Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


5 posters

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Anket

    Sizce Devam Ediyim Mi?

    [ 0 ]
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_left0%Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_right [0%] 
    [ 0 ]
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_left0%Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_right [0%] 
    [ 1 ]
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_left100%Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_right [100%] 
    [ 0 ]
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_left0%Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Bar_right [0%] 

    Toplam Oylar: 1
    copia
    copia
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 35
    Kayıt tarihi : 04/08/10
    Yaş : 28

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından copia Paz Eyl. 19, 2010 9:25 pm

    ]size=18]Elita ödevini yapmak için gittiği kütüphanede esrarengiz bir biçimde hafızasını kaybeder.Birinin hafızasını kaybetmesi hiç bu kadar zor olmamıştı.[/size]
    Aşk
    Dostluk
    İhanet
    Kayıplar
    Ve
    GİZEM

    Elita Broke:İyi ve güzel bir kız. Annesi ölmüş bu yüzden babası ile yaşıyor.16 yaşında. Mavi gözleri kahverengi saçları var.
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) 2294206620891811c682

    Mable :Elita'nın en iyi arkadaşı. Çok sevimli biri. Erkeklerden nefret ediyor.Elita ile yaşıt.Kahverengi saçları ve kahverengi gözleri var.
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) 220pxwillaholland08tiff
    Kevin :Elita'nın erkek arkadaşı.Oldukça yakışıklı.Elita'ya değer veriyor.Elita'dan 2 yaş büyük. Mavi gözlü sarışın.
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Chad20michael20murray

    Dustin :Elita Kevin ve Mable ile yakın arkadaş.Çok iyi ve tatlı biri.Kahverengi saçları mavi yeşil karışımı güzel gözleri var.
    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) DustinMilligan-1

    Beğenirseniz 1. bölüm yollıycam.Yorum atın.


    En son copia tarafından Cuma Ara. 10, 2010 6:50 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi
    ebru
    ebru
    Untamed
    Untamed


    Mesaj Sayısı : 1240
    Kayıt tarihi : 01/03/10
    Yaş : 29

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından ebru Ptsi Eyl. 20, 2010 6:00 pm

    güzel olcak bence.yb koy Very Happy
    copia
    copia
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 35
    Kayıt tarihi : 04/08/10
    Yaş : 28

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından copia C.tesi Eyl. 25, 2010 12:48 pm


    1.Bölümün İlk Kısmı "Okul"

    Sıska Henry, usta bir başarıyla hazırladığım projenin üstüne kusmadan önce her şey iyi ilerliyordu. Bayan Cooper’a ödev beğendirmek çok zor olsa da bunu birçok kez başarmıştım. Ama bu proje için bu söz konusu olamadı. Her şey bir çırpı da gelişti.

    Ellen, Bayan Cooper’ın masasına gelmeden kötü çocuk Jimmy -her zamanki pislik haliyle- kızcağıza çelme taktı. Kızın dizi kanlar içindeydi. Henry kızın dizinden akan kanları görür görmez öğürmeye başladı. Birkaç dakika önce projeme bakmak istemişti ve şimdi proje maalesef ki onun önündeydi. Hemen projemi almak için bir hamle yaptım ama çok geçti. Proje ödevimi elimle kavradığım anda Henry hem ödevime hem de elimin bir kısmına kusmuştu. Bundan daha kötü ne olabilir derken tişörtümün kolunun boydan boya kusmuk olduğunu fark ettim.
    ”Lanet olsun!”
    Düşündüğüm şeyi sesli olarak söylemiştim ama rahatladığım söylenemezdi. İçeride Bayan Cooper olmasa onu bir çırpıda boğazlayıverecektim. Her taraf kusmuk içindeydi ve projemi tekrar yapmak zorunda kalacaktım. O anda şükürler olsun ki zil çalmıştı. Bayan Cooper, Henry’e ve bana pis bir bakış fırlattı.
    “Bayan Broke, o ödevi temizleyip iki gün içinde bana getirme hakkın var.”dedi ve sınıftan ayrıldı. Hışımla Henry’e yöneldim.
    “Seni… ! Projemi mahvettin! Ayrıca en sevdiğim tişörtümü kusmuk yaptın!”
    “Ama Elita, şey ben… Ben...” Daha fazla bir şey söylemesine mani olarak elimi kaldırdım.
    “Sus bir şey söyleme. Benden uzak dur yeter.”
    Hızla sınıftan çıkarken bu sözleri söylemiştim ve sınıf kahkaha bombardımanına tutulmuştu. Henry’nin arkamdan sarf ettiği, sonu gelmeyen özür mesajlarını işitir gibiydim. Tuvalete doğru giderken en yakın arkadaşım Mable karşıma çıktı.
    “Hey, ne oldu sana böyle?” Şaşkın –bir o kadar da tiksinç- gözlerle beni süzüyordu.
    “Kızlar tuvaletine gidiyoruz. Yolda anlatırım” dedim ve kusmuk olmayan kolumu onun koluna geçirdim. Kızlar tuvaletine geldiğimizde bütün lanet kusmuk hikâyesini anlatmıştım.
    “Ah tanrım budala şey! Baksana en sevdiğin tişörtünü kusmuk yapmış. Ayrıca gece gündüz demeden kusursuz bir başarıyla tamamladığın biyoloji ödevini de mahvetmiş.”
    Kusmuk kelimesini söylerken bana kesinlikle-iğrenç bakışını attı. Cebinden çıkardığı selpak paketini bana doğru uzatıyordu. Kolumu ve elimi lavaboda yıkadım. Daha sonra Mable’ın uzattığı paketten bir selpak çıkarıp kolumu kuruladım. Bakışlarımı çaresizce siyah, üzerinde renkli yazılarla ‘çok para çok problem’ yazılı tişörtüme çevirdim. Bu tişörtü son doğum günümde yakın arkadaşım Dustin hediye etmişti. Tişörtümün son halinden geriye kalanları görse çok üzülürdü sanırım. Gözlerimi devirdim ve tişörtümü temizlemeye koyuldum.
    “Aslında onu tüm sınıfın karşısında rencide ettiğim için vicdan azabı duymuyor değilim. Sonuçta istemeyerekten olan bir şeydi.” dedim Henry’i azarladığıma üzülerek.
    “Ah hadi ama şaka yapıyor olmalısın! Bugün ben de en sevdiğim tişörtümü giydim. İyi ki senin yerinde değildim yoksa o inek çocuğu küçük bir solucan gibi ezebilirdim. Ayrıca bir vicdan kırıntısı dahi hissetmeyeceğime garanti verebilirim.”
    Mable’ın bu sözüyle gözlerimi, tozpembe renginde üstünde ‘erkekler aptaldır, onlara kaya fırlatın’ yazısı ve yazının yanında kaya fırlatılan çaresiz bir çocuğun yer aldığı tişörtüne çevirdim. Gülmemek için dudağımın kenarını ısırdım. Mable tam anlamıyla erkeklerden nefret ederdi. Bunun nedeninin yaklaşık iki sene önce sevgilisinin onu aldatmasından kaynaklandığı aşikârdı.
    “Mable şu -erkeklere ölüm- takıntını bir yana bırakıp önüne baksan diyorum. Yıllarca erkeklerden nefret edemezsin ya. Tanrı aşkına geceleri ortalığı Teksas misali yakıp kavuran bir çocukla çıkmayı sen istedin.”
    “Pekâlâ, bayan çokbilmiş tatlı ve seksiydi. Ne yapsaydım yani ağzımın suları akana kadar öyle izleyip durmayı mı tercih etseydim?”
    “Hayır, ondan uzak durmayı tercih etseydin senin şu erkek takıntın ortaya çıkmazdı.”
    “Yanılıyorsun bayan çokbilmiş ben oldum olası erkeklerden nefret ederim. Stan bir istisnaydı ki beni 8. sınıfların kaltak Jennifer’ı ile boynuzladı.”
    Mable son cümlesini büyük bir öfkeyle söylemişti. Stan gerçekten tam anlamıyla pisliğin tekiydi. Çocuk resmen bir bela yumağını andırıyordu. Ama Mable bunu görememişti ve duygularına yenik düşmüştü. Bunun şimdiki zamanda da ceremesini çekiyordu.
    “Evet dediğin gibi iki yılı aşkın bir süre önce gerçekleşmiş bir faciadan söz ediyorsun. O
    yüzden şu Stan’i unut artık. Ayrıca bana da bayan çokbilmiş demeyi kes.”
    “Tamam, sustum. Ama unutma herkes senin gibi şanlı olamıyor işte. Yani o ahmak seksi erkek arkadaşının kıymetini bil demek istiyorum.”
    Kevin ile Stan’i karşılaştırınca aralarında dağlardan vadilere kadar fark olduğunu keşfetmek o kadar da güç değildi. Kevin sevdiği kişilere değer verirdi. Beni asla aldatmayacağından emindim. Çünkü o beni seviyordu gerçek anlamda. Tabi ki bende onu seviyordum. Uzun yıllardır birbirimizi tanıdığımız için ona inanılmaz derecede bağlandığımı inkâr edemezdim. Sanki benim parçamın yarısı ona ait gibi geliyordu.
    “Evet, bunu biliyorum.” diye mırıldandım.
    Kolumda kalan son kusmuk parçasını da temizlerken,
    “Benim işim bitti. Haydi, artık kafeteryaya gidelim.”dedim.
    Tuvaletten çıkıp kafeteryaya doğru ilerledik.


    Beğendiyseniz devam edicem lütfen yorum yazın
    [/size]
    ZoeyCixx
    ZoeyCixx
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 207
    Kayıt tarihi : 01/07/10
    Yaş : 28

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından ZoeyCixx Cuma Ekim 08, 2010 6:40 pm

    Güzel olmus canım (: Yb !
    ¤ тσяу ¤
    ¤ тσяу ¤
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 463
    Kayıt tarihi : 26/12/09
    Yaş : 29

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından ¤ тσяу ¤ Cuma Ekim 29, 2010 1:35 pm

    cok gzeldi acaba yb gelcekmi Very Happy Very Happy
    İdio-Path
    İdio-Path
    Betrayed
    Betrayed


    Mesaj Sayısı : 219
    Kayıt tarihi : 02/08/10
    Yaş : 28

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından İdio-Path Cuma Ekim 29, 2010 2:52 pm

    Bu çook güzel bi Hikaye.. Çok sevdim.. Kesinlikle sonsuza kadaR takip edebilirim bu hikayeyi.. ( Tamam .. Kabul.. Biraz salladım.. En azından sen hikayeyi bitirene kadar.. )
    Very Happy Very Happy xD

    Teşekkürler bu bölüm için.. Öpüorum seni Veee En önemlisi...

    Yb yi çabuk at olurmu???
    ¤ тσяу ¤
    ¤ тσяу ¤
    Chosen
    Chosen


    Mesaj Sayısı : 463
    Kayıt tarihi : 26/12/09
    Yaş : 29

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından ¤ тσяу ¤ Cuma Ekim 29, 2010 3:49 pm

    EVET KATILIORUM XD YB att Very Happy
    copia
    copia
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 35
    Kayıt tarihi : 04/08/10
    Yaş : 28

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından copia C.tesi Kas. 13, 2010 2:02 pm

    affedersiniz uzun süre giremedim siteye ilk koyduğum zamanlarda kimse yorum yapmamıştı teşekkürler en kısa zamanda yeni bölüm gelicek!
    copia
    copia
    Marked
    Marked


    Mesaj Sayısı : 35
    Kayıt tarihi : 04/08/10
    Yaş : 28

    Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan) Empty Geri: Başlangıç=Kütüphane(Copia ve Feronia'dan)

    Mesaj tarafından copia C.tesi Kas. 13, 2010 4:23 pm

    1. Bölüm 2. Part

    Kafeteryanın kapısından içeri göz attım. Sol taraftaki sonuncu masada Kevin ve Dustin oturuyordu. Kevin, uzun boylu oldukça yakışıklı bir çocuktu. Denizi andıran güzel gözleri, sarıya çalan kısa saçları vardı. Dustin ise çok sempatik biriydi. Buz yeşili kıvamında güzel gözleri yana yatıracak kadar uzun kahverengi saçlarıyla çok hoş görünüyordu. Bizi görünce el salladılar. Yemek almak için sıraya girdik. Sırayı işaret edip ağzımı oynatarak ‘hemen geliyoruz’ dedim. Bizimkilerle irtibatı kurarken Mable’ın, bir anda önümüzdeki şişko siyahî çocuğu rencide etmeye başladığını fark ettim. Neyse ki çocuğa daha fazla sataşmasına ramak kala araya girip günü kurtardım. Spagettilerimizi alıp masaya giderken çocuğa yapabileceği en ağır hakaretleri sıralıyordu. Kevin’ in yanındaki sandalyeye oturduğumda
    “Ah tanrı aşkına Mable seni kesiyorsa ne olmuş yani? Her erkek güzel bir kızı kesebilir.” dedim.
    “Hey ben güzel olabilirim ki evet, güzelim. Ama sadece benim istediğim kişiler beni kesebilir o kadar! Ayrıca siyahî tombik bir çocuk tarafından kesilmeyi hangi kız ister ki?” dedi Dustin’in yanındaki yerini alırken.
    “Neler oluyor Sorun nedir kızlar?” Kevin bize soru soran gözlerle bakıyordu. Ona dönüp olanları anlatacaktım ki Mable araya girdi.
    “Sorun mu ne? Seni koca ahmak kulakların yok mu senin? Diyorum ki dünyayı yemesine ramak kalan bir çocuk tarafından röntgenlendim! Ah daha kötü ne olabilir ki!”
    “Bugün üstüme kusan bir çocuk gibi mesela.” dedim spagettimi ağzıma atarken.
    “Ne kim üstüne kustu?”
    “Ah haklısın bu daha da kötü. Evet, kız arkadaşın ikinci sınıfların baş ineği Henry tarafından kusmuk gölüne çevrildi bay hiçbir şeyden habersiz.”
    “Kız arkadaşı ve kız arkadaşının projesi.”dedim.
    “Bu sana doğum gününde aldığım tişörttü kötü olmuş.”dedi Dustin hafifçe gülümseyerek.
    Gülümsemesine mahcup bir gülümsemeyle karşılık verdim.
    “Evet, ben üzgünüm.”
    “Tişört dert değil Elita. Şu proje meselesi daha beter olmuş. O ödevini yapmak için internette baya bir araştırma yaptığını söylemiştin.”
    “Tekrardan yapman gerekecek. Bu tam anlamıyla berbat bir şey olsa gerek.”dedi Kevin.
    “Kahretsin ki evet! Bayan Cooper iki gün içinde ödevi ona getirmem gerektiğini söyledi. Aslında bir el atıp yardımınız dokunursa hiç fena olmaz.”dedim. Üçüne de istekli gözlerle bakıyordum. İnternette oldukça kapsamlı bir araştırma yapacağımı ve o siteleri tekrar gözetip 32 sayfalık –Omurgalı ve Omurgasız Hayvanlar sülalesini- projeyi tekrar ve yalnız bir biçimde –üstelik iki gün içinde- tamamlayabileceğimi zannetmiyordum.
    “Bana uyar. İnternet arşivlerinden bulabildiğim kadarıyla veri getirebilirim.”dedi Kevin.
    “Ben de Halk kütüphanesinden arşivler bulabilirim.”dedi Dustin.
    “O kütüphane kapatılmak üzereydi.”dedi Mable, ağzındaki spagettiyi yutmaya çalışırken.
    “Hayır, kapatılmadı. Daha geçen hafta bir konu hakkında araştırma yapmaya gitmiştim.”
    “Geçen haftayla bugün arasında dağlar kadar fark var salam beyinli. Kapatılmak üzereydi dediysem öyledir.”
    “Kesin olmayan bir şeyden söz ettiğin için gidip göz atmakta yarar var.”
    “Ben de seninle birlikte gelirim.”dedim Dustin’e.
    “Yerinizde olsam başka bir Kütüphaneyi tercih ederim. Mesela Virginia Kütüphanesi hiç fena değil. Üstelik çok da konforlu.”
    “Virginia’ya gitmek buradan yaklaşık bir saatimizi alır Mable. Yakınımızda bir kütüphane varken oraya gitmemiz hiç de mantıklı değil. Hem neden Halk kütüphanesine gitmemizi istemiyorsun?” dedim.
    “Çünkü o kütüphaneyle ilgili aklınızın bile erişemeyeceği şeyler konuşuluyor.” dedi Mable ürkütücü bir edayla.
    “Sapık içerikli dedikodular gibi mi?” dedi Kevin.
    Mable ona dönüp küçümseyici bir bakış fırlattı.
    “Hayır, geri zekâlı korkunç efsaneler gibi şeyler.”
    “İnsanların uydurduğu saçmalıklar işte. Sakın bana o efsanelere inandığını söyleme.” dedi Dustin. Mable omuz silkti.
    “Ben her ihtimale karşı bilginiz olsun istedim. Sonuçta oraya gidip ödevi yapacak olan sizsiniz. Ayrıca o efsanelere inanıp inanmayacağıma değinirsek içimdeki bir his inanmam gerektiğini söylüyor.” dedi Mable içerlenerek.
    “Bence o his çok yanlış bir yolda.” dedi Dustin ve güldü.
    “Bence o korkunç şeyleri duysan sen bile inanabilirsin bay çokbilmiş.”
    “O halde an…” diyecekken Kevin’ın lafını kestim. İnsanların uydurdukları efsanelere kulak asacak değildim. Adı üstünde efsane. Ayrıca böyle şeylere pek inandığım da söylenemezdi.
    “İnsanların uydurdukları anlamsız şeyler yüzünden dersimden kalamam. Bu okul çıkışı Kütüphaneye gidelim ve şu ödevi bir an önce bitirmek için veri toplayalım Dustin.” dedim.
    “Tamam, olur.”
    “Siz mutlu mesut çırpınırken ben de mağazaya gidip yeni reyonda neler var neler yok bir göz atsam iyi olur.” dedi Mable ve tatlı tatlı gülümsedi.
    “Bence akşam internetten bir şeyler bulup bana yardımcı olsan hiç fena olmaz.”
    “Ben ve proje arşivleri bulmak hah…” sözünü tamamlamasına engel oldum.
    “Olanaksız!” Kendi sesimden sonra bir ses daha yankılanınca Dustin ile aynı anda söylediğimizi anladım. İlk önce birbirimize baktık ve daha sonra Mable’a bakıp kıkırdayama başladık.
    “Pekâlâ, siz iki her şeyi bildiklerini zannedenler size inat o lanet sitelerden yararlı zımbırtılar bulacağım.”
    “Nedense hiç inandırıcı gelmedi bana.”dedi Dustin. Mable ona en pis bakışlarından birini fırlattı.
    “Yarın bunu size kanıtlayacağım ve bu söylediklerini o dozer ağzına tıkayacağım.
    Bay Grunt.”dedi ve gözlerini kırpıştırarak Dustin’e yapmacık sevimli bir gülümseme gönderdi.
    “Çocuklar beni tek başıma bu yükün altında bırakmadığınız için size minnettarım.”
    Ağır bir yükün sırtımdan kalktığı hissiyle rahatladım. Dostlarınızın size zor zamanlarınızda yaptığı incelikler paha biçilemez!


    Melek Masum

      Forum Saati C.tesi Nis. 27, 2024 1:45 pm