Helston İngiltere
''Peki bu nasıl ?''Christina gün boyunca bana gösteridiği 17. elbiseyi elinde tutuyordu.Derin bir iç çektim.
''Geçen 16 elbise gibi bu da harika.''
''Hiç yardımcı olmuyorsun Calanthe....Hepsini beğeniyosun !''Kapıya doğru yürümeye başladım.
''Çünkü bir çay partisine göre çok abartıyorsun...''Yatağının üzerindeki yığılı elbiselere baktı.
''Hiç de bile.Çay partileri zengin ve yakışıklı koca adayları ile doludur kardeşim.''En sonunda yatağın üstündeki yeşil elbiseyi üstüne tuttu.
''İşte bu...Sence-''Daha Cümlesini bitirmeden odadan dışarı çıkmıştım.Evin kapısın geldiğim de Rose yanıma geldi.
''Bayan Golgberg...Anneniz sizi çalışma odasında bekliyor...''
''Ona şehir kütüphanesine gittiğimi söyle...''Kendimi hızla evden dışarı attım.Annemmiş...O olsa olsa annemin yerine geçmeye çalışan bir cadı olurdu.Arabaya bindiğimde arabacı nereye gideceğimizi bile sormadı.Çünkü cici annemden ve hayatımdan kaçmak için genellikle oraya sığınırdım.Evin kütüphanesinde onadan kaçamadığım için hergün o yolu çekiyordum.
Sonunda kütüphaneye geldiğimde hızla arabadan indim ve içeri girdim.Dünden yarım kalan kitabımın olduğu yere baktım.Boştu.Nasıl olur ?Buraya benden başka kimse gelmezdi ki ?Hızla kitap okuma masalarına baktım ve masaların birinde oturan birini gördüm.Hızla yanına gittim ve omzunun üstünden okuduğu kitaba baktım.Benim kitabımdı.Yavaşça kafasını kitaptan kaldırıp bana baktı.Mavi-yeşil gözlerini bana diktiğinde içimde bişeylerin kıpırdandığını hissettim.
''Buran bayan ?''Sesi oldukça yumuşak çıkmıştı.Ah o anda bu adamı tanıdığımı anladım.Bu Alexandre Demetria'ydı.Ya da diğer bir değişle birinci sınıf bir dallamaydı.Aman Tanrım gözlerinin yakıcı güzeliğiyle soru sorar gibi baktı.
''Kabalık etmek istemem bayım ama şu anda okuduğunuz benim dün yarım bıraktığım kitabım.İzniniz olursa-''
''Bakın hanımefendi...Beni ilgilendirmez.Şu anda bende kitabı yarıladım ve izniniz olursa devam etmek istiyorum.''Tekrar kafasını kitaba çevirdi.Aşağılık züppe!Önüne geçip elimi okuduğu sayfanın üstüne koydum.Bir süre kitaba bakmaya devam etti.Ama bir süre sonra sinirli gözlerini bana dikti.
''Bak...Lafımın kesilmesinden asla ama asla hoşlanmam...O yüzden bi daha bunu deneme !!!''Hızla ayağa kalktı ve kitabı elimin üstüne kapattı.Ve bu canımı yakmıştı.
''Ah...''
''Bir daha konuşacağımızı da nereden çıkardın ?!''Ağzım şaşkınlık içinde açıldı.
''N..Ne!Bana baksana sen !!!Sen kim-''
''Herneyse!''Sözümü bir kez daha kesip arkasını döndü ve kitaplarla dolu koridor boyunca yürümeye başladı.
''Sen tebiyesiz bir dallamanın tekisin!!!''Bu sözlerim onun olduğu yerde durmasını sağlamıştı.Kafasını bana çevirip aksi yönde yürüyüp yanıma gelmeye başladı.O gelirken bende kollarımı göğüslerimde birleştirdim ve ayağımı yere vurmaya başladım.Yanıma gelidğimde on adım kadar uzağımda durdu.
''N'ldu ?Sana olduğun şeyle hitap etmem seni rahatsız mı etti ?''Alaycı bir şekilde güldüm.''Kusura bakma ama ben insanlara haklarında ne düşündüğümü direk söylerim!!!''
''Bana bak kızım seninle uğraşacak vaktim yok!!!''
''Kızım ?''Arkamı dönüp kitap raflarının olduğu yere girdim.Birden yanıma gelip beni kolumdan tuttu ve rafa hızla yapıştırdı.Bir kaç kitap yere düştü.
''Senin adın ne ?''Tek kaşımı havaya kaldırdım.
''Sana ne ? ''Derin bir nefes aldı.
''Sen o'sun.Tanıdım...Golgbergların içine kapanık ezik kızı Calanth'esin''Kolumu elinden kurtardım.
''Umarım bir daha karşılaşmayız Demetria !!!''
''Gülümse...''Cadı üvey annem Mary koluma girdi.Büyük salondan içeri girerken tüm gözler bize döndü.Mary bir kaç kişiyi başıyla selamladı.
''Şu İskoç dükü Joseph...Oldukça yakışıklı değil mi ?''Usulca kolundan çıktım.
''Teşekkür ederim ama aşık olacağım bi koca adayı arıycam...''Sahte bir şekilde güldüm.Dans eden ve gülüşen kalabalığın içinde Christina'yı aramaya başladım.Ah tam da pistin ortasında bir adamla dans ediyordu.Gözlerimi devirip ona doğru gitmeye başladım.Tam yanına gidecektim ki Kapının girişindeki perdelerin oradaki harektliliği gördüm.Hemen yön değiştirip oraya doğru hızla ilerledim.Ve perdeyi açtım.Açmamla orduğum yerde dona kalmam bir oldu.Demetria ve bir kız perdenin arkasında öpüşüyorlardı.Hemde oldukça ateşli olduğu söylenebilrdi.Neler saçmalıyorum oldukça ateşliydi.Kız beni gördüğü andan hızla ondan ayrıldı ve kıyafetini düzelterek yanımdan geçip kalabalığa karıştı.Demetria dudağındaki ruju sildi.
''Balo sahipleri bu duruma çok sevinicekler.Hele de kızlarını götürdüğünü öğrenince...''Arkamı dönecekken beni belimden yakaladı ve perdenin içine çekti ve perdeyi kapattı.
''Kimseye bi şey söyleme Calanth...''
''Bayan Golgen...Ya da leydi, Demetria...''Kollarını belimden çekmesi için tuttum.
''Herneyse!!!!Dediğimi yap!Yoksa...''Perde hızla açıldı.Ve açılmasıyla Mary'i karşımızda görmemiz bir oldu.Üçümüzde şokla birbirimize bakıyorduk.Hızla Alexandre'ın belimdeki ellerini ittim.Mary kaşlarını çattı.
''Evet...Açıklama bekliyorum...''
''Ben aslında burada Bay Alexandre'ı bi-''
''Bi dans sözü verdi.Kalabalıktan çekindiğimiz için burada dans ediyorduk.Bilirsiniz işte sosyete dedikodu çıkarmaya bayılır.''Tek kaşım havada Demetria'ya baktım.
''Hmm...Bence burada böyle dans etmeniz daha çok dedikoduya yol açar.Hadi gelin...''Demetria bana kibarca kolunu uzattı.Gülümseyerek koluna girdim.Bunu fena ödetecektim.Dans pistine gittiğimizde Mary yanımızdan ayrıldı.Demetria kibarca kollarını belime doladı.Ayağına bilerek bastım.
''Ah!''
''Üzgünüm bilerek oldu !''Sinsice sırıttım.Beni pekte kibar sayılamyacak bi şekilde kendine çekti.Dans ederken bana daha da yaklaşmıştı.
''Demetria beni biraz daha yakına çekersen sonuçları ağır olacak...''Etraftakilere gösteriş olarak kıkırdadım.
''Ne yaparsın...Kütüphanede kitabı aldığın şekilde mi yaparsın ?''
''Görmek istemmezsin!''Yarım bi şekilde gülümsedi.
''Yanlış tahmin...İsterim...''Kafasını bana eğdi ve tam o sırada kapı büyük bir gürültüyle açıldı.Kafamı çevirip gelene baktım.Aman Tanrım!
En son dilara tarafından Paz Ağus. 22, 2010 2:24 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 7 kere değiştirildi