Anasayfa
Arkadaşlar Rabişle yazdık bunu beyenirseniz devam ettiricez !
1. BAŞLANGIÇ HİÇ BU KADAR ACI VERMEMİŞTİ
Geç kalmak adetlerimde yoktur ama galiba nezleydim tanışma yıl dönümümüz daha önemliydi gölün kenarında piknik teklifime çok sevinmişti. Şimdi onu böyle önemli bir günde yalnız bırakamazdım. Kendi evimde (derme çakma ama yinede güzel bir daire) eşyalarımı bulamıyordum. Yalnız yaşamamın en büyük zorluğu arkanı toplayacak kimsenin olmamasıydı. Hızlıca koyu renk bir kot, mavi bir gömlek (en sevdiğim gömleğimdir.), Kot bir ceket giyip. Çelik kapıyı hızlıca açıp arabaya yönlendim. 99 model Golf’um ne kadar fazla benzin yaksada vazgeçemedim üç senedir birbirimizden ayrıladamadık ve sağlam bir beraberliğimiz var. Her neyse araba kapısını hızlıca açtım kontağı çevirdim dikiz aynasına bakarak saçlarıma şekil verdim ama nafile hasta olduğum göz altlarımdan ve kırmızı burnumdan anlaşılıyordu. Bir yandan araba kullanırken diğer yandan koltuk altıma dereceyi sıkıştırmakla meşguldum ve sanırım bir çöp konteyrına çarpıştım. Önemli değildi sadece beş dakika geç kalmıştım…
Arabayı jet hızıyla park ettim ve derin bir soluk alarak çalıların üstünden atladım. Giriş parkın öteki tarafındaydı, göle çok uzaktı ve benim kaybedecek gram zamanım yoktu. Hızlıca koşarak gölün kenarında ki piknik yerine ulaştım. Lizy elinde şarapla beni bekliyordu. Şahene bir sofra hazırlamıştı. Arkadan yaklaşarak beline ellerimi doladım ve kısa bir öpücekten sonra
- Selam hayatım. Üzgünüm biraz geç kaldım.
- Önemli değil canım tam zamanında geldin.
- Haklısın. Tam zamanında olmam gereken yerde ve olmam gereken insanlayım.
Tekrar kısa ama ateşli bir öpücük ardından elimi cebime attım ve ona aldığım hediyeyi çıkardım.
- Tanışma yıl dönümümüz kutlu olsun canım
- Aman Tanrım! Yancy bu tek taş.
- Benimle sonsuzluğa bir adım atmak ister misin Lizy ?
Oldukça sevimli bir ifadeyle hayatımın en önemli teklifini etmiştim fakat ateşim iyice yükselmişti.
- Sonsuza kadar evet evet ve evet !
Uzun süreli bir öpüş daha ve kendimi bilmeden yaptığım bir hareket. Lizy sertçe ağaca doğru itmiştim. Sendeleyerek kıçının üstüne çöken Lizy şaşkın surat ifadesiyle beni kızdırıyor ve içimden her şeyi yok etmek geçiyordu.
- Yancy yanıyorsun neyin var ?
- Hiçbir şey sadece biraz…
Cümlemin sonunu tamamlamadan ağzımı tutmam gerektiğini anladım ve ordan koşar adım atarcasına uzaklaştım. Arabaya oldukça kısa bir sürede varmıştım. Evet hastaydım ama hala kendimi dinç hissediyordum. Kırarcasına Kadim dostumun (Arabam) kapısını sertçe kapamıştım. Birden tarif edemeyeceğim kadar şiddetli bir baş ağrısı girdi. Ama ısrarla arabayı çalıştırmaya devam ediyordum ve küfür etmeyide ihmal etmiyordum. Başımda ki ağrı geçmişti fakat karnıma sanki bıçaklar saplanıyordu. Bu bilindik acı vücudumun heryerini dolaşıp bana sadece hüznü ve yalnızlığı tattırıyordu.
Evime kısa ama bana çok uzun gelen bir yolculuk yapmıştım. Lizy kendi arabasıyla arkadan beni takip ediyordu. Arabadan indim ve sertçe otomatik kilit tuşuna basarak kilitledim fakat anahtarlıkla beraber kopup parçalara ayrıldı. Umursamaz hareketlerimi kontrol edemiyordum. Anahtarı ağacın dibine atarak postalamıştım. Apartmanın Demir kapısını hızlıca ve çok ağır olmasına rahmen kolayca kapadım. Bay Bloom demir kapıyı hırsızlar için yaptırmıştı ama kendine eziyet için yaptırdığının farkında değildi. Yaşlı bedeni bu ağır kapıyı kapamakta çok zorlanıyordu. Daireme çıktım ve kapıyı tam kapatacakken Lizy kapıyı eliyle tuttu.
- İşimiz yarım kaldı.
Diyerek dudaklarıma yapıştı.
- Şimdi olmaz Lizy kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Diyerek kapıyı kapattım. Sanırım kalbini çok kırmıştım ama daha sonra tamir edecektim. Evlilik konusunda hızlı bir adım attığımızı biliyorum. Üniversite son sınıf öğrencisi olsak bile. Hırkamı askıya astım ve salonun ışığını düğmesine kırarcasına bastım ve sürpriz!! Kanepemde oturmuş iki tane adam beni bekliyordu…
- Hoş geldin Yancy lütfen Lizy’ide içeri alır mısın ?
Lizy’i ateşe atmak istemiyordum ama bunu yapmak zorundaydım. Arkamı döndüm ve Lizy gitmemiş kapıyı açmamı bekliyordu.
- Keşke yarım bırakmasaydık sevgilim.
Diyerek beni öptü ve lanet olasıca heriflerin yanına geçti. Tanrım neler oluyordu. Yoksa hastalığımdan dolayı rüya ya da halisilasyon mu görüyordum?
- Yancy ben Eric Lizy’i zaten biliyorsun bu da Prefix
- Lizy neler olurduğunu açıklar mısın?
- Sakin ol Yancy. Her şeyi öğreneceksin.
Kız arkadaşlarımı yanlış şeçtiğim olmuştu. Ama evlenmek istediğim kız bu olamazdı her şey bittikten sonra bu olay üzerinde kafa patlatmam gerekecekti. Bu sırada Eric denen adam konuştu.
- Yancy öncelikle söyliyeceklerimiz tamamıyla gerçek. Bizi sonuna kadar dinlemeli ve sorularını sona saklamalısın.
- Evet sizi dinliyorum.
Tekli kanepeye geçtim ve el işareti yaparak başlamalarını Söyledim.
- Yancy ateşlenmen konusuyla başlayalım. Bu ateşlenmelerin yaklaşık bir haftadır sürüyo ve sen az çok bunun farkındasındır. Aslında bakarsan uzatmanın manası yok..
Prefix denen adama bakarak onay işaretini aldı ve anlatmaya geri döndü.
- Yancy bizler kurt adamız.
- Upss! Sözünüzü kesmiyecektim ama açıkça saçmalıyorsunuz. Kameralar nerde Lizy bana şaka yapmanın hiç sırası değil gerçekten iyi değilim.
Yerimden sertçe kalktım ve montumu giydim. Dışarı çıkacakken vurucu darbe geldi.
- Yancy biribi öldürdün ve kontrol altına alamazsak insan kayıplarının sayısı artacak.
Hafızam oldukça kuvvetliydi ve belleğimde birini öldürdüğüm yoktu. Buna yüzde bin emindim.
- Yancy bizler insan düşmanı değiliz. Bunu önlememiz gerek.
- Size inanmıyorum lütfen evimden çıkın ya da ben gidiyim.
Prefix denilen herif çenesini açmıştı.
- Lizy göster ona!
Lizy yanıma geldi ve beni koltuğa oturdu. Ellerimi ellerinin arasına aldı ve avuç içlerimin terlemesi ile neye uğradığımı şaşırarak bundan 3 gün önce gittiğimiz bara dönmüştüm.
Lizy’le bir şeyler içiyorduk evet bunu yaşamıştım. Gereksiz bir sinirle bardakları kırıyorum. Ama buraları gerçekten hatırlamıyorum. Daha sonra kapıyı sertçe kapıyıp bardakileri rahatsız ederek dışarı çıkıyorum. Bu arada sinirlerim gittikçe geriliyor ve bana çarpan yaşlı bir kadını sürükleyerek bir ara sokağa çekiyorum. Lanet olsun gerçekten bir kurda dönüşüyorum ve evet kadına hiç acımadan parçalıyorum.(Onu parçalara ayırıyorum. Bunu benim yapmış olmam imkansız.) Arkamdan Lizy geliyor ve kurda dönüşerek beni alıp uzaklaştırıyor. Tanrım ben gerçekten bir kurt adamdım ve bundan sonra ne halt edeceğimi gerçekten bilmiyordum.
1. BAŞLANGIÇ HİÇ BU KADAR ACI VERMEMİŞTİ
Geç kalmak adetlerimde yoktur ama galiba nezleydim tanışma yıl dönümümüz daha önemliydi gölün kenarında piknik teklifime çok sevinmişti. Şimdi onu böyle önemli bir günde yalnız bırakamazdım. Kendi evimde (derme çakma ama yinede güzel bir daire) eşyalarımı bulamıyordum. Yalnız yaşamamın en büyük zorluğu arkanı toplayacak kimsenin olmamasıydı. Hızlıca koyu renk bir kot, mavi bir gömlek (en sevdiğim gömleğimdir.), Kot bir ceket giyip. Çelik kapıyı hızlıca açıp arabaya yönlendim. 99 model Golf’um ne kadar fazla benzin yaksada vazgeçemedim üç senedir birbirimizden ayrıladamadık ve sağlam bir beraberliğimiz var. Her neyse araba kapısını hızlıca açtım kontağı çevirdim dikiz aynasına bakarak saçlarıma şekil verdim ama nafile hasta olduğum göz altlarımdan ve kırmızı burnumdan anlaşılıyordu. Bir yandan araba kullanırken diğer yandan koltuk altıma dereceyi sıkıştırmakla meşguldum ve sanırım bir çöp konteyrına çarpıştım. Önemli değildi sadece beş dakika geç kalmıştım…
Arabayı jet hızıyla park ettim ve derin bir soluk alarak çalıların üstünden atladım. Giriş parkın öteki tarafındaydı, göle çok uzaktı ve benim kaybedecek gram zamanım yoktu. Hızlıca koşarak gölün kenarında ki piknik yerine ulaştım. Lizy elinde şarapla beni bekliyordu. Şahene bir sofra hazırlamıştı. Arkadan yaklaşarak beline ellerimi doladım ve kısa bir öpücekten sonra
- Selam hayatım. Üzgünüm biraz geç kaldım.
- Önemli değil canım tam zamanında geldin.
- Haklısın. Tam zamanında olmam gereken yerde ve olmam gereken insanlayım.
Tekrar kısa ama ateşli bir öpücük ardından elimi cebime attım ve ona aldığım hediyeyi çıkardım.
- Tanışma yıl dönümümüz kutlu olsun canım
- Aman Tanrım! Yancy bu tek taş.
- Benimle sonsuzluğa bir adım atmak ister misin Lizy ?
Oldukça sevimli bir ifadeyle hayatımın en önemli teklifini etmiştim fakat ateşim iyice yükselmişti.
- Sonsuza kadar evet evet ve evet !
Uzun süreli bir öpüş daha ve kendimi bilmeden yaptığım bir hareket. Lizy sertçe ağaca doğru itmiştim. Sendeleyerek kıçının üstüne çöken Lizy şaşkın surat ifadesiyle beni kızdırıyor ve içimden her şeyi yok etmek geçiyordu.
- Yancy yanıyorsun neyin var ?
- Hiçbir şey sadece biraz…
Cümlemin sonunu tamamlamadan ağzımı tutmam gerektiğini anladım ve ordan koşar adım atarcasına uzaklaştım. Arabaya oldukça kısa bir sürede varmıştım. Evet hastaydım ama hala kendimi dinç hissediyordum. Kırarcasına Kadim dostumun (Arabam) kapısını sertçe kapamıştım. Birden tarif edemeyeceğim kadar şiddetli bir baş ağrısı girdi. Ama ısrarla arabayı çalıştırmaya devam ediyordum ve küfür etmeyide ihmal etmiyordum. Başımda ki ağrı geçmişti fakat karnıma sanki bıçaklar saplanıyordu. Bu bilindik acı vücudumun heryerini dolaşıp bana sadece hüznü ve yalnızlığı tattırıyordu.
Evime kısa ama bana çok uzun gelen bir yolculuk yapmıştım. Lizy kendi arabasıyla arkadan beni takip ediyordu. Arabadan indim ve sertçe otomatik kilit tuşuna basarak kilitledim fakat anahtarlıkla beraber kopup parçalara ayrıldı. Umursamaz hareketlerimi kontrol edemiyordum. Anahtarı ağacın dibine atarak postalamıştım. Apartmanın Demir kapısını hızlıca ve çok ağır olmasına rahmen kolayca kapadım. Bay Bloom demir kapıyı hırsızlar için yaptırmıştı ama kendine eziyet için yaptırdığının farkında değildi. Yaşlı bedeni bu ağır kapıyı kapamakta çok zorlanıyordu. Daireme çıktım ve kapıyı tam kapatacakken Lizy kapıyı eliyle tuttu.
- İşimiz yarım kaldı.
Diyerek dudaklarıma yapıştı.
- Şimdi olmaz Lizy kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Diyerek kapıyı kapattım. Sanırım kalbini çok kırmıştım ama daha sonra tamir edecektim. Evlilik konusunda hızlı bir adım attığımızı biliyorum. Üniversite son sınıf öğrencisi olsak bile. Hırkamı askıya astım ve salonun ışığını düğmesine kırarcasına bastım ve sürpriz!! Kanepemde oturmuş iki tane adam beni bekliyordu…
- Hoş geldin Yancy lütfen Lizy’ide içeri alır mısın ?
Lizy’i ateşe atmak istemiyordum ama bunu yapmak zorundaydım. Arkamı döndüm ve Lizy gitmemiş kapıyı açmamı bekliyordu.
- Keşke yarım bırakmasaydık sevgilim.
Diyerek beni öptü ve lanet olasıca heriflerin yanına geçti. Tanrım neler oluyordu. Yoksa hastalığımdan dolayı rüya ya da halisilasyon mu görüyordum?
- Yancy ben Eric Lizy’i zaten biliyorsun bu da Prefix
- Lizy neler olurduğunu açıklar mısın?
- Sakin ol Yancy. Her şeyi öğreneceksin.
Kız arkadaşlarımı yanlış şeçtiğim olmuştu. Ama evlenmek istediğim kız bu olamazdı her şey bittikten sonra bu olay üzerinde kafa patlatmam gerekecekti. Bu sırada Eric denen adam konuştu.
- Yancy öncelikle söyliyeceklerimiz tamamıyla gerçek. Bizi sonuna kadar dinlemeli ve sorularını sona saklamalısın.
- Evet sizi dinliyorum.
Tekli kanepeye geçtim ve el işareti yaparak başlamalarını Söyledim.
- Yancy ateşlenmen konusuyla başlayalım. Bu ateşlenmelerin yaklaşık bir haftadır sürüyo ve sen az çok bunun farkındasındır. Aslında bakarsan uzatmanın manası yok..
Prefix denen adama bakarak onay işaretini aldı ve anlatmaya geri döndü.
- Yancy bizler kurt adamız.
- Upss! Sözünüzü kesmiyecektim ama açıkça saçmalıyorsunuz. Kameralar nerde Lizy bana şaka yapmanın hiç sırası değil gerçekten iyi değilim.
Yerimden sertçe kalktım ve montumu giydim. Dışarı çıkacakken vurucu darbe geldi.
- Yancy biribi öldürdün ve kontrol altına alamazsak insan kayıplarının sayısı artacak.
Hafızam oldukça kuvvetliydi ve belleğimde birini öldürdüğüm yoktu. Buna yüzde bin emindim.
- Yancy bizler insan düşmanı değiliz. Bunu önlememiz gerek.
- Size inanmıyorum lütfen evimden çıkın ya da ben gidiyim.
Prefix denilen herif çenesini açmıştı.
- Lizy göster ona!
Lizy yanıma geldi ve beni koltuğa oturdu. Ellerimi ellerinin arasına aldı ve avuç içlerimin terlemesi ile neye uğradığımı şaşırarak bundan 3 gün önce gittiğimiz bara dönmüştüm.
Lizy’le bir şeyler içiyorduk evet bunu yaşamıştım. Gereksiz bir sinirle bardakları kırıyorum. Ama buraları gerçekten hatırlamıyorum. Daha sonra kapıyı sertçe kapıyıp bardakileri rahatsız ederek dışarı çıkıyorum. Bu arada sinirlerim gittikçe geriliyor ve bana çarpan yaşlı bir kadını sürükleyerek bir ara sokağa çekiyorum. Lanet olsun gerçekten bir kurda dönüşüyorum ve evet kadına hiç acımadan parçalıyorum.(Onu parçalara ayırıyorum. Bunu benim yapmış olmam imkansız.) Arkamdan Lizy geliyor ve kurda dönüşerek beni alıp uzaklaştırıyor. Tanrım ben gerçekten bir kurt adamdım ve bundan sonra ne halt edeceğimi gerçekten bilmiyordum.
jake geLdiiiiiiiiiiiii 
