İmmortal(Ölümsüz):Final bölümü sayfa 106'da!!Okuyan herkese teşekkürler!!!!

Çok güzel olmuş ellerine sağlık

Maxxxx...
Koçumsun Bebeqimm
Ahahahahaha
Valla komşu bizim sayemizde kovucak seni

ayy yb harika yaa yb yb yb yb yb yb yb

yeni bölümmmmmmmmmmmmmmmmm

Ybbb

süpersin tatlım.yine müthiş yazmışsın.

Yehuuuuuuu. Harikasın tatlm. Yb yb yb

Evet ybbbb

Yeni bölümmmmmmmmmmmmmmmmmmm

Göksu msn'de misin ya?
Yb yb yb

Yok Gözde ama şimdi msn deyim

her zaman ki süper ötesi yazıyosun tebrik ederim
ybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybybyb

ybbbbbbbbbbbbb

Max tam zamanında gelmişti.Eğer gelmeseydi işim bitikti.Üstümde beyaz bir örtüyle ve yarı çıplak bunları düşünmek ne kadar ironik değil mi?
Bu sırada Max Felixi duvara fırlattı ve Felix gürültüyle yere düştü.Ama bu onu durduramazdı.Hızla ayağa kalktı ve gürültüyle hırladı.Maxin elindeki iğneye bakıyordu.Neden baktığını biliyordum.Mine çiçeğinden korkuyordu.Onun bir damlası Felixi aciz bırakmaya yeterdi ve iğne ağzına kadar doluydu.
Bu sefer Felix saldırdı.Maxin elindeki iğneyi almaya çalıştı ama Felix ona çelme takınca yere kapaklandı.Max bunu fırsat bilip Felixe iğneyi saplayacaktı ki Felix Maxin kolunu tuttu.İğne Felixe çok yakınken Felix tırnaklarını Maxe geçirince Max acıyla inledi.O da bir anda yere düştü.Yerde boğuşmaya başladıklarında birşeyler yapmam gerektiğini düşündüm.
Acaba bileğimi kessem Felixin dikkati dağılır mıydı?Ya Maxinki dağılırsa?O zaman kurtulma şansım sıfıra inerdi.Tüm bunları düşünürken kaçmayı asla aklımdan geçirmedim.
Felix Maxin üzerine çıkmıştı ama Max ona bir tekme attığında Felix yere düştü.Bı sırada Max iğneyi ona batırmak için bir hamle daha yaptığında Felix onu bileğinden yakaladı ve iğne yere düştü.Yuvarlanarak ayağıma kadar geldi.Hemen onu tuttum.
Bu sırada Felix bana doğru gelmeye çalışırken Max onu yere düşürdü.Max ayağa kalkı ve bana yaklaşmaya çalışırken ben de ona uzatıyordum iğneyi.Ama bir anda Felix onu yere düşürdüğünde geriye çektim.Şimdi sadece Felix ve ben kalmıştık.Max kan içinde yerde yatıyordu.
"Onu bana ver."dedi.Üstüme yürümeye başladı.Ben örtüyü daha da sıkı sardım vücuduma ve iğneyi de sıkıca elimde tuttum.
Duvarın dibine gelmiştik ki Felix başından sert bir darbe aldı.Dengesini kaybetti.Tam düşecekken onu tuttu ve duvara sıkıştırdı.İki bileğinden tuttu ve alnını bana çevirdi.
"Yap artık şunu."diye bağırdığında ne kastetiğini biliyordum.Felix son kez kurtulmak üzere çırpınırken iğneyi alnına sapladım ve tüm mine çiçeğini vücuduna enjekte ettim.Max onu bıraktığında yere düştü.Baygındı.
İğneyi yere bıraktım ve ondan uzaklaştım.Tüm bunların olduğuna inanamayarak bakıyordu.Uyuşmuş gibiydim.
Ben öylece bakarken Max yatağın bir ayağını kırdı.Yavaşça Felixin yanına gitti.Onu çevirdi ve tahtayı ona vuracakmış gibi elinde sabitledi.
Kan vücudumdan çekilmiş gibiydi.Onu öldürecekti.Çünkü yatağın bacağı da tahta kazıktı aslında.Ve tahta kazığın vampirin kalbine saplanması yeterliydi ve Max bunu yapmak üzereydi.
Max konsantre olmuştu ki birden kazığı duvara fırlattı.Bana bakmadan nefretle konuştu.
"Üstünü giyin.Seni buradan çıkaraağım.Dışarıda bekliyorum."
Odadan sanki burada daha fazla kalamayacakmışçasına çıkıp gitti.Bende hemen elbisemin olduğu yere gidip aceleyle giyindim.Giyindikten sonra bir kazığa bir de Felixe baktım.Neden öldürmemişti?Acaba ben mi...?Hayır.Ben yapamazdım.Hızla odadan çıktım.
Koridorda kimse yoktu.Camdan baktığımda aşağıda bir araba gördüm.Hemen aşağı indim ve arabaya bindim.Max arabayı hızla sürdü.Buradan kaçmak ister gibi bir hali vardı.
O arabayı sürerken konsantre olmuş gibiydi ya da düşüncelere dalmıştı.Ama bu sessizlik fazlaydı.En azından sadece gürültü olsun diye radyoyu açmayı düşündüm.Tam düğmeyi basacaktım ki elimin üstünde bir el hissettim.Max beni durdurmuştu.
"Açma."dedi.Bana bakmıyordu.Elimi radyodan çektim.Bu beni sinir etmişti.Bir süre daha sessizce ilerledik.En sonunda patladım.
"Arabayı sağa çek."Max ilk defa bana baktı.Yüz ifadesi şaşkın gibiydi.
"Neden?"
"Konuşmak istiyorum.Sağa çek Max."
Sözümü dinledi ve arabayı sağa çekti.
Bir süre gerginliğinin geçmesini bekledim.Ona zaman verdim ve o da biraz sakinleşti.En azından eskisi gibi bana karşı ya da başka birşeye karşı öfkeli görünmüyordu.
"Özür dilerim."dedi.
"Senden özür istemiyorum."
"Ne istiyorsun o zaman?"
İçimi kemiren soruyu en sonunda sorma şansı yakalamıştım ama konuşacak gücü kendimde bulamıyordum.Ağzımı bıçak açmamasının nedeni cevabından korkuyor olmamdandı.
"Rose neden konuşmuyorsun?"Başımı çevirdiğimde Maxin merakla bana baktığını gördüm.Boğzaımı temizlemek zorunda kaldım.
"Onu neden öldürmedin?"
Başını çevirme sırası ondandıydı.Bir süre dışarıyı izledi.Bende camdaki yansımasını izledim.Yüzünde çok net bir acı vardı.Ama neden?
"Max?"
Bana bakmadı.Elimle başını bana çevirdim.Gözlerinin içine bakarak tekrar sordum.
"Onu neden öldürmedin?"Ve Max içimi donduracak o gerçeği söyledi.
"Çünkü o benim kardeşim."

yok artık!!!!!!!!!!!!! amannnnnn yb istiyorum

Abowwwww
Başka bişi beklerdim ama bunu beklemezdim
Ybbbbb! ve bu araada süper olmuş!

Çok güzel olmuş

owww kardeşş hee bu hikaye çok ilqinçleşiyor

teşekkür ederim kızlar

aaaaa!!çok şaşırdım ya.bunu hiç beklemiyordum.süperdi cnm.istiyorum