Anasayfa
[61%] 
Merhaba arkadaşlar ben Pınarla bu hikayeye başlamaya karar verdik çünkü bu hikaye serili olacak.Toplam olarak sekiz kitaptan oluşuyor ancak belki biz başka kitap daha ekliye biliriz neyse biz ilk önce bu kitabı bitirmekle başlamalıyız 4 5 gündür bu hikayemiz için elimizden geleni yapıyoruz hatta Berk bile deli oldu herneyse kitabın kapağı işte bu;
Tanıtımı;
Hayatım boyunca hiç bu kadar açı çekmemiştim
Ölümle resmen burun burunaydım
Arkamdan yediğim o hançer sadece sırtımı değil
Kalbimide delip geçmiştir
Hani arkadaşlarım neredeler
En iyi düşmanlarım ise arkamadan pusu kurmuş beklemedeler
Bir darbe indirip ölmem için bekliyor hepsi
Son bir darbe sonrasında yok olup karanlıkta boğulmamı
yokluğun içinde kaybolmamı istiyor herkes
kalp atışlarım bile yavaş yavaş susuyor
makineye bağlanmış olan bedenim
Kalbimin sesi kulaklarımın dört bir yanına yayılıyor
O gelen ayak sesleri kimin?Azrailin mi?
Pardon bir insanınmış
Kulağımda bir nefes hissediyorum
Durun kulağım kaşınıyor
Sonra bir ses 'Seni bu dünyadan kurtarıyorum'diyor
ve beni hayata bağlayan o kabloyu çekip çıkarıyor
Mutlumusunuz dostlarım mutlumusunuz düşmanlarım
bakın kimsesizliğin için boğuluyorum
Bakın işte ben Ölüyorum.!
Element ve simgesi!
Ateş;
Toprak;
Su;
Hava;
Ruh;
Karakterler;(Biraz küçük kusura bakmayın napsam büyültemedim!)
[/size]Tanıtımı;
Hayatım boyunca hiç bu kadar açı çekmemiştim
Ölümle resmen burun burunaydım
Arkamdan yediğim o hançer sadece sırtımı değil
Kalbimide delip geçmiştir
Hani arkadaşlarım neredeler
En iyi düşmanlarım ise arkamadan pusu kurmuş beklemedeler
Bir darbe indirip ölmem için bekliyor hepsi
Son bir darbe sonrasında yok olup karanlıkta boğulmamı
yokluğun içinde kaybolmamı istiyor herkes
kalp atışlarım bile yavaş yavaş susuyor
makineye bağlanmış olan bedenim
Kalbimin sesi kulaklarımın dört bir yanına yayılıyor
O gelen ayak sesleri kimin?Azrailin mi?
Pardon bir insanınmış
Kulağımda bir nefes hissediyorum
Durun kulağım kaşınıyor
Sonra bir ses 'Seni bu dünyadan kurtarıyorum'diyor
ve beni hayata bağlayan o kabloyu çekip çıkarıyor
Mutlumusunuz dostlarım mutlumusunuz düşmanlarım
bakın kimsesizliğin için boğuluyorum
Bakın işte ben Ölüyorum.!
Element ve simgesi!
Ateş;
Toprak;
Su;
Hava;
Ruh;
Karakterler;(Biraz küçük kusura bakmayın napsam büyültemedim!)
1. Bölüm;
Kilisenin duvarındaki resim’e güneş vurmuştu gülümsedim çünkü aklıma babamın kardeşime dediği laf geldi ‘Bir kapı arkasından yada bir pencerenin dışından güneş vurursa benim geldiğimi anla ben hala yaşıyorum’ .
Kilesenin sandelyeyelerine oturan kişilere döndüm konuşma gereğini duymuştum.
“Babam hepinizin duymasını isterdi ama..”durdum göz lerim sulanmaya başlamıştı “Ama…ama ömrü yetmedi” dedim küçüçük masum bir damla gözümden akıp yere düştü “Babamın yarım bıraktığı işi ben bitirdim ve şimdi onun isteğini yerine getireceğim” dedim.Piyanonun sandalyesine oturdum piyanonun kapaklarını kaldırdım gözlerimi kapattım.Biliyorum baba senin bitiremediğin yarım bıraktığın yarım bırakmak zorunda kaldığın işi ben bitirdim ben tamamladım rahat ol şimdide isteğini yerine getiriyorum.Piyanoyu çalmaya başlamıştım gözlerimi kapattım notoları ve sözlerini çoktan ezberlemiştim
“Olanlar aştı fazlasıyla sınırı,
yok takatim öyle yıkılıp aşk acısı yürekte
destekler sızı ve seven sevilenler
Her kalp bir gün kırılır”dedim son notoyla çalmayı bitirdim.Piyanoyu kapattım artık babamın içi rahattı kilisenin kapısı açıldı ve içeriye asla gelmez dediğim kişi girdi.Göz kapaklarıma inanmıyorum doğrumu gördüm.Durun bir dakika demin ben öylemi dedim ben gerçektende.Biraz gülümser gibi oldum bana baktı gözlerinde hüzün vardı buraya nasıl gelebilmişti ki Aeron’un okuldan ayrılması yasaktı çünkü o vampir okuluna gidiyordu.Aslında o okula nasıl girilir bilmiyorum bana kalırsa da bilmek bile istemiyorum.Başıyla dışarıyı işaret etti ve kilisenin kapısını açıp dışarı çıktı insanlar kiliseyi boşaltmaya başlamıştılar kardeşim Megan yanıma gelip elimi tuttu beni elimden çekip dışarıya çıkardı Aeron’u gördüm tek değildi arkasından üç dört tane arkadaşı vardı.Onun yanına gitmek için bir adım atmıştım ki Megan elimi geri çekti bende ona bakmak gereğini duydum gözleri sulanmıştı lanet olsun her şeyi anlıyordu o benden bile akıllıydı babamın öldüğünü biliyordu annemi ise onun doğumunda kaybetmiştik.Ona baktım “Ne oldu?” diye sordum baş parmağını ağzına götürüp konuştu “Korkuyorum” dedi durdum kafamı çevirip Aeron’a baktım sanırım onların vampir olduğunu biliyordu ve onlardan korkuyordu “Kimden?Aeron’dan mı?” diye sordum kafasını salladı “Ondan değil” dedi gözlerinden küçücük masum bir yaş damlası süzüldü o yaşı sildim “peki ya neden?” diye sordum.Gözleri ağlamaktan kızarmıştı “Annem ve babamı kaybettiğim gibi senide kaybetmekten” dedi ona kaşlarımı kaldırarak baktım bunu neden söylemişti ki.Beni kaybetmekten neden korkuyordu ki “Beni kaybetmekten mi?” diye sordum şaşırmıştım ben Aeron’dan ve onun arkadaşlarından korktuğunu sanmıştım ama meğersem beni kaybetmekten korkuyormuş da ben onu hiç bırakmayacağım neden bırakayım ki zaten tek ikimiz kaldık.
Kafasını salladı elimi yanağına götürüp okşadım “Korkma tatlım seni her ne olursa olsun bırakmayacağım” dedim elimi geri itti şaşırdım bunu asla yapmazdı daha fena ağlamaya başladı hıçkırıyordu “yalan söylüyorsun bırakıcaksın sende beni bırakıcaksın bırakmak zorundasın” dedi ona kaşlarımı kaldırarak baktım Megan neden bahsediyordu hiç bilmiyorum “Megan kendine gel seni bırakmayacağım” dedim ona sarılmaya çalıştım ama o beni itti “Hayır bırakıcaksın bırakmak zorunda kalacaksın” diye bağırdı çevredeki insanlar resmen bize bakıyordu onu hızla kollarımın arasına aldım “Seni asla bırakmayacağım her ne olursa olsun karşılığında ölsem bile seni asla bırakmayacağım” durdum eğilip kulağına konuştum “Çünkü sen annemden ve babamdan arda kalan tek hanizemsin.Sen benim tek kardeşimsin ve tek kardeşim olarak kalacaksın” dedim belime sarıldı o daha küçücük bir kızdı nelerden bahsediyordu hadi Megan’ı tanımasam çocuktur hayal gücü sayesinden böyle konuşuyor derdim ama Megan hiçbir çocuk gibi değil o çok zeki gerçektende öle benden bile zeki benim çözemediğim soruları bile azda olsa o çözebiliyor.Düşünün buradan artık ne kadar zeki olduğunu acaba demin neden öyle dedi.Onu kucağıma aldım
“Üzgünüm” diye mırıldandı yanaklarına öpücük kondurdum onu tekrardan yere indirdim teyzem geliyordu bana sarıldı “İstersen sen Aeron’un yanına git ben Megan’a bakayım” dedi kafamı salladım teyzem Megan’a döndü “Haydi gel tatlım dondurma ister misin?” dedi Megan’a baktım gerçektende o zeki bir kızdı ağlamayı kesmişti gülümsemek ne kelime şimdi sırıtıyordu bile “Çikolatalı çilekli istiyorum olur mu teyze?” diye sordu teyzem onu elinden tutmuştu beraber ilerideki külah dondurmacının önüne doğru yürüyorlardı “Olur tatlım ne istersen olur” dedi sonra Megan’ın kahkahası duyuldu evet sonunda eski neşesini bulmuştu kafamı çevirip baktığımda Aeron’un ve arkadaşlarının buraya geldiğini gördüm beni sıcacık bir şey sarmalamıştı bu Aeron’un kollarıydı kafamı onun gögüsüne koyup sessiz bir şekilde ağlamaya başladım.Kafamı kaldırıp ona baktım kulağıma eğildi ve “Doğum günün kutlu olsun” diye fısıldadı gözlerimi açarak baktım ona.Doğruydu lanet olsun bugün benim doğum günümdü..Benim bugün doğum günüm ancak babamın da bugün ölüm günüydü.
“Neden buradasın?” dedim konuyu saptırmaya çalışarak ve işe yaramıştı da.
“İzinliyiz cenazeye için geldik aynı zamanda da sana bir şeyler anlatmamız gerekiyor” dedi Aeron
“Hadi ya siz vampirlerin benimle ne işi olabilir ki?” dedim sesim alaycılıkla bürünmüştü işte bu iyidi
İçlerinden biri “Vampirleri sevmiyor musun?” diye sordu ona umursamazmışım gibi baktım “Vampirleri sevmiyor muyum?”diye tekrarladım.Sonra gülmeye başladım susup bana soruyu sonra çocuğa baktım gözlerimi kıstım “Siz vampir topluluğundan biri benim babamı öldürmeseydi belki vampirleri sevebilirdim” dedim o sırada Aeron konuştu “Babana bunu yapanı bulduk ve yapanı öldürdük” ona baktım resmen sinirden ölüyordum yavaş yavaş onları alkışladım “Bravo bravo sizden anca bu beklenirdi zaten” dedim durup kafamı ona iyice yaklaştırdım “Eğer babamı öldüren vampiri ben öldürseydim inanki biraz da olsa vampirlere olan nefretim birazcık azalırdı” dedim arkamı döndüm tam yürümeye başlayacakken Aeron bileğimi yakaladı “Sana yemin ederim ki sana söyleyeceğim şey bu güne kadar duyduğun şeylerden daha da başka annenin yada babanın öldüğünü duyduğundan daha da başka” dedi ona baktım omuzlarım düştü pes etmiştim ne yapsam ne etsem de Aeron’a hayır diyemiyorum. “Tamam takip edin beni” dedim.Yürümeye başladık o sırada sol taraftan Megan’ın sesi duyuldu “Abla” dedi bana doğru koşmaya başlamıştı elinde kırmızı bir tane balon vardı onu yere düşmeden tutup kucağıma aldım elindeki balon kaymıştı ve yukarı doru uçmaya başlıyordu ki Aeron’un arkadaşlarından biri yukarıya zıplayıp balonu tuttu ve Megan’a uzattı Megan ona baktı parmaklarını kemiriyordu ve gözleri açılmıştı çünkü ona balonun veren bir erkekti düşünün size yakışıklı bir erkek balon verse düşünün halinizi.Megan küçücük elini uzatıp balonu tutu “Teşekkürler” diye mırıldandı ona balonun veren çocuk gülünce hemen saçımın arkasına saklandı.Güldük “Sonra görüşürüz teyze” dedim teyzemi öpüp yürümeye başladık 2 sokak ödete bizim evimiz vardı zaten arabaya gerek yoktu.Eve gelince Megan’a baktım uyumuştu kucağımda anahtarı Aeron’a verdim kapıyı açtı “Şuraya oturun geliyorum ben hemen” dedim başımda salondaki koltukları işaret ederek hiç biri bir şey demeden oturdular merdivenleri çıkmaya başladım Megan’ın odasına girdim onun üstünü değiştirip yatağına yatırdım anlından öptüm o sıra yavaşça kapı açıldı gelen Aeron’du yanıma yaklaştı demin benim yaptığım gibi oda eğilip Megan’ın anlını öptü üstünü örttüm kapıya doğru yürüdük ışı kapattım ona son bir kez baktıktan sonra odanın kapısını kapatıp çıktık merdivenlerden inmeye başladık o sırada Aeron elimi tuttu ona baktım “Çok sakarsın biliyorum seni”dedi o sıra kafama dans etti doğru çok sakardım her zaman bu merdivenlerden düşerdim bir şey demedim merdivenlerden inemeye başladık sonra elini bıraktım arkadaşlarının olduğu yere yürüdüm salondaki tekli kırmızı koltuğa oturdum.Onlara baktım Aeron da tam karşımdaki koltuğa oturmuştu hepsi bana bakıyordu “Pekala ilk olarak bana isminizi söyleyin sonrada bana ne söyleyecekseniz söyleyin ve bulunduğunuz okula geri dönün” dedim.Aeron konuşmaya başladı
“Bu Mira,Elfin,Stefan, ve buda Max” dedi hepsi kafasını sallayıp selamladı karşılık vermedim “Anlat” demekle yetindim sadece oda derin bir nefes alıp anlatmaya başladı “Hani dedimiz bize ben Siyu kabilesine üyeyim demişti hatırlıyor musun?”diye sordu ona ‘evet’ demek yerine sadece “Eee” dedim tekrardan konuşmaya başladı “Dedimizin üye olduğu kabile aslında diğer kabileler gibi değil onun üye olduğu kabile bir vampir kabilesiydi” dedi.Kaşlarımı kaldırdım “Vampir kabilesimi?dur bir dakika yani sen bana dedimin vampir olduğunumu söylüyorsun?”diye sordum inanmıyorum bu kadarıda yok artık başka bir şey dese inanırdım ama dedemin vampir olacağına böğ artık yani. “Evet büyük babamız bir vampir tarafından ısırlımıştı aslında bu bir virüs gibi bir şeydi büyük babamız ısırıldıktan sonra hiçbir şey olmamış çünkü daha 15 yaşındaymış 16 yaşında büyükannemizle evlenmiş biliyorsundur öncelerde erkekler erken evleniyorlar her neyse büyük babamız 18 yaşına girdiği gece biraz değişmeye başlamış daha sonralarıda farklı olmuş ve sonra ölmüş gözlerini açmış ve o artık bir vampir olmuş ancak şöyle bir şey var ki evlendikten sonra hani erkekle kadın birlikte olur ya” dedi ona kaşlarımı kaçarak baktım güldü ve devam etti “işte babalarımız dünyaya gelmiş bu böyle devam etmiş yani nesilden nesile 18 yaşına girmiş her çocuğun bedeni değişmeye başlamış” dedi ona baktım “ee” diye sordum
“Eee’si bu kan bağı yoluyla sende bir vampirsin bu gece 18 yaşına gireceksin ve sende birkaç değişiklikler olacak” dedi ona gözlerimi açarak baktım “Ne gibi değişiklikler” diye sordum “Immm…bir insandan biraz daha hızlı koşmaya başlıyacaksın,kan gördüğünde birazda olsa onu isteyeceksin ve sana özel başı şeylerin zamanı karışacak” dedi ona tek kaşımı kaldırarak “Özel şeylerden derken” diye sordum güldü “Regl’in aksaması gi-“demeden sözünü kestim “Tamam tamam anladım anladım kes” dedim hepsi güldü Aeron ayağa kalktı “Hadi bavulunu hazırla gidiyoruz” dedi ona baktım “Bavul mu?nereye?”diye sordum
“Vampir akademesine gideceksin” dedi ona baktım “Gitmeyeceğim” dedim bana şaşırarak baktı “Ne dediğinin farkında mısın sen?” diye sordu beni bileğimden tutup ayağa kaldırdı ve sarstı “Eğer o akademiye gitmesen öleceksin” dedi ona baktım “ölmek mi?” dedim kafasını salladı “Evet 18 yaşına girdiğin zaman kalbin duracak ve gözlerini açacaksın akademiye girmesen 2 gün içinde ölürsün gerçektende ölürsün asla uyanmamak üzere eğer girersen vampir olmaya adım adım ilerleyeceksin” dedi kafamı sağa sola salladım “Ölsem bile o akademiye gelmeyeceğim” dedim o sırada birinin hıçkırdığını duyduk sol tarafımıza baktığımızda Megan’ın merdivenlerde oturduğunu bize bakarak ağladığını gördüm lanet olsun kesinlikle bizi dinliyordu “Meg-“demeden sözümü kesti “Sana söylemiştim beni bırakacaksın bırakmak zorunda kalacaksın” dedi ve merdivenlerden hızla yukarı çıkıp odasına girdi merdivenlere yürümeye başlayacaktım ki Aeron bileğimi yakaladı ona öyle bir bakış attım ki ne yapacağını şaşırdı göğsünden ittim onu “Defol Aeron arkadaşlarını al ve o lanet olasıca okuluna geri dön gelmeyeceğim ölsem bile o okula gelmeyeceğim şimdi defolun evimden hemen!”diye bağırdım hepsi tek kelime bile etmeden evimden çıktılar koşarak yukarıya çıktım Megan’ın odasına daldım ağlıyordu yatağında onun yanına gelip onu kollarımın arasına aldım “Megan üzgünüm üzgünüm seni asla bırakmayacağım söz veriyorum sana” dedim onu sağa sola salladım yavaş yavaş kafasını kaldırıp bana baktı “Eğer o akademiye gitmesen ölürsün” dedi ona baktım “saçmalama Aeron beni o akademiye götürmek için böyle dedi eğer böyle bir şey olsaydı Aeron ölürdü” dedim bana baktı “O 18 yaşına girince gitmedi mi?”diye sordu baktım lanet olsun ona yalan söylemek zorundaydım Evet gitmişti “Hayır gitmedi tatlım” dedim kafasını salladı
“benim” sustu karnı guruldamıştı “Karnım açıktı” dedi güldük “tamam tatlım sen televizyon izle biraz ben gidip ekmek alayım” dedim kafasını salladı “tamam ama doğranmış olsun birde pankek istiyorum” dedi güldüm “tama alıp geliyorum” dedim çantamdaki paranın bir miktarı aldım ve evden çıktım yürümeye başladım biraz ötemizde fırın vardı girdim “bir tane doğranmış ekmek 12 tane pankek lütfen” dedim adam kafasını salladı fırını dolaştım kola alabilirim buz dolabını açıp buz gibi bir kola çıkardım adam ekmeği ve pankekleri paketliyordu parayı ödeyip dışarı çıktım saat’e baktım 08:25’di.5 dakika sonra bucuk olurdu sokağa döndüm yerde kan vardı birinin çığlık sesi geldi oraya doğru yürüdüm sokaktı bir vampir vardı küçücük bir kızın üzerine eğilmişti çığlık attım vampir bana bakıp tısladı o sırada kanın kokusu burnuma dolmuştu o kana bakma isteğiyle dolmuştum o koku nahoş ama aynı zamanda cazip ve çekici gelmişti bana tıslayan vampire döndüm ve tısladım bir dakika demin ne yapmıştım ben ancak kendime sahip olamıyordum bile istiyordum o kanı o nahoş beni baştan çıkaran o kokuyu istiyordum aynı zamanda tadını merak ediyordum da.Vampir kafasını yana yatırdı gülümsedi ve geri çekildi kızın yüzüne bile bakmadım direk ağzımı kızın boynuna yönlendirdim ve kanı içmeye başladım kanının tadı ağzımda patlamıştı süper bir tadı vardı bahse girerim ki hayatım boyunca bu tada asla bakmamıştım demek vampirlik böyle bir şeydi ağzımı kıyın boynundan çektim kanını içtiğim kıza baktım kan içme isteğim giderken yerine şok,korku ve çaresizlik bırakmıştı ve tek hatırladığım kardeşimin ismini haykırışımdı.
“Megannnnnnnnnnnnn!”……
En son Deadly tarafından Ptsi Ara. 06, 2010 11:23 am tarihinde değiştirildi, toplamda 5 kere değiştirildi
hadi ya gerçekten beğendin mi 
Dingül yaa 
