Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Join the forum, it's quick and easy

Gece Evi Serisi

Türkiye 'deki en güncel Gece Evi forum sitesine hoş geldiniz!

Sitemizdeki anketleri oylamak ve başlıklara cevap yazabilmeniz için üye olmanız gerekmektedir.

Eğer üyeliğinizi aktif edemiyorsanız Perşembe-Cuma günlerini bekleyin. Her Perşembe ya da Cuma günleri aktif edilmemiş üyelikler yönetim tarafından aktif edilecektir.

Sitemizde iyi vakit geçirmeniz dileğiyle...

Forum Admini: Erdem Fierce

Gece Evi Serisi

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Gece Evi Serisi

Gece Evi Serisi Türkiye Fan Sitesi , Türkiye 'nin Gece Evi


    Türk Mitolojisi Dede Korkut Hikayeleri

    RUH
    RUH
    Moderatör
    Moderatör


    Mesaj Sayısı : 8385
    Kayıt tarihi : 05/02/10
    Yaş : 28

    Türk Mitolojisi Dede Korkut Hikayeleri   Empty Türk Mitolojisi Dede Korkut Hikayeleri

    Mesaj tarafından RUH Cuma Haz. 25, 2010 10:50 am

    Türk Mitolojisi Dede Korkut Hikayeleri


    Dirse Han Oğlu Boğaç Han



    Dirse Han Oğlu Boğaç Han, Bayındır Han'ın sohbetine giden Dirse Han'ın Kara Otağa oturtulması ile Dirse Han'ın karşılanması sırasındaki duygu ve düşünceleri ile oğlu Boğaç Han'ın kahramanlıklarını anlatan Dede korkut hikayesi.

    Bayındır Han hükmettiği halka her sene büyük şölen düzenler, yine bir sene gelecek konukların üç ayrı çadırda ağırlanmasını emreder. Bunlar Ak, Kızıl ve Kara çadırlardır. Ak çadır oğlan çocuğu olanlara, Kızıl kız çocuğu olanlar için Kara çadır ise hiç çocuğu olmayanlar içindir. Bayındır Han çocuğu olmayanları, üremeyenleri Tanrı'nın lanetledikleri olarak görür. Dirse Han'ın ise çocuğu yoktur yanındaki 60 adamıyla geldiğinde bu davranışı hoş karşılamaz ve hanımına hesap sormaya karar verir. Hanımından hesap sorarken kendini öğüt dinlerken bulur, ama öğüdü de tutar ve büyük yemek düzenler. İnsanlara yardım eder hayır duası alır ve sonunda sağlıklı bir oğlu olur. Oğlan büyür ve Bayındır Han'ın büyük boğasıyla güreşir, kuvvetli yumruğuyla boğayı dizginler ve yener. Şan kazanır Dede Korkut'un iltifatlarına nail olur, babası tarafından da ödüllendirilir. Bunu kıskanan babasının 40 adamı fesatlık düşünürler ve babasını Boğaç Han'a karşı doldururlar. Bir av düzenlerler ve o sırada türlü oyunlarla oğlanı babasına vurdururlar. Boğaç Han mucizevi şekilde annesinin yardımıyla kurtulur ve babasına eziyet eden, kaçıran 40 adamı yener halkına barış getirir.


    Salur Kazan'ın Evi Yağmalanması



    Dede Korkut hikayeleri arasında yer alan Salur Kazan'ın Evi Yağmalanması, bir şölen sırasında sarhoş olan Salur Kazan ava gitmek istemesiyle başlar. Dayısının karşı çıkmasına rağmen, oğlu Uruz'u çadırını koruması için bırakıp ava gider. Salur Kazan'ın yokluğunu fırsat bilen düşmanları evini basar, ailesinden olmayan Saru Kulmaş adlı kişi çadırı savunurken, Karaçuk Çoban'ın iki kardeşi de koyunlarını savunurken ölür, karısı Burla, oğlu Uruz ve annesi tutsak edilir. Av sırasında kötü bir düş gören Salur Kazan, kardeşi Kara Göne'ye başvurur, ancak Kara Göne karamsar sanrılarıyla Salur Kazan'ın korkusunu arttırır. Salur Kazan avı bırakıp çadırına döner, olanları görür ve ailesini aramaya başlar.

    Hikayede Dede Korkut'un diğer hikayelerinde de olduğu gibi dönemin göçebe Türk kültürünün öykünün tamamında çok belirgin olduğu görülebilir. Hikayenin karşılaştırmalı yapısı, barışçı aile kültürü ile savaşçı toplumsal eğilimler arasındaki zıtlaşmaları gösterir. Toplum genelinde savaşçı özelliğiyle saygı gören Salur Kazan'ın savaşçılığının yansıması olan av merakı ile aile içinde felakete sebep olması, toplumsal düzeyde kültürle aile düzeyinde kültürün tam anlamıyla örtüşmediğini bize göstermektedir.




    Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek



    Bamsı Beyrek ve Banıçiçek beşik kertmesidir, ancak birbirlerini tanımazlar. Ayrı ayrı avlanırlarken karşılaşılar, aralarında bir anlaşmazlık yüzünden güreşe tutuşurlar, ancak ikisi de güçte denk olduğu için birbirlerine üstünlük kuramazlar. Bamsı Beyrek kendisini izleyen kırk yiğidin kendisini ayıplamaması için Banıçiçek'in göğsünü sıkar ve kazanır.Banıçiçek ile Bamsı Beyrek'in esir düşmesi sonucunda onaltı sene ayrı kalırlar.Bu surede Banıçiçek mecburen evlenmek zorunda kalır.Dügün günü Bamsı Beyrek gelerek Banıçiçek'i geri alır!

    Hikaye, Türk kültüründe kadınların da erkeklerle eşit görüldüğünü göstermektedir.


    Kazan Bey Oğlu Uruz'un Tutsak Olması

    Kazan Bey Oğlu Uruz'un Tutsak Olması, Türk kültürü hakkında önemli bir kaynak teşkil eden ve 15. yüzyılda yazıya geçirildiği düşünülen Dede Korkut Hikayeleri içerisinde yer alan hikayelerden biridir.

    Kazan Bey, oğlunun henüz bir kan akıtıp, baş kesip isim sahibi olamayışına üzüldüğünü bildirir.Oğlu da babasından nasıl savaş edildiğini, kan döküldüğünü kendisine öğretmesini ister.Kazan Han bunun üzerine oğlunu ava çıkarır, bu sırada düşman gelir ve Kazan Han savaşmaya başlar.Oğluna sadece izlemesini söylemesine rağmen oğlan babasına fark ettirmeden savaşır.Babası, oğlunu bulamaz;evde de göremeyince düşmanla savaşılan yere gelir.Oğlunun kılıcını görünce onun esir düştüğünü anlar.Düşmanla tek başına savaşa giden Kazan Bey, yenilir.Bunun üzerine Hatun kırk kızla ve diğer Oğuz beyleriyle kafirleri yener.Oğuzlar yurtlarına dönerler.


    Duha Koca Oğlu Deli Dumrul


    Duha Koca Oğlu Deli Dumrul, kısaca Deli Dumrul, Deli Dumrul isminde bir er vardır. Deli Dumrul kuru bir çayın üstüne köprü yaptırmıştır. Geçeninden 30 akçe geçmeyeninden döve döve 40 akçe alırdı.Bir gün köprüsünün yayına bir bölük oba yerleşir. Bu obada bir yiğit ölür ve feryatlar üzerine Deli Dumrul atıyla oraya gelir. Feryatların nedenini sorar bir yiğidin öldüğünü öğrenir. Azrail'e kızar ona meydan okur. Onunla dövüşmek için Allah'a yalvarır. Sonra evine döner.

    Deli Dumrul bır toy düzenler ve bu toyda Azrail gelir. Deli Dumrul ilk basta direnir, Azrail ise ona bir can bulursa yaşamasına izin vereceğini söyler. Deli Dumrul annesine ve babasına gider ama onlar canlarını vermezler. Can bulamadığı için karısına gider. Karısı da onsuz bu hayatın hiç bir önemi olmadığını söyler ve kendi canını vermeye razı olur. Deli Dumrul Allah'a yalvarır ya ikimizin canını al ya da ikimizi de bağışla diye. Bunun üzerine Allah onları bağışlar, 140 yıl ömür verir ve annesinin, babasının canını alması için Azrail'e emir verir. Deli Dumrul ve eşi 140 yıl ömür sürerler.



    Kazılık Koca Oğlu Yegenek




    Kazılık Koca,Bayındır Han’ın Veziridir.Akın yapmak için istediği izini alır.Düzmüral kalesini almak ister.Girdiği savaşta düşmana esir düşer.

    Kalede on altı yıl esir kalır.Oğluna babasının öldüğü söylenir.arkadaşlarıyla sohbet ederken çıkan tartışmada babasının ölmediğini öğrenir.Bayındır Han’a çıkar.Savaşmak için izin ve asker ister.Oğuz yiğitleriyle birlikte Düzmüral kalesine akın düzenler.

    Kalenin tekfuru(vali) Arşın Oğlu Direk Tekfur’la Oğuz beyleri tek tek savaşır.Hepsi yenilir.Kazılık Koca Oğlu Yeğenek Tekfur’u yener.Tutsak olan Kazılık Koca serbest bırakılır.Baba oğul ancak konuşarak birbirini tanımış olurlar.Askerleri ve kaleyi ele geçirirler.



    Basat'ın Tepegöz'ü Öldürmesi






    Oğuzların üstüne düşman gelir. Aruz Koca da kaçarken oğlu Basat'ı düşürür. Bir arslan alıp besler.

    Çocuk zamanla büyür, dev gibi olur. Evine çağırırlar, gelir. Ama tekrar aslanın yanına gider. Bu arada da bir peri kızı ile çoban çiftleşir. Bunların çocukları bir samanlıkta büyür ve gelişir. Büyüdükçe büyür, ele avuca sığmayan bir canavar olur. Bu yaratığın kafasında sadece bir göz vardır ve bu yüzden tepegöz denilmiştir. Bir türlü besleyemezler, ne verseler yer ama doymaz. Dağlara çıkar, harami olur. Her gün onlarca insan yer. Bunun üzerine Dede Korkut’u çağırırlar ve Tepegöz’e haraçta anlaşmak isterler. Her gün beş yüz koyunla, bu koyunu pişirecek aşçıya razı olur. O sırada Basat da geziniyordu, şehit veren ailelerin feryatlarını gördü ve sordu. Öğrenince Tepegöz’le savaşmaya gitti. Onu öldürdü, kafasını aldı......


    Begin Oğlu Emren




    Oğuzlar’a her yıl altın, gümüş olarak gelen haraç bir sene at-kılıç ve çomak olarak gelir. Oğuz Beyi çok sinirlenir. Ama yanındakiler sinirlenmemesini söyler. ‘Bunları Begil denilen bir yiğit var, ona verelim, bize duacı olsun’ der. Begil çok yetenekli bir avcı ve çok iyi bir yiğittir.geyikleri ok atmadan sadece ipiyle avlar. Kazan Bey ‘hüner sende midir atta mıdır’ diye sorunca bendedir dedi ancak Kazan buna katılmadı. Buna üzülen Begil hediyeleri geri verir küser ve oradan ayrılır. Evine döner ve ava çıkar. Avda ayağını kırarak sakatlanır. Önceleri kimseye söylemedi ama bu herkese yayıldı. Casus hemen bunu kafire iletti. Kafir ilinde de Begil’in casusu vardı ve ‘başınızın çaresine bakın’ diye haber gönderdi. Kafir Begil’in üzerine ordu gönderirken Begil oğluna şöyle der: ‘oğul git de oğuz ilinde Bayındır’ı bul, ondan yardım iste’ Oğlu kabul etmedi. ‘ben Allah yolunda gururumla savaşayım’ dedi. Begil de zırhını ve silahlarını oğluna giydirdi. Kafirlerle savaştı. Savaşırken de Allah’a yalvarmayı unutmadı. Allah ona kırk yiğit gücü verir. Sonunda putperest kafire karşı galip geldi. Mutluca evine döndü.

    Uşun Koca Oğlu Segrek



    Uşun Kocaoğlu Seğrek Beylerbeyi divanına ne zaman istese varır otururdu.Bir gün Ters Uzamışşş adlı yiğit Seğrek’e sitemde bulunur.Divan’a baş kesip kan dökmeden gelmeyeceğini söyler.

    Seğrek üçyüz mızraklı yiğitlerle akın düzenler Kara Tekür’ün kalesine kadar girdiği tüm savaşları kazanır.Kara Tekür’ün askerlerinin oyununa gelir.Askerleri öldürülür, kendisi esir düşer.

    Küçük kardeşi Seğrek büyür.Abisinin düşman elinde esir olduğunu öğrenir.Onu kurtarmak için tek başına Kara Tekür’ün üzerine gitmek ister.Anneside babasıda karşı çıkar.

    Kara Tekür’le savaşmaya gider.Onun askerlerini yener.İki kardeşi birbirine kırdırmak isteyen düşmanın hazırladığı tuzağa düşmezler.İki kardeş Oğuz iline dönerler.Daha sonra mutlu mesut bı sekılde yasarlar. . .



    İç Oğuz’a Dış Oğuz Asi Olup Beyreğin Öldürülmesi

    Kazan üç yılda bir Dış Oğuz’la İç Oğuz beylerini toplardı. Kendi evinin yağmalanmasını isterdi. Son yağmalamada Dış Oğuz Beyleri yoktu. Bu olaydan sonra Dış Oğuz Beyleri Kazan’dan uzak durmaya başladılar.

    Kazan, Dış Oğuz’a Kıllı Baş adında bir adamını gönderdi. Kıllı Baş Dış Oğuz Beylerinden Aruz’un evine gider. Kazan’ın darda kaldığını, kendilerinden yardım istediğini söyler. Aruz Kabul etmez. Kıllı Baş ise sadece Aruz’un düşman olup olmadığını öğrenmek için geldiğini söyleyerek yanından ayrılır.

    Aruz, Dış Oğuz Beylerini yanına çağırır. Kazan’a düşman olduklarını söyler. Onların desteğini alır. Barışı sağlamak istediklerini söyleyerek Beyrek’i yanlarına çağırırlar. Ama onunda Kazan’a düşman olmasını isterler. Beyrek kabul etmez. Ve Beyrek’i kılıçla yaralarlar. Yola çıkar Kazan’a haber salar. Kazan ve bunun üzerine Kazan, akın düzenler. İkisi savaş meydanında savaşırken Aruz yaralanır. Kardeşi gelir Aruz’un başını keser.

    İç Oğuz’la Dış Oğuz’un kavgası biter.


    6)Kanlı Koca Oğlu Kanturalı:Kanglı Koca’nın bir oğlu vardır. İsmi Kan Turalı’dır. Kanglı Koca, oğlunu evlendirmek ister. Oğlu da nasıl bir kız istediğini anlatır. Babası da: “sen kız istemezsin, yiğit istersin.” der. Oğlan kız aramaya gider. Fakat bulamaz. Sonra babası aramaya gider. Trabzon kâfir beyinin kızının tam istedikleri gibi olduğunu öğrenir. Fakat bu kızı alabilmek için besledikleri 3 canavarı öldürmesi gerektiğini öğrenir. Bu işe girişip de ölenlerin başlarını görür. Geri döner. Oğluna haberi verir. Oğlu da ölümü göze alarak kızın bulunduğu yere gider. Kâfirler oğlanı görürler. Niye geldiğini sorarlar. Oğlan da kızı almak istediğini söyler. Kâfirler oğlanı içeri alırlar. Soyundurup boğayı salarlar. Bu arada kız oğlanı görür ve âşık olur. Oğlan boğayı öldürür. Derisini kâfirin önüne serip kızı ister. Onlar da aslanı öldürdükten sonra kızı alabileceğini söylerler. Aslanı meydana salarlar. Kan Turalı aslanı da öldürür. Kâfirin önüne serip kızı ister. Onlar da deveyi öldürdükten sonra kızı alabileceğini söylerler. Kan Turalı deveyi de öldürür. Kâfirler kızı verirler. Kan Turalı Selcen hatunu alıp gider. Bir yere konarlar. Kondukları yer çok güzel bir yerdir. Yerler, içerler. Kan Turalı uyurken düşmanlar kan Turalı’nın üzerine yürürler. Kız Kan Turalı’yı uyandırır. Selcen hatun düşmanın bir kısmını bastırır. Kan Turalı’nın annesiyle babası kondukları yere gelirler. Selcen hatun da Kan Turalı’yı aramaya gider. Kan Turalı’nın atının öldürüldüğünü, Kan Turalı’nın atından düştüğünü görür. Selcen hatun yetişir. Bir yerden kan Turalı, bir yerden Selcen hatun düşmanı bastırırlar. Selcen hatun ile Kan Turalı kucaklaşırlar. Atlarına binip babasının yanına varırlar. Yeşil, alaca bir yere çadır dikerler. Düğün yaparlar, muratlarına ererler

      Forum Saati Cuma Mayıs 17, 2024 7:26 am