...bir kez söndü mü ışığıni nerede bulur onu yeniden tutuşturacak Pronetheus ateşi? gülünü kopardıktan sonra onu canlandıramam bir daha, solup gider; fidanı üzerindeyken koklamalıyım onu.
Ağlamalıyım ama bunlar acımazsız gözyaşları.
Bu acı cennetten çıkma,
Sevginin doğduğu yerden vuruyor. O uyanıyor.
Zoey: Kim var orada? Othello mu?
Erik:Evet Desdemona-
Zoey: Yatağa gelecek misin Lordum?
Erik: Bu gece dua ettin mi, Desdemona?
Zoey:Evet Lordum
Erik: İyi! Bu gece burda olacaklar için temiz bir ruha ihtiyacın olacak.
Zoey: Sorun nedir? Neden bahsettiğiniz hakkında hiçbir fikrim yok.
Erik: İyi düşün! üzüntü duyduğun herhangi bir konu varsa hemen şimdi af dilemelisin. Bu gece olacaklardan sonra, senin için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Zoey: Ama ne dememi istediğini bilmiyorum ki!
Erik: Gerçeği! Bana ne kadar ihanet ettiğini itiraf etmeni istiyorum.
Zoey: Ama sana ihanet etmedim... Kalbim sana asla ihanet etmedi.
Erik: Ozaman kalbin simsiyah, yıkık bir şey olmalı. Çünkü sen bana kesinlikle ihanet ettin.
Zoey: Hayır! Yaptıklarımın hepsi hataydı. Ben kalbimi kırdım, sadece bir kez değil, tam üç defa.
Erik: Demek seninkiyle birlikte benim kalbimi de kıracaktın...
Zoey: Hayır Lordum.. Ben sadece beni affetmeni ve...
Erik: Seni affetmek mi? Bunu nasıl yapabilirim? Seni sevdim ve sen beni başka bir adamla aldattın.
Zoey: Her şey bir yalandan ibaretti.
Erik: Ne yani? Bana söylediklerinin yalan olduğunu itiraf mı ediyorsun yoksa?
Zoey: Hayır! Öyle demek istemedim Sen her şeyi yanlış anlıyorsun. Yalan onunla yaşadığım şeydi. Yalan oydu. Onun hakkında yanılmamışsın.
Erik: Çok geç. Bunu fark etmekte çok geç kaldın.
Zoey: Çok geç olmak zorunda değil. Beni affet ve bir fırsat daha ver. Böyle bitmesine izin verme.
Erik: Hayır! Tam bir sürtük gibi davrandın ve şimdi sürtüklüğünün karşılığını bulacaksın.
çok güzeldi bu kısım