>>>>! Tek Bir Öpücük Tatlım Zarar Gelmez !<<<<

Arkadaşlar ben Güzel ve Çirkin hikayesini
Değiştirip
Çılgınlaştırıp
Ama o efsaneyi tam bozmadan sizlere sunucam.

İlk olarak karakter analizi yapalım;
Arthur GARNET:Deniz kumu tonlarında saçlara,koyu mavi rente (bir nevi lacivert) gözlere ve dümdüz,pürüssüz bir burna sahip yakışıklı mı yakışıklı 21 yaşındaki tam anlamıyla çapkın olan baş karakterlerden 'Çirkin'imiz.

Daisy CROOSE:Kahverengi güneşe çıktığında altın sarısı ve biraz kızılımsı tonlarda parlayan dalgalı saçlara,başlangıçta koyu yeşil başlayıp ardından içlere doğru açık yeşile dönüşen gözlere,düz ve kalkık bir burna,küçük ve bununla orantılı olarak dolgun,şekilli dudaklara sahip 20 yaşında tam bir macera meraklısı -anlayabildiğiniz gibi- 'Güzel'imiz.

Şimdi de başlangıcı anlatalım yani 1.Bölüm:Kabus;
Arthur 1 senedir beraber olduğu ve sıkıldığı,kendisine deli gibi aşık,yılışık artı şımarık Caroline adlı sevgilisinden 3-5 gün önce ayrılmıştır.Ayrılır ayrılmaz geceleri korkunç kabuslar görmeye başlamıştır.Son kabusu yaşlı ve çirkin bir kadının yanına zar zor geldiğini ve elindeki şişeyi Arthur'a uzatmasıyla başlamıştır.Devamındaysa kadın:
--Bu bir iksirdir evladım.Bunu içersen sonsuza kadar dinç ve yakışıklı kalırsın' der.Arthur iksiri alır ve şişesinin üstündeki yazıya bakar.İtalik ve mükemmel bir yazıyla 'Sonsuzluk İksiri' yazmaktadır.Dikkatıni çeken bu iksirin şişesinin tıpasını açar ve içmeye başlar.İçerken kadın ona bir yılanı andıran sesle:
--Hayatın benim lanetimle kavrulucak.Sonsuzluk seni bir yaratığa çeviricek.İksirimin laneti ancak kalbinde ve dudaklarında son bulucak.Sonsuza kadar lanetli ve SEVGİSİZ...'diyerek kahkahalar atmaya başlar.Arthur daha ne olduğunu anlayamadan kahkahaları etrafını sarar ve onu aslan başlı,boğa boynuzlu,ceylan vücutlu ve yılan kuyruklu bir canavara dönüştürür.Kadına baktığı zaman onun eski sevgilisi Caroline'nın dev boyutlu haline dönüştüğüne görür.Caroline:
--Ne oldu sevgilim?Yoksa lanetim sen mi buldu?' der ona eğilerek.
Arthur terler içinde uyanır ve ışığı yakıp korkuyla aynadaki haline bakmaya gider.Bakar bakmaz pişman olur.Çünkü aklına gelenler gerçek olmuştur.O artık bir canavardır.İğrenç,iki ayağı üzerinde duran bir canavar...Yatağına oturmak için geri geri ilerler.ve bir şeyin üstüne bastığını fark eder.Acıyı zar zor hisseden toynaklarınından sol toynağını kaldırır ve bakar.Kıpkırmızı ve sihirli bir ışık saçan gülü eline alır.Güle kırmızı bir kurdale bağlanmıştır.Kurdaleyi çözer ve eline alıp bakar.Üzerinde:
--İksirimin laneti ancak kalbinde ve dudaklarında son bulucak...' yazıyordur.Kendi kendine
--Ahh..Tanrım lütfe buda kabusun devamı olsun!' demeye başlar.Hem de tekrar tekrar...En sonunda bunun bir kabus olmadığı kanısına varıp kurdalede yazanları yani cadı Caroline'nın rüyasında söylediği o cümlenin sırrını çözmeye çalışır.İksirimin laneti ancak kalbinde ve dudaklarında son bulucak...Kalbinde ve dudaklarında son bulucak...Kalbinde ve dudaklarında...
--İşte buldum!' diye bağırır.Kalp yani birini sevmesi ya da birinin onu sevmesi gerekmektedir.Dudaklar yani onu seven ya da onun sevdiği kişiyi öpmesi gerekir.İyide böyle bir yaratığı kim öperki diye düşünür çaresizlikle...

NoT:Arkadaşlar eğer beğenmedim diyorsanız hiç devam ettirmiycem.Ancak ben sevdim diyorsanız yorumunuza 'Arthur ve Daisy aşkına!' yazın gitsin...
DipNoT:Yazım hataları vb. için çok üzgünüm
Bu arada arkadaşlar eğer devam etmemi istiyorsanız SBS bitene kadar beklemelisiniz

ilk yorm bendenn qüzelll canım hikaye begendimm ybb

=) güzelmiş hacı =)
dewam

bnde beğendim.devamı lütfennnnnnnnnnnnnnnnn gelsinnnnnn

devam et lütfen
Arthur ve Daisy aşkıana

Arthur ve Daisy aşkına!

bencede devam etmelisin
farklı ve güzel bişeye benziyoo

arthur ve daisy aşkına

bence de güzel.Arthur ve Daisy aşkına..

Arthur ve Daisy aşkına! çok güzel olmuş tatlım yeni bölüm

ybbbbbbbbbbb

çok güzel olmuş canım yb lütfen

2.Bölüm:Yardım

Arthur ne yapacağını şaşalamış ve çaresizce odanın içinde yürüyüp dururken kendine lanet okuyordu.
--Neden Caroline ile çıkarken başkalarınada sulanıp durdum ki...!Lanet olası aklım düşüncesizce hareket etmekten bkmıyor zaten!Tannrımmmm...!Neler diyorum ben?!Hemen bir şeyler yapsam iyi olur' dedi ve kardeşi Elisa'yı aramaya koyuldu.Telefon 3-4 kere çaldı ve Elisa telefonu açıp uykulu bir sesle:
--Neler oluyor Arthur?Gecenin bu saatinde seni beni aramaya iten şey nedir?'diye sordu.Arthur Elisa'nın inanmayacağını bile bile olanları anlatmaya başladı:
--Çok berbat bir rüya gördüm.Rüyamda eski sevgilim olan Caroline yanıma yaşlı kadın kılığıyla gelip elime bir şişe tutuşturuyordu ve bende şişenin içindeki sıvıyı onun söylemesiyle içiyordum.Sonra bir anda yaratığa dönüşüyordum ve be....-' diyordu ki Elisa uykulu bir kahkaha atarak sözlerini böldü:
--Dalga geçme Arthur.Çocuk değilsin artık.Seni bu kadar korkutan şeyin bir rüya olduğuna inanamıyorum'dedi.Arthur:
--Ancak devamını dinle.Ben uyandığım zaman o canavara dönüşmüş haldeydim!!Ve şu an seni o halimle arıyorum!!' dedi.Elisa yine bir kahkaha atarak:
--Sen kimi kandırmaya çalışıyorsun Arthur? Karşındaki bir çocuk değil!Benim!Tanrı aşkına Arthur gitte bu şakanı salak arkadlarından birine yap!'diye bağırdı.Arthur bu cevap karşısında daha ciddi bir ses tonuyla:
--Elisa ben çok ciddiyim.Şaka falan yaptığım yok.Senden yardım istemek için aradım.eğer bana inanmıyorsan bu gün saat 9:30 da evime gel ve halimi gör!Eğer inanmıyorsan beni hiç tanımamışsın demektir!Bu arada annemlere sakın bundan bahsediyim deme!İyi geceler!'dedi ve telefonu Elisa'nın suratına kapattı.


Arthur bütün geceyi evin içinde dolanarak geçirdi.Kardeşini biliyordu ve onunda kendisini tanıdığına emindi.Çünkü Arthur ne zaman o ses tonuyla konuşsa kardeşi ciddiye alırdı.Evine tam saati saatine dakkası dakkasına geliceğini biliyordu.Ancak yine de biraz şüpheliydi.Biri telefonda ona böyle bir şey anlatsa kendiside asla buna inanmazdı.Tek yapması gereken beklemek ve dua etmekti.


Saat sabah 9:30 a geldiği zaman yerinde duramaz hale geldi.'Ya gelmezse?Ya gelmezse' diyip diyip duruyordu.üzerinde hala ona bu haliyle küçük gelen pijamalarıyla duruyordu.Üstünü değiştirmeye kalksa ona hiç bir kıyafetin olmıyacağını bildiği için çıkarma ihtiyacı duymamıştı.Saate baktı.Tam 9:30 olmuştu.Hatta bir dakika geçmişti bile.Kardeşi Elisa dakik bir insandı.'Eğer tam zamanında gelmezse hiçbir zaman gelmeyecektir' diye düşünüyorduki kapı çaldı.İçi sevinçle dolarken ve 'O benim kardeşim.Beni asla terk etmez!' şeklinde şakıyarak kapıya gitti.Tam kapıyı açıyordu ki aklına 'Beni bu halde görürse kim bilir çığlık atıp kaçar' düşünceleri girdi.Kapı bir daha çaldı.'Ne yapabilirim' derken iyi bir fikir buldu.Kapının yanında bulunan anahtarlıktan anahtarını alıp pencereye sertçe tıktıkladı.Tanrıya Şükürler olsun kolları ve elleri aslan pençesinin insan versiyonuna benziyordu.kardeşinin adımlarını duyarken pencereyi o gelmeden ve gözükmemeye çalışarak açıp anahtarı dışarıya fırlattı.Pencereyi kapattıktan sonra sessizce oturma odasının duvarına saklandı.Müthiş güzel duyan kulakları kardeşinin kapıyı açma sesleri dışında kalp atışlarını,midesinden gelen insanların duyamadığı şakırdanma seslerini bile duyuyordu.Bu canavar bedeninin güzel bir yeteneği olduğuna sevindi.Elisa kapıyı kapatınca:
--Eee Arthur,neredeysen çıkta bitsin şu lanet şakan.'dedi bir ayağını yere vurarak.Arthur artık insan yüzü olmayan aslan yüzünü buruşturdu ve:
--Sana şaka yapmadığımı söylemiştim Elisa.'dedi fakat ortaya çıkmadı.Elisa yavaş adımlarla oturma odasına ilerlemeye başladı.Kapının önüne gelince:
--Demek öyle seni koca ahmak!O zaman çık ortayada yüzünü görebileyim!'diyince Arthur iyice sinirlendi ve ortaya çıkarak:
--Şimdi inanabildin mi ufaklık!'diye bağırında -aslında daha çok kükremye benziyordu- kardeşi çığlığı basarak kapıya doğru ilerlemeye baaşladı.

Umarım beğenirsiniz.Ayrıca yazım hataları için çok üzgünüm.Yorumlarınızı bekliyorum!

cok güzel devamı kısa süre içinde gelir işallah

ok güzel olmuş devamını bekliyorum.

Kilit+arşiv.yazar istediği zaman çıkarttırabilir