tarafından dilry95 Paz Şub. 07, 2010 6:44 pm
GİRİŞ
[i]Ara sokaklardan birinde dolaşırken onu hissettim. Ölümü hissettim, bana doğru geliyordu. Soğuk bir şey bileğimi kavradı ve beni kendine doğru çevirdi:
'Azarmidokht karşısında eğil Cadı Elizabeth.' dedi teni soluk aynı ölü gibi, ve donuk bakışlı kırmızı gözlü kadın.
'Ben kimsenin karşısında eğilmem. Eğer benimle bir sorununz varsa lütfen eğitmenime bildirin. Ben herhangi bir vampirle muhatap olmamak üzere uyarıldım. Elinizi çeker misiniz?' Kadının tehlikeli olduğu her halinden anlaşılıyordu. Amacı her ne ise bir cadı çırağıyla muhatap olmaya cesaret edebilmişti. Hiçbir vampir henüz cadı olmayan çıraklarla iletişim haline geçemez. Çıraklar güçlerini kontrol edemedikleri için herhangi bir vampiri kazara yaralayabilirler.
'Ben vampir kraliçesi Azarmidokht! Kudretim karşısında eğil ve hizmetim altına girmeni emrediyorum. Aksi takdirde seni de bizim küçük topluluğumuzu katmam kaçınılmaz olur Cadı.'
Uyandığımda ter içerisindeydim. Yatağımdan doğrulmuş beyaz örtüyü yerlere atmıştım. Tanrım! Gerçek gibiydi! Bu bir kabus ve ya rüya olamazdı. Sonuçta hissederdim. Değil mi? çığlık atmış olmalıyım ki Richard elinde bir süpürgeyle içeri daldı.
'Ne oldu Elizabeth? Bir çığlık duydum ve.. Aman tanrım dudağın kanıyor!'dedi dehşet içinde.
'Ne?!' dedim ve elimi dudağıma götürdüm. Ah! Acıdı(ki benim acı eşiğim çok yüksektir).
'İzin ver bakayım Eli.' dedi ve yanıma oturdu. Ben ise o sırada komidindeki aynayı alıp dudağıma baktım. Yüzüm bembeyaz dudağım ise mosmordu. Sanki soğuktan donmuşum gibi. Kanayan yerde ise yeşil bir ışıltı vardı. Korku filminden çıkmış gibiydim. Gözlerimi temizlemeden yatmamın bunun üzerindeki etkisi olabilir tabii ki de. Sonuçta uyurken öcüye benzediğimi söylerdi Emma. Richard anlayamadığım bir kaç latince söz söyledi ve kanama durdu. Ne olmuştu bana böyle? Richard:
'İyi geceler genç öğrencim.' dedi ve beni alnımdan öptü. Kapıyı kapattıktan sonra cam birden titremeye başladı dışarıda tipi vardı ama.. Ayağa kalktım ve ahşap çerçeveli camı açtım.
'BÖÖ!!'
'Kahretsin Steven bir daha sakın bunu yapma!' dedim sinirli bir şekilde ve yatağa oturdum.
'1. si iğrenç rüyan beni uyandırdı. 2. si bir rüyayı bile yorumlayamıyorsan nasıl cadı olacaksın? 3. sü o kaltak kadını görmen bende büyük bir kusma isteği yarattı. Ya da sana gelmesi demeliydim. VE son olarak uyurken öcüye benzemiyorsun küçük hanım.' dedi ve eğilip eliyle burnumu sıktı.
'Azarmidokht'u tanıyor musun?'
'Şşşht! Sakın adını anma. O bizim tüm dünyaya korku salan vampir kraliçemiz. Onu düşünmek bile tüylerimi diken diken yapıyor. Kızım tehlikedesin uyarayım dedim' dedi
'Ah! Yani beni görmek istediğinden gelmedin buralara kadar? ne kadar uzaktan oturuyoruz? 100 kilometre?
'Eh arayabilirdim de ama çok yavan bir konuşma olurdu.'
'Biliyorsun gelmemeliydin. Zarar görebilirsin seni şapşal.' dedim ve ayağa kalkım boynuna sımsıkı sarıldım. O ise beni tutup kaldırdı.
'Hadi bakalım gidiyoruz.' dedi ve ben kucağında camdan dışarı çıkmak üzereyken.
'Ne?! Nereye?! Bırak beni Steven. Bir yere gidemeyeceğimi biliyorsun.' dedim üzgün bir şekilde. Yaramı deşiyordu. Bu küçük kulubeye 3 yıl boyunca hapistim ve eğitim sürem boyunca dışarı çıkamazdım. Emma benim yüzümden öbür tarafa gitmişti. Öbür taraf derken neresi olduğunu bilmiyorum. Onu sonsuz boyutlardan birine gönderdim Richard hala üzerinde çalışıyor. Kısacası ben tehlikeliydim.
'Tehlikeli falan değilsin Eli. Sadece gücünün seni kontrol etmesine izin veriyorsun o kadar. Seni kötü bir şey yapmadan burdan çıkarıyorum! dedi ve camdan atlamak isterken kollarından ayrıldım ve
'Aradia duy çağrımı bu kaybolmuş vampiri evine geri gönder!' dedim ve küçük yeşil bir pırıltı ile Steven gözden kayboldu. Ben ise camdan dışarıyı seyre daldım. Korku tüm benliğimi kaplarken Güçlerimin boyutunu düşündüm. O kadar Önemli biri sayılmazdım. Annem babam insandı ve normaldiler. Peki ben nasıl Cadı güçlerine sahiptim. Annem mistik şeylerle ilgilenmeseydi güçlerimi keşfetmeyecektik bile. Herşey ben 10 yaşındayken başladı.
Annem ve arkadaşları falcıya gitmişlerdi. Beni de yanlarında almışlardı. Falcı kadının hayatının zor olduğu kırışıklıklarından okunuyordu. Tatlı bir teyzeye benziyordu.
Annemlere kemik falı* bakarken
'Ben de bakabilirmiyim kemiklere?' Diye konuşmanın içerine daldım. Kadın:
'Tabii bakabilrsin tatlım. Bu kemik annenin hadi şimdi ateşin içine at da kemiğin çatlat belki kendinle ilgili bir şeyler görürsün, ha?' dedi ve kemiği bana uzattı. Kemiği ateşe attım ve büyük bir gürültüyle çatladı. Herşey o kadar netti ki. Neler olacağını sanki bana fısılıdıyordu çatlaklar.
'Anne burda bir bebek var.' Dedim ve ağlamaya başladım.
'Tatlım bu iyi bir şey üzülme.' dedi Falcı kadın.
'Ama bu bebek gelip gidicek' Dedim. Ürkütücü sessizliği delen annemin sesi oldu. Kadına paraya uzaatığı gibi beni onun yanından çekip
'Buyrun paranız hoşçakalın.' demişti. 1 Ay sonra annemin hamile olduğu haberini aldık ve bebek düştü. Annem kürtaj sırasında hayatını kaybetti. Son dileği beni Richard'ın yanına göndermekti.Ama Babam ablam ve beni bir yatılı okula verdi. Okulun yakınında bulunan Ravenloft malikanesi beni sanki çağırıyordu. O gün Fincanın beni kendine çağırması gibi...
çok iyi olmadı biliyorum ama :/
*Kemik falı= Kemiğin ateşe atılmasıyla oluşan çatlaklara bakıp yorumlanan fal
En son dilry95 tarafından Paz Şub. 07, 2010 7:02 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi