Anasayfa
Neden kendimizi burçlar, medyum ve falcılarla kandırırız?
“Medyum Teto; geleceği görebilse, kaybolmuşu bulabilseydi, önce kendine bir hazine, Falcı Gülizar bacı da, baktığı kahve veya bakla falından yakışıklı ve zengin koca İsmet, kısmetini bulur, güneşin altında dolaşmaktan kurtulurdu” Demiş ve ilave ; “Kendi muhtaç dedeler, nerede kaldı sana, bana himmet edeler!”
Oku bakalım, hayatlarını, Mozart kimdir, Leonardo da Vinci kimdir? Nasıl sanatçı olabilmişlerdir?
Oku bakalım, İskender neleri başararak “İskender” olabilmiştir?
Oku bakalım, Fatih İstanbul’u nasıl fethetmiştir, fetihte zorlanınca “Ya bu İstanbul beni alır, Ya da, ben bu İstanbul’u!" Kararlılığı hangi şartlarda, nasıl gösterilmiştir, hem de 20 yaşlarda…
Oku bakalım! Kurtuluş Savaşı hangi yokluklar içerisinde nasıl kazanılmıştır?
******, günlük burcunu okuyarak “Paşam, zafer sana yakın gözüküyor” yazıldığından dolayı mı, savaş kazanılmış, yoksa “Ya istiklal ya ölüm... Ben size, taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” demiş ve dediğinde de, bunu gözünü kırpmadan yerine getirecek yiğitlerin “Allah, Allah" diyerek şehit olmaları sayesinde mi kazanılmış o savaşlar?
Başarmak, kazanmak, atlamak, zıplamak, sıçramak, zengin, sanatçı, şarkıcı, türkücü ve dahi ilim, bilim adamı olmak istiyor musun?
“Ah amca ah! Hem de nasıl, ne kadar çok istiyorum, ”
Güzel o zaman, hemen bisikletin pedallarını çevirmeye başlayarak yola çıkmalısın.
Mozart’ta, Leonardo da Vinci de, Pavarotti’de terlereyek sanatçı olmuş, kimse oturduğu yerden bir şeye, değere sahip olamamıştır.
Nedir özeti; başarının temelinde ve harcında; burç, fal, astrolog, medyum yok. Kan ve ter içerisinde çalışma vardır.
Eğer gerçekten, samimi olarak dürüstçe, hayattan, yaşamdan bir şeyler istiyorsan önce bu felsefeyi kabul edeceksin.
Adam Uganda da köyde doğmuş, aslan burcundan. Garibimin eğitilme imkânı da yok yetiştirilme imkanı da. Yahu! Burcu gösteriş meraklısı aslan olsa ne olur? Lider ruhlu Boğa olsa ne olur?
Diğer taraftan adamımız İsveç’te doğmuş, üstelik sinek! Burcundan, ondan ilim adamı da olur, sanatçı da. Mimar da, iş adamı da. Neden? Adamın eğitilme imkânı var. Öğrenme imkânı var. Ortamı müsait. Ailesi bilinçli, devleti güçlü. Burcu Koyun olsa ne olur, Kurt olsa ne olur!
Özeti ile insan karakterinde gerçekten bir farklılık varsa; bu farklılıklar, iklim, inanç, kültür, eğitim ve ekonomik nedenlerden dolayı olabilmektedir.
Japon, Japon’a benzer. Türk, Türk’e. Hintli, Hintliye benzer, Eskimo, Eskimo’ya.
Diyorsunuz ki; “aynı burçtan olan bir Japon pilotu ile bir Amerikan pilotu aynı vatansever duygulara ve karaktere sahip, ” Önce siz, kendi söylediğinize buna inanır mısınız?
Başka bir örnek; Yahudi balık Salamon ile Afrikalı balık Muna’yı aynı akvaryumda yüzdürürsek acaba hangisi akvaryumun bankeri olur? Herhalde Afrikalı demeyeceksiniz?
Artık sorumuzu sorabilir ve konuyu toparlayabiliriz.
Neden binlerce yıldır medyumlar, falcılar astrologlar bu kadar ilgi ve talep görüyorlar?
Nedeni; bir insan yaşamı boyunca ne ister? Huzur, güven, endişesiz ve rahat bir yaşam.
Mümkünse; kendisini gelecekte bekleyen sürprizlerle ilgili bazı ipuçları.
Bunlarla beraber insanlar, dönem dönem bazı sorunlarının içerisinde bunalır ve çıkış yolları ararlar. Mesela; evliliği iyi gitmemektedir. İşinde bazı problemleri vardır. Sevgilisinden ayrılmak üzeredir. Yeni bir ortaklık yapacaktır. Kızını veya oğlunu evlendirecektir. Eşinin sadakatinden şüphelenmektedir ve onlarca başka insani sebepler.
İşte bu durumlarda insanlar; gerek yeterli özgüven duygularının oluşmamasından, gerek yaşamında, önceden uğradığı bazı başarısızlıklarından, gerek hayal kırıklıklarından, gerek aşırı bunalım içerisinde çok sağlıklı düşünememesinden, zorluklarının çözümünde kolaya kaçmasından, zorlu bir çalışmayı göze alamamaktan, bedelini ödemeden bir değere sahip olma isteğinden dolayı meselelerini kolay yoldan halletme arayışına başlarlar.
Neyin arayışına? Medyum, astrolog, kâhin, falcı veya gazetelerde yayınlanan günlük haftalık burçların neler söylediğine kadar aklınıza ne gelirse…. Ta ki, Bakla falına kadar, her şeyden medet umarlar!
Sorunlarının çözümü için hiçbir çaba harcamadan ve bedel ödemeden. Kendi üzerine düşen bir işi yerine getirmeden, eksiklerini, kusurlarını kapatmadan, sorunları ile yüzleşmeden, birkaç paraya, aslında kendisinin de hiç inanmadığı, ihtimal dahi vermediği istismarcı kimselerden yardım ararlar.
Yazıyı sonlandırmadan bir noktayı da vurgulamakta fayda bulunmaktadır.
İnsanı iyi tanıyan, cemiyet hayatını iyi takip eden, insanların geçmişi iyi bilenler ve öngörülü olanlar, bazı küçük oyunlarında yardımı ile her zaman olabilen, olasılığı yüksek, yer ve zamana göre farklı yorumlanabilen, uyarlanabilen olayları ve durumları iyi kullanarak özellikle karamsar, kaygılı, bunalımda olan bazı kimseleri kolayca etki altına alabilmektedirler. Maalesef!
Özelikle insanlar ve olaylar genellikle kendilerini tekrar ederler. Bu kimseler bunu bilir ve kehanette bulunmuş gibi bu çok bilinen durumu kullanırlar.
Bunlara dikkat çekmek istedik.
Biz açıkladık, sizler okudunuz. Karar elbette sizlerin
“Medyum Teto; geleceği görebilse, kaybolmuşu bulabilseydi, önce kendine bir hazine, Falcı Gülizar bacı da, baktığı kahve veya bakla falından yakışıklı ve zengin koca İsmet, kısmetini bulur, güneşin altında dolaşmaktan kurtulurdu” Demiş ve ilave ; “Kendi muhtaç dedeler, nerede kaldı sana, bana himmet edeler!”
Oku bakalım, hayatlarını, Mozart kimdir, Leonardo da Vinci kimdir? Nasıl sanatçı olabilmişlerdir?
Oku bakalım, İskender neleri başararak “İskender” olabilmiştir?
Oku bakalım, Fatih İstanbul’u nasıl fethetmiştir, fetihte zorlanınca “Ya bu İstanbul beni alır, Ya da, ben bu İstanbul’u!" Kararlılığı hangi şartlarda, nasıl gösterilmiştir, hem de 20 yaşlarda…
Oku bakalım! Kurtuluş Savaşı hangi yokluklar içerisinde nasıl kazanılmıştır?
******, günlük burcunu okuyarak “Paşam, zafer sana yakın gözüküyor” yazıldığından dolayı mı, savaş kazanılmış, yoksa “Ya istiklal ya ölüm... Ben size, taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” demiş ve dediğinde de, bunu gözünü kırpmadan yerine getirecek yiğitlerin “Allah, Allah" diyerek şehit olmaları sayesinde mi kazanılmış o savaşlar?
Başarmak, kazanmak, atlamak, zıplamak, sıçramak, zengin, sanatçı, şarkıcı, türkücü ve dahi ilim, bilim adamı olmak istiyor musun?
“Ah amca ah! Hem de nasıl, ne kadar çok istiyorum, ”
Güzel o zaman, hemen bisikletin pedallarını çevirmeye başlayarak yola çıkmalısın.
Mozart’ta, Leonardo da Vinci de, Pavarotti’de terlereyek sanatçı olmuş, kimse oturduğu yerden bir şeye, değere sahip olamamıştır.
Nedir özeti; başarının temelinde ve harcında; burç, fal, astrolog, medyum yok. Kan ve ter içerisinde çalışma vardır.
Eğer gerçekten, samimi olarak dürüstçe, hayattan, yaşamdan bir şeyler istiyorsan önce bu felsefeyi kabul edeceksin.
Adam Uganda da köyde doğmuş, aslan burcundan. Garibimin eğitilme imkânı da yok yetiştirilme imkanı da. Yahu! Burcu gösteriş meraklısı aslan olsa ne olur? Lider ruhlu Boğa olsa ne olur?
Diğer taraftan adamımız İsveç’te doğmuş, üstelik sinek! Burcundan, ondan ilim adamı da olur, sanatçı da. Mimar da, iş adamı da. Neden? Adamın eğitilme imkânı var. Öğrenme imkânı var. Ortamı müsait. Ailesi bilinçli, devleti güçlü. Burcu Koyun olsa ne olur, Kurt olsa ne olur!
Özeti ile insan karakterinde gerçekten bir farklılık varsa; bu farklılıklar, iklim, inanç, kültür, eğitim ve ekonomik nedenlerden dolayı olabilmektedir.
Japon, Japon’a benzer. Türk, Türk’e. Hintli, Hintliye benzer, Eskimo, Eskimo’ya.
Diyorsunuz ki; “aynı burçtan olan bir Japon pilotu ile bir Amerikan pilotu aynı vatansever duygulara ve karaktere sahip, ” Önce siz, kendi söylediğinize buna inanır mısınız?
Başka bir örnek; Yahudi balık Salamon ile Afrikalı balık Muna’yı aynı akvaryumda yüzdürürsek acaba hangisi akvaryumun bankeri olur? Herhalde Afrikalı demeyeceksiniz?
Artık sorumuzu sorabilir ve konuyu toparlayabiliriz.
Neden binlerce yıldır medyumlar, falcılar astrologlar bu kadar ilgi ve talep görüyorlar?
Nedeni; bir insan yaşamı boyunca ne ister? Huzur, güven, endişesiz ve rahat bir yaşam.
Mümkünse; kendisini gelecekte bekleyen sürprizlerle ilgili bazı ipuçları.
Bunlarla beraber insanlar, dönem dönem bazı sorunlarının içerisinde bunalır ve çıkış yolları ararlar. Mesela; evliliği iyi gitmemektedir. İşinde bazı problemleri vardır. Sevgilisinden ayrılmak üzeredir. Yeni bir ortaklık yapacaktır. Kızını veya oğlunu evlendirecektir. Eşinin sadakatinden şüphelenmektedir ve onlarca başka insani sebepler.
İşte bu durumlarda insanlar; gerek yeterli özgüven duygularının oluşmamasından, gerek yaşamında, önceden uğradığı bazı başarısızlıklarından, gerek hayal kırıklıklarından, gerek aşırı bunalım içerisinde çok sağlıklı düşünememesinden, zorluklarının çözümünde kolaya kaçmasından, zorlu bir çalışmayı göze alamamaktan, bedelini ödemeden bir değere sahip olma isteğinden dolayı meselelerini kolay yoldan halletme arayışına başlarlar.
Neyin arayışına? Medyum, astrolog, kâhin, falcı veya gazetelerde yayınlanan günlük haftalık burçların neler söylediğine kadar aklınıza ne gelirse…. Ta ki, Bakla falına kadar, her şeyden medet umarlar!
Sorunlarının çözümü için hiçbir çaba harcamadan ve bedel ödemeden. Kendi üzerine düşen bir işi yerine getirmeden, eksiklerini, kusurlarını kapatmadan, sorunları ile yüzleşmeden, birkaç paraya, aslında kendisinin de hiç inanmadığı, ihtimal dahi vermediği istismarcı kimselerden yardım ararlar.
Yazıyı sonlandırmadan bir noktayı da vurgulamakta fayda bulunmaktadır.
İnsanı iyi tanıyan, cemiyet hayatını iyi takip eden, insanların geçmişi iyi bilenler ve öngörülü olanlar, bazı küçük oyunlarında yardımı ile her zaman olabilen, olasılığı yüksek, yer ve zamana göre farklı yorumlanabilen, uyarlanabilen olayları ve durumları iyi kullanarak özellikle karamsar, kaygılı, bunalımda olan bazı kimseleri kolayca etki altına alabilmektedirler. Maalesef!
Özelikle insanlar ve olaylar genellikle kendilerini tekrar ederler. Bu kimseler bunu bilir ve kehanette bulunmuş gibi bu çok bilinen durumu kullanırlar.
Bunlara dikkat çekmek istedik.
Biz açıkladık, sizler okudunuz. Karar elbette sizlerin
