Rose, önce Dimitri’nin doğduğu topraklara, Sibirya’ya, uzun ve talihsizliklerle dolu bir yolculuk yaptı. Ardından St. Vladimir Akademisi’ne döndü. Böylece en yakın arkadaşı Lissa’ya da kavuşmuş olacaktı. Ama Rose’un kalbi halen Dimitri için atıyor ve sevdiği adamın bir yerlerde, hayatta olduğunu biliyordu. Eline bir şans geçmişti oysa...
Fakat onu öldürememişti. Yapamamıştı.
Şimdi en korkunç kabusu gerçeğe dönüşmek üzere pusuda bekliyordu. Dimitri kanını tatmıştı ve susuzluğu her geçen dakika biraz daha artıyordu. Dimitri, Rose’un peşindeydi.
Ölümüne bir kovalamaca! Nefes kesen bir karşılaşma!
En son AhMeT&SeLiM-night tarafından Salı Kas. 16, 2010 10:31 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi