-tiffany roberts hadi kalk! okula geç kalıcaksın.
annemin sesiyle yerimden sıçramasamda o derece ürktüm diyebilirim.onun evde olduğuna inanamıyorum o geç kalmıştı öylemi ? inanılması güç bir durumdu.kalktım ve hemen hazırlandım.başka bir deyişle en büyük kabusuma uyanmıştım.
okulun bahçesine girdiğimde kızların bana doğru koşturduğunu farkettim.kesinlikle okulda büyük bir olay olmuştu(büyük dediysem okulda bilinen bir çocuk ezik bir kızla çıkıyormuş)gibi bir şeyde onlar için büyük bir olay sayılırdı.kızlar yanıma gelir gelmez:
-tiffany taylor taylor
-evet kızlar taylor ?
katie soluk soluğaydı.onun bu halini görünce gerçekten merak etmiştim.taylor okulda popüler çocuklardandı ve benim bu okuldaki ilk çıktığım çocuktu(tabiki artık çıkmıyoruz). katie'nin sözünü erica tamamladı:
-okuldan gidiyormuş
şaşırmıştım doğrusu ama neden olabilirdiki?Özel Brooks Lisesi şehrin en iyi okuluydu.katie devam etti:
-dahası var tiffany.taylor okula birkaç gündür gelmiyordu zaten ve okuldan kaydını almak içinde ailesi gelmiş taylorın bi tür bulaşıcı hastalığa kapıldığını ve doktor iyileşene kadar kimseye yaklaşmaması gerektiğini sölediğini söylemişler.
katienin olayları bukadar büyütmesinden sıkılmıştım
-bunda ne var gayet normal bişey.okulun en popüler çocuklarıda hasta olabiliyor katie!tıpkı en popüler kızlarının da(yani bizim) olduğu gibi.
-ama bukadar değil anne ve babası okulda müdürle konuştuğu sıralarda dustin ve riley onu nehrin yakınlarındaki parkta görmüş.çok kötü görünüyormuş dustin yanına gidip iyimisin diye sormuş ama taylorın tek söylediği şey şu olmus:yeni hayat.herşey bitti. ve yürümeye başlamış dustin peşinden gitmiş ama bi anda gözden kaybolmuş.
Tanrım okula sadece 1 gün gelmemiştim ve nelere olmuştu.Bikaç saniye düşündüm bu gerçekten anormal bir durumdu acaba dustin ve rileynin hayal güçleri fazlamı çalışıyordu?yada sadece çekemediklerinden ve taylor okuldan gittiği için yalanmı söylüyorlardı?kızlar bi cevap bekliyorlardı
-bu gerçekten tuhaf ama ihtimaller fazla yani riley ve dustin yalan sölemediğini nerden biliyoruzki?
erica hemen atıldı:
-ama dustinle riley de okula gelmemişti onlarla okuldan sonra cafede buluştuk ve olanları anlattılar yani taylorın gittiğinden bile haberleri yoktu.biz anlattıktan sonra ikiside nerdeyse şok geçirdi.
-bilemiyorum belkide biryerden duymuşlardır.belkide gerçektir.
kafam çok karışmıştı tam düşünclere dalmak üzereydimki beni kurtaran zil oldu ve ilk derse girmek için sınıfa koşturdum.
ders herzmanki gibi sıkıcı geçmişti tenefüste sınıftan dışarı adım ataratmaz alec (çıktığım aynı zamanda okulun en yakışıklı çocuğudur kendisi) yanımda belirdi ve yanağımdan öptü
-günaydın
-günaydın
-yarın yeni bir maçımız varmış bizde daha yeni öğrendik.Şeyy ben diyecektimki sende gelirsen sonrasında bişeyler yaparız yani yenersek ki yenicez kutlama yaparız yada sen ne istersen ne dersin ?
benimse kafam hala taylordaydı.onu dinlemediğimi farketmiş olmasının yakın olduğunu düşünmüştümki
-tiffany sen iyimisin?
-a şey evet ben iyiyim sadece bişey düşünüyodum yani ailevi bişey.
tam bir aptal gibi gördüğüme emindim ama ona taylorı düşündüğümü söyleyemezdim.beni yanlış anlama olsılığı %99'du %1 lik olasılık ise o gün dalgın veya bişeyle ilgilenme olasılığıydı ve hiçte öyle görünmüyordu.
-yani ben diyorumki yarınki maçıma gelicekmisin?
-tabiki.neden olmasın
gülümsüyordu ve itiraf ediyorum gerçekten gülümsediğinde beni etkilemeyi başarıyordu.
-tamam ozaman yarın görüşürüz dedi. zaten zil çalmak üzereydi
-görüşürüz dedim ve 2. dersime girdim.
Zaman okadar yavaş ilerliyorduki okul beni fazla yormuştu.tüm tenefüslerde kızlarla taylorı konuşmuştuk ama yinede anlam vermeiyorduk hatta dustin ve riley i tekrar tekrar ayrıntısıyla dinledik ama yine sonuç yoktu.okulu nihayet sona ermişti ve buna en çok sevinen kişi ben olmuştum heralde. Eve gitmeden önce uğramam gereken bir kitapçı vardı.kitapçı parkın biraz aşşağısındaydı.arabama bindim ve gitmeye basladım çevremi çok dikkatli inceleyerek ve yavaş gidiyorum belki taylorı görürüm ve herseyin uydurma olduğunu sölemesi ümidiyle ama görünürde kimse yoktu.kitapçıda biraz fazla oyalanmıştım.tamam itiraf ediyorum fazla oyalanmıştım.Hava kararmak üzereydi.Kahretsinki arabamı en tenha bölgeye parketmiştim ve aptallığımın farkına yeni varabilmiştim.ararbaya doğru yürüyordum tam kapısını açacaktımki
-tiffany !
bu taylorın sesiydi gerçekten çok kötü çıkıyordu sanki acı çekiyormuş gibi.Tanrım o anda aklımdan öyle şeyler geçtiki adeta olduğum yerde donakalmıştım.
-korkma,lütfen yardım et yardımına ihtiyacım var
ne yapacağımı bilmiyordum sesi tüylerimin diken diken olmasına yetiyordu.
En son KaRtaLiçe tarafından Cuma Şub. 04, 2011 1:09 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi