYÜZ KÖTÜYÜZ'" Metal lol! Twisted Evil Unutmadan etrafımız MAĞRALARLA doluuuuu Cool
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Perş. Şub. 24, 2011 7:35 pm

    yerim ben o Mağraları Twisted Evil
    ham ham ham
    üf lanet olsun ya M ve E'de yakışıklı yani.
    neyse abartmadan bu konuşmayı noktalıyorum bizi forumdan atacaklar yoksa Shocked
    Spoiler:
    Sterling Knight
    Sterling Knight
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 18
    Kayıt tarihi : 23/02/11
    Yaş : 28

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Sterling Knight Perş. Şub. 24, 2011 8:15 pm

    bence M'de fena değil ama E kesınlıkle taaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaas tamam tamam hadı sen kıtabın en son halını yolla bende ona gore yazıyım ama cok kalamam
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından İdio-Path Cuma Şub. 25, 2011 2:47 pm

    Çok Güzeldii !!! Harika Bişey Çıkarmışsınız Ortayaaa ! ! Ne yazacağımı Bilemiorum.. Very Happy Ön Sayfada Sizi Hafife Aldıklarından Bahsetmişsiniz ?? Siz Ve Hafife Alınmakmı ?? - Özellikle Bu hikayeden Sonra - Kesinlikle Saçmalıolarr !! ( Kim olduklarını Bilmiorum ama Saçmalamışlarr !! ) Hikayenin Etkisinde Kaldımm.. Harika Ötesiydii.. Very Happy Yb İstiorumm !!İstiorumm !! İstiorumm ..
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Cuma Şub. 25, 2011 3:42 pm

    evet, bizi çok hafife alıyorlar. bunu sizden başka sınıfımdaki kimse okumadı. büyük ihtimalle herkes kendini tanıyacak. yüzlerinin ifadelerini sabırsızlıkla bekliyorum. çok teşekkür ederiz. yb geldi Very Happy
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Cuma Şub. 25, 2011 3:48 pm

    BÖLÜM 4
    PERSİUS MU DASTAN MI?
    NYX'NİN YENİ AŞKI



    Halen Persius ve beni konuşurken,kapı çalındı.Arkadan “Benim Hope.Hazırsanız yemek yemeye...” diye bir ses geldi.Nyx,hemen üstünü değiştirip Hope'a “5 dk'ya hazırız...” dedi.Bense meraktan çatlıyordum.Kan mı içecektim yani?Nyx'nin “Hadi ama geç kalacağız.Al şunu giy.” dediğini duydum.Verdiği şeyi kafamdan geçirdim ve dudaklarıma bir parlatıcı sürdüm.Ayağıma da herzaman severek giydiğim babetleri giydim.Kapıdan çıkarken,bacaklarıma ağda yaptığıma dua ettim.Hope,bizi üç-dört kapıdan geçirip,restorana ulaştırdı.Okul kantini gibi değildi.Güzel,tahta,dikdörtgen masalar vardı.Her birinin kenarında ise sekiz sandalye çekilmişti.Masaların üstünde çok şık,dantel beyaz masa örtüleri serilmişti.Herzaman ki gibi bir uğultu vardı ama insanı rahatsız etmiyordu.Hope, “Çıkışta,size gösterdiğim masadan birilerine sorun,sizi tekrar odalarınıza gitmenize yardımcı olurlar.Yarın alarmla uyanıp,herkesin toplandığı kızlar odasında nereye gidileceğini öğrenirsiniz.Ben sizin odanızın yanındaki kapıdan çıkıldığında koridorun en sonundaki odadayım.Tek başımayım.Merak ettiğiniz birşey olursa,çekinmeden gelin olur mu?Bakın,en arkada solda bir masa var oraya oturun.Bende yemeye gidiyorum.Yarın derste görüşürüz canlarım...” ikimizide sanki küçük kız kardeşleriymişiz gibi öptü.Nyx'e dönüp:
    “Hadi gel de gidelim şu masaya.Açlıktan ölüyorum valla.Ne güzel birşey üstünde ki öyle bayıldım şortuna.Hele thsırtün...”derken masaya vardığımızı anladım.Emily yan yana duran boş sandelyelerden birine oturdu.Bende onun yanındakine.Etrafıma baktığımda aynı ikiz gibi gözüken iki kızla aynı masadaydık. “Merhaba...” diye mırıldandım. “Ben Ultio,o da Nyx,yeni geldik.Hope bizi bu masaya oturmamız konusunda tembihledi.Size güveniyor,bize ortalığa karşı yardım edeceğinize.”İkiz gibi duranlardan yeşil gözlü olan elini uzatıp, “Ben Teksas,bu da kuzenim İndia.Esasında ikiz değiliz.Kuzeniz ama o kadar benzerizki bizi ikiz zannederler.Tanıştığımıza çok sevindim.”Hepsi onaylar gibi sevinçle kafalarını salladılar.Hangi dersler var diye sorunca,cevap konusunda küçük bir tartışmaya girdiler.Ben ve Nyx,gerçekten çok lezzetli olan yemeklerimize yamulmuşken masamıza iki tane süper yakışıklı çocuk geldi.Bende,Nyx'de hemencecik ağızımızı silip onları izlemeye başladık.Taş bebekler gibiydiler.Tek farkları erkektiler.İkiside kaslı,ikiside sarışındı.Mavi gözlü olan taş bebek, Teksas'a dönüp “kim bunlar?” der gibi kafa salladı.Bir an kendimi felçli gibi hissettim.Bir sürü güzel kız vardı.Teksas,hem şirin hemde güzeldi.Tabii kide sevgili olabilirler,diye düşünmekten kendimi alamadım.Kafamı döndürür döndürmez,yeşil gözlü taş bebeğin,hayranlıkla Nyx'e baktığını gördüm.En azından arkadaşım mutludur,diye düşünürken,kocaman bir el önüme uzandı. “Merhaba,ben Wes...Yeni gelmişsiniz galiba.Tanıştığımıza çok sevindim.” Persius'tan sonra ikinci kez bir tanrı görmüştüm.
    Ölüyordum herhalde...
    Önce yakışıklı Wes'in elini tuttum sonrada kafamı salladım. “Merhaba bende Ultio.Tanıştığımıza bende çok memnun oldum.” dedim.Sonra kendi kendime aptal derken Teksas,biraz sesini yükselterek;
    “Hey,Wes!Kendine gel koçum.Kızla adam gibi merabalaşmadın bile.Belki ortalığı gösterirsiniz Chace'le.Ne dersin?Ooo,Chace gene yazmaya başlamış.En iyisi sen tek git.Hadi,derhal!” Wes ayağa kalkarak elini bana uzattı.Bende önce elimi elbiseme silerek,onun elini tuttum.Dar masaların arasından beni geçirirken bir yandan da konuşmaya başladı. “Tekrar merhaba.Ben çok üzgünüm.Güzel kızlar karşısında,daha doğrusu herşeyin karşısında çok utangacımdır.Yaşım 17, beş-altı aydan beri buradayım.Teksas ve İndia'yı çok severim.Hiç olmayan kızkardeşlerim gibiler.Aynı şekilde Chace'side...Senin sevgilin var mı?” Böyle damdan düşer gibi sorduğu için küçük bir homurtu çıkardım.Beni yanlış anladı ve “Anlatmak zorunda değilsin merak etme.Ben sadece merak ettim.” dedi...
    Kendi kendime tekrar “aptal,aptal,aptal” demeye başladım.Sonra da tüm cesaretimi toplayıp, “Evet,yani hayır.Vardı ama yürümedi,ayrıldık.Senin peki?Kesin vardır...Senin gibilerin hep varıdır.” dedim.Evet,yalandı biliyorum.Ama onun gibi bir yakışıklının önündeyken ne diyeceğimi gerçekten bilememiştim işte...O'da “Hayır sevgilim yok.Ama olsun çok isterim.Saçların çok güzelmiş.Benimkinin kısası gibi...” sonra fazla konuşmuş gibi aniden sustu. “Genelde böyle iltifatlar almam.Çok teşekkür ederim.Sende çok iyisin.Sevgilin olmamasına şaşırdım.Hatta seni ve Teksas'ı sevgili zannettim.Özür dilerim.” diyince,etrafa bakma şansı buldum.Bir terasdaydık.Beyaz bir boya ile boyanmıştı.Küçük bir yerdi.Beyaz demirlerinden türlü türlü çicekler sarkıyordu.Romantik bir yer,diye iç geçirdim.Wes çok yakışıklıydı.Bende farklı duygular uyandırmıştı.Persius'da çok yakışıklı fakat,Wes farklı, dedim içimden.Sanki dediklerimi anlamış gibi delici,seksi ve müthiş bir gülümsemeyle bana bakmaya başladı. “Şey,sen çok güzelsin.Yani genelde vampirler güzel olur fakat sen farklısın...”aramızdaki küçük mesafeyi de kısa zamanda kapamıştı.Bugün üstümde bir sürtüklük vardı.Bende sürtüklüğümü devam edeyim bari,diye düşündüm. “Ben şuana kadar çok az erkek vampir gördüm ama hiçbiri senin gibi etkilemedi...” dedim. “Belki damdan düşer gibi olacak ama...” derken beni yanağımdan sıcacık dudaklarıyla öptü.Kalbim,yerinden çıkacak gibi atmaya başladı.Öptükten sonra geri
    çekildi ve “Özür dilerim,bunu yapmamalıydım.Çok ani oldu.Umarım,beni sapık gibi görmüyorsundur...” dedi.İçimdeki sürtüklük iyice artmaya başladı ve kesik kesik “Hayır,hayır!Bana çok iyi geldin.Lütfen...” diye yalvarmaya başladım.İç sesim, “öp,öp,öp” diye çığlık atmaya başladı.Bende onu dinledim ve,yağan yağmura aldırmadan Wes'i öptüm.Ne olacağını bilmiyordum ama harikaydı.Öpüşüme hem sert hemde yumuşak bir hareketle devam etti.Elimi saçlarında dolaştırmaya başladım.O da,benim geri çekilmemden korkarak usulca bana sarılmıştı.Daha dakikalarca öpüşebilecekken -bundan da hoşlanırken- arkamızdan yüksek bir öksürük sesi geldi.Arkamı döner dönmez,Persius'un öfke ve hayal kırıklığıyla dolu yüzüyle karşılaştım...
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından ges_emine Cuma Şub. 25, 2011 3:53 pm

    hafife alınmak mı? kim almış
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Cuma Şub. 25, 2011 7:16 pm

    ne bileyim kendini bilmez terbiyesizler bizi hafife alıyorlar,biraz klişe olacak ama intikam soğuk yenen bir yemektir Twisted Evil
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından ges_emine Cuma Şub. 25, 2011 7:37 pm

    boşver eylül takma kafaya
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Cuma Şub. 25, 2011 7:42 pm

    evet başka çare yok. bende bu kitapla çıkarıyorum tüm sinirimi. yazdıkça yazıyorum. tam 40 sayfa Very Happy
    ges_emine
    ges_emine
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 641
    Kayıt tarihi : 03/11/10
    Yaş : 26

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından ges_emine Cuma Şub. 25, 2011 7:43 pm

    hımmmmm
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından İdio-Path C.tesi Şub. 26, 2011 4:33 pm

    Very Happy eee Baqamm.. Hani O siniri Çıkarıpta Yazdığın 40 Sayfaa??? .. Very Happy Nerde Yb .. Very Happy O güzelim Ybleri Okumak isitorumm ?? Very Happy Very Happy Ne zaman Aaattaarsıınn ??? Very Happy <3 <3
    Deadly
    Deadly
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 3358
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 26

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından Deadly Paz Şub. 27, 2011 12:19 am

    Ovvv süper bir yerde golü çakmak? Tam sana göre Eylül işi biliyorsun kızım! Very Happy Yeni bölümm
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Paz Şub. 27, 2011 7:25 pm

    BÖLÜM 5
    MELODİ
    “Wes bekle,yada bekleme,sen yürümeye başla,restoranın kapısında bekle.Ben Persius'la bişeyler konuşmaya gidiyorum.Yolda karşılaşırız.”Herşey çok karışmıştı.Wes evet,anlamında kafasını salladı. “Sinirlenmeye hakkı yok.Burada bir sürü vampir,daha da kötüsünü yapıyor.Kaybolmazsın değil mi?” derken yüzünde sinsi bir gülüş vardı.Daha kötüsü derken neyi kassettiğini galiba anladım.Bende kafamı “hayır,kaybolmam...” anlamında salladım.Yanağına bir öpücük kondurup,Persius'un yanına doğru koşmaya başladım.Arkamı dönünce,Wes'in öptüğüm yeri tutup,kıpkırmızı olduğunu gördüm.Off,bu çocuk çok tatlıydı...Hemde çoook...
    “Persius,bekle beni gitme!Kızdın mı bana?” derken halen nefes nefeseydim.Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda yüzünde büyük bir acı ve hüzün vardı.Benden uzak durmaya çalışıyordu.Fark etmiştim.
    Vebalı filan değildim ki!
    “Sana kızmıyorum çünkü kızamıyorum.Bunun olacağını,Wes'in bağlanacağını biliyordum.Yani tahmin ediyordum.Tabiki de sen bilmiyorsun ama vampirlerde bağlanma adında bir olay var.On yedi yaşındaki herkes teker teker hayatında büyük bir yere sahip olan karşı vampire ölene kadar bağlanıyor.Bazen,milyonda bir,vampirler aynı kişiye bağlanabiliyor.Yada bağlanan kişi karşılık göremiyor.Şuan yirmi iki yaşındayım ve halen bağlanmadım.Destiny bana bağlandı ama ben ona bağlanamadım.O çocuğun sana bağlanacağını biliyordum çünkü bir-iki haftadan beri bir kızı rüyalarında gördüğünü söylüyor.Sarı saçlı,yeşil gözlü bir kız...Bu kız sensin.O sana bağlanma evresinde.Bende sizin seçildiğinizi duyduğum andan beri karışık duygular yaşıyorum.Seni kendime yakın hissetmiştim.Onu öperken ne hissettin?” söyledikleri beni hem heyecanlandırmış hemde meraklandırmıştı.Sorusuna yanıt vermemeye çalışarak, “Nasıl yani?Ben kime bağlıyım?Wes kime bağlı?Esas sen kiminlesin?” sorularıma bir yanıt beklerken aldığım yanıt beni çok büyük bir sıkıntıya sokmuştu.Sert ve kararlı bir sesle, “Onu öperken ne hissettin?” diye sordu.Çakılıp kalmıştım.Düşünmeye başladım.Kaç dakika orada ayakta düşünerek dikildiğimin farkında bile değildim.Düşündüğüm şeyler ağızımdan tekrer teker dökülmeye başlamıştı. “O çok farklı...”bir dakika durup nefes aldıktan sonra salak gibi devam ettim. “Onu tanımamama rağmen onu öptüm.Farklı ve karışık duygular hissettim.Sen gelmeseydin de daha devam ederdim.Ama sen gelince,senin sesini duyuncada değişiyorum.O farklı ne olursa olsun.Üzgünüm...” ben bunları söylerken yüzündeki ifadelerin değiştiğini hissettim.Artık gözlerimin içine bakmıyordu.Elleri cebinde,gözleri yerde konuşmaya başladı. “Sana karşı adını koyamadığım duygular besliyorum.Biliyorum yanlış ama dur diyemiyorum.Ben sana bağlanıyorum.” söyledikleri kafamda uçuşmaya başlamıştı. “Olamaz ki!Senin karın var!Ben bu kadar karmaşayı çekemem!” derken burnumdan sümükler aka aka ağlıyordum.İçimdeki sürtük Ida tekrar uyandı ve kendimi tutamayarak elimle çenesini tutarak gözlerini gözlerime kilitledim. “Lütfen üzülme.Bende üzülüyorum.Ama seçemem.Karar veremem...” bunları derken koşmaya başlamıştım bile.Arkamdan, “Ne olursa olsun,sen beni seçmesende ben buradayım.” dediğini duymuştum.Bu beni daha da ağlatmaya yetmişti.Var gücümle koşup,Wes'i aramaya başladım.Onu restoranın kapısındaki bankta oturduğunu gördüm.Mavi gözleri kararmıştı.Yüzünde,nedenini anlayamadığım bir hüzün vardı.Onu görünce hemen yavaşladım ve gözlerimi silerek yanına oturdum.Aramızda mesafe vardı ama ben onun koluna girip,omzunda saatlerce ağlamak istiyordum.
    Bunu yapmayacaktım...
    Sessizce,kimsenin bizi duymayacağına inandığım bir sesle, “Sen bana mı bağlandın?” diye sordum.Cevabı içimi burkacak şekilde uzun zamanda geldi. “Evet,yani bilmiyorum.İstiyormuyum ondan da emin değilim.Çünkü senin beni sevip sevmeyeceğinden hiç emin değilim.” kalbim acımaya başlamıştı.Yeterdi bu kadar üzüldüğüm. “Lütfen öyle söyleme çok üzülüyorum...” dedim.Sesim istemeden epey titrek çıkmıştı.









    Bir süre düşündükten sonra,yanıtı çok kesin ve netti, “Seni üzmek istemiyorum...” tekrar ağlamaya başladım ama bu sefer ağlayabileceğim bir omuz vardı.Hıçkırarak ağlarken, “Ne yada kimin için ağladığın benim için önemli değil.Eğer Persius yüzünden yada benim yüzümdense çok üzgünüm.Affet beni.Ben...Been...Ben,seni.Seni seviyorum.” bana şefkatle bakan gözlerini “hayır” cevabından korkarcasına uzaklara dikmişti.Sessizce, “Galiba,bende seni...” diyen dudaklarımı duydum.Omzundan kalkıp,bana verdiği peçeteyle yüzümü sildim.Eski neşeme kavuşamamıştım ama kavuşmam lazımdı.En azından yalandan. “Haydi,restorana gidelim.Zaten geç kaldık herhalde.” dedim.Tekrardan kafasını evet anlamında salladı.Birlikte içeriye doğru yürürken arada,elimi tutmaya çalıştığını,fakat ben geri çekerim diye elimi tutmadığını fark ettim.Ona güven veren bir gülümsemeyle baktım. “Korkma...” dedim sessizce.Yüzünde gene o seksi delici ve harika gülüşü belirdi.Elimi bu sefer güvenle tuttu ve “teşekkürler,” dedi mırıldanarak.Masaya iyice yaklaştığımızda,benim biricik arkadaşım Nyx'nin Wes'in en yakın arkadaşı Chace'le flört ettiğini fark ettim.Anlaşılan bunlar birbirlerine abayı yakmışlardı.Nyx'i seçimi dolayısıyla tebrik etmem gerekirdi.Chace,en az Wes kadar yakışıklıydı.Nyx'i hak ediyordu kısaca.Usulca Wes'le bizim iki beden bir bütün aşıkların yanına oturduk.Yanlarına gelince ikiside sus pus olmuşlardı.Aynı anda “Selam,” demeyi başarabildiler sadece. “Teksas ve India nerede peki?” diye sorduğumda klasik konuşmalar başlamıştı.Chace, “Ödevlerini bitirmemişlerde,onu bitireceklermiş.Grup ödevlerini yani...” dedi.
    Anlamamıştım ki...
    Ne Nyx,ne de ben buradaki dersleri biliyorduk.Neler olduğunu sordum,Wes'de büyük bir heyecanla anlatmaya başladı.Gerçektende fena ağır bir programımız vardı.Pazartesi,çarşamba ve perşembe, 19.00-01.00 arasında derslerimiz varmış. Pazartesi,fen bilimleri,astroloji ve yabancı diller (Almanca,Fransızca,Rusça,Rumca -öğk- ),Çarşamba,edebiyat,sanat,Perşembe,yaşam-eğitim,sosyal bilimler...Salı ve Cuma ise normal günlere nazaran daha uzun dersler...19.00-02.30 arasında,Salı,matematik-bilgisayar bilimleri,Cuma,genel duyurular,ritüel eğitimi,isteğe bağlı etüt,diksiyon ve matematik dersleri...Keşke gelmeseydim dedirtecek kadar ağır dersler. Neyse...
    Can kulağıyla Wes'i dinlerken,çok hoş bir melodi kulağıma fısıldamaya başladı.Bende hemen, “Hey,bu ne güzel bir melodi...” dedim.Üçüde bana delirmişim gibi bakıyordu.Bende “kafamın içinde neler dönüyor,” diye meraklanırken,o güzel sesi dinlememeye karar verdim.Ben onu dinlememeye çalıştıkça onun sesi artıyordu.Sonunda bir kadın sesinin “Seni çağırıyorum.Buraya,yanıma gel...” dediğini seçtim.Transa geçmiş bir halde elimle “beş dakika,” işareti yapıp,hiç tanımadığım okulun koridorlarında o güzel sesli kadını aramaya başladım.Sesi çok tanıdık geliyordu.Ama böyle bir ses hayatta unutulmazdı da.
    Eeee?Kimdi şimdi bu?
    Sonunda,Wes'in beni,sonrada benim onu öptüğüm yere geldiğimizi fark ettim.Bir anda içimin bir ürpertiyle dolduğunu hissettim.Öpüşürken benim durduğum yerde,sapsarı saçlı,mavi gözlü mükemmel bir kadının oturduğunu gördüm.Kadını dikizlemeye başlamıştım.Kızlardan o anlamda hoşlanmazdım ama o gerçekten de mükemmeldi.Belkide hiç kusuru yoktu.Kadın,rahatsız olmuş gibi yerinde kıpırdanmaya başladı.Gözümü açıp,kapadığım anda,kadının yerde olduğu gerçeğini kavradım.Ne olacağı düşünmeden,kadının yanına koştum. “Sakın ha ölme!Yardım çağıracağım.Bekle ve ölme!” diye bağırdığımı anladım.Emily'nin yere düşüp kuduz köpek gibi köpürdüğü dakikalar aklıma geldi.Kadına bakıp,neden söylediğimi bilmediğim,garip dualar okumaya başladım.Ellerimi göğüsümde birleştirip “Uka na va ta” diye bağırdım.Kadının artık titremediğini fartk ettim.Mükemmel mavi gözlerini açmış,yattığı yerden dikleşmeye başlamıştı.İyice kalkıp bende üç-dört adım uzaklaşıp, “Çok iyi...Çok,çok iyi.Bunu yapabilmen çok güzel.Seni tebrik ediyorum kızım.Bunu hak ettin...” dediğini duydum.Bu duyduğum son sözlerdi...
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından İdio-Path Ptsi Şub. 28, 2011 6:04 pm

    Haaa ?? .. Very Happy Ohaaa .... Çok iyiydii.. Sersemledim Yhaaa.. =)) hepsi kendi İsteği Dışında Oldu.. !! Vayy Bee.. Yhaa Ben Persius'u Çok Sevdimm... Wes' i biLe Kabul Ettii.. !! bölüm Harika Ötesiydii. Müthiş bi Alışverişten Sonra İnanılmaz İyi gitti.. =)) Tşekürlerr !! .... Yb Ne zaman ?? ''Diye Sormazsam Olmazz.. Very Happy dimi ?? ''
    HeathSeptember
    HeathSeptember
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 172
    Kayıt tarihi : 05/02/11
    Yaş : 27

    Asil Kan Empty Geri: Asil Kan

    Mesaj tarafından HeathSeptember Ptsi Şub. 28, 2011 8:06 pm

    bence Persius'a okadar bağlanma.
    pislikleşmeye başlayacak Twisted Evil

      Forum Saati Paz Nis. 28, 2024 1:25 am